Globalden Yerele
GLOCALIZATION
(Thinking globally, Acting locally)
''ULUSLARARASI BİR PRESTİJ BİRLİKTELİĞİ''
17. AVRASYA EKONOMİ ZİRVESİ'NDE
KONUŞULACAK KONULAR
İnsan Ticareti
(İstemsiz Göç)
Kadın, erkek, çocuk, illegal işçi, göçmen ve sığınmacılarla birlikte başlayan insan ticareti, bugün uygarlığı tehdit eden bir boyuta ulaşmış bulunmaktadır. Bölgemizde yaklaşık 500.000 kadın ve kız çocuğunun, Uzakdoğu, Ortadoğu ve CIS ülkelerinden getirilerek satıldığı da, uluslararası verilerle sabittir. Özellikle kadın ve kız çocuklarının ticareti çatışma bölgelerinin yüzde seksen beşinde görülmektedir. İnsan ticaretinden elde edilen yasa dışı para gene uluslararası verilere göre milyarlarca Euro ile değerlendirilmektedir. Uluslararası yasal düzenlemelerin, uluslararası işbirliğinin ve sınırlar arası koordinasyonun yetersizliği; çocuk ve kadınların cinsel istismarını engelleyecek stratejilerin ve önlemlerin eksikliği insan ticaretini tetikleyen nedenlerden birkaçıdır.
Yerelden Küresele İpek Yolu'nda Ekonominin ve Enerjinin Geleceği
Ekonomi ve enerji alanında yaşanan gelişmeleri İpek Yolu felsefesi içinde ele almakta yarar görüyoruz. İpek Yolu bir felsefe, bir refahı bölüşme, bir projesi olarak Pasifik ile Baltık Denizi'ni yan yana getirecektir. Günümüzde uygulanmakta olan parasal genişleme politikalarının sürekli olamayacağını kabul ettiğimizde, dünya ekonomisinde iyileşme görülmeden yükselen enerji değerlerinin yeni krizlere neden olacağını var sayarsak İpek Yolu'nun önemi kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Dış ekonomik konjonktürlerin ve dış bölgesel gelişmelerin ülkelere etkisi enerjiyle orantılıdır. Gene ülkelerin kendi iç sosyal ve siyasal gelişmeleriyle, iç yapısal resimlerinin piyasa beklentilerinin enerjiyle bağlantısı da bir gerçektir. Çağımızın projesi TANAP Projesi'nin sahip olduğu yüksek değerler ve sürdürülebilir refahın daha fazla demokrasiyle olacağı da bilindiğine göre enerji-ekonomi sarmalının geleceğini İpek Yolu içinde insanlığın geleceği olarak kabullenmekteyiz.
Sürdürülebilir Kalkınma ve Yerel Yönetimlerde Değişim
(Yerel Dinamiklerde Değişim)
Bir ülkede kalkınmanın sağlanabilmesi, ekolojik, ekonomik ve sosyal sürdürülebilirliğinin sağlanması ile gerçekleşebilir. Kalkınma sadece ekonomik büyüme ile eş anlamlı değildir. Demokrasi, İnsan Hakları gibi göstergeleri de kalkınma kavramının içinde düşünmek gerekir.
Rekabet koşullarının gittikçe arttığı günümüzde küreselleşmeye paralel olarak yerel/bölgesel kalkınma modellerinin önemi gittikçe artmakta ve belediyelerin kalkınmadaki rollerinde yönetişim farklılıkları gündeme gelmektedir. Gelecekte: ”ulusların karşılaştırılmalı üstünlüğü kavramının yerini kentlerin ve bölgelerin karşılaştırılmalı üstünlüğü” kavramı alacaktır.
Yerelden Küresele Diyaloğun Barıştaki Önemi
Bölgemizde cereyan eden sıcak çatışmalar her geçen gün insanları barıştan uzaklaştırmaktadır. Diyalog eksikliğinin çatışma yanlılarına ayrı bir destek oluşturduğu da bilinen bir gerçektir. Anlaşmazlıkların, çatışmaların, ötekileştirilmelerin kaynağının da diyalogsuzluk olduğunu kabul edersek, yarınlarımızda diyaloğun önemi kendiliğinden ortaya çıkacaktır. Bundan dolayı gelmesini beklediğimiz yerel ve küresel barış için ihtiyacımız diyalog, daha çok diyalogdur.
Tasarım ve Teknoloji: Disiplinlerarası Yaklaşım
Kültürel durgunluğa, toplumsal olarak yavaşlayan dinamizme ve rekabetçi düşüncenin yenilenmemesine son vermek gerekmektedir. Bundan dolayı da yaratıcı düşüncenin ürünlerine yerelden küresele duyulan ihtiyaç bir gerçektir. Sürekli yenilenme ve yenilenerek her zaman taze kalmak tasarımda ve inovasyonda hedefin “yeni’’ değil “daha yeni’’ olmasıyla mümkündür. Hayatı farklı düşünce ve farklı tasarımların güzelleştireceğine ve anlam katacağına inanarak sıradanlıktan vazgeçip, özgün kalabilerek, yeni değerler üretmeyi başarabilmeliyiz.Bu arada özgün olabilmek ekol veya marka olmakla eş değerlidir. Özgün olmayan, kendi tarzını yaratamayan başkasının tarzının hizmetkarından başka bir şey değildir.
Bilişimle Kalkınma
Bilgi-İletişim teknolojileri günümüz modern ekonomilerinin temel taşıdır. Neredeyse bütün uluslararası kalkınma ajansları bilgi-iletişim teknolojilerinin kalkınmadaki önemini vurgulamaktadır. Ne yazık ki gelişmekte olan ülkelerdeki bilgisayar kullanım oranı ve internet erişimi gelişmiş ülkelerdekinin çok gerisindedir. Örneğin Kuzey Amerika ve Avrupa’da nüfusun yarısından fazlası internet erişim olanağına sahip ancak Afrika kıtasında nüfusun yalnızca %1’i bilgisayar sahibidir. Afrika’da öğrenim gören öğrencilerin %90’ı henüz
bir bilgisayar kullanma fırsatına erişememiştir. Ancak bilgi-iletişim teknolojileri ekonominin
her noktasına etki etme kapasitesine sahiptir. Mesela, uluslararası verilere göre internet erişimine sahip çiftçiler tarım piyasası hakkında daha etkin bilgi ediniyor ve gelirlerini arttırabiliyor. Bu nedenle tüm toplumun bilgi-iletişim teknolojilerine ulaşmasını sağlayacak yollar bulmamız gerektiğine inanıyoruz. Gerçek kalkınmaya ulaşmanın tek yolu ise bilgi-iletişim teknolojilerinden geçmektedir.
Dostları ilə paylaş: |