İÇİNDEKİLER 2
50. YIL AHMET MERTER İLKOKULU GENEL ÖZELLİKLERİ 2
A BÖLÜMÜ 2
OKUL TANITIMI 2
TARİHÇE 2
VİZYON 3
MİSYON 3
AKADEMİK KADRO 3
Yönetim Kadrosu 3
Öğretim Kadrosu 4
KURUM BİLGİLERİ 5
OKULUN FİZİKSEL YAPISI 6
Okul Binası ve Bahçe 6
Koridorlar 6
Sınıflar 6
Spor Salonu 6
Yemekhane 6
B BÖLÜMÜ 7
GÖZLEMLER VE GÖRÜŞMELER 7
1 HAFTA (25 Kasım 2014/ Salı) 7
Müdürle Görüşme 7
Görüşme Saati : 10.00 / 11.30 7
Müdür Yardımcısıyla Görüşme 7
Görüşme Saati : 11. 45 / 12. 25 7
10 Dakikalık Gözlem 8
2. HAFTA ( 2 Aralık 2014/ Salı) 9
2 – D Sınıfı Gözlemi 9
Mutfak Gözlemi 9
Öğretmenler Odası Gözlemi 10
10 Dakikalık Gözlem 10
3. HAFTA (9 Aralık 2014/ Salı) 11
3/E Sınıfı Gözlemi 11
Öğretmenler Odası Gözlemi 12
Beden Dersi 12
10 Dakikalık Gözlem 13
4. HAFTA ( 16 Aralık 2014/Salı) 13
Bahçe Gözlemi 13
Yemekhane Gözlemi 14
10 Dakikalık Gözlem 14
C BÖLÜMÜ 15
OKULUN REHBERLİK SERVİSİ 15
Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Açısından Okul 15
Okulun Yıllık Çerçeve Planı 17
Çerçeve Planına Göre Öğrencilere ve Velilere Yönelik Yapılan Çalışmalar 17
Yapılan Çalışmalar 18
Ben Ne Öğrendim? 19
Okulun Fiziki Yapısı 20
Okulun Bahçesi 21
Akademik Kadrosu Vizyonu / Misyonu 21
Koridorlar 21
Spor Salonu Yemekhane 22
Kütüphane Fen Bilimleri Laboratuvarı 23
Öğretmenler Odası 24
Müdürle Görüşme 24
Müdür Yard. İle Görüşme 25
Sınıflar 25
Beden Eğitimi Dersi 26
Rehberlik Servisi 26
Öğrenci sayısının hızla artmaya devam etmesi sonucu ek bina yapma gereği ortaya çıkmış, 1981 yılında Okul Koruma Derneği’nin girişimi ve Bakırköy Kaymakamı Sayın Selahattin Tekin’in destekleriyle B Blok binası inşaatına başlanmıştır. 15 Derslikli bu bina 1982 yılında eğitim öğretime açılmıştır. 1999 Depreminden sonra başlatılan “Kamu Binalarının Depreme Karşı Güçlendirilmesi Projesi” kapsamında okulun depreme dayanaıklılığının arttırılması için okul, yıkılıp yeniden inşa edilmiştir.2012 yılında tamamen yıkılan binanın yerine 40 derslikli yeni ve modern bir okul binası yapılarak 2013-2014 Öğretim Yılı’nda eğitim öğretime açılmıştır.
1967 yılında İlkokul olarak açılan okul, zorunlu eğitimin 8 yıla çıktığı 1997 yılından itibaren İlköğretim Okulu olarak hizmet vermiştir. 2012 yılında kabul edilen 4+4+4 Eğitim Sistemi Modeliyle zorunlu eğitim 12 yıla çıkarılmış ve okula İlkokul statüsü verilmiştir.
İlk açıldığında 10 öğretmen ve bir yönetici kadrosuyla hizmet veren okulumuz bugün beş yönetici kadrosu ve 55 öğretmen kadrosuyla geleceğimizin güvencesi olan çocuklarımıza çağdaş eğitim hizmeti sunma çabasına devam etmektedir.
