A_13. Yine “Leylâ Mecnun” Hikâyesinden anlatımla;“Mecnun” görünümde ve isminde yaşama devam eden Kays, garam-ı (şiddetli) aşkının tesiriyle heryerde ve herşeyde “Leylâ” görmeye başlar.
Bu hal daha da ileri gider, karşılık “Leylâ” zikri, Yani cehri ve hafi tatbikat içinde garam (şiddetli) aşka dönüşür ve her yerde, herşeyde Leylâ’yı görür. Aslında Leylâ adı altında mânâ maddeyi içten ve dıştan sarmaya başlamıştır. O zaman ilham almaya başlar. Her yer ona Leylâ konuşur artık.
Mülhime mertebesinde. Leylâ böyle güzeldi, böyle çirkindi meselesinde değil, herşey kendi mazhariyetinle Leylâ olarak anlatır.
Leylâ “bu yemek böyle güzeldir,” der,
Leylâ “bu yemeği beğenir,”
Leylâ “böyle şey olmaz,” der.
Ve “Leylâ’yı seven bendendir” demeye başlar.
(Mülhime Makamında) “Sen kendini övdüğün gibisindir,” zikrinde ve idrakındayken yavaş, yavaş (Mutmainne Makamına) doğru “Sübhanallahü ve bihamdihi”, “irci ila rabbike” (Rabbına dön) Rabbike (senin Rabbın), (Rabb kevniyyeti) idrakıdır ki, Kişide zikreden Rabb’dır. Uzak yakın olmuş, Yakın dahi ortadan kalkmıştır.
Dostları ilə paylaş: |