Son zamanlarda evliliği hakkında konuşulanlardan rahatsız olan Devran Harmangil sessizliğini bozdu. Alyanssız evliliği hakkında demeç verdi;
‘Konuşulanlar canımı sıkıyor, hiçbir aslı astarı yok. Evliliğimi noktalamayı düşünmüyorum, karıma aşığım. Alyans takıp takmamak ta bizim tercihimiz.’
Yakında baba olacağı için heyecanlı olduğunu belirten Devran Harmangil, kendisi ve karısı hakkında konuşulanlardan rahatsız. Eşi Nil Hanımla kendisine mutluluklar diliyoruz…’’
Gazeteden başını kaldırdığında içine huzur dolmuştu genç kızın. Adeta sinirleri yumuşamıştı, rahatlamıştı.
Nil ‘’bu haberin seninle ilgili olduğunu düşünüyorum nedense…(!)’’
Devran ‘’sayılır(!) yani gazetecilerle nazik bir dille konuştum diyelim(!)’’
Nil ‘’nazik bir dille(!)’’
Devran ‘’aynen öyle(!)’’
Bade ‘’abim ve nazik dil… hım, o da güzelmiş(!)’’
Bade’nin kıkırdamalarıyla Nil de hafiften gülmeye başlamıştı. Birkaç dakika sonra kendini tutamayıp içinden geldiği gibi gülmeye başlamıştı genç kız. Devran Nil’i mutlu görünce o da kahkahalara boğulmuştu ve sonunda kahvaltı masasına mutluluk hakim olmuştu.
●●●
Asu elindeki gazeteyi sinirle yere fırlatıp üzerinde tepindi. O kadar sinirliydi ki, o an Nil’in kendisi eline geçmiş olsaydı genç kızı parça pinçik edebilirdi.
Asu ‘’aşıkmış(!) karısına aşıkmış Devran Bey(!) sen onu benim külahıma anlat külahıma!!! Onunla evlendiğin ilk gece bile benimleydin be adam, ne aşkından bahsediyorsun sen?!! Ama dur, şimdi dur. Şimdi bir şey yapmayacağım ama vakti geldiğinde öyle şeyler yapacağım ki, ne Nil kalacak ne de Devran Beyin ona olan aşkı!’’
Burnundan soluyan genç kadının her yanından hırs dumanları çıkıyordu.
●●●
Kahvaltı bittiğinde ilk masadan kalkan Nil’di.
Bade ‘’Nil valla bu masaya en son sen oturdun en başta sen kalktın bu nasıl iştir?’’
Devran ‘’tabağını bitirdin değil mi Nil?’’
Nil ‘’bitirdim bak, istersen kontrol et(!)’’
Devran ‘’bakayım…’’
Devran tabağı kontrol ederken Nil bezgince ofluyordu.
Devran ‘’iyi bari, tabak bitmiş. Kusura bakma valla, sana olan güvenim sarsıldı benim(!) her yemekte tabağını bitirmeden kalkmanın bir yolunu buluyorsun.’’
Bade ‘’hazırlanalım da çıkalım olur mu Nil?’’
Nil ‘’tamam, hadi hazırlanalım…’’
Devran ‘’siz hazırlanın, ben sizi bekliyorum. Gideceğiniz yere bırakayım sizi.’’
Bade ‘’benim arabam vardı abi.’’
Devran ‘’olsun, ben bırakırım. Dönüşte de ya ben gelirim ya da Suat gelir. Şirketteki duruma göre bakarız.’’
Nil ‘’taksiyle geliriz biz, gereği yok.’’
Devran ‘’olmaz öyle, siz bana bırakın o işi…’’
●●●
Gördüğü gazeteyle sevince boğulmuştu Şefkat Hanım. Oturduğu yerden acı kahvesini yudumlarken bir hayli mutluydu.
Şefkat ‘’sonunda Devran şu işe bir el attı ya! Yeter valla! Bir kere de iyi bir haber okuyalım şurada…’’
Salona Türkan Hanım indi.
Türkan ‘’hayret, siz niye mutlusunuz yine Şefkat Hanım? Yine ne oldu?’’
Şefkat ‘’gazeteler çarşaf çarşaf bizden bahsediyorlar.’’
Türkan ‘’bunda sizin mutlu olabileceğiniz bir şey göremiyorum ben. Aksine, ben mutlu olmalıyım. O rezil kız daha da kepaze konumuna düşüyor(!)’’
