GöNÜlden esiNTİler solan bahçE’Nİn kuruyan gülleri



Yüklə 0,68 Mb.
səhifə4/10
tarix12.09.2018
ölçüsü0,68 Mb.
#81489
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10

Not=zuhuratlarının özet yorumlarını koyu yazı ile altlarına yazacağım oradan bakarsın, hepsi oldukça güzel yolunda. Daha sonra zuhurat gönderdiğinde hangi derste olduğunu da ilâve edersen takibi kolay olur.

-------------------

K…. G…. 04 Aralık 2012 Zuhuratlar

Sevgili Babacığım, ayrılırken üzerimizde bıraktığınız hoş etkiler halen devam ediyor çok şükür. Çarşamba akşamları da Mesnevi derslerini dinleyerek hasret gidermeye çalışıyoruz. Bilgisayara aktardığımız hikmet hazinelerini de inşaallah yavaş yavaş sinelerimize aktarmaya gayret ediyoruz ve dualarınızı da hep hissediyoruz. Allah razı olsun.

Anlatacağım zuhuratlardan ilkinde, yağmur yağmış heryer ıslak ve yemyeşil tertemiz bir köydeyim... Manzaralar çok güzel.. Evlerin arasında evimi arıyorum. Yollar tanıdık ancak etrafta kimse yok. Tünelden geçiyorum ama tünelin ağzını kapamışlar...geri dönüp başka bir yol arıyorum...evime giden yol herzamanki yerinde değil. Bir evden bir kadın ve küçük kız çocukları çıkıp beni içeri buyur ediyorlar. Evimi soruyorum. Diyorlar ki: '' Senin evini yıkmışlardır çünkü yamacın öte yanındaki bütün evleri buldozerle yıktılar.''  Ben de diyorum ki: '' Ama içinde babamın aldığı eşyalar vardı onları izin almadan nasıl yıkarlar.'' Kadın da merak etme diyor daha iyisini yapacaklar ve yepyeni tertemiz eşyalar koyacaklar. Eskisinden çok daha iyi olacak...evim yıkıldı çok şükür diyerek garip bir sevinçle uyandım.  



Yukarıdaki zuhuratın güzel üzülecek bir şey yok. Daha evvelce gittiğin "nefis" yolunun dar tüneli artık sana kapanmış bunun yerine açık ağaçlık yeşillik bir yol açılmış, eski beden evin yıkılmış yerine gönül evi yapılıyor İnşeallah onun içindeki eşyalar da kaybolmaz tekrar yerlerine konurlar. Varlığında gerçek bir yeni gönül evi "inşa" oluyor, herbir sohbet onun bir tulası ve bir ilâve parçasıdır. Yerine yenisi yapılabilirse eski evin yıkılması insanı üzmez adeta sevindirir. Ancak eski ev yıkılırda yenisi yapılamazsa o zaman gerçek üzüntü olur bundan da Allah korusun. Mevlânâ Hz. nin bu husuta şöyle bir sözü vardır. "Eğer yenisini yapamayacaksan bırak o evi yıkma ki sahibi ondanda olmasın." Ama yeni ev kurulabilecekse eski evin yıkılması evlâdır. Zâten nekadar çok dursa bile neticede gene yıkılacaktır fakat bu tür yıkılmadan sonra yapılamayacaktır. İş işten geçmiş olacaktır. Daha evvel o evi yıkmak lâzımdır. Çünkü o evin arsası bize lâzımdır mühim olan da saha ve sahne olan arsadır, bir bakıma oda bizim beden arsamız beden arzımızdır. Burasını yeniden imar etmemiz lâzımdır ki, Âdem-i mânâ oraya evvelâ misafireten sonra gördüğü yakınlık üzerine asaleten gelmiş olsun bizede lâzım olan Âdem-i mânâ'nın yâni hakikatimizin hayal cennetinden beden arzımıza teşrif etmesidir.  Daha sonra mertebeleri gereği onu yukarılara doğru yükseltmeğe çalışmaktır.

İkinci zuhuratta ise birkaç kişi beni karşılarına almış konuşuyor ve dokuz on yaşlarında bir erkek çocuğunun elinden tutuyorlar. '' Bu çocuğu evlad edineceksin'' diyorlar. Ben de benim çocuklarım var zaten...diyorum..Olmaz bunu da alacaksın diyorlar ve ben de kabul ediyorum.  



Sana verilmeye çalışılan çocuk "veled-i kâlp" ismi verilen gönül evlâdı'dır. İşte eğitilip büyütülecek olan budur bu çocuğun gıdası da tevhid ilmidir bu çocuk olmazsa kişi "veled-i nefs" çocuğunu büyütmüş olurki, "hızır" (a.s.) mın öldürdüğü çocuk bu çocuktur. "Veled-i kâlp" ise Kâ'be-i Muazzama'yı inşa ederken İbrâhîm (a.s.) a yardım eden İsmâîl (a.s.) dır.  "benim çocuklarım var zaten..." demen ise mevcud evlâtlarını ifade etmendir. Eğer onlarda muti evlâtlar olursa onlarda aynı zamanda hem zâhir hende bâtın "veled-i kâlp" lerimiz olurlar. Cenâb-ı Hakk cümlesini hayırlı evlâtlardan eylesin İnşeallah. 

Bir de babacığım Muharrem ayının etkisimidir bilmiyorum ancak üzerimde bazı hassasiyetler oluşmaya başladı mesela başkalarına dua etmek ve onlar adına af dilemekten kendime birşey dileyemez oldum.. Sanki herkes kurtulmazsa ben de kurtulamıyacakmışım gibi bir his. Namazda ve dua sırasında sık sık ağlıyorum, özellikle secdede. Efendimizin '' bilselerdi'' sözü aklıma geldikçe ağlıyorum ve kafirler ve zalimler için dahi af diliyorum.Çünkü hepsinin farklı suretlerde aynı ''ben'' olduğunu zannediyorum ''Alemler içinde selam olsun Nuh’a. Sâffât 79'' ayetini tekrar etmekten mütiş bir lezzet alıyorum çünkü sanki hemen arkasından selamıma karşılık aldığımı hissediyorum. Hz. Nuh'a as karşı bir yakınlık hissetmeye başladım. İşte böyle tuhaf tuhaf haller. Ancak genel olarak hiç olmadığım kadar huzurluyum sanki. Dualarınızı eksik etmeyin üzerimizden ne olur. Biz hiçbirşey bilmiyoruz. Sizi çok özledik ancak kesinlikle ayrı da değiliz. 

 Üzerinizde oluşan yaşantı halleri yol aldığını gösteriyor, bu hallere "digeran düşüncesi" denir. Yani başkalarının dertlerini paylaşmak ve onlara yardımcı olmak mânâsınadır. Ancak çok fazla da yapılmamalıdır, kişinin kendi özel sorunlarıda vardır onlarıda ihmal etmemesi lâzımdır. Bunun tersi sadece kendini düşünen "bencilân" sınıfıdır sadece kendileri için yaşarlar ve hep kendilerine hizmet edilsin isterler. Bu halden Hakk'a sığınırız elimizden geldiği kadar Hakk yolunda hem kendimiz hemde çevremiz için çalışmamız bizlere huzuru kâpl vesilesi olacaktır. ''Alemler içinde selam olsun Nuh’a. Sâffât 79'' İçinde bulunduğun yaşantının bir yönünü aksettiriyor.

Kim bu mertebeye gelmiş "Hakikat-i Muhammed-î teknesine binip Nûh tufanından kurtulmuş ise bu selâm aynı zamanda bu hali yaşayanadır" Hoşuna gitmesi bu yöndendir. Beden gemisinin bu mertebedeki kaptanı olan "Mânâ-ı Nûh'a" bu hakikatler yüklenmiştir. Ve yolculuk gönül âleminde daha sonraki menzile doğru devam etmektedir.  İşte bu yaşantılar ehli dünyanın hiç bir zaman bulamayacağı ilâh-i seyrin muhabbetli yaşantılarıdır. Ve huzuru, Hakk'tan gelmektedir, bu huzurda bu mertebelerin irfan cennetine girilmesinden meydana gelmektedir. Cenâb-ı Hakk hazmını vererek dâim ve kâim eylesin İnşeallah. 

Son olarak, doğdular-yaşadılar hikayesi ile ilgili olarak okur okumaz bende canlanan kelimeler şunlar oldu...Göz açıp kapama mesafesinde olan dünya maceram için hakkımda şimdilik şöyle yazılmasını isterdim:

'... ardından olup bitenleri izleyen bir seyircinin alabildiğine süratli akıp giden tabiat manzarasından bitâp düşüşü gibi bir sükunet,derin bir soluk alış gelir..... ve sonrasında dereler kumda yiter.''

 Bu yazında kısa olmakla beraber iyi olmuş eline diline sağlık Cenâb-ı Hakk daha nicelerini nasib eder İnşeallah.

S…. B… ve çocuklar da sevgi ve selamlarını yolluyorlar...C…'in kitap okuma hızı ve hastalığından kaynaklanan okulla ilgili bazı sıkıntılarında birdenbire gözle görülür bir düzelme oldu. Kızım bunu sizin duanızın kabulüne bağlıyor ve devamlı size dua ediyor. Allah razı olsun. Anneminde ellerinden sevgi ve hasretle öperim. Selam ile.  

 Bizdende herkese selâmlar C… ’in durumuna sevindik İnşeallah dahada iyi olur. Bizden bir şey olmaz onun iyi niyeti ve sevgisi böyle düşünmesine sebeb olmuştur sağolsun. Hoşça kalın Efendi Babanız.

-------------------

Te… Ba…. 04 Aralık 2012

Hayırlı akşamlar K… G… kızım. diğer mailene verdiğim cevapta unutmuşum sonradan aklıma geldi ikinci hikâye olan kişilerin kendi hayatlarında başından geçen kendileri için hayatlarında önemli dönüm noktalarından olan bazı hatıraları varsa onları da ayrıca yazilmasını istemiştim. Öyle kayda değer zahir va batın bir anın varsa onuda yazarsan iyi olur ancak bildiğin gibi mecburiyet yoktur. Herkese tekrar selâmlar hoşça kal Efendi Baban.

-------------------

K…. G…. 05 Aralık 2012 ikinci hikâye

Efendi Babacığım, ikinci hikaye:

Uludağ da ormanın ıssız bir köşesinde sırtımı bir ağaca yaslamış ve avuç içlerim toprağa değer bir halde saatlerce durduğum ve sanki bir nur deryasında kendimi kaybettiğim ve an içinde yaptığım duanın ve tefekkürün çaresizce kelimelere dökülme gayretidir:

‘’Ben gizli bir hazineydim, bilinmeyi istedim, bilinmeye muhabbet ettim’’ 

 Kainatın halk ediliş sebebini kalbimize   fısıldayan o en sevgilinin elini tutuyorum….hırkamı O’ndan ödünç aldım…mağaramın kapısında bekliyorum sıram gelecek elbet bir gün…Zerrelerimi kainatın yedi iklim dört köşesine serpiştiren Rabbim dolduruverecek bu içimde ki sonsuz kuyuyu ki Yusuf onun içine düşmüştü bir zaman…O yüzden böyle derindir ıssız yüceliğim. Her gördüğümden topluyorum bende olanı, aslımın peşindeyim…bütün kuşlar ve mahlukat  bendendir, o yüzden böyle zikrediyorlar kavuşmayı içli içli…gördüğüm her yüzde bir cımbızla çekip alasım geliyor  örttükleri beni…Öyle ki hem her yerdeyim hem hiçbir yerdeyim…O yüzden içimde büyük bir boşlukla dolaşıyorum…Oysa benim yalnızlık sandığım o içimdeki  boşluk,   Rahmet’in şefkatli nefesidir… kendi nefesime yabancılaşmış olmam  belki hemen yanı başımda   kopmuş olmasından Habil’in kıyametinin. Şahitliğim  ta o zamandan, körlüğüm de…Gafletli gözlerle seyretmem buyüzden ‘’başkaları’’ dediğim kendimi…  

 Bana öyle geliyor ki nasıl  bir ruh gördüğümde…. ruhunu gördüğümde birinin…en çok bana benzeyen ve en bana yakın olan birini, hani bir heyecan kaplıyor benliğimi…Sanki birleşip geldiğimiz yere kanatlanabilecekmişiz gibi bir coşku…Hz. Nuh ‘’gidelim’’ dediğinde ona katılan ruhların coşkusu gibi…Tüm gölgelerimle secde ediyoruz bizi Yaratana gösterdiği için bize benzeyeni…ve gene bana öyle geliyor ki dağılan  zerrelerimiz,  yıldız tozları ve kim bilir kimler olarak hepimiz bilinmekliğimizi talep ediyoruz…muhabbet olsun…perde kalksın…Bilinelim…Bilinelim ki hazinemizi seyr edelim başkalarının aynalarında…Varsın dönsün bütün gezegenler bir ölçü içinde, içimizde  en derinimizde bir yerlerde,  yeter  ki kendimizi  bilelim…AMİN



Efendi Babacığım bunu iki sene önce yaşamış ve kaleme almışım...şimdi dersim levvame. Akşam inşeallah mesnevi dersini dinliyor olacağız. Selam ile.

