2)Zelzele, toprak kayması, fırtına, yağmur, yıldırım çarpması, yangın, açlık, savaşlar, ırk ayrımcılığı, yoksulluk v.b. bütün bunlar, “merkezindemi” dir?
Hepsi kendi hallerinin merkezinde olduklarını düşüyüyoruz.
Efendi Babacığımız sohbetlerinden bize açılan, öğrenip, kabul edip, önce kalben sonra aklende onaylayıp, anlayamadıklarımızda sindirmek için yavaş yavaş öğütmeye başlayıp ve acizane bizim tefekkür ufkumuzdan bilinçli ve şuurlu olarak çıkan, maddesel ve manasal her nekadar bilip bilmediğimiz oluşum, olgu, isim ve sıfatlar var ise bunlar o kendi hallerinin kemalinde/ merkezindedir. Her ne kadar bize bu oluşumlar kendi zannımızca acı ve sıkıntı duygularını üzerimizde zuhur ettiriyorsa ve bir çok zaman bunları kabul etmekte ve hazmetmekte zorlukda çeksek, onları kendi halleriyle Allahça (Uluhiyet mertebesinden, her şeyin hakkını yerli yerince vererek) değerlendirmek zorundayız eğer ''Derviş'' isek.
Dostları ilə paylaş: |