GöNÜlden esiNTİler: (6) peygamber (6) hz. Muhammed rasûLÜllah


takdirde sâdece ona “Ol!” der ve o, hemen olur.”



Yüklə 1,36 Mb.
səhifə115/155
tarix07.01.2022
ölçüsü1,36 Mb.
#78591
1   ...   111   112   113   114   115   116   117   118   ...   155
takdirde sâdece ona “Ol!” der ve o, hemen olur.”

-------------------

İşte bu âyet-i kerîme’de belirtildiği üzere nasıl ki, Cenâb-ı Hakk (c.c.)’ın bir çocuğu olmaz ise (Ahzâb, 33/40)

Âyet-i kerîmesinde “Mâ kâne Muhammedun ebâ ehadin min ricâlikum” yâni Muhammed (s.a.v.) sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası olmamıştır.” ifâdesiyle belirtildiği üzere Hakîkât-i Muhammedîyye’nin de bu şekilde sûbuti olarak bir çocuğu olmaz.



Çünkü, Hakikat-i Muhammediyye “Rûhu-l A’zam”ın zuhuru, Hakikat-i İseviyye ise “Rûhu-l Kûds’ün zuhurudur. “Rûhu-l A’zam” ise (ebu’l ervah-rûhların babası)dır. Bu yüzden Onun oğlu olmaz.

Cenâb-ı Hakk (c.c.) âlemleri zuhura getirmeyi düşünüp programını yaptığında bu oluşum, “Hakîkât-i Muhamme-dîyye” ismini aldı. Bu şekilde bir mertebede olup o genişlikte bir ihâtaya sâhip olan bir varlığın “çocuğu olması” diye bir kavram olmaz. “Hakîkât-i Muhammedîyye” zuhur ettikçe, en son nokta zuhuru olarak Hz. Muhammed (s.a.v.) olarak dünyâda açığa çıktıktan sonra ancak onun fiziki çocuğu olur.

Manevi babalık ise İbrâhîm (a.s.) mertebesinde başlamaktadır. İbrâhim (a.s.) halkın babasıdır.

Hz.Rasûlullah (s.a.v.) Hz.Âlî (r.a.) hakkında (Ebu’t Türâb) lâkabını kullanmıştır ki, gerçekten kendisi (toprak babası’dır) çünkü: (Ebu’l ervah) dan, yâni (Rûhların babası) olan Hz. Rasûlüllah’dan aldığı emânet-i ilâhîyyeyi, zâhirleri topraktan halkedilmiş zuhurlara naklederek, asıllarına ulaştırmak üzere Nefes-i Rahmânîyyeyi, onlara üflemesi neticesinde, topraktan (Rûh ve nûr) kemâlâtı ortaya getirerek onların hem, Rûh’ul Kûds’ leri hem de (toprak’ları)nın (baba) ları olmuş ve bu dünyâdan ayrıldıktan sonra da bu halini devam ettirmiştir. Halen de devam etmektedir. Bu hakîkâtin olacağını keşfeden Hz. Rasûlullah (s.a.v.) daha baştan ona (Ebu’t Türab) demiş ve (Kerremellahu veche) diye de lâkablandırılmıştır ki, her yönden kerem sâhibi ve Allah’

193

ın ona yüce ikramlarının olmasıdır. İkram’ın en büyüğü ise kendi hakîkâtinin, kişinin kendine ikrâm ve ihsân edilmesidir.



Ol! Emrinden sonra kendisinde o kâbiliyyet olan şey hemen olur. Çünkü o kâbiliyyet olmasa Ol! Emri verilmez. Eğer verilmiş olsa o mahall’e haksızlık olur. Örneğin Tıp doktoruna “Mahkemeye gir avukatlık yap” şeklinde bir hükümde bulunmak ona haksızlık olur.


Yüklə 1,36 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   111   112   113   114   115   116   117   118   ...   155




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin