*************
(70) Se…… A……
Selâmün aleyküm Terzi Babam, Halifem,
Bismillâhirrahmânirahîm.
Tasvirci Ressam konulu hikâyemizde, hikâyenin başındaki konuşmaya mânâdan maddeye kemâlat sırrı (kesrette vahdet) diyebiliriz. Tasvirci ressam mutmain makamını, ressamdan konuşan da İnsân-ı Kâmil’i anlatıyor. Birgün bir yerde diye başlaması, yevmiyetten bahsetmesidir. Arkadaşın kim olduğu nereden geldiği bilinmiyor (mânâdan görünmesidir), kendi batınından gelendir, çizilen sûretlerde görünür hale geliyor. Lâm – Elif olarak kendini ortaya çıkarıyor. Ahadiyyetin âlemler halinde görünmesi ve irfan olunmasıdır. Tenezzül etmiş olduğu ahadiyyet-i vahdaniyyette Hakikati Muhammediyye olmuştur.
Tasvir ( tasarlamak) eden ve resmi çizen aynı kişidir. Allah’ın Hakk makamının görünmesidir. Tasvirci ressam, tasavvur halinden çizgi haline getirdi, sûretlendirdi (fiil etti). Arkadaşının, tasvirci ressamı görmeye gitmesi, seyr-i sülûktur. Vakti gelmiş, terakki görüşmeyle yapılmıştır. Tatbikata geçirmesi esmâların açılımıdır. Ressamın zâhirden mânâya geçmesi oluyor. Resimler hayvân olarak gözüküyor. Yaptığı işle, Hayy ismi zikrediliyor. Resimleri yukarıdaki çiziyor ben dolduruyorum demesi Hakk Nizamıdır. Mutmain Makamı diyebiliriz.
Kendisine kullanılsın diye verilen irâdeyi, irâdeyi veren yere teslim etmesi övülmeye lâyık sensin Rabbim demektir. Arkadaşı, yani soran, öğretmen gibi görünsede aynı zamanda öğrenicidir. Sorularıyla tasvirci ressamda açılımın olmasına vesile oluyor. Arkadaşının tasvirci ressama gitmesi, Kazâ’dır. Belirli birgün gitmesi Kader’dir.
Yukardaki çiziyor denmesi ve Allah’tan aldığı ilhamla hiç değiştirmeden hayvân sûretleri olarak çizmesi Kazâ’dır. Ben içlerini dolduruyorum demesi de Kader’dir.
Resimler insân ve doğa olsaydı, Hayvânlığından arta kalan her şey temizlenmiş olurdu. Hayvân-ı natıktan insân-ı natıka geçer. Allah’ın vechinden, Allah’ın görünüşünden dolayı herşey pırıl pırıl olur saflaşır ve Sâfiye Makamı olurdu.
Allah razı olsun. Hürmetle ellerinizden operim.
Dostları ilə paylaş: |