***
Sümbül Efendi yine ışıklar dolu gözlerini dervişlere dikti:
- Hayır, anlamıyorsunuz! Ama o direğin dibindeki! O var ya,
Amaiyyet zevkinde Ehad (Elif - Direk) arkasında olan Ehad, “kulhüvallahü ehad”, İhlas (halisliğin müjdesi)…
***
söylediklerimi tamamen anlıyor, çünkü bugün hep onun için söylüyorum!
Sümbül Efendi, “söylediklerimi tamamen anlıyor” diyerek, Musa Efendi’de fıkhı açmış oldu.
Sümbül Efendi, “bugün hep onun için söylüyorum” diyerek, el yevm tecellisi tatbikatının zamanın Ademi Muhammed kemalatı içinde olduğuna remizdir. İşte manevi sultanın kudreti budur. Ölüden diriyi çıkartır.
Hz. Kur’andaki misalen
- “bugün hep onun için söylüyorum” diyerek, Musa Efendi’ye Tahsis yaptı.
- Adem misali, halkiyetin Adem’i yaptı.
- Yusuf misali, ailenin Yusuf’u yaptı.
- Yunus misali, kavmin Yunus’u yaptı.
Yani her mertebenin gönül noktası halini bir anda tatbikata sokuyor.Mürşidin zevki zatisi, istediği yerden yapar. Burda tercih yapmadı, onu kayırmadı. Çünkü akabinde gelen olaylardan neden ona olduğu ortaya çıkacaktır.
***
Direğin dibindekinin hali perişan
Bu manevi giydirme karşısında, kişideki zahiri takat tükenmiştir.
Amaiyyet zevkinde Ehad (Elif - Direk) arkasında olan Ehad, “kulhüvallahü ehad”, İhlas (halisliğin müjdesi)… Yani Fem-i Muhsin Muhammedi ağızdan “kulhüvallahü ehad”, tatbikatı… Ne kadar şey varsa hepsi birden gitti ve Sekeneye düştü. “Ya” hitabını takiben “Adem üskun” hitabı ki, kontrol Rabbında, artık Rabbi vücud inşa olacak.
Bu hitap “Ya Adem” hitabına maruz kalıp, önce “ADAM”, sonra “İNSAN” ve bilahare “EL İNSAN” seyrinin ikmalinde, Şeyhi tarafından makamın tenezzülatı ve cismaniyete manevi vücud inşası olarak giydirilmesidir.
Bir anda giydiriyor. “Sözüm onadır” yani sizde işlediğim gibi bugün de ona işleyeceğim, buyruyor.
Dostları ilə paylaş: |