Kızınız K…. G….

------------------------

Te…. Ba…. 06 Aralık 2012

-----------------------

Hayırlı günler K… G…. kızım. Bu yazında güzel olmuş İnşeallah umduğuna nail olursun Cenâ-ı Hakk dünya ahret her işinde kolaylıklar nasib eylesin.

----------------------------

 K…. G….. 07 Aralık 2012 Ali İmran 33- 37. ayetler hakkında bazı sorular

Efendi Babacığım, veledi kalp ile ilgili zuhuratın hemen arkasından şu ayetlerle müşerref oldum…zamanlama ve üzerimde oluşturduğu kuvvetli çekim, sizinle paylaşmamın gerektiğini hissettirdi.

 

3/ÂLİ İMRÂN-33: İnnallâhestafâ âdeme ve nûhan ve âle ibrâhîme ve âle imrâne alel âlemîn(âlemîne).


Muhakkak ki Allah, Hazreti Âdem'i, Hazreti Nuh'u, Hazreti İbrâhîm'in ailesini ve İmran ailesini, âlemlerin üstüne seçti.

3/ÂLİ İMRÂN-34: Zurriyyeten ba’duhâ min ba’d(ba’din), vallâhu semîun alîm(alîmun).


(Onlar) birbirinin zürriyetindendir (neslindendir). Ve Allah Semî 'dir (en iyi işitendir), Alîm'dir (en iyi bilendir).

3/ÂLİ İMRÂN-35: İz kâlet imraetu ımrâne rabbi innî nezertu leke mâ fî batnî muharraran fe tekabbel minnî, inneke entes semîul alîm(alîmu).


İmrân'ın eşi (Hanne): "Rabbim ben, karnımda olanı (doğacak çocuğumu), hür olarak senin için (yalnız sana itaat ve ibadet etsin diye) nezrettim (adadım). Artık (onu) benden kabul buyur. Muhakkak ki Sen Semi'sin (en iyi işitensin), Alîm'sin (en iyi bilensin)." demişti.

3/ÂLİ İMRÂN-36: Fe lemmâ vadaathâ kâlet rabbi innî vada’tuhâ unsâ vallâhu a’lemu bi mâ vadaat ve leysez zekeru kel unsâ, ve innî semmeytuhâ meryeme ve innî uîzuhâ bike ve zurriyyetehâ mineş şeytânir racîm(racîmi).


Fakat onu doğurunca: "Rabbim, gerçekten ben onu kız olarak doğurdum" dedi. Ve Allah, onun ne doğurduğunu çok iyi biliyordu. "Erkek, kız (çocuğu) gibi değildir. Ben onu, "Meryem" diye isimlendirdim ve muhakkak ki ben, onu ve onun zurriyetini, taşlanmış şeytandan Sana sığındırırım" dedi.

3/ÂLİ İMRÂN-37: Fe tekabbelehâ rabbuhâ bi kabûlin hasenin ve enbetehâ nebâten hasenen, ve keffelehâ zekeriyyâ kullemâ dehale aleyhâ zekeriyyal mihrâbe, vecede indehâ rızkâ(rızkan), kâle yâ meryemu ennâ leki hâzâ kâlet huve min indillâh(indillâhi), innallâhe yerzuku men yeşâu bi gayri hısâb(hısâbın).

Böylece Rabbi onu güzel bir kabulle kabul buyurdu, güzel bir şekilde yetiştirdi. Ve Zekeriyya (A.S)'ı, ona bakmakla mükellef kıldı. Zekeriyya (A.S), onun yanına mihraba her girişinde, onun yanında bir rızık bulurdu, "Yâ Meryem, bu sana nasıl, nereden (geldi)" deyince, o da: "O, Allah'ın katından" diyordu. Muhakkak ki Allah, dilediği kimseyi hesapsız rızıklandırır.

