duvarlardaki ve her yerdeki resimlere bakar,
senin bütün mertebelerini / yer ve duvardaki resimleri görüyor. Yer olmazsa duvar olmaz. Hepsinin belirli bir özelliği olduğunu görür.
Bu özellik ise bütün tasvir-resimlerin sadece “hayvân” sûretlerinde olduğudur.
hayvân : el-Hayy, ebedî hayatla diri olan : Hakk'ın ebedî hayatıyla, kendisine
tecellî ettiği kuldur. Böylece (Abdu'l-Hayy olan) kul, O'nun devamlılığı olan hayatı ile yaşamayı sürdürür. Kûr'ân'da ondokuz yerde geçer
Bunun sebebini anlamaya çalışan misâfir arkadaşına misâfir: seferde olan
(yapılacak başka resim yokmu! neden hep hayvân resimleri yapıyorsun?) dediğinde, arkadaşının verdiği cevap oldukça düşündürücüdür
(Evet vardır, fakat bu resimleri “yukarıdaki çiziyor”, ben içlerini dolduruyorum) demiştir.
*****
Gayb da ezân-ı /Allah’ın davetini gönülde duyuyor, ilham alıyor. Mürşidini bulunca seyr-i sülûk başlıyor. Uzağın bize şah damarı kadar yakın olduğunu; uzak ve yakının bir olmasının mânâda olduğunu öğreniyoruz . Amener resulü tatbikatı ile mürşidi kabul, tasdik ve itaat ile Âdemiyyete geliniyor, biyat edilip Âdem secdesi yapılıyor; hicret ederek (eskiyi bırakıp, yeniyi arayış hali) nihayet gönlünün işaret ettiği mürşid kapısına gelir uzaklık biter, yakiyne gelir; bizden biri…yol: seyrullah, seyir, tarik mürşidin kabulünde nazar alıp, mânâ da doğrudan giriyor, hulûl ediyor
Dostları ilə paylaş: |