Ahmet Merter 50.Yıl İlkokulunda konferans salonu, spor salonu, yemekhane ve kütüphane de vardır.
OKULUN FİZİKSEL YAPISI
Okul Binası ve Bahçe
Okulun çevresinde genellikle giyim mağazaları ve çeşitli kafe ve resturantlar yer alıyor. Okulun çevresinde çocuklara cazip gelebilecek çok fazla alan yok. Okulun geniş, zemini beton olan bir bahçesi vardır. Bahçede hiç ağaçlandırma yapılmamış. Bahçenin köşesinde bir oyun parkı yer almaktadır. Ancak bu parkı yalnızca anasınıfı öğrencileri kullanabiliyor. Genellikle bu parkın kapısı kilitlidir. Bahçenin zemininde beyaz şeritlerle futbol, basketbol ve sek sek alanları oluşturulmuş.Okul binaı L şeklinde 4 katlıdır. Bina dıştan camlarla kaplanmış. Burası bir devlet okulu olmasına rağmen görüntüsü lüks bir bina gibi duruyor.
Koridorlar
Okulun koridorlarındaki duvarlar sarı ve beyaz renge boyanmış. Yerler gri renkli mermerle kaplanmış. Her kattaki duvarlara öğrencilerin yaptıkları resimler asılmış. Okulun bir köşesine eğitim müzesi yer alıyor. Bu eğitim müzesinde eski teknolojik aletler yer alıyor. Eski daktilolar, hesap makineleri, sinema makineleri vb. aletler.
Sınıflar
Sınıflar genel olarak yüksek tavanlı, ferah bir ortama sahipler. Sınıflarda projeksiyon makinaları yer alıyor. Dersler tahtaya projeksiyondan yansıtılarak işleniyor. Sınıf duvarları da koridorlar gibi sarı ve beyaz renge boyanmış. Sıralar klasik tarzda hepsi tahtayı görecek şekilde dizilmiş. Sınıf mevcutları 25 – 35 kişi arasında değişiyor. Sınıflarda öğrenciler için kişisel dolaplara da yer verilmiş.
Spor Salonu
Spor salonu binanın en alt katına yapılmış. Yerler turuncu renginde kaygan olmayan bir madde ile kaplanmış. Duvarlar beyaz renge boyanmış. Futbol , basketbol vb. alanları için düzenlemeler henüz yapılmamış. Genellikle beden dersleri hava çok soğuk olmadığı takdirde bahçede yapılıyor.
Yemekhane
Yemekhane de spor salonu gibi binanın en alt katında yer alıyor.
Yemekhane bir koridor boyunca, koridorun her iki tarafına konulmuş masalar ve oturma yerlerinden oluşmaktadır. Yemekhanenin bulunduğu koridorun sonundaki bir kapı spor salonuna açılmaktadır. Bu kattaki koridorda diğer katlardaki koridorlarda yer alan öğrencilerin yaptıkları resimler yerine manzara resimleri yer almaktadır. Yemekhane de öğlen yemeği saati 12.30 dur.
B BÖLÜMÜ
GÖZLEMLER VE GÖRÜŞMELER
1 HAFTA (25 Kasım 2014/ Salı)
Müdürle Görüşme
Görüşme Saati : 10.00 / 11.30
Müdür Bey : Abdullah DEMİRCİOĞLU
Müdür Bey’in odasının kapısı diğer odalardan farklı olarak çelik kapıydı. İçeri girdik oda geniş ve ferahtı. Müdür Bey’in geniş bir masası vardı . Ayrıca odanın başka bir köşesine de masa ve sandalyeler konulmuştu. Müdür Bey bizi son derece sıcak ve samimi karşıladı. Kendimizi tanıttık. Okullarda gözlem dersi kