(O'nun söyledikleri), “sadece O'na vahyolunan vahiydir.”
-------------------
Necm-53/5- (Allemehu şedîdul kuvâ.)
“O'na çok şiddetli ve kudretli olan öğretti.”
-------------------
Necm-53/6- (Zû mirretin, festevâ.)
“Kuvvet ve azamet sahibidir. Öylece istiva etti.”
-------------------
Necm-53/7- (Ve huve bil ufukil a’lâ.)
“Ve o, ufkun en yüksek yerinde.”
242
-------------------
Necm-53/8- (Summe denâ fe tedellâ.)
“Sonra yaklaştı ve böylece indi.”
-------------------
Necm-53/9- (Fe kâne kâbe kavseyni ev ednâ.)
“Böylece iki yay mesafesi kadar, (hatta) daha yakın oldu.”
-------------------
Necm-53/10- (Fe evhâ ilâ abdihî mâ evhâ.)
“Böylece O'nun kuluna vahyedeceği şeyi vahyetti.”
-------------------
Necm-53/11- (Mâ kezebel fuâdu mâ reâ.)
“Kalbi, gördüğü şeyi yalanlamadı.”
-------------------
Necm-53/12- (E fe tumâr rûnehu alâ mâ yerâ.)
“Yoksa siz, onunla gördüğü şey hakkında mı tartışıyorsunuz?”
-------------------
-------------------
243
Necm-53/13- (Ve lekad reâhu nezleten uhrâ.)
“Ve andolsun ki, onu başka bir inişinde de gördü.”
-------------------
Dostları ilə paylaş: |