-------------------
“Mü'min” İman etmiş, Hakk’ın varlığına, birliğine şeksiz ve şüphesiz inanmış olan kimsedir. Bunun kemâli ise “îkân/yakîn” halidir. “Yakîn” ise Hakk’ın ta kendisidir. Zıtlık-
181
larıyla birlikte bütün Esmâ-i İlâhiyyenin zuhurlarına irfaniyyetle bakabilmektir. “İşte ben bu halle idrake emir olundum” hükmünü hepimiz anlamaya çalışmalıyız.
-------------------
(Efendimiz hakkında Kûr’ân-ı Kerîm’de mevcût diğer Âyet-i Kerîmeler ile yolumuza devam edelim:)
-------------------
Hicr-15/87- (Ve lekad âteynâke seb’an minel mesânî vel kur’ânel azîm.)
“Ve andolsun ki; sana mesânî (ikinci) den 7'yi ve Kur'ân-ul Azîm'i verdik.”
-------------------
Seb’ül mesânî, Fâtiha sûresidir. Fâtiha açma mânâsına olup, kitâp açıldığında ilk okunan sûre olduğu için denilmiştir. İki defa seb’ül mesânî denilmesi bazı tefsirlerde hem Mekke’de hem Medine’de nâzil olduğu içindir, ayrıca zâhir ve bâtın mânâları olması yönünden de seb’ül mesânî denildiği belirtilmiştir. Hak ile kul arasını birlikte ihtiva etmesinden dolayı bu ismin verildiği de söylenmiştir. Esas olarak ise Kûr’ân-ı Kerîm’in içerisindeki bâtıni mânâların açılmasına sebep olduğu için bu isim verilmiştir. Hem kitâbın kapağı bu sûre ile açılmaktadır hem de kişinin bâtınına giren yoldur.
-------------------
Hicr-15/98- (Fe sebbih bi hamdi rabbike ve kun mines sâcidîn.)
“Öyleyse Rabbini hamd ile tesbih et ve secde eden
Dostları ilə paylaş: |