GöNÜlden esiNTİler: Bİr hiKÂye biR Çok yorum (2) genç ve kiymetli elmas necdet ardiç


feiza sevveytühü ve nefahtü fiyhi min ruhıy



Yüklə 1,11 Mb.
səhifə10/18
tarix02.11.2017
ölçüsü1,11 Mb.
#26660
1   ...   6   7   8   9   10   11   12   13   ...   18

feiza sevveytühü ve nefahtü fiyhi min ruhıy

feka’u lehü sacidiyne



Artık ben ona sevvey/düzeltip, şekil verdiğim

ve ona zati ruhumdan nefh/üflediğim zaman

hemen onun için sacid/secde ediciler olarak kaaye/yere kapanın.
(ve nefahtü min ruhiy) (ve zati ruhumdan nefh ettim) diye

beyan olunan Sultan Ruh



(sevvey ettim ve zati ruhumdan nefh ettim,

bu halde sacidiyn/secde edenler olarak kapanın) tatbikatında


Sırrı Ademiyyet gereği Sultan Ruh’un göründüğü Adem’e

Melekler secde edip, İblis karşı koyup, direnmiştir.

Yani İblis, eba/direnmiş, karşı koymuş, kibirlenmiş

ve böylece kafirlerden olup, huzurdan ihrac edilmiş, lânetlenmiş

ve (Adüvvün Mübin/beyan olan_olunan düşman) ilân edilmiştir.

Neticede Sultan’lık Sırrı Ademiyyet üzre illâ Adem’e tahsis edilmiştir.


Sultanlık (kudreti), meleklik (kuvveti) ifade eder.

Kudret sahibi olan Sultan, hüküm verebilen hükümdardır,

kuvvetler (melekut) ona tabidir.

O meleklerle şey’iyyet âleminde

irfan kemâlâtı ikmal ve şehadet hakikatine varmak üzere

cihad kemalatı için gerekli fiilleri yerine getirir.

Allah’ın lutfettiği isimler kendisinde bihakkın kullanıma Allah’ın izni ile müsadedirler.
Nitekim Kur’anı Kerim’de işaret edildiği üzre,

RAHMAN (55)/33

ya ma’şere’l cinni ve’l insi

inisteta’tüm en tenfüzu min aktari’s semavati ve’l ardı

fenfüzü la tenfizune illa bisultanin
Ey cin ve insan ma’şer/cemaati!.

Eğer göklerin ve ard/yerin aktar/çevrelerinden

enfüz/çıkıp gitmeğe isteta/gücünüz yeterse hemen enfüz/çıkıp gidiniz.

Halbuki, bir sultan/kuvvet olmadıkça siz enfüz/çıkıp gidemezsiniz.
Yine MUSEVİYETTE (Sırrı Ademiyet) gereği,

Hz. Musa ve Hz. Harun’daki tatbikatta da…..

KASAS (28)/35

kale se­neşüddü ‘adudeke biehıyke

ve nec’alü leküma sultanen

fela yesılune ileyküma biayatuna

entüma ve menittebe’aküme’l galibune

Allah buyurdu: Senin adude/pazunu ahi/kardeşin ile şedid/kuvvetlendirecegiz

(Yani Seni kardeşinle destekliyeceğiz)

ve size öyle bir sultan/yetki ca’l/vereceğiz ki,

ayetlerimiz sayesinde, onlar size asla vasıl/erişemiyecekler

İkiniz de ve size tâbi olanlar da elbette galip olanlardır.



NİSA (4)/153

……. ve ateyna musa sultanen mübiynen


ve Musa'ya sultanen mübiyn/apaçık bir saltanat (delil/yetki) atey/verdik

MÜMİNUN (23)/45

sümme erselna musa ve ehahü harune

biayatina ve sultanin mübiynin
Sonra Musa'yı ve ahi/kardeşi Harun'u ayati/âyetlerimizle

ve bir sultanin mübiyn/apaçık bir saltanat (delil/yetki) ile ersel/gönderdik.
HUD (11)/96

ve lekad erselna musa

biayatina ve sultanin mübiynin
Ve and olsun ki. Musa'yı ayati/âyetlerimizle

ve bir sultanin mübiyn/apaçık bir saltanat (delil/yetki) ile ersel/gönderdik
Görüldüğü üzere (Sultan) lık sadece Adem’in şahsına değil,

(Sırrı Adem) gereği

kendisinden sonraki mertebe ve makam isimlerini peygamberlerde de görünmektedir.

(Musa) Kıssasında gönderilen makam FİRAVUN…..


ZARİYET (51)/38

ve fiy musa iz erselnahü ila fir’avne bisultanin mübiynin
Mûsa'da da (onun kıssasında da ibret vardır) o vakit ki: Onu Fir'avun'a

sultanin mübin/apaçık bir saltanat (delil/yetki) ile ersel/gönderdik
Demek ki, (Sultan) ın arzdaki gönderilme muhatabı (Firavun) imiş.

