GöNÜlden esiNTİler bir hiKÂye biRÇok yorum (5) doğdular, yaşadilar, ÖLDÜRDÜler



Yüklə 1,01 Mb.
səhifə114/184
tarix07.01.2022
ölçüsü1,01 Mb.
#80530
1   ...   110   111   112   113   114   115   116   117   ...   184
*************

Gelişmeyi, her konuyu kendi içindeki kemâlâtı bakımından dört konu başlığı olarak incelemek istedik.



1. İNSANIN OLUŞMA MERTEBELERi İTİBARİYLE, (DOĞDULAR)

2. PEYGAMBERLER İLE GÖRÜLEN MERTEBELER İTİBARİYLE, (YAŞADILAR)

3. KELİME-İ TEVHÎD ve KELİME-İ RİSÂLET İTİBARİYLE, (ÖLDÜRDÜLER)

4. MÜRŞİD-MÜRİD İLİŞKİ ve OLUŞMA MERTEBELERİ İTİBARİYLE, (ÖLDÜLER)

*************

1. İNSANIN OLUŞMA MERTEBELERi İTİBARİYLE, (DOĞDULAR)

Beşer, Halîfe Âdem, İnsan, İnsân-ı Kâmil mertebeleri itibâriyle; Rabbımız irfân olunma muhabbetiyle “Halîfe Âdem” tatbîkatı için anne rahminden cismi 40 haftada meydana getirirken, belli bir vakit o cismi gerek maddede harekete getirecek, gerekse manevî terakkîsine imkân verecek bir sistem üzere halk etmiştir. Bu tatbîkat da Hz. Kur’ân’da

ve’t tiyni ve’z zeytuni ve turi siyniyne ve haze’l beledi’l emiyni lekad halakne’l insane fiy ahseni takviymin sümme redednahü esfele safiliyne,” (Tin 95/1 – 5)’de beyan edilmiştir.

Kişi ana rahminde 3 karanlıktan geçerek ete kemiğe bürünmüş ve vakti saatinde dünya denen ortama mülâki olmuş. Ailesinin ve çevresinin tesiriyle isimlenmiş bilâhare yaptığı, gördüğü tahsil, terbiye ile meslek itibâriyle mesleğine istinâden sıfat kazanmaktadır. Bu onun zâhiren beşerî olarak yaşamı ancak mânâsından haberdar olmama itibâriyle ölü ceset hâlidir. Onun bu hale gelmesi ise Allah’ın irfân olunma muhabbet-inden olduğu için Allah’ın elif, ehadiyet, Âdemiyet, ünsiyet, ülfet husûsi-yetleridir. Dolayısıyla Mülk Sûresi’nin ikinci âyetindeki:

el­leziy haleka’l mevte ve’l hayate” (Mülk 67/2)

(o zât ki, mevt/ölümü ve hayate/hayatı halek/halketti) sözüyle, kendi bilinmez görünmezliğinden irfân olunmak üzere, önce zâhir cismânî hâlini görünüşte diri, ancak manevîyatından haberdar olmadığı için dirilmemiş, hâliyle doğumunu yapmış ve zâhirî yaşamına başlamıştır. Zâhiren/Cismânî (DOĞDULAR) (YAŞADILAR)

Ne zaman ki rüşd-i ilâhîsine kavuşmak üzere Allah’ın “reşede” ismini mürşid makamından istifâde etmek üzere irâde ettiğinde, yani irşâd olmaya mürid olduğunda, bu sefer manevî dirilmesi için zâhirî put edinmiş olduğu ilâh hâlini ilâh-ı ilâh yapan isimlerden haberdar olmak üzere irâdî olarak öldürür. Bu onun manevîdeki doğuşudur. Manevî (DOĞDULAR) (YAŞADILAR)

Bu sefer isim putlarına takılır. Ne zaman ki ilâhın başına () koyarak “lâ ilâh” zikrine geçtiğinde ki bu da “ente/sensin” tatbîkatıyla vücûd bulur, zikri de daima “lehül mülkü lehül hamdü ve hüve ala külli şey’in kadir” olur.

- Rabbına övülmeye lâyık olduğunu,

- sonra övülmeyi ancak kendisinin yapabileceğini,

- sonra kendisinin kendisini övdüğü gibi olup,

o övmeden kendisini hissement kılmasını talep eder.

Bu onun kesâfetten letâfete doğru mülhime mertebesine gel-gitler arasında, yaşam-ölüm arasında istikrar bulmasını sağlar.

Böylece beşer olarak doğmuş, manevî muhabbet ile beşerîyeti itibâriyle ölmüş, manevî yaşamında isimler hâlinde zevk hâlindeyken sıfat-ı kemâlât için isimlere vermiş olduğu kıymet itibâriyle irâdî olarak öldürmüş, Cem’ül Cem makamı olan sıfatullah görünmüştür.

Bu Fenâfillâh makamıdır, tard edilenin Rabbî rücû kemâlâtıdır. (ÖLDÜRDÜLER)

Bu noktada hâlen dünyevî olarak ona verilen isimi kullanmaktadır. Meslekî sıfâtîyetinin aslının Allah’ın isimlerinden geldiğinin idrâkına var-mıştır.

Allah’ın murâd etmiş olduğu Halîfe-i Hakk kişide “Kulum” beyanı ile gözükmüştür. Burada hamd subhanallahü ve bihamdihi zikriyle olup, Allah kendi hamdıyla sübhandır beyanı asıl olmuştur.

Burada kişi irâdî olarak kendisinde gözüken sıfatı da yine “ente/sensin” zikriyle Allah’ın izniyle vererek Allah artık onun gören gözü, tutan eli, duyan kulağı, konuşan dili. “Lahmike lahmi, demmike demmi, rûhike rûhi, cismike cismi” hakîkati zuhûr etmiştir.

Kişi kendi irâdesiyle kendini “Kahhâr” ismiyle yok etmiş, cismânî yönü itibâriyle de ölüm tahakkuk etmişse “ölen hayvan imiş, aşıklar ölmez” hakîkati içinde Allah’ın “Bâkî” ismi ie bâkîlik hakîkati zevk olunur. Allah, “Kulum” yani “Kul olan Ben’im” beyan ederek kendi-sinden kendisine bâkîlik kemâlâtını zevk eder. (ÖLDÜLER)


Yüklə 1,01 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   110   111   112   113   114   115   116   117   ...   184




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin