*************
(62) Gö….. İ……
Selâmün aleyküm Terzi Babam, Halifem,
Bismillâhirrahmânirahîm.
Kaza ve kader üzerine (1)
“Elhamdülillâhirabbülâlemin!’’ bizlere bu tefekkür konusunu bahşettiği için. Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s.) Efendimize salâtü selâm olsun! Bizlere bu konuyu ikram ettiği için Hz. Terzi Baba’dan ve halifesi Muhterem Efendimizden Yüce Yaratan razı olsun! Günlerdir su, su diye inleyen bu toprakta, müjdesiyle birlikte, aynı anda yağmuruyla gelen rahmet, içinde gizlediği hasretiyle hem yaktı, hem de susuzluğumuzu giderdi. Günlerce gönül semâsına bakan gözlerimizden yaş olup aktı. Rahmâni mükerrem ellerden biz dervişlere sunuldu. Toprağımızdaki çatlamış dudaklara kana kana içme imkânını vermek üzere harekete geçti, yaşadığımız her isimle, boyayacağımız her resimle…Haşr sûresinin 24. âyetini gönülden ikrar ettirerek, Sâdi Şîrâzi’nin, hikâyesiyle bizleri coşturdu.
02.11.2011 tarihiyle gelen tecellide 13 13 neş’esiyle kendinden kendine âlemlerdeki şânını kutlayan yüce Allah “Nûn vel kâlemi ve mâ yesturûn’’ olan mübârek kâlemiyle tasvir ettiği resimlerle, bir anda (el yevm) rahmetini indirdi. Hakîkat-i Muhammedî’yi taşıyan mübârek usta ellerin yardımıyla bu renk dünyasına yeni bir Cân geldi.
Burada sanki “İkra bi ismi rabbike!’’ nîdâsı yankılanıyor. 20.45’te gelen bu haberle, sanki Kadir Gecesi’nde inen “İnnâ enzelnâhü fiy leylet-ül kadr’’ sûresi yaşanıyor. Bizleri fecr ile beraber nûruna çıkaracak olan selâm yankılanıyor. Sanki zaman dilimi de bu nîdâya boyun eğmiş, her bir dervişte ayrı bir şeende harekete geçiyor; İLHAMI alan gönül noktasındaki ziyaretleriyle dervişlerin resimlerini beziyor. Bu resimlerini Hz. Hızır’ın yükselttiği (Kehf 18/77-22) Alî İmran’daki gibi (3/14) muhkem olan duvarlarda veya onları, üzerine duvarların inşa edildiği yerde (ARZ’da) sergiliyor. Her bir resim bu mânevi pınardan, Allah-ü Azimüşşan’ın kudretinden, lûtfundan hissesini almakta.
Bizleri bir beşer (Hayvân resimleri) olarak yaratıp, Âdemiyyet lütfuyla halife kılan, efdâl olan insân olma imkânını veren, sonra da Zât-ı İlâhisine muhatap kılmayı lâyık gören Yüce Allah’a “Elhamdülillâhi Rabbülâlemin’’.
KAZÂ olarak inen bu tefekkürde, kemâlât üzre, her bir ayrı şe’ende, KADER olarak yaşamımızı mümkün kılan yüce Allah’a
“Elhamdülillâhi Rabbülâlemin’’.
Hz. Efendi Baba, Hz. Terzi Baba (Tasvirci ressam) eliyle Necdet Ardıç Uşşakî Hz.’lerinde cem edip halifesi olan Muhterem Efendimizle bizlere ulaştıran Yüce Yaratan’a her an secdede olmayı niyaz ediyor, bu gönül. Burada kul olan derviş, gönlündeki su kabını gönül semâsına uzatmış, yakan bir yalvarışla rahmet çeşmesinden kana kana içmek istiyor. Bu gönül içinden ZİYARETÇİ olarak, ister Hz. Cebrâîl gelir, ister Hz. Hızır gelir, ister imtihan eden biri… Kim gelse de kabûlüm der. O her zaman Allah-ü Azimüşşân’dan râzıdır. “Aşık’a Bağdat sorulmaz’’ demişler. Kervan nereye çekerse… ALLAH-Ü A’LEM.
Dostları ilə paylaş: |