Fahri âlem Efendimize
Bugün gönlüm kaynıyor, sebeb bilmem ne hikmet.
Misafiriz âlemde, ev sahibim Muhammed. (s.a.v.)
Seher vakti Nûsret’in senden şefaat bekler,
Ümmete vermek için, ya Hazret-i Muhammed. (s.a.v.)
Mahbesin içindeyim, saatin dördündeyim,
Ağlar seni beklerim, ya Hazret-i Muhammed. (s.a.v.)
Kula secde yok derler, sana dahi olmazmış,
Kırk yıl secdem sanadır, ya Hazret-i Muhammed. (s.a.v.)
Bilmez âlem bu sırrı, bir Hakk O’nda sen varsın,
Gören O görülen sen, ya Hazret-i Muhammed. (s.a.v.)
Dışı sana benzeyen, içi Hakk’tır şüphesiz.
Birden gayrı ne vardır, ya Hazret-i Muhammed. (s.a.v.)
Kâinatın mi’râc-ı veliler de son bulur,
Veli sende yok olur, ya Hazret-i Muhammed. (s.a.v.)
Seni görmeyen bir göz, sana yanmayan bir dil,
Varsa eğer şaşarım, ya Hazret-i Muhammed. (s.a.v.)
Seninle bitti firkat, sende bulundu vuslat,
Sana feda bin Nûsret, ya Hazret-i Muhammed. (s.a.v.)
Senin isminle dahi titremeyen bir gönül,
Varsa eğer şaşarım, ya Hazret-i Muhammed. (s.a.v.)
Senden baktım âleme, yine Allah’ı gördüm,
Hakk gözüyle de seni, ya Hazret-i Muhammed. (s.a.v.)
126
Bir şehre vardı yolum, kalpten nûr ile doldum,
Her vârımla sen oldum, ya Hazret-i Muhammed. (s.a.v.)
Arşa bastı ayağım, kıble oldu durağım,
Sende kayboldu Nûsret, ya Hazret-i Muhammed. (s.a.v.)
-------------------
Dostları ilə paylaş: |