Bâkî: ebedi, sonsuz, ölmez, sonu gelmez, demektir.
Şeriat mertebesinde: Hakîkat-i Muhammediyye mertebesinden ilk gelen Âdem (a.s.) ve onun evlâtları ve bu güne kadar gelen insan nesilleridir. Kan bağı olan kişilerin her biri...
Târîkat mertebesinde: Efendimiz (s.a.v.) ve onun soyundan gelen evlâtları ve ashab-ı kiram, bu günlere kadar gelen ârifler, ârif-i billâhlar, evliyalar, veliler ve kâmil insanlardır.
Hakîkat mertebesinde: “Kendini bilen nefsini bilir, nefsini bilen de Rabbini bilir.” Bu âlemde Hakk’tan başka hiçbir şey yoktur. Zürriyyet de O’dur, bâkî olan da... Kendinden kendine tecellî eder. Bu mertebede veren de O’dur, alan da O’dur. Bu devamlılığı yürüten Hakk’tır. Onun şânının gereği sonsuzluğunu anlatan, aktaran yine kendisidir. Her şey O’dur.
Marifet mertebesinde: Cenâb-ı Allah’ın Hakîkat-i Muhammedî mertebesinden, hâl diliyle dileyen a’yanlara bahşettiği ilmi programdır. Ezelde onun ilâh-i nefhasını taşıyacak, a’yan-ı sabitenin bu nefhayı yayması, ebedi hayatın içinde gark olmuş durumda yaşamını dilediğine vermesidir.