Yukarıdaki cevap gerçekten hiçbir şey ayırmaksızın bütün “ef’âl âlemi içinde” her yönden geçerlimi’dir?
Dünyada insan olarak yaşamış ve ahirete insan olarak intikal etmiş insanlar ve de dünyada insan suretinde yaşamış, ahirete hayvan olarak intikal etmiş yani kendi asli varlığı üzere intikal etmiş insanlar olduğuna göre bu soru ef’al alemi içinde geçerli değildir. Emmare noktasında olan, hatta emareye dahi gelememiş kişiler “ben” odaklıdır. Egoları o kadar yüksektir ki, kendilerinden başka hiç kimseyi görmezler. Yanlarında çalıştırdıkları kişilere “ben, yedirip içiriyorum, ben bakıyorum” diyerek kendilerini tanrı noktasına koyarlar.
Ayrıca ayanı sabitelerimiz kaza kaydı olarak yazılmış, ancak kaderimizi biz kendi fiillerimizle yapmaktayız. Her ne kadar İslam fıtratı üzerine doğmuşsak da, bunu idrak edene kadar heba olan seneler var. Ancak kâmil insan olan bir mürşide intisab edersek “merkezden” haberimiz oluyor. O makama da zâten ulaşmak çok zor, muhal ender muhaldir.
Dostları ilə paylaş: |