- Kişi Allah olamaz. Allah “Ol!” derse “Feyekun!” tatbikatında kişi iltica itibariyle “Allah’ım” der. Ancak bu ifade her ne kadar görünüşte mülki bir görünüş olsa da,
mülk ihtiva etmez. Eğer mülke girerse Firavun, Nemrud misali kibir olur, tekebbür olur
“Ente/Sensin” derse görünme tenezzülatı itibariyle KİBRİYULLAH (Kebir Allah/Allah büyüklüğü) dür. Kibir başka şeydir kebir başka şeydir.
***
(Musa Efendinin başını kaldırmadan “Bu mümkün değil!”) demesi; doğrudan bir hitap değil de, kendinden kendine bir sesli düşünce olarak görülebilir. Yani bunu Şeyh’ine, Mürşid’ine, muhatab olarak söylemiyor da kendi içinde söylüyor. Ama Reisül Mürşid bunu mümkün hale getirmiştir. Yani Mürşid, “ben de biliyorum mümkün değil hadi olsa ne yaparsın?” diyor.
Mürşidin sorusuna, alenen “Bu mümkün değil!” demek, edeb-i ilahiyeye uymaz.
O zaman “Sen varsın ben de varım” demek olur. Edebi ilahi bakımından olayın kendinden kendine bir sesli düşünce içinde “Bu mümkün değil!” La ilahe illallah diyerek olabileceğini öngörüyoruz.
***
Hafi olarak mümkün olmadığını ifade etsek de, Reisül Mürşid bunu mümkün hale getirmiştir. Tatbikatlarda görüyoruz ki,
1. Ademiyet mertebesinde, Meleklerdeki tatbikatta
(Bakara 2/30) (Rabbi) dedi ki, "kesin ben ki sizin bilemiyeceğiniz şeyleri a’lem/bilirim."
Bakara 2/32) Dediler ki; Seni sübhan/tesbih ederiz, senin bize ‘allem/bildirdiklerinden başka bizim ilm/bilgimiz yoktur. Kesin sen ki, ‘aliymü’l hakim (alim, hakim) sensin
Dostları ilə paylaş: |