Gene, Yukarıdaki cevap gerçekten hiçbir şey ayırmaksızın bütün “enfüsi beden âlemi içinde” de her yönden geçerlimi’dir?
Her şey merkezindedir = Lâ ilâhe illâllah
Burada Lâ, ilâhe, illâ, Allah, hepsi tek tek merkez olup, bütünüyle de zâten merkezi ifade etmektedir.
(4) Karşımıza çıkan her türlü eksi ve artı diye ifade edilen hadiselerin hepsi için onlarda merkezinde’dir diyebilirmiyiz?
Cüz-i aklımızla her türlü eksi ve artı diye ifade edilen hadiselerin hepsi için “merkezindedir” dememiz mümkün değildir. Çünkü küçüklüğümüzden itibaren bir şeyleri elde etme gayreti içindeyiz. Önce okul hayatımızda, çalışıp çabalayarak bir yerlere gelmeye çalışırız. Bazen çalıştığımızın karşılığını alırız, bazen alamayız. Bizim kadar çalışmayan birinin daha iyi notlar aldığını görürüz. Sonra aynı olaylar iş hayatımızda da olur. Hakkımızın yendiğini düşünürüz, üzülürüz. Daha sonra aile yaşantımızda ve çevremizde kıskançlıklar, kinler, hasetler… Bazen de işler yolunda gidip de yaptıklarımızın karşılığını alınca seviniriz. Bu sefer de kendimizle böbürleniriz, kibirleniriz.
Ancak bir Hakk evliyasına bağlanıp da hakikatleri öğrenmeye başlayıca, “iyilik yap denize at, balık bilmezse Halik bilir” sözü gibi, ne yapmamız gerekiyorsa onun için çaba göstermemiz bilincine girip o yolda yürümeye çalışırız. Dünya telaşından uzaklaşıp kendimize dönmeğe bakarız.
Dostları ilə paylaş: |