Şefkat ‘’o kadar emin olma, Devran ilan-ı aşk etmiş gazetede Nil’e… mutlu olmak burada benim hakkım, üzerine alınma bence…!’’
Şefkat Hanım Türkan’a gıcık verme çabasındaydı ve başarmıştı da.. Türkan hışımla Şefkat’in elinden çekip aldı gazeteyi, haberi okuduğundaysa Nil’e ve karnındaki çocuğa küfürler savuruyordu.
●●●
Onca acılar çeken ve olmayan ilişkileri yıpranan Devran ve Nil çifti küçük mutluluklarla boğulurken aradan 1 hafta geçmişti. Bu 1 haftada neler değişmiş neler aynı kalmıştı? Her şey nasıl devam ediyordu?
…
-34-
Bir hafta içinde Nil ve Devran yeni evlerine taşınmışlardı. Tabi yanlarında Mualla ve Bade de vardı. Aslında bu bir hafta içinde pek te bir şey değişmemişti. Her şey normal ve düzeyli gidiyordu. Hatta Nil bebeğinin kıpırtılarını karnında daha belirgin hissetmeye başlamıştı. Kendini rahat hissedeceği daha bol kıyafetler giymeye başlamıştı. Doktor Hakan’ın dediği gibi beli kalınlaşmaya başlamıştı, yakında karnı da büyüyecekti herhalde bu gidişle. Yeni taşındıkları apartman dairesinde henüz hiç kimseyi tanımıyorlardı. Her şey gayet yolundaydı.
●●●
Sabah olmuştu. Nil ve Devran kahvaltıdan kalkmıştı. Mualla ve Nil sofrayı topluyorlardı yavaştan. Devransa şirkete geçmek için odasında hazırlanıyordu. Sofrayı kaldırdıktan sonra kapı çaldı ve Nil meraklanmıştı.
Nil ‘’kim ki bu şimdi?’’
Mualla ‘’belki Suat Bey ya da Şefkat Hanımdır.’’
Bade ‘’ben bakıyorum kapıya.!’’
Bade’nin seslenmesiyle Mualla rahatça mutfağa geçip bulaşıkları bulaşık makinesine yerleştirmeye başladı. Nil de kapının yanına geldi. Kapıdaysa tam bir kadınlar ordusu vardı. Hepsinin de ellerinde çeşitli yemekler, hamur işleri ve zahmet gerektiren yiyecekler vardı. Nil biran merakla bakakaldı. Sonra toparlanıp merakına yenildi.
Nil ‘’buyrun, nasıl yardımcı olabilirim?’’
Kadınların arasından orta yaşın biraz üstünde bir kadın konuştu.
‘’duyduk ki yeni taşınmışsınız. Biz de toplanıp bir hoş geldine gelelim dedik. Bu arada ben Şermin.’’
Nil tebessüm ederek ‘’iyi yapmışsınız, hoş geldiniz buydun içeri geçin lütfen…’’
Kadınlar içeri geçip yavaş yavaş yaptıkları yemekleri masaya koyup koltuklarda yerlerini alırken merdivenlerden Devran indi. Kadınların gözü genç adamdaydı. Bir süre Devran da onlara baktı. Sonra Nil’e döndü genç adam.
Devran nezaketen gülümserken ‘’bu bayanlar kim Nil?’’
Nil ‘’yeni komşularımız.. hoş geldine gelmişler…’’
Devran ‘’a hoş geldiniz.’’
Şermin ‘’tanıştığımıza memnun olduk Nil Hanımcım. Bu bey kim?’’
Nil ‘’şey.. bu bey eşim Devran…’’
Şermin ‘’sizinle de memnun olduk…’’
Devran ‘’ben de.. kusuruma bakmazsanız ben çıkacağım. Nil, öğleden sonra doktora gidecektik unutmadın değil mi?’’
Nil ‘’yok, unutmadık gideriz. Akşam Suat gelecekse telefon et haber ver, Mualla’yla bir şeyler hazırlarız.’’
Devran ‘’ben de ona sorup ararım.’’
Nil ‘’hadi ben seni yolcu edeyim…’’
Kapıya kadar beraber gittiler. Devran ceketini giydi ve kapıyı açtı.
Devran ‘’yorma kendini…’’
Nil ‘’yormam…’’
Devran ‘’öğlen görüşürüz.’’
Nil ‘’görüşürüz. Hadi git artık.’’
Devran gittikten sonra Nil kapıyı kapattı ve içeri geçti. Mutfaktaki Mualla’ya seslendi.
Nil ‘’Mualla’cım.! Misafirlerimize aperatif bir şeyler hazırlar mısın?’’
Mualla mutfaktan eli dolu çıktı.
Mualla ‘’hazırladım bile…’’
Nil ‘’Mualla benim yardımcım, aynı zamanda iyi dostum. Bade, eşimin kardeşi yani görümcem…’’
Bade tebessüm ederken ‘’kardeşten öteyizdir…’’
Şermin ‘’ayy valla ben birbiriyle böyle anlaşan bir gelin görümce görmedim valla. Yalnız ben sizi bir yerden çıkaracağım.’’
Kadınlardan biri söze karıştı. Onun adıysa Ezgi’ydi. Şermin Hanımın aksine o daha gençti ve orta yaşın biraz altındaydı. Nil’den bir iki yaş büyük bir kadındı.
Ezgi ‘’ben tanıdım tabi, siz gazetelerde çıkmıştınız.’’
Bade ‘’neyse Nil’cim ben çıkıyorum. İşlerim var biraz, beni idare et geç kalacağım akşam.’’
Nil ‘’fazla geç kalma ama olur mu? Devran kızıyor sonra, fırçalıyor…’’
Bade ‘’tamam tamam sen merak etme…’’
Bade Nil’in yanağına samimi bir öpücük kondurdu ve diğer kadınları da selamlayarak evden çıktı.
Şermin ‘’ne güzel anlaşıyorsunuz siz öyle gelin görümce…’’
Nil ‘’Bade’nin de dediği gibi, kardeşten öteyizdir.’’
Şermin ‘’Allah bozmasın. Bu arada tanışalım o zaman iyice… ben Şermin, bu kadınların en gevezesiyimdir anladığınız üzere(!)’’
Nil gülümseyerek ‘’estağfurullah ne demek…’’
Şermin ‘’bu da Ezgi, evli çocuğu yok çok güzel yemek yapar. Bütün reçel tarifleri ondan sorulur. Bu Zeliha, evli iki çocuğu var çok iyi el işi örer atkılar patikler… bu Songül, onun da sohbeti çok iyidir yeni boşandı. Bu Gülcan, evli değil ev kadını da değil çalışıyor. Bu da Nazan, aramızdaki en süslü kadın, evli çocuğu yok.’’
Nil nezaketen tebessüm ederek ‘’çok memnun oldum hepinizle, ben de Nil…’’
Songül ‘’seni tanımayan mı var canım, gazetelerden…’’
Nil sakin ‘’e hadi soğutmayın çaylarınızı için.’’
Herkes çaylarını yudumlarken Şermin yeni bir sohbet açtı.
Şermin ‘’kocan da çok yakışıklıymış, aman dikkat et.’’
Nil ‘’neye?’’
Şermin ‘’ne demek ‘neye?’ ?! kocana! Kapmasınlar, dikkat et valla.’’
Nil başıboş bir gülümsemeyle biraz da alayla ‘’olur, ederim.’’
Zeliha ‘’doktor falan demişti kocan, ne doktoru? Hayırdır hasta mısın?’’
Nil ‘’yok, hamileyim. Bu gün de doktor kontrolümüz vardı.’’
Şermin ‘’yaa ne güzel.! Doğru ya, hamileydin sen…’’
Ezgi ‘’peki şu kocanın kardeşini bıçaklama olayı…’’
Şermin Ezgi’nin kolunu cimciklediğinde Ezgi bir çığlık kopardı.
Nil hoşgörüyle ‘’o bir kazaydı, isteyerek olmamıştı.’’
Şermin ‘’her şeyi söyledim fakat Ezgi’nin boşboğazlığını ve patavatsızlıklarını söylemeyi unuttum(!)’’
Ezgi ‘’seni üzmek istememiştim Nil, sadece merak ettim.’’
Nil ‘’anlıyorum, zaten önemli değil. Dediğim gibi basit bir kazaydı.’’
Mualla Nil’in yüz renginin değiştiğini fark edince ortamı yumuşatmak için elindeki aperatif yiyecekleri kadınların önüne dağıtmaya başladı.
Mualla ‘’evet hanımlar, bakalım yaptıklarımı beğenecek misiniz? Bir tadına bakın bakalım…’’
Kadınlar aperatiflerin tadına baktıktan sonra hoşnut bir yüz ifadesiyle başlarını kaldırdılar.
Songül ‘’ne de güzel olmuş, ellerinize sağlık…’’
Mualla ‘’afiyet olsun…’’
Ezgi ‘’Nil’cim, nasıl tanıştınız eşinle? Nasıl evlendiniz?’’
Nil ‘’biz mi?’’
Ezgi ‘’evet, siz…’’
Nil ‘’şey.. biz… nasıl tanıştık biz, nasıl.. tabi ya.! Şey oldu, Devran benim tıp okuduğum okula bağış yapan bir iş adamıydı, sonra tanıştık…’’
Mualla durumu kurtarmaya çalışırken ‘’tabi tabi, görür görmez zaten aşık olmuşlar birbirilerine. Devran Bey öyle anlatıyordu, ilk görüşte aşk diyordu…’’
Nil ‘’ya, evet.. tabi tabi… ilk görüşte aşk…’’
●●●
Kadınlar misafirlikten ayrılıp gittikten sonra Nil kapıyı kapattı ve yüzündeki nezaket tebessümünün yerinde kurtulmuş bir ifade vardı. Kapının arkasına yaslandı ve bir ‘’Oh!’’ çekti.
Nil ‘’Ohhh…!!!’’
Mualla ‘’amma zorladılar şanslarını, değil mi?’’
Nil ‘’ayaküstü nasıl da yalancı olduk valla.. offf…!’’
Mualla ‘’gerçekleri mi anlatsaydık Nil, hayret yaa.. başka çaremiz yoktu.! Ne yani, geçip karşılarına ‘Devran benimle intikam için evlendi, annesinin gazına geldi böyle böyle şeyler yaptı’ deseydin çok mu dürüst olacaktın onların gözünde? Çok mu iyi olacaktı? Arkandan konuşmayacaklar mıydı, ya da sana acımayacaklar mıydı? Orada burada bu konuyu dillendireceklerdi. Bunun dürüstlükle bir alakası yok anlamıyor musun? Kol kırılır, yen içinde kalır derler.’’
Nil olanları hatırlayınca burulmuştu, koltuğa oturuş iki elinin arasına almıştı başını. Saçlarını karıştırarak ofladı. Mualla bir pot kırdığını anladı. Genç kızın yanına gelip oturdu, kızın omzuna koydu elini.
Mualla ‘’ya.. afedersin, boş bulundum. Aslında öyle demek istemediğimi sen de çok iyi biliyorsun. Sadece bazen doğruları söylemek bir yarar sağlamaz insana.’’
Nil ‘’haklı olabilirsin.. ama yalandan nefret ederim ben… samimiyetsizce onlara masal anlatacağıma gerçekleri anlatsaydım en azından kendime saygımı kaybetmezdim. Ve kendimi aşağılık bir yalancı gibi hissetmezdim belki de, ne bileyim…’’
Mualla ‘’bunun yalancılıkla alakası yok, sen rahat ol…’’
Bu sırada kapıyı anahtarla Devran açtı ve içeri girdiğinde ortamın sessizliğini fark edip Nil’in keyifsizliğine anlam verememişti.
Devran ‘’merhaba, Nil hazır mısın? Nil… iyi misin?’’
Nil ‘’iyiyim… (oturduğu yerden kalkarak) on beş dakikaya hazır olurum…’’
Nil içeri odasına girdiğinde Devran bu tuhaflığın üzerine Mualla’ya döndü.
Devran ‘’bir problem mi var Mualla?’’
Mualla ‘’aslında.. problem sayılır mı bilmiyorum ama…’’
Devran ‘’söyle Mualla, çekinme…’’
Mualla ‘’kadınlar nasıl tanışıp evlendiğinizi falan sorunca Nil’le yalan söylemek zorunda kaldık. Nil’in de canı sıkıldı bu duruma tabi.’’
Devran ‘’anladım.. saol Mualla.’’
Mualla ‘’Devran Bey, ben artık Nil’i mutsuz görmek istemiyorum buna dayanamıyorum. Ne olur Devran Bey, artık Nil mutlu olsun. Onu mutlu edin, hiç üzülmesin artık. O çok iyi biri, hem de çok… bunların hiçbirini hak etmedi, etmiyor.’’
