****
5. ve içeriye girer bir müddet dinlendikten sonra duvarlardaki ve her yerdeki resimlere bakar, hepsinin belirli bir özelliği olduğunu görür. Bu özellik ise bütün tasvir-resimlerin sadece “hayvân” sûretlerinde olduğudur.
Demek ki o zat, o mânâ hareketi, içeri giriyor. Buna oluşan terakkinin mânâ letafetinin görünmesidir, diyebiliriz. Bir müddet orda dinleniyor. Tespitlerini yapıyor, diyebiliriz. “Buyur gel” falan diye bir şey yok. Demek ki bu zâhirde olan bir olay değil. Mânâ da olan bir olay. Demek ki doğrudan içeri giriyor. O kişinin, girenin böyle bir salâhiyeti var.
Duvarlardaki ve yerdekinden bahsediyor. Duvar kendi kendine inşâ olmaz, yer varsa duvar olur. Önce yer sonra duvar. Secde halinden mertebeler gözükecek.
Hayvân resmi, zâhir anlamınla hayvânatı anlatsa da hakikatte kişinin onları çizer halinde olması, onları yaşama geçirmekte olduğuna işarettir, diyebiliriz. Takip etmiş olduğu yolun diriliğine işarettir. Beden anlamındaki ölen hayvân ise de, yapılan seyrin ölü olmayıp, diri olduğuna işarettir. Zikredilen Hayy isminin hususiyeti var.
Dostları ilə paylaş: |