Seçkinler için bir sır vardır. O da budur ki, dâirenin noktası (olan merkez, o dâirenin çevresinin oluşmasında ve) vücûdunda asıldır. Ve her ne zaman varlığıyla veyâ farazî olarak bir küre takdir etsen, senin için bir nokta takdiri lâzımdır, ki o da onun merkezidir. Ve noktanın vücûdundan çevrenin vücûdu lâzım gelmez. Ve bu dâireden fâil olan vücûd pergel denilen âletin başıdır. Ve vücûdda dâire yoktur. “Allah Teâlâ mevcûddu; ve onunla berâber bir şey yoktu.” Ve pergelin iki bacağı lütuf olarak ve vücûda getirici olarak onun açılmış olan elleridir. Ve bacağın biri noktaya âittir ki, “gayb eli ve a’lâ olan melekût”tur. Ve bacağın biri de çevreye âittir ki, “mülk ve şehâdet âlemi” elidir. Şimdi biri “emr” için ve diğeri “halk” içindir. Merkez eli, yönleri kat' eden hareketten pâktır. Ve çevreyi çizen eli ise hareketlidir.