Kazâ, Allah’ın hükmüdür. Hüküm Allah’ın kazâsı’dır. Allahın OL emridir. Allahın OL hükmüyle irâdesiyle ilmindeki mânâları seyretmeyi dilemesi Allah’ın bu var oluşa hüküm vermesidir.
Kazâsı neticesinde o isimlerin mânâları’nın açığa çıkmasını dilemesi de, O nun takdiridir, bu takdir gereği, çeşitli İlâh-î isimlerin mânâları sayısız çeşitli terkipler şeklinde belirli anlam sûretlerini meydana getirmiştir. Anlam sûretleri denilmesinin nedeni, henüz bu boyutta varlık yoktur. A’yân-ı sâbite denilen varlıkların asıllarını meydana getiren ana mânâ grupları meydana gelmiştir. A’yân-ı sâbite Hakk’ın kendinde düzenlediği, kendinden oluşturduğu, sonradan meydana gelecek halkının, kendindeki programlarıdır , bütün bu var olan varlıkların aslı olan ana mânâlardır. Ve Allahın ilmiyle ilminde vücût bulmuşlardır. Ve “A’yân-ı sâbite”lerin zuhur edeceği yerlere göre ezelde verilmiş istidad ve kabiliyetleri vardır
Bütün bu kâinat ve içinde varolan her şey yoktan var olmuştur denirken her şeyin zât-ı İlâhî’nin ilminde var olması kastedilir. Var olmuş olan her şey sadece Allahın ilmiyle vücût bulmuşlardır.
Allah’ın, ilminde kendi mânâlarını seyretmeyi dilemesi kazâ, bu mânâları seyredilir hâle getirmesi de mutlak mânâ’da kaderdir. Bu bâtınî mânâ’da gerçek mânâ’da kazâ ve kader kavramıdır. Bu mânâların, mânâ gruplarının meydana gelişi takdiri İlâhî’dir.
Peygamberimiz, “Allah mahlûkatın kaderlerini gökleri ve yeri yaratmazdan elli bin sene evvel yazmıştır, takdir etmiştir” sözüyle buna işaret etmiştir.
Mahlûkatın kaderini yazan Rabbülâlemindir. Rabbül âlemin âlemlerin meydana getiricisi rububiyyet mertebesidir. Âlemler kelime-siyle ifade edilen, sonsuz sayısız varlıklardır. Rahmâniyyet mertebesi İlâh-î esmâ’nın mahzeni hazinesidir, tecelli’nin halkıyete dönüşmesinin başlangıcıdır,. Rahmaniyyet mertebesinde mevcut olan esmâ-i İlâh-î O nun mülküdür. Allah melik olması yönüyle esmâların hem sahibi hem de onlar üzerinde hükümdardır. Bu özelliği ile kendi esmâlarını dilediği gibi açığa çıkarıp seyredendir.
‘’Allah dilediğini yapar, yaptığından sual olunmaz’’ ayeti buna işaret eder.
Rububiyyet mertebesi Allah’ın çeşitli esmâsı’nın çeşitli terkipler şeklinde aşikâra çıkmasını sağlar. Bu esmâ çeşitli terkipler şeklinde ortaya çıktığı anda abd (kul) meydana gelir, rabbin abd ı rububiyyet mertebesinin zâhir oluşudur. Yani Allah isimlerinin bir terkip şekliyle bir isim altında varlık halinde ortaya çıkmasıyla, rububiyyet mertebesinin zâhir oluşudur. Kul rabbına tabidir.
Dostları ilə paylaş: |