1- Ressamın sadece hayvân sûretleri çizip hayvân resimleri yaptığını
2- Başka yapılacak resimlerinde olduğunun farkında olduğunu ancak ressamın başka sûret ve resimleri çizmediğini
3- Resimlerin çiziminde kendisimi bir âlet olarak gördüğünü, resimleri “yukarıdaki çiziyor” demesinden anlıyoruz.
4- Çizenin yukarıdaki olmakla birlikte içlerini dolduranın kendisi olduğunu belirttiğini görüyoruz.
Ressamı eserlerini ve o anki mertebesini bu bilgilere göre ortaya koymaya çalışırsak.
Kazâ ve kader yönünden baktığımızda ressamın ilmi sûretinin-rabb-i has’sının (hakikatinin) - Hakka verdiği bilginin tasvir etmek, çizmek, musavvir isminin zuhur mahallerinden biri olmak konusunda olduğunu ve kendisi hakkında bunu kazâ ettirdiğini- hükmü böyle istediğini – ve durumun böyle gerçekleştiğini görüyoruz. Kaza edilen halde miktar, miktar – kader- olarak ressamda zuhura gelmektedir
Bizim bakışımız hakikat mertebesindedir. Hakikat mertebesi bilgilerinden ef’âl mertebesini – fiilleri anlamaya ve anlatmaya çalışıyoruz.
Allah (c.c.) Saffat sûresi 37/96 âyetinde şöyle buyurur:
“vallahu halâkaküm vemâ ta’melun” mealen
Sizi de yaptıklarınızı- amellerinizi-de Allah (c.c.) halketti.
Ressam’ın “bu resimleri yukarıdaki çiziyor ben içlerini dolduru-yorum” demesinden ef’âl mertebesinde olduğunu ancak ben içleri dolduruyorum sözünde henüz bu mertebeyi tam idrak edemediğini anlıyoruz. Çizerken kendini âlet görüp yukarıdakinin çizdiğini söylüyor. İçlerini doldururken ve boyarken ise bunu yapanın kendisi olduğunu söylüyor.
Allah (c.c.) A’raf Sûresi (7/54) de şöyle buyurur
“Elâ lehulhalku vel emr” mealen;
“İyi bilin ki halketme ve emr –iş- O’na aittir.”
Başka bir Âyette ise Rûm Sûresi (30/4)
“lillâhil emru min kablu ve min ba’du” mealen
Başta ve sonda iş Allah’a aittir.
Bu Âyetlerden de anlaşılacağı üzere renk ve düzenleme seçeneği de yoktur. Zira “ İlim malûma –bilinene- tabidir. Bilinen ressama hangi bilgiyi veriyorsa bu bilgiye göre boyamak zorundadır.
Ressamın vakti ile doğa resimlerinde çizmiş olması muhtemeldir. Kendisindeki mâdeni ruh ve bitkisel ruhun etkin olup afaktakilerle iletişimi esnasında çizmiş olmalı yada o dönemde resim yapmıyor ise çizmemiş olabilir.
Her ne var ise âlem de,
Örneği var Âdem de.
Âdem ya da ressam kendisinde olanların kabiliyyetlerinin âlemdekilerle bağını faaliyete geçirip iletişimini ne kadar sağlarsa ya da hangileri ile sağlarsa kendisinde o yönde kabiliyetlerin zuhuru faaliyetler – görülür.
En…… A……
Dostları ilə paylaş: |