GöNÜlden esiNTİler: (6) peygamber (6) hz. Muhammed rasûLÜllah


(13) olan Ahadiyyet mertebesi, her mertebe’de ayrı bir nûr ile zuhura çıktığından (14)



Yüklə 1,36 Mb.
səhifə30/155
tarix07.01.2022
ölçüsü1,36 Mb.
#78591
1   ...   26   27   28   29   30   31   32   33   ...   155
    Bu səhifədəki naviqasiya:
  • (Bedir)
(13) olan Ahadiyyet mertebesi, her mertebe’de ayrı bir nûr ile zuhura çıktığından (14) üncü mertebe olmuştur. Ancak bu (14) üncü mertebe (13) ün üzerinde değil bütün mertebelerinde o mertebenin gereği olarak zuhur ettiğinden ve ayrı küllî bir varlığa sahip olduğundan (14) üncü mertebe denmektedir, yani bu mertebe yukarıda da bahsedildiği gibi (13) (14) diye (13) ün üzerinde bir mertebe değil, fakat bütün (13) ün mertebelerinde tümden tecellide olan Nûr-ı Muhammedî mertebesidir. Yoksa “Ahad”ın üzerinde sadece (a’mâ) iyyet vardır’ki, orada ise ne sayı ne hesap, ne insan, ne âlem vardır. Yani (14) (13) ün bütün varlık mertebelerindeki nûru olan, Nûr-ı Muhammedî’dir ve bu hakikat-sır ilk def’a (Bedir) savaşıyla dünya üzerinde zuhura çıkmıştır. (Bedir), bilindiği gibi ayın (14)’ü en kemalli ve tam bütün halidir. Yerde olan (Bedir) kuyularına nispetle verilmiş olan (Bedir) savaşının ismi, aslında gökte olan “Bedir” in ismidir.

Tarihler bu savaşta İslâm askerlerinin (313) kişi ol-duğunu yazarlar ki, çok mühimdir. Ayrıca dînî kitaplar, (124) bin Peygamber ve velinin sadece, (313)’ünün Rasûl

31

olduğunu söylerler. İşte bunlar birer rastlantı değil, birer gerçektirler. Bedir Savaşı (17 Ramazan / 13 Mart) da vukubulmuş, demekki; her bir Bedir eshabı orada bir (Rasûl)’u temsil ediyordu ve onların manevî yardımları da orada hazır idi.



Ayrıca, (313) ün baştaki, (3) ünü alırsak geriye (13) kalır ki, şayan-ı hayrettir. Ayırdığımız (3) ise bu haki-katlerin (3) mertebeden, ilmel, aynel, hakkel yakîn mertebelerinden yaşanmasıdır diyebiliriz.

İşte bu hâdise ile (13) ve bütün varlığında zuhur eden (14) Nûr-ı Muhammedî’nin yer yüzünde artık durdu-rulamaz zuhurunun başlangıcının mührü idi diyebiliriz.

Hakikaten de öyle olmuştur. O şerefli (Bedir) doğu-şundan/savaşından sonra Nûr-ı Muhammedî, bir daha evvelâ Arap yarım adasında, sonra da bütün dünyada önlenemez gelişmesini göstermiş ve kıyamete kadar da gösterecektir.

İşte (Şakku’l Kamer) “Ayın ikiye ayrılması” hadisesi de bunu göstermektedir ki; Hakikat-i Muhammedî’nin oradaki, hükmü ve gücüdür ve o mertebeden zuhurudur diyebiliriz.




Yüklə 1,36 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   26   27   28   29   30   31   32   33   ...   155




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin