İKİ ESER ÇIKMASI: Biri Kûrân-ı Kerîm'den bizlere iletilen hakî-kat ilimleri ve bilgileri; diğeri ise; Kûran-ı Kerîm'de ilim ve bilgileri alıp uygulayarak yaşadığı hayattan bizlere yol göstermek istemesidir. Hayat "uzun" olsa da özde Kûrân-ı yaşamak "kısa"dır. Cenâb-ı Hak bize tanımış olduğu ömür süresinde dünya hayatı ve sermayesini onun yolunda kul-lanmamızı nasip etsin. "Aydınlanmak" için, gönül penceremizi O'na açalım... "Huzura kavuşmak" için, O'nu yaşayalım... "Kendimizle barışık olmak" için, O'nun irfân sofralarına oturalım... "Madde ve mânâ plânımızı" O'nun kalemiyle çizelim... "Fikir binamızı" O'nun düşünce temelleri üzerine kuralım.
Efendi Babam! O ki bizlere yüksek idrâklerini ayna olarak yan-sıtan nezaketen, tevâzu, edep ve asâletin simgesi ile insanlık adına en yüce değerlerin ve güzel ahlâkın örneğidir.
Şimdi gelelim bu hikâyeyi anlatmak istediklerini araştırırken yaşadık-larıma:
İlk gece yakaza hâlinde: Efendi Babam benim önümde ve üzerinde öyle çok parlayan ışıldayan demirden bir "zırh" var ki, yüzünü son anda görebildim ve bana, "ZIRH," dedi kayboldu.
Başka bir gece yine yakaza hâlinde: ben başımda beyaz örtü ile "Necati Amca" diye seslenirken Efendi Babam hemen karşımda bembeyaz biraz uzun sakallı hâliyle zuhûr etti.
Dostları ilə paylaş: |