GöNÜlden esiNTİler bir hiKÂye biRÇok yorum (5) doğdular, yaşadilar, ÖLDÜRDÜler



Yüklə 1,01 Mb.
səhifə69/184
tarix07.01.2022
ölçüsü1,01 Mb.
#80530
1   ...   65   66   67   68   69   70   71   72   ...   184
*************

(29) Fi… Ar….

Esselâmü aleyküm ve rahmetullah ve berakâtühu,

Kıymetli rehberim Mu.. Hocam. Bu seneki hikâye çalışması yazım aşağıda. Ben de bir özet ve ona bağlı bir hikâye ile katılmak istedim.  Tabi bu şimdiki anlayışım. İnşeallah Rabbim doğru yola beni hidayet buyursun, sizlerin rehberliğinde. Sağlık ve esenlike. Allah'a (c.c) emanet olunuz. İnşeallah geç kalmamışımdır.

Efendim “doğdular, yaşadılar, öldürdüler, öldüler” kısa hikâyesine benim hayat anlayışım içinde yazacağım kısa özet şu olurdu:

İndiler, duydular, aradılar, savaştılar, öldüler”

Bununla ilgili hikâye de düşünceme göre şöyle olurdu:

Bir memlekette yaşayan insanlar buraya nasıl geldiklerini merak edip araştırmaya başlamışlar. Buna dair söylenen bir takım şeyler varmış, fakat bunlar belli bir yere kadar gelip ondan önceki tarihi açıklamıyormuş ve bu daima sır olarak kalıyormuş. Bu yüzden buraya hiç bilmedikleri bir yerden indiklerine, yani buradan olmadıklarına kanaat getirmişler. Bu araştırmaları neticesinde yaşadıkları dünyada bir hazine olduğunu ve bu hazineyi buldukları zaman hem sonsuz derecede zengin ve mutlu olacaklarını hem de merak ettikleri sorunun cevâbını bulacaklarını öğrenmişler. Ve bütün dünyaya yayılıp bu hazineyi aramaya başlamışlar. Ancak bu hazine arayışı başladığında bütün dünyanın da kendilerine âdeta düşman kesildiğinin farkına varmışlar. Sanki bütün dünyada yaşayan milletler onlara düşman olmuş savaşıyor ve bu hazineyi ele geçirmemeleri için ellerinden geleni yapıyorlarmış.

Bu savaşlar sırasında hep kayıp veriyorlar ve nüfusları da gün geçtikçe azalıyormuş. Hep kendilerinden fedakârlık yapar durum-dalarmış. Sürekli sayıları azalmasına rağmen sayıları azaldıkça daha da güçlü hale geldiklerini ve bu savaşlarda daha başarılı olduklarını görmüşler. Bu daha da merak uyandırıcı ve teşvik edici olmuş onlar için. Artık kendi milletlerinden bu savaşlarda ölenler için üzülmüyorlar, aksine seviniyorlarmış. Bu nasıl bir hazineymiş ki kendini arayanı hem cezalandırıyor hem de gücüne güç katıyormuş? Fakat bu arayış o kadar uzun sürmüş ki bütün dünyayı aramalarına rağmen bir türlü bulama-mışlar. Bir gün karşılaştıkları bir bilge hazineyi dünyada değil kendi memleketlerinin altında aramaları gerektiğini söylemiş. Onca dolaşıp emek vermelerine ve onca kayıp vermelerine ve onca zaman kaybetme-lerine hayıflanarak bu sefer kendi memleketlerinin altını üstüne getirip hazineyi aramaya devam etmişler.

Bu aramalar ve kazılar sırasında hep ufak ufak ip uçları buluyorlarmış ama hiçbiride hazinenin yerini tam olarak açıklayamıyormuş. Hazineyi kendi memleketlerinde aramaya devam etmelerine rağmen etraftaki düşmanca tavırlar bitmemiş ve kayıp vermeye devam etmişler. En sonunda diğer milletleri bu hazineyi kendi menfaatleri için değil insanlık için ve hepsinin yararına kullanacaklarına ikna etmişler. Zâten bu hazine kendisini kendi menfaati için kullananları yakıp mahveden bir özellikte imiş. Bu özelliğini duyunca âdeta hazinenin yerini bulmuş kadar sevinmişler, çünkü bu hazineyi bulabilmek ve kullanabilmek için zâten ölü olmak gerekiyormuş. Zîrâ bunu ancak ölü olanlar bulabiliyormuş.

Neden kayıp verip de tam aksine güçlendiklerini o an anlamışlar. Zîrâ her ölümden sonra biraz daha hazineye yaklaştıklarını anlamışlar. Ölmek bu hazineye onları o kadar yaklaştırıyor ki tam mânâsıyla ölmedikten sonra onu bulmak imkânı olmadığını anlamışlar. Ve bu şekilde nerden geldiklerini de anlamışlar  ve milletçe kendilerini öldürüp hazineyi bulmuşlar. Ama bu ölüm onları daha önce olmadıkları kadar diri ve güçlü kılmış. Aslında ölmenin dirilme olduğunu ve asıl hazinenin bu olduğunu diğer milletlere anlatmak için bu sefer daha zor bir mücadeleye girişmişler. Zîrâ hiç kimse ölerek bir hazineye ulaşılacağına inanmıyor-muş. Hangi millete bunu anlatmaya çalışsalar, “siz bizi öldürüp bizim elimizdeki zenginliklerimizide ele geçireceksiniz,” diyorlarmış. İşte bu hazinenin bulunmasının bu kadar zor olmasının sebebini o zaman anlamışlar.

Efendim bu hikâyede yazdıklarım tamamen sizden duyduklarım ve dinlediklerimi ve okuduklarımı kendi aklımla değerlendirip böyle bir hayâl kurmam neticesinde çıkan düşüncelerdir. Anlamayıp yanlış değerlendirdiğim husûslarda affınıza sığınır, feyzinizden ve ilminizden faydalanabilmeyi Cenâb-ı Hakk (c.c.)’ tan dilerim.




Yüklə 1,01 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   65   66   67   68   69   70   71   72   ...   184




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin