Allah râzı olsun.
Hürmetle ellerinizden öperiz…
------------------------
***
(33) Al.. Mu.. Uğ..
Ve aleyküm selâm Terzi Babam,
Bismillâhirrahmânirrahîm.
Sümbül Efendi’nin, Merkez Efendi’ye yönelttği:
“Sen nasıl bir dünya isterdin? Alemi sen yaratsaydın nasil yaratırdın?” sorusu bana yöneltilseydi, cevabım, Merkez Efendi’nin cevabı ile aynı olurdu: “Her şeyi merkezinde bırakırdım!”.
Bu dünya elbette ki rabbimiz tarafından yaratılan, düzen ve nizamının da rabbimizin tasarladığı alemin parçasıdır. Bu sistem içerisindeki bütün fiillerin Allah’a ait olmasi ve herbirinin o’nun ayrı bir tecellisi olması göz önünde bulundurulduğunda, Merkez Efendi’nin “her şeyi merkezinde bırakırdım” demesi, rabbimizin kurduğu düzen ve nizamın muthiş ahengini, ve Merkez Efendi’nin rabbına teslimiyetini göstermektedir.
Artı-eksi, iyi-artı, kötü-eksi ve benzer sıfatların Allah’a ait olmasi ile beraber, karşılaştığımız olayların hakikati bize görünen ile ters olabilir; bizlere “olumsuz” gibi görünen bir hadise, aslında hayırlı olabilir. Öyle ki, karşımıza cikan iyi/kötü, artı/eksi olaylar, doğal afetler dahil her olay rabbimizin düzeni içerisindedir, ve merkezindedir - yani Derya-yı Nur-u Muhammed’den.
Mürşidi Sünbül Efendi’nin sorusunu “merkezinde bırakırdım!” sözleriyle cevaplayan Merkez Efendi’nin teslimiyeti Razı mertebesini, mürşidi Sünbül Efendi’nin de (muridi olan Merkez Efendi’den) razı olmasının, cevabının Marzi mertebesinin sözü olduğunu göstermektedir.
Dostları ilə paylaş: |