karşımıza çıkan her türlü eksi-kötü hadiseye merkezinde’dir, diyebilirmiyiz.?
Iki durumda da, böyle birşeyi yaşantımızdakı tecrübe ile söyleyebilmemiz için, işin aslına inmiş olabilmemiz gerekmektedir bence. Yani hem ödevlerinde hemde zuhuratlarında, daimi olarak o TEK lik mertebesine ulaşmış olan Zatlarin, Evliyaların, büyüklerimizin ancak görebileceği gerçekler bunlar. Buradaki farki anlatan en güzel hikâye, Efendi babamizin bize anlattığı Gavsul Azam Abdulkadir Geylâni hazretlerimizin yaşadığı ve yaşattığı bir hikâyedir. Bu hikâyede, Hacc’a gitmek isteyen ve başka bir şeyhe bagli olan bir derviş, bir rüya görür. Rüyasını şeyhine anlatir. Şeyhi ise bu rüyanın hayırlı olmadığını, ve dervişin bu sene Hacca gitmemesinde hayir olabileceğini söyler. Fakat derviş, gitmek istediği için, birde Gavsul Azam’a danışmaya karar verir. Abdulkadir Geylâni ise, bazı alınması gereken önlemler ile birlikte yolda iken, Dervişin HAC ca gitmesinde bir mazur gormez. Ve yolda iken, ağaç altında dinlenecekken yapması gerekenleri söyler. Dervişde sadece boğazında bir bıçak yarası izi ile sag salim HAC ca gider gelir.
-
Dostları ilə paylaş: |