 

 



Bu ayetleri okumak tarifsiz bir etki yaratıyor üzerimde …sanki veledi kalbin Allah'a adanması, kabulü ve  korunmaya alınması gibi bir dua..Yanılıyorsam Allah affetsin ancak bende ki açılımı ve karşıma çıkış zamanlaması ve içimde devamlı tekrar etme isteği… "Erkek, kız (çocuğu) gibi değildir.’’ ayeti kerimesi ile anlatılmak istenen hikmet nedir acaba? Bir de Zekeriya as ile kastedilen ne?  Bana öyle geliyor ki hayat maceramız bir sureden bir sureye, bir ayetten bir ayete ve o kelimelerdeki hayatiyetle  can bulmakla tamamlanıyor.  

Son iki gecenin zuhuratı: 

Ölüyormuşum…yakın bir dostum omuzlarımdan tutuyor ve beni teskin ediyor…Yüzü parlak ve nurani, sesi de yatıştırıcı etki yapıyor üzerimde…’’ Korkma’’ diyor..kolay olacak yeter ki kendini sıkma…Gevşe ve teslim ol…öylece bırak kendini..eğer gergin olursan acı hissedersin…Nasıl başlarsan öyle gider o yüzden sakin ol diyor…Sonra sanki bir toz zerresinin devasa bir elektrik süpürgesine çekişili gibi kayıp gidiveriyorum. 

İkinci zuhuratta ise çok büyük bir sel felaketi oluyor, apartman boyunca su kaplıyor heryeri..büyük bir binaya koşuyoruz..binanın çok yüksek pencereleri var.Ben pencereye çıkıyorum ve heryeri su kaplamasını izliyorum. 

Varlığınız için şükrederiz.Hayırlı Cumalar olsun. Anneme de selam ve sevgiler. 

Levvame kızınız K… G….

-------------------

Te… Ba…. 07 aralık 2012 Ali İmran 33- 37. ayetler hakkında bazı sorular

Hayırlı Cumalar K… G…. kızım varidatların uygun olmuş  bende sana ilgili kitapları göndereyim bazı sorularının cevaplarını onlarda bulursun. Meryem Sûresinin başlarında Zekeriyya Yahya hakikatlerinden bahsedilmektedir vakit bulunca okursun faydalı olur zuhuratlarında güzel yolunda Cenâb-ı Hakk daha nicelerini nasib eder İnşeallah herkese selâmlar Nüket annenin de selâmları vardır hoşça kal Efendi Baban.

-------------------

 S… B…. 08 Aralık 2012

Sevgili efendibabacım,

Sizleri özlediğimden mi yoksa bunun dışında başka bir hikmeti de var mı bilmiyorum ama son zuhuratlarımda siz ve Nüket annem var.

Eşim K… G… ile ben alışveriş merkezi gibi bir yerin önünde açık havada bir kafeteryada oturmuş sizin gelmenizi bekliyormuşuz. Sigarayı bırakalı çok olduğu halde orada ikimiz de birer sigara içiyoruz. Bunun yanlış ve aptalca olduğunu hissetmemiz ve bilmemize rağmen canımız çekiyor nedense. Bunu sizin görmeniz durumunda çok üzüleceğinizi düşünüyorum. Sigaralar bittikten bir süre sonra Nüket annem ve siz geliyorsunuz. İçimizi büyük bir sevinç kaplıyor. Ve ben koşup size sarılıyorum. O kadar içten, o kadar samimi bir sarılış ki sanki sizinle aramızda bir şeylerin aktığını hissediyorum.

Bir diğer zuhuratım ise,

Bakkal gibi bir dükkândayız.  Ortaya küçük bir fındık faresi çıkıyor. Hiç düşünmeden ona hamle yapıyorum ve ayağımla üzerine basıp öldürmeye çalışıyorum.  Birinci hamle, ikinci derken tekmem üzerine isabet ediyor ve hayvan sersemliyor. Son hamleyi vuracakken saat çaldı uyandım. Daha evvel de rüyama fare girmişti. Ama şu an ayrıntıları unuttum.

Bir de oğlum B…..’ın bir zuhuratı var. Önemli olabilir diye düşünüp size aktarmayı uygun bulduk.

Kafasını göğe kaldırdığında dolunayı görüyor. Ve bu dolunay görüntüsünün önünde  (dolunay arka planda kalıyor) gökyüzünde üç adet şato var. K… G… “bu son yangının işareti olabilir” diyor. Ben ya da yine K… G… “Bu kırk gün kırk gece sürecek bir yağmurun işareti olabilir” diyoruz. B…. da “bunlar beklide cennetteki şatolardır” diyor.

Zuhuratlar bu kadar efendibabacım.

Önümüzdeki baharda B….’ya gelseniz ve zuhurattaki buluşmayı fizik âlemde de tekrarlasak ne güzel olur gibi düşünceler geçiyor içimden. Allah hayırlısını nasip etsin inşAllah . Nüket anemin de sizin de ellerinizden öperim.                   

Oğlunuz S…. B…..

-------------------

Te…. Ba…. 08 Aralık 2012

Hayırlı akşamlar S…. B… oğlum. Ailece hepinizin bizlere olan sevginizden dolayı sağolasınız bizlerde aynen sizleri öylece seviyoruz eksik olmayasınız. Günlük düşünceler tabii ki gece zuhuratlarada akseder. İnşeallah baharda izmir yolculuğumuzu gene b…. üzerinden yapar zuhurattaki hali, zâhir hükmüne dönüştürürüz. Zuhuratların güzel artık vakti gelmiştir sende (İrfan mektebi ) kitabının ikinci dersine başla ilk dersin aynen devam ederek üzerine (500) "ya Allah" zikrini ilâve et, idraki ve hali Âyetlerini (33) er defa çekersin. Cenâb-ı Hakk faydalandırsın İnşeallah. B… ın da zuhuratı güzel çocukluk safiyeti ile gönül âleminde dolaşıyor olabilir. Cenâb-ı Hakk dünya ahret her işinizde kolaylıklar nasib etsin İnşeallah. Sana K…. G…. B….. C…..'e büyüklere ve herkese selâmlar Nüket annenin de selâmları vardır hoşça kalın Efendi Babanız.

-------------------

K… G…. 10 Aralık 2012 Ali İmran 33- 37. ayetler hakkında bazı sorular

ALLAHU EKBER! Gönderilenleri okuduktan sonra başka bir şey demeye takatim kalmadı...Allah sizden razı olsun Efendi Babacığım, başımızdan eksik olmayın

------------------

Te…. Ba… 11 Aralık 2012 Ali İmran 33- 37. ayetler hakkında

Hayırlı akşamlar K… G… kızım. Gönderilenlerin faydalı olduğuna sevindim, Cenâb-ı Hakk faydalandırsın İnşeallah.  Herkese selâmlar hoşça kal Efendi Baban. 



--------------------

K… G….  24 aralık 2012 Es-Selam

Sevgili Efendi Babacığım, İstanbul'da ki sohbete gelmeyi çok istememize rağmen bu sefer de kar yağışı yüzünden gelemedik...Kısmet değilmiş..inşeallah çok verimli geçmiştir. 

(1) Gördüğüm bir kaç zuhurattta çok orjinal ve sanat eseri benzeri ev eşyaları alıyorum..yeni evim içinmiş.

Bir de adını '' Yusuf'' koyduk dedikleri yeni çocuğuma bir masada önünde kitaplar ders anlatılıyordu..Biz ona öğretiyoruz sen merak etme dediler. Ancak  şu zuhurat beni fazlasıyla etkiledi;

 

(2) Kim olduğuna tam emin olamadığım bir zat ( bana sanki sizmişsiniz gibi bir his geldi) gözlerinden yeşil parlak bir ışık çıkıyor ve benim gözlerime akıyor..arada yeşil ışıktan bir köprü oluşturuyor..benden ona, ondan bana akıyor...çok etkileyiciydi... 



(3) Bir de tam emin olamadığım bazı sahneler görüyorum..yani zuhurat mı, uyanık mıyım değilmiyim  emin değilim..Örneğin gökten bir orangutan hızla yere düşüyor...yere çarpışını, çıkarttığı sesi, hatta düşerken derisini ve kıllarını çok net görüyorum..düşme anındaki rüzgarı yüzüme çarpıyor...cansız bedeni yerde yatıyor..ama gene de bu görüntü ve bunun gibi başka şeylerde emin olamıyorum...genel olarak bir bulanıklık hali var. Örneğin ''saçlar ve kaşlar senin esmaların '' gibi bazı cümleler bir bulanıklık içerisinden belli belirsiz hatırlanıyor...Sanki herşey bir rüya hali gibi...belirsiz bir döneme girmiş gibiyim..dualarınızı eksik etmeyin neolur. 

 (4) Dün geceki zuhuratta da yatağımın içinde tuhaf bir sürüngen olduğunu kızım farkediyor...örtünün altına saklanmış..pembe üstüne renkli benekleri var..belki bukelemun bilmiyorum. Hemen Saygın'a sesleniyorum. Yardıma koşuyor sopayla üstüne vuruyor ama hayvan çok hızlı ve çok iyi saklanıyor. Öldüremiyoruz. Babacığım içimde ne çok hayvan saklıymış meğer...sanki bir kaçış veya sığınma veya korunma olarak Neml suresine, karınca vadisine bir bakayım diyorum..Hz. Süleyman'dan içimdeki hayvanlarla ilgili öğreneceğim çok şey olduğunu hissediyorum...Allah'ın merhameti olmasa halimiz çok fena. Lütfen bizlere de dua edin. Allah bizi sizden ayırmasın. Anneme de, size de çok selam ve sevgi yolluyorum.

Levvame Kızınız K… G….

-------------------

Te…. Ba…. 25 aralık 2012 Es-Selam

Hayırlı günler K… G…. kızım. Hamdolsun iyiyiz. Uyarsa sohbete Ocak ayının  (19) üçüncü cumartesi günü olacak bekleriz. İkindi namazından sonra.


 
(1) inci zuhuratın güzel yeni evin alınması ve yeni eşyalarla süslenmesi güzel yeni bilgilerin oluştuğunu gösterir.
 
(2) nci zuhuratının üstünde pek durma hayal ve vehimden olabilr. Baban hissini uyandırıp nefis hayale döndürmeye çalışır. Bir miktar vakit buldukça, (hasbiyellahu lâ ilâhe illâ hu aleyhi tevekkeltü ve hüve Rabbil arşil azim.) i çekersin.
 
(3) Daha evvelce değer arzeden bazı hususların daha sonra değer kaybetmesiyle nasıl yerlerinden alınıp daha gerilere atılırsa gönlümüzde evvelce değer vardiğimiz bazı şeylerde  yerlerinden atılırlar. Yani gönül semasından düşerler. İşte o zaman onların gerçek kimlikleride ortaya çıkmış olur yani onlar yerlerini koruma amaçlı olarak, sahipleri ile mücadeleye girince böylece kendilerini ifşa etmiş olurlar. Bu sayede ortadan kaldırılmaları mümkün olur buda kişinin lehinedir.
 
(4) Bilindiği gibi bukalumon denen hayvan şeffaf olduğu ve üzerine konduğu zemini kendi bünyesinden yansıttığı için geçirgen olduğundan orada var olduğu halde kendisini çok güzel saklamış olur. Tehlikeli olan budur nefsin hassas tuzaklarındandır. Ortaya çıktığı iyi olmuş Telef edilmesi kolaylaşır.
 
Fazla üstünde durma. Kelime-i tevhid-i biraz daha nefsine vurdurarak çekersen iyi olur. Gördüklerinin üstünde fazla durma gör geç bunlar yolda görülen yol hallerinden bazı hallerdir yolcu ise yolunda gerektir. Çok fazla içe dönük yaşama her iki yaşantını da dengede tutmaya bak. ''saçlar ve kaşlar senin esmaların '' sözü doğrudur, Erkeklerin de saçları sakalları esmâ-i İlâhiyyenin zuhurlarıdır.
 
  Cenâb-ı Hakk Dünya ahret bütün işlerinde kolaylıklar nasib etsin S…. B…. sana çocuklara ve büyüklerinize herkese selâmlar Nüket annenin de selâmları vardır hoşça kalın Efendi Babanız. 

-------------------

NOT= görüldüğü gibi buraya kadar olan yazışmalar (2011) yılında başlayıp (2012) yılında devam eden yazışmalar idi şimdi yolunmuza (2013) yılının yazışma-ları ile devam edelim.

-------------------

K…. G….. 03 Ocak 2013

Efendi Babacığım, hayırlı günler olsun. İnşallah annem de siz de afiyettesinizdir. En EMİN yer olan dizinizin dibinden Allah bizleri ayırmasın.



