>(yapılacak başka resim yokmu! neden hep hayvân resimleri yapıyorsun?) dediğinde, arkadaşının verdiği cevap oldukça düşündürücüdür.
>(Evet vardır, fakat bu resimleri “yukarıdaki çiziyor”, ben içlerini dolduruyorum) demiştir.
Koyu siyah ile işaretlenmiş yerleri tefekkür etmeye çalışalım..
>(yapılacak başka resim yokmu! neden hep hayvân resimleri yapıyorsun?)
dediğinde, arkadaşının verdiği cevap oldukça düşündürücüdür.
Yapılacak başka resim yok mu derken, sorunun içinde başka resimlerin olduğu anlaşılıyor..
Doğa, Bitki, İnsân ve bu resimle hayvân hepsi beraber, İnsân-ı Kâmili oluşturmaktadır..
Bitki, Tevhid-i Ef’âl,
Hayvân, Tevhid-i Esmâ,
Doğa, Mâden, Tevhid-i Sıfat
İnsân, Tevhid-i Zat ve
Bunların toplamıda İnsan-ı Kamil mertebesini oluşturmaktadır..
Hayvân, Tevhid-i Esmâ mertebesi idi… Niye hep bu mertebenin yapıldığı sorulmaktadır..
>(Evet vardır, fakat bu resimleri “yukarıdaki çiziyor”, ben içlerini dolduruyorum) demiştir.
Verilen cevapta yukarda ki ile ötelerde yani tenzihte olan bir Allah anlayışı belirtiliyor.. Yalnız çizimi yaptığı da belirtilerek ötelerde olan Allah anlayışı teşbih ile bulunan yere indirilmektedir, buda kısmi gözükmekte..
Burada dikkat çeken bir husus Tevhid’de Cem’ul Cem’e geçilememiş bir İntiba vermektedir..
Yukarda ki çiziyor dese bile yine Alet olan kendisidir.. Tevhid-i Esmâ mertebesinde olduğu açıktır… Teşbih etmeyi kendi yaptığını söylemekte,
Burada ki ben tarifi, burada ki tarif farklı oluşumdan olabilir…
Burada söyleyen kendisimidir.. Yukarıda diye tarif ettiği Allah’ı karşısında gelen kişi mi bu mertebeden diye bildiriyor…
Eğer kişi kendisine vehimi varlık vererek bunu söylemekteyse, Tarikat mertebesinde olduğu ortaya çıkmaktadır..
Eğer ben dediği bir ben vardır içeri ise, çizilen resim, kalemin ve boyanın ve boyacının da Tevhid mertebelerine riayet ile Allah (c.c.) olduğunu biliyordur.
Dostları ilə paylaş: |