Devran ‘’haklısın… benim de tek temennim bu Mualla, emin ol. Onu mutlu etmek için ne gerekiyorsa yapacağım. Buna kendimi ateşe atmak ta dahil… gidip suçumu kabul ederek cezamı çekmek te dahil…!’’
Mualla ‘’nasıl yani?’’
Devran ‘’boş ver…’’
Mualla’nın aklından bir şeyler geçiyordu. Ama Devran eğer bunu yaparsa her şey daha da kördüğüm noktaya gelecekti. Eğer karakola gidip Nil’e tecavüz ettiğini itiraf ederek cezasını çekmek isteyecekse bu çok kötü olacaktı. Mualla bunu düşünmek bile istemiyordu. Çünkü eğer Devran hapse girerse Nil’i koruyacak hiç kimse kalmazdı. Üstelik Nil’in artık bunu istediğinden de emin değildi.
●●●
Bade bir kız arkadaşıyla kafede oturuyordu. Sohbet koyulaşmışken Birant aynı mekana bir erkek arkadaşıyla geldi ve o anda Bade ve Birant birbirilerine baktılar. Birant başıyla uzaktan selam verirken Bade de nezaketen gülümsedi. Birant ve arkadaşı karşı masalarına oturduklarında Bade’nin arkadaşı durumu fark etmişti.
Bade’nin Arkadaşı ‘’kim bu yakışıklı Bade?’’
Bade ‘’ha o mu? şey, bizim aile doktorumuz. Abimin arkadaşı olur…’’
Bade’nin Arkadaşı ‘’vay be, böyle aile doktoruna can kurban.. bizim böyle aile doktorumuz olsa her gün yatak döşek hasta olurum valla(!) eee sevgilisi var mı?’’
Bade ‘’ay ne bileyim, saçmalama bu ne biçim konuşmalar…’’
Bade’nin Arkadaşı ‘’ne var konuşmamda, hem güzele bakmak sevaptır.’’
Bade ‘’güzele bakmak sevaptır, yakışıklıya değil(!)’’
Bade’nin Arkadaşı ‘’ona da bakmak sevap sen merak etme(!) sevgilisi yoksa bana ayarlasana.’’
Bade ‘’saçmalamaz mısın lütfen.! Aaa, valla bu ne yaa?’’
Bade bu sözün üzerine bir rahatsızlık duymuştu. Oysaki normalde birini arkadaşına ayarlamakta herhangi bir sakınca görmezdi ama nereden bilsin, rahatsızlık duymuştu işte.
Bade’nin Arkadaşı ‘’bana bak, bildiğin bir şey mi var yoksa senin? Sevdiği falan mı var?’’
Bade ‘’yo…’’
Bade’nin Arkadaşı ‘’o zaman ne bu naz? A yoksa sen mi seviyorsun? Yani eğer seviyorsan ben aranızdan çekilebilirim(!)’’
Bade ‘’valla şaplatacağım bir tane sana, ne arası ne çekilmesi manyak mısın sen?! Adam abimin arkadaşı diyorum, anlamıyor musun?’’
Bade’nin Arkadaşı ‘’ne yani? ‘Abilerin arkadaşlarıyla flört edilmez’ diye yazılı bir kanun mu var ki? Öyle bir kural varsa eğer…’’
Bade ‘’offf.! Tamam, çöpçatanın olacağım yeter ki bana gelip böyle saçmalama. Aaa bu ne yaa?!’’
Bade kendini kanıtlamak için böyle bir çöpçatanlığa girişmişti ama bakalım nasıl yapacaktı bu işi? Çöpçatanlık konusunda kendinden emin olan genç kız neden endişe ediyordu ki?
●●●
Devran ve Nil Doktor Hakan’la ultrasondaydı. Hakan da geçen hafta yaptırılmış olan test sonuçlarına baktıktan sonra ultrason cihazını Nil’in karnına jeli sürdükten sonra karnında gezdiriyordu.
