***
Sabahı iple çekti Musa Efendi.
Öyle bir anda olmuyor. Rüyayı gördü ama Sümbül Efendi ve dergahının haberi var mı?
***
Artık duracak zaman değildi. Gökleri inleten ezan sesleriyle birlikte evinden dışarı çıktı.
Ezan sesini duydu mürşidine gidiyor yani gönül irşadına gidiyor. “Melamet don’unu giymiş” yani levmiyet içinde özür, tevbe tatbikatındadır. Bu sefer ki Ezan farklıidır. Manevi irşada izin verildi. Ancak böylece gönül mürşidi bulunur. İstenir de kendini çok sevdiğinden özür dilenmez, tevbe edilmezse Bulunsa da izin verilmez.
***
Rüzgar önündeki yapraklar gibi gitti, bir çırpıda o kıvrım kıvrım yolları bitirdi ve sonunda Sümbül Efendi'nin dergahına vardı.
Dostları ilə paylaş: |