Zuhuratlarım şu şekilde:

Zuhurat 1:  Sizin tavsiyeniz üzere bir yere gitmiş ve çok memnun kalmışız. Gene sizin tavsiyenizle ellerimizde bavullar ailecek bir şehre geliyoruz ve bir otele yerleşiyoruz. S… B… işlemlerle ilgilenirken ben otelin önünde bekliyorum. Sokağın başında bir dükkanın önünde sizin oturduğunuzu görüyorum. Orası terzihanenizmiş. Sokağa masa ve sandalye çıkartmış yanınızda sakallı güleryüzlü biriyle sohbet ediyorsunuz. Birbirimizi görünce çok seviniyoruz ben hemen ellerinizden öpüyorum..Tavsiyenize uyduğumuzu ve gittiğimiz yerde çok memnun kaldığımızı heyecanla size anlatırken yanınızdaki zatı fark edip susuyorum. Sizde onu işaret ederek çekinme diyorsunuz. O kişi de bana ‘’ ben senin yabancın değilim’’ diyor. Sonra ikiniz birden dükkana giriyorsunuz, kısa bir iş için. Ben dışarıda beklerken biraz dolanıyım diyorum..Çok uzaklaşmıyorum aslında, aynı meydandayım ama kayboluyorum. Dön dolaş bir türlü sizi bulamıyorum, oteli de bulamıyorum. Saygın’ı telefonla arıyorum. Telefonum çekmiyor. Sokaklar evler birbirine benziyor. Çok sıkıntıyla uyandım. Efendi babam bizi kurda kuşa yem bırakmaz kaybolmama izin vermez diyerek kendimi teskin etmeye çalıştım ama boşuna. Çok ağladım.

Zuhurat 2: Büyük bir camideyim…Biri daha var…cami boş.  Bir sürü rahle ve üstünde Kuran var. Rahlenin gizli bir gözü varmış. Ben oraya sadaka bırakıyorum. Yanımda ki zat diyor ki ihtiyaç sahibine ulaşacağını nerden biliyorsun ya başkasının eline geçerse. Ben de diyorum ki: ‘’ Allah cc buraya en doğru kişiyi oturtacak ve para onun eline geçecek..bundan hiç şüphem yok’’.İçim ferahlanıyor.

Zuhurat 3: Alışverişteyim..beyaz yeni kıyafetler alıyorum..parayı ödemek için kasaya geldiğimde fark ediyorum ki elimde Kuran var. Yeşil çok özel bir cilt içinde. Bunu da alıyorum diyorum kasadakilere. Kasanın arkasında ki yüksek duvarda tavana kadar üst üste bir sürü kitap var. Tüm duvar cilt cilt kitap. Satıcıya diyorum ki ‘’şu en üste duran yığınla kitap benim…Onları oradan alalım. Yerlerine Kuran’ı koyalım.’’ Satıcı kitapları almak isterken koca duvar dolusu kitap yerle bir oluyor..Kitaplar büyük bir hışımla etrafa yağıyor. Altta kalmamak için bir yere giriyorum..korunaklı bir mağraymış..içinde insanlar gidip geliyor..yemek yiyor sohbet ediyor alışveriş yapıyorlar. Mumlar meşalelerle aydınlatılmış..Yürümeye başlıyorum..daha içlere doğru…derken biranda heryer karanlık oluyor. Hiçbir şey görünmüyor..her şey siliniyor…tam bir karanlık..simsiyah…ama yürümeye devam ediyorum ve korkmuyorum çünkü elimde hala Kuran var.

Efendi Babacığım bir çok düşünce akıp duruyor..daha çok yıldızlar, gezegenler Şira vs gibi …vehim hayal olma ihtimali yüksektir diye anlatmıyorum bile. Zuhurattaki Bukalemunun form değiştirilmiş beğenilme ve onaylanma arzum olduğunu zannediyorum…Bu sefer sözde Takva elbisesi altında sinsice işine devam ediyor… Onu alt etmek için Allah’ın yardımını ve sizin dualarınızı niyaz ediyorum. ‘’ Ruhları en yüce mahalle bağlanmış olan bedenlerle dünyaya eşlik edin ‘’Fütuhat 18/346 sözü hikmetince Rabbim bizleri sizden ayırmasın. AMİN 

Levvame Kızınız K… G….

Yüklə 0,68 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin