Yukarıdaki cevap gerçekten hiçbir şey ayırmaksızın bütün “ef’âl âlemi içinde” her yönden geçerlimi’dir?
Geçerlidir. Lâkin Allah c.c razı olduğu fiillerler, razı olmadığı fiilleri Kuranı Kerimde bizlere bildirmiştir. Bize düşen tafsilatını yapmaktır. Alemdeki her şey Hakk’tır mertebelere riayet şartıyla denmiştir.
Zelzele, toprak kayması, fırtına, yağmur, yıldırım çarpması, yangın, açlık, savaşlar, ırk ayrımcılığı, yoksulluk v.b. bütün bunlar, “merkezindemi” dir?
Merkezindedir. Çünkü bütün bu oluşumların arkasında faaliyet gösteren esmalardır. Anasırı erbaa toprak su hava ateş te Hakk tealâ hz. lerinin bir esmasının kesifleşmesi ile oluşmuştur. Diğer faktörler de.. Bizler beşeri şartlanma ve izafi yaşantımızla fark gözüyle bakarız. Oysa her şey Hakkın farklı mertebedeki zuhurundan ibarettir.