GöNÜlden esiNTİler bir hiKÂye biRÇok yorum (6) her şey merkezinde’mi?


- Biz, meğer ne büyük gaflet içindeymişiz!..”



Yüklə 1,83 Mb.
səhifə271/314
tarix07.01.2022
ölçüsü1,83 Mb.
#86787
1   ...   267   268   269   270   271   272   273   274   ...   314
- Biz, meğer ne büyük gaflet içindeymişiz!..”

Ma’nâsında Sümbül Efendi (Efal ve Esma mertebesi hakikatleriyle) gönül kapısına dayanmıştı. Arkasına yani gönlüne zâhir ilimlerden oluşturduğu putları doldurmuştu. “Hakk geldi, batıl zail oldu” ile bu bâtıl kapısı yıkıldı. Gönlünden gelen “İnni Enellahu” Muhakkak ben Allah’ım sesi ile Musa Efendi uykusundan yani gafletinden uyanmıştı…

Sabahı iple çekti Musa Efendi. Artık duracak zaman değildi. Gökleri inleten ezan sesleriyle birlikte evinden dışarı çıktı. Rüzgâr önündeki yapraklar gibi gitti, bir çırpıda o kıvrım kıvrım yolları bitirdi ve sonunda Sümbül Efendi'nin dergâhına vardı. Hiç kimseye görünmeden yavaşça içeri süzüldü, bir direği siper edinerek arkasına geçip oturdu, başını göğsü üzerine eğip beklemeye koyuldu.”

Sabah, geceden gündüze, Fenâfillâh tan, Bekâbillâh’a geçiş vaktidir. Sabah ezanı da bunun habercisidir. Aynı zaman da sabah namazı Âdemiyet mertebesi namazıdır. Âdemiyet mertebesi ile başlayan tasavvuf yolunda ilerleyip tarikat mertebesi olan Museviyet mertebesine vardı. Hiç kimseye görünmemesi İseviyet yani Fenâfillah haliydi. Oturduğu direğin dibi Hakikat-i Muhammediye direğinin dibiydi. Başını yani aklını ilham göğsüne-gönlüne yani kürsüye inmişti. (Bunun hakikatleri ve tatbikatları zaman içinde ortaya çıkacaktı)

Bir müddet sonra Sümbül Efendi gönüllere inciler yağdıran konuşmasına başladı. İnsanı mest eden tatlı, ılık yumuşak bir lisanla konuşuyordu. Her bir sözü insanın yüreğine kurşun gibi işliyordu adeta. Ötelerin ve buraların nice hikmetleri dile geliyordu.”

İnci Abdiyet mertebesi hakikatleridir… Musa Efendinin gönlüne inen gözyaşları ile aşk ve muhabbeti kaynamıştır.

Musa Efendi'nin gönlüne bir pencere açılmıştı bile. Kendisini bambaşka bir âlemin içinde yüzüyor sandı ve ılık bir ışık bütün içini doldurup aydınlattı. Şimdi her şey daha güzeldi. Sümbül Efendi, gözlerini dervişlerin üzerinde gezdirdikten sonra sordu:

Musa efendinin gönlüne pencere açılmış olması Yunusiyet hakikatleri ile Nefsinin bedeninden dışarıya çıkmaya yol bulmuş olmasıdır. Nefsinden boşalan yeri Nuru Muhammedi doldurmuştu. Haliyle her şey daha güzel olacaktır. Karanlıkta olanla, karanlıktan aydınlığa çıkmışın hali bir olur mu?




Yüklə 1,83 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   267   268   269   270   271   272   273   274   ...   314




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin