Ya’ni “Akıllerin beşeriyet perdelerini İlâh-î arzu ile yanmamak için gafillerin vücudlarını kar dağları bil!” Zirâ akilleri beşeriyet gereği meşgul eden ve bu ateşin şiddetini mâni olan bu gafillerdir. Nitekim Mâlik b. Dinâr hazretlerini pazarda halkın kalabalığı arasında gezerken görmüşler ve “Burada ne yapıyorsun?” diye sormuşlar. O hazret dahi, “Gaflet celbini istiyorum!” diye cevap vermişdir.
Eğer kar gibi soğukluk meydana getirici olan gaflet ehlinde ki cahaletin insân-ı kâmilin kalbine aksi ve tesiri olmasa idi, o insân-i kâmil İlâh-î arzu ve istekten yanar tamamıyla beşeriyet haricine çıkar idi. Zira insân-ı kâmilin halkı irşad için beşeriyet perdesine dönmesi lâzımdır.