76-5 "Doğdular Yaşadılar" hikâyesi’nin bünyesinde olan Neyim-Kimim sorusu için fakîrin cevâbı aşağıdaki gibidir.
…………DOĞDULAR…………………………………
Yukarıdaki cevâbın açıklaması şöyledir: Bu süregelen noktalar ciltler dolusu sayısız kelimeleri, cümleleri işaret ve sembolize etmektedir. Bu kelimeler ve cümleler uzun uzadıya devam etmektedir. Bu noktalar fakîrin mücadelelerinin, nazariyelerinin ve hayatının tafsilidir.
Bu kadar sonsuz nokta olması ise onun "cevamül kelim" olamadığının ifadesidir. Yaşlı padişah "olgun kâmil insan olduğu" için ona "4 özet kelime ile" Âyet-i Kûr’âniyye şekli ile gayet cevamül kelim bir halde izah edilmiştir. Fakîr ise genç "yani ham padişah namzeti" olduğu için Âyet-i Furkâniyye şekliyle uzun uzadıya izah edilmiştir. Arada bir "DOĞDULAR" kelimesi geçip yine noktalar devam etmiştir. Buradaki "DOĞDULAR" ise o fakîrin Efendisi’nin himmeti ile veled-i kalbinin artık doğmuş olduğunun ifadesidir. Bu veled-i kalbin doğmuş olmasının kalbde zuhûru; fakîrin yaşamış olduğu kabz ve bast durumları olup, misâl âleminde zuhûru ise görülmüş olan yeni doğmuş bebeklerdir. Ayrıca ef’al âleminde diğer yaşanan hal ve tefekkürlerdeki değişim de veled-i kalbin doğmuş olmasının zuhûrudur. Bundan sonra da fakîr padişah namzeti için noktalar (yani tafsilat) devam eder.
Fakîr için henüz diğer üç kelime ortaya çıkmış değildir. "YAŞADILAR" nefsi benlikten kurtulunduğu zaman başlayacağı için o kelime hâliyle şu an yoktur.
"ÖLDÜRDÜLER" ve "ÖLDÜLER" kelimeleri "YAŞADILAR" kelimesinin de çok daha üzerinde makamlar olduğu için onlar zâten şu an fakîrde yoktur.
"ÖLDÜRDÜLER" ve "ÖLDÜLER" kelimelerinin hakîkatini açıklamak gerekirse o da şöyledir: "ÖLDÜRDÜLER" padişahın kâmil bir mürşid olduğunun ve dervişin zuhûrâtlarında bir takım canlıları öldür-me maslahatının kendisine verilmiş olduğunun işaretidir. Bahsi geçen "DOĞDULAR", "YAŞADILAR", "ÖLDÜRDÜLER" nasıl kelime anlamlarından farklı ise, "ÖLDÜLER" de bizim bildiğimiz ölmek değildir. "ÖLDÜLER" de İmam Şibli Hz.'lerinden rivayet olunan şu cümle ile açıklanabilir:
"Allah bana tasarruf hakkı verdi ve ben bu hakkı bir süre kullandım. Daha sonra anladım ki Allah'ın tasarrufu benim tasarrufumdan daha hayırlı imiş; ben de bu tasarruf hakkımı terk ettim."
İşte bu hal "ÖLDÜLER" tanımına girmektir. Bu kavramı bir diğer örnekle ve diğer bir yönden açıklamak gerekirse 62-4 "Bir ressam hikâyesinde" Efendi Babam’ın 204. sayfada buyurmuş olduğu haldir, aşağıdaki gibidir.
"(Kâmil ressam, tasvirci-Kâmil insan.) uzun seneler bu resimleri yapa yapa yorulur, daha sonra bu resimleri yapma yerine yapılan resimleri yansıtma hâline geçer. Ve kendisi pek temiz bir ayna olduğundan, her resmi olduğu gibi yansıtır."
İşte bu hal "ÖLDÜLER" kavramının tabiri olup bu kavram çok üst bir mertebe ve makam olup, ayrıca ciltlerin kısala, kısala (mânâsı ağırlaşa ağırlaşa) "4 özet kelimeye" dönüşmesinin (urûc etmesinin) sebebidir denilebilir. Bu da fakîrde noktaların (yani tafsilatın) çok olmasının bir başka yönü ve sebebidir.
Dostları ilə paylaş: |