Doktor Hakan ‘’evet, bildiğiniz gibi dokuz-dokuz buçuk haftalık gebelik kesesi… bu dönemde bebeğinizdeki gelişmeler; Bebeğinizin el ve ayakları belirgin hale gelir. Boyun oluşur ve baş daha belirgin olur. Bebek hareketleri ultrasonografide gözlenebilir ancak siz bir kaç hafta sonra bu hareketleri hissedebilirsiniz. Embriyonik kuyruk iyice kaybolmuştur. Kıkırdak ve kemik dokuları oluşmaya başlamıştır. Barsaklar göbek kordonu içinden karın boşluğuna doğru göç etmeye başlarlar. Beyin hala daha en büyük organdır. Yutak belli olmaya başlar. Ağız boşluğu oluşumu görülebilir. Kulak kepçesi farklılaşır. Gözde retina iyice belli olabilir. Göz kapakları fark edilebilir. Burun delikleri belirir. Koku almaya yarayan sinir oluşur. Yemek borusu uzar ve kalpden çıkan kan iki ayrı yönde pompalanmaya başlar. Meme uçları belirgindir. İnce barsaklar uzar, böbrek oluşumu tamamlanır ve ilk kez idrar üretmeye başlar .İlkel cinsiyet hücreleri oluşmaya başlar. Dış genital organların farklılaşması başlamıştır. Ancak hala daha kız yada erkek olduğu belli değildir. El ve dirsek belirginleşir. Bacaklarda sinir iletimi başlar. Bebek içinde yüzdüğü suyun içinde hafif hafif hareket etmeye başlar. Bebeğiniz yaklaşık bir çilek büyüklüğündedir. Bu haftada baş-popo uzunluğu yaklaşık 16-18 milimetre, ağırlığında 3 gram kadar olmuştur. Annedeki değişiklikler; Sizde ise ikinci adet dönemi de gecikmiştir. Belirgin bir kilo artışı olmasa da memeler büyürler ve dolgunluk ve hassasiyet olur. Bu dönemde destekleyici sütyen giymeye başlamak gerekebilir. Mide içeriğinin yemek borusuna kaçması sonucu yanma hissi olabilir. Bu dönemde günlük kalori gereksiniminiz yaklaşık 300 kalori artmıştır. Yeterli kalsiyum alabilmek için bol bol süt içmelisiniz. Eğer süt içmeyi sevmiyor iseniz özel ilaçlar ya da daha iyisi yağsız peynir gibi süt ürünleri tüketebilirsiniz. Doktorunuz ile gebeliğin gelişmesini değerlendiriniz. Günlük beslenmenize 300 kalori ek gıda eklemelisiniz. Gebeliğe uyumlu multi vitamin ve demir preparatları alınız. Gerçi ben size bu preparatları önceki kontrollerimizde yazmıştım ama pekiştirmek amaçlı birkaç tane yazacağım.’’
Devran ‘’bol bol yaz Hakan, zira Nil’in bir şey yediği yok.’’
Doktor Hakan ‘’bu sefer biraz daha iyi gördüm sizi Nil Hanım, ama bakın bu yetmez. Bebeğinizin gelişimi için daha dengeli besin tüketimi yapmalısınız. Şuan gördüğünüz gibi gebeliğinizin ikinci ayına girmiş bulunuyorsunuz. Artık bu aydan itibaren daha dengeli beslenmelisiniz, yakında karnınız büyümeye başlayacak. Yani eğer karnınız büyümeye başlamazsa besin yetersizliğinin olduğunu anlayacağız. Dikkatli beslenmeniz gerekiyor. Bu arada ben sizin beslenme programınızı yenilemeliyim. Eski program size yeterli gelmez, gebeliğiniz ilerledikçe bu programlar yenilenecek, yenilenmeli.’’
Nil ‘daha bu programa alışamamıştım. (güldü.) yeni bir program çıktı başıma bir de…(!)’’
Doktor Hakan ‘’gebeliğin ikinci ayına girdiğinize göre bu ay hakkında bilgiler vermeye çalışayım size… Sizdeki gelişmeler; Göğüslerinizde dolgunluk, şişlik , hassasiyet görülebilir bu normaldir. Plasenta gelişir ve daha fazla hormon salgılamaya başlar, Vajina civarındaki dokularda bebeğin beslenmesine yardımcı olan damarlar mavimsi görünür, Kendinizi daha yorgun ve enerjisiz hissedebilirsiniz. Rahatsız edecek düzeyde kusma ile birlikte veya tek başına sabah bulantılarınız olabilir. Bu tür bulantılara maruz kalacak olursanız eğer, endişe etmeyin Nil Hanım. Kabızlık, idrara sık gitme midede yanma, hazımsızlık, yiyeceklere aşırı istek veya isteksizlik, uykusuzluk şikayetleriniz olabilir. Kan hacminiz biraz artmıştır, hamilelik sonunda bebeğin ihtiyacını karşılamak için % 45- 50 fazla kana sahip olacaksınız, Ara sıra baş ağrıları, baş dönmesi veya fenalaşma hissi yaşayabilirsiniz, Karın görünür derecede büyür, ancak belirgin kilo artışı olmaz. Rahim sıkılmış bir yumruk büyüklüğündeyken greyfurt büyüklüğüne ulaşır. Bu büyüme sırasında karın krampları, sancılar hissedebilirsiniz. Sinirlilik, ağlama isteği, duygusal değişiklikler, korku, neşe, kaygı duyabilir, mantıksız davranışlarda bulunabilirsiniz.’’
Hakan bu konuya parmak basınca Nil biran Devran ve Asu’nun birbirini sevdiği konusunu aklına getirmişti. Aslında bu konuda mantıksızlık mı yapıyordu? Bu durum hamileliğin verdiği bir duygusal hezeyan mıydı? Bunu da düşünmeden edememişti.
Doktor Hakan ‘’Bebeğinizdeki değişiklikler; Böbrek, kalp, sinir sistemi gelişmeye başlar, kalbi dakikada 150 kez çarpmaya başlar. Beyin, omurilik bağlantısı oluşur. Hipofiz bezi şekillenir. Esas organ ve sistemleri tamamen olmasa da gelişir. Organ gelişimi nedeniyle kritik bir dönemdir, El ve ayak parmakları, dizleri ve dirsekleri gelişmeye başlar, bacakları uzamaya, kolları gelişmeye ve elleri bilekten esnek hal almaya başlar, Kemikleri sertleşmeye , kıkırdak dokuları oluşmaya başlar. Yüz özellikleri daha belirginleşir. Gözleri, göz kapakları ve burun delikleri şekillenmeye başlar, Embriyo bu ayın sonlarına doğru fetus adını alır. Fetus sürekli yer değiştirir, hareket eder ancak siz henüz hissetmezsiniz. Yaklaşık çilek büyüklüğünde 2,5 cm kadardır. Ağırlığı 10g civarındadır, vücudun 1/3ünü baş oluşturur.’’
Devran ‘’ne zaman hareketleri hissedilir peki?’’
Doktor Hakan ‘’yaklaşık 18-20 hafta aralığında başlar. Bazen 16. Haftada da başlayabiliyor tabi… bu bebeğin gelişimine ve hareketliliğine bağlı. Bu arada yapılması gereken muayene ve laboratuvar tetkikleri olarak; El veya ayaklardaki ödem , varisler için bacak muayenesini de kapsayan ayrıntılı fizik muayene ve pelvik muayene yapılmalı, Leğen kemiğinizin yapısı , ölçüleri için pelvik muayene önemlidir. Kan tetkikleri; kan sayımı, kızamık, kızamıkcık ölçümü, frengi için serolojik test, hepatit B bakılmalı, Kan basıncı, kilonuz ölçülmeli, İdrarda şeker, protein, bakteri miktarlarına bakılmalı. Pap smear yapılmalı, Bel soğukluğu kültürü yapılmalı. Hastaneden çıkmadan bu tetkikleri yaptırırsanız yararı olur.’’
Nil ‘’ben bir şey soracağım. Bazen geceleri şiddetli kramp ve kasılmalardan zor uyuyorum, onun dışında sabahları başım aşırı dönüyor. Bu aşırılıklar normal mi? Ters bir şey olabilir mi?’’
Doktor Hakan ‘’endişelenecek bir şey yok, bazen mide bulantıları aşırıya kaçabilip kusma oluyorsa baş dönmesi ve kramplarda da aşırılıklar olabilir. Ama ben rahatlamanız açısından size birtakım rahatlatıcı ve dengeleyici vitaminler daha yazabilirim.’’
Nil ‘’çok iyi olur…’’
Devran ‘’sen bunlardan bana bahsetmemiştin Nil.’’
Nil ‘’aklıma gelmemiştir.’’
Doktor Hakan ‘’Nil Hanım, sizin gebeliğiniz sağlık hikayenizden dolayı tehlikeli. Bu konuda hassas davranın lütfen, beslenmenize dikkat edin. Cezaevindeki şişlenme mevzusundan kurtulmanız bile mucize. Samimi konuşuyorum, gözünüzü seveyim biraz dikkatli olun.’’
Nil ‘’ben elimden geleni yapıyorum ve yapacağım Hakan Bey.’’
●●●
Devran ve Nil testleri yaptırmış arabadaydılar. Ortamda biraz sessizlik olduktan sonra Devran dayanamadı ve sessizliğini bozdu.
Devran ‘’neden sorunlarını benimle paylaşmıyorsun?’’
Nil ‘’anlamadım? Hangi sorunlarımı?’’
Devran ‘’Doktor Hakan’a söylediklerin.. bu şikayetlerinden haberim yoktu.’’
Nil ‘’aklıma gelmemişti demiştim, abartılacak bir durum da değil üstelik.’’
Devran ‘’abartılacak bir durum Nil. Hakan’ın söylediğini duydun, tehlikeli bir hamilelik geçiriyorsun, şikayetlerin var ve beslenmene dikkat etmiyorsun. Kâbusların da cabası… bütün bunları nasıl görmezden gelebiliriz ki? Bak, bu bebek sadece senin değil ve bütün yükümlülükleri üzerine almak zorunda değilsin. Annesi sensen babası da benim, sorunlarını benimle paylaşırsan eğer…’’
Nil ‘’neden bu kadar abarttın bilmiyorum ama eğer bir daha aynı sorunları yaşarsam seninle paylaşırım. Bencilce davranmak istememiştim. Sadece aklıma gelmediği için paylaşma gereksinimi duymadım. Bu kadar büyüteceğini düşünmedim.’’
Devran ‘’tamam, biraz aşırı tepki vermiş olabilirim afedersin. Ama ben de senin yaşadığın sorunlardan haberdar olmak istiyorum ve elimden geldiği kadar bu sorunlara çözüm bulmak istiyorum. Beni bundan mahrum etme olur mu? kendimi çok kötü hissederim yoksa…’’
Nil ‘’merak etme, bundan sonra öyle yaparım.’’
●●●
Devran ve Nil eve geldiklerinde Nil yorgun düşmüş odasında uyuyakalmıştı. Devran da hazırlanıp karakola çıkmaya karar vermişti. Bunu çok düşünmüştü ve Nil’in bu durumda kendini daha iyi hissedeceğini düşünüyordu. Eğer Devran cezasını çekerse Nil de rahatlardı, ilişkilerinin arasında engel de olmazdı. Belki her şey daha iyi olurdu diye düşünüyordu.
Devran ‘’gidiyorsun işte Devran.. Nil’i de kendini de bu azaptan kurtarıyorsun. Cezanı çekmeye gidiyorsun…’’
Bu sözleri mutfağın kapısından Mualla duymuştu. Devran Mualla’yı fark etmeden kapıdan çıkıp gittiğinde Mualla aceleci bir tavırla Nil’in odasına bodoslama daldı. Nil’in yatağına yaklaşıp nazikçe dürtmeye başladı genç kızı.
Mualla ‘’Nil..! Nil…! Nil uyan! Uyan lütfen Nil!’’
Nil yüzünü buruşturarak uyku mahmurluğuyla uyandı ve Mualla’nın yüzüne baktı.
Nil ‘’ne oldu Mualla? Ne bu telaş?’’
Mualla ‘’Devran gitti Nil.!’’
Nil ‘’işi vardır belki, ne var bunda?’’
Mualla ‘’öyle değil, kalıcı olarak gitti.’’
Nil ‘’nasıl yani? Ne demek bu? Nereye gitti?’’
Biran yine hamileliğin mantıksızlığıyla Devran’ın sorumluluklardan bunaldığını ve bırakıp gittiğini, terk ettiğini düşündü. İçinde yoğun endişe duyguları kabarmıştı istemsizce.
Mualla ‘’Devran teslim olmaya gitti Nil, sana yaptıklarını itiraf edip cezasını çekmeye gitti. Senin bu şekilde daha iyi olacağını düşündü, rahatlayacağını sandı ve gitti.’’
Nil duyduklarıyla büyük bir şoka uğramıştı ve bu durumda nasıl davranacağı konusunda en ufak bir fikri yoktu. Odanın duvarları gözünde dönüyordu adeta, bir şeyler yapıp Devran’ı durdurmalıydı.
…
Dostları ilə paylaş: |