İBLİS’in (Şey’iyet alemi itibariyle de ŞEYTAN’ın)

SULTA­N’iyetinin olmaması

HİCR (15)/42

inne ‘ıbadiy leysa leke ‘aleyhim sulta­nün

illa menittebe’ake mine’l gaviyne

Şüphe yok ki, benim ibad/kullarımın üzerinde

senin için bir sultan/hakimiyet_gücü yoktur,


ancak gavey/azgınlardan sana tabi/uymuş olanlar müstesnâ.
NAHL (16)/99

innehü leyse lehü sulta­nün ‘alelleziyne amenu

ve ‘ala rabbi­him yetevekkelune
Muhakkak ki, amenu/îmân etmiş olanların

ve Rab'lerine tevekkül (vekil/dayananlar) üzerine

onun için bir sultan/hâkimiyeti_gücü yoktur
NAHL (16)/100

innema sul­tanühü ‘alelleziyne yetevellevnehü

velleziyne hüm bihi müşrikune
Şüphesiz ki, onun sultan/hâkimiyeti_gücü ancak

onu tevellev/dost edinenlerin ve ona müşrik/ortak koşanların üzerinedir.
İSRA (17)/65

inne ‘ıbadiy leyse leke ‘aleyhim sulta­nün

ve kefa birabbike vekiylen

Şüphesiz benim ıbad/kullarım var ya,

senin için onların üzerinde bir sultan/hakimiyeti_gücü yoktur.

Vekil olarak da Rabbin kafidir.

Hz. Kuranda İBLİS’in (ŞEYTAN’ın) SULTA­N’iyetinin olmaması açıkça bildiriliyor


Ve yine,

İBLİS’in de (Şey’iyet alemi itibariyle de ŞEYTAN’ın)

SULTA­N’iyetinin olmamasını açıkça beyan etmesi
İBRAHİM (14)/22

ve kale’ş şeytanü lemma kudıye’l emrü

innallahe ve’adeküm va’de’l hakkı

ve ve’adtüküm feahleftüküm

ve ma kane liye ‘aleyküm min sultanin illa en de’avtüküm

festecebtüm liy fe­la telumuniy ve lumu enfüseküm

ma ena bimusrihıküm ve ma entüm bimus­rihıyye

inniy kefertü bima eşrektümu­ni min kablü

inne’z zalimiyne lehüm ‘azabün eliymün
22. ve ne zaman ki kudıye’l emrü (emir/iş kaza/hükme bağlandığında)

(iş bitirilince) şeytan kale/dedi ki,

innallahe/kesin allah va’de’l hakkı/hakk vaadini size ve’ad/vaad etmişti

ve ben de size ve’ad/vaad etmiştim

bu halde ben size ahlef (ihtilaf/muhalefet ettim, caydım)

ve liye/benim için

sizin üzerinize (size) sultan (delil/kudret, yaptırım gücünden) kane/olmadı

illa/ancak (müstesna) ki, benim sizi de’av (davet/çağırmış olmam) diyedir ki,

bu halde benim için (bana) siz esteceb (cevab/icabet ettiniz)

bu halde siz beni levm/kınamayın ve (oysa) sizin enfüs/nefislerinizi levm/kınayın

ena/ben sizi musrih (sareha/yardıma yetişen, kurtaranlar) ile değilim

ve (yine) entüm/siz de musrih (sareha/yardıma yetişen, kurtaranlar) ile değilsiniz



inniy/kesin ben ki, kablü/önceden de

sizin beni eşrek (şirk/ortak koştuğunuz) ma/şey ile ben kefer/tekfir etmiştim



inne/kesin zalimiyne/zalimler ki,

onlar için (onlara) ‘azabün eliym/elim azab vardır


Ve kudıye’l emr/iş bitirilince şeytan kale/der ki

innallahe/Şüphesiz Allah size va’de’l hakkı/hak bir vâd ile ve’ad/vâd etmişti

Ben de size ve’ad/vâd etmiştim, sonra size ahlef/vadimden caydım

Ve benim zaten size karşı bir sultan/hakimiyetim_gücüm yoktur.

Ben sizi ancak de’av/davet ettim, siz de benim davetimi esteceb/kabul ettiniz

Artık beni levm/kınamayınız, kendi enfüs/nefislerinizi levm/kınayınız.

Ve ben sizi musrih/kurtarıcı değilim, siz de beni musrih/kurtarıcı değilsiniz.

Şüphe yok ki beni kablü/evvelce şirk/ortak koşmanızı ben kefer/inkâr etmiştim

Muhakkaktır ki, zalimiyne/zalimler için ‘azabün eliym/pek acı bir azap vardır.
***
Dört anasır (toprak (turab) – su (mai) – ateş (nar) – hava) dan

meydana getirdiği beşeriyete, Allah zat-i ruhundan nefha ederek,

(İNSAN) ismi ile halkettiğini, kendisine döndürmesi ile

onda (ADEM)lik, (SULTAN) ismi ile tatbikata geçmektedir.


Bu (SULTAN) sırrı Hz. Kur’anda (….. yı zikredin) diye

gönderilen peygamber isimleri belirtilerek

kendini kul gören emri ilahiyi, Allah izni ile ve nizamullah üzere,

yerine getirme gayret ve cihad neticesinde

tüm Peygamber hakikatlerinden hissement kılınmaktadır.

Nitekim Kur’anı Kerim’de işaret edildiği üzre,


FATİHA (1)/6

Yüklə 1,11 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   6   7   8   9   10   11   12   13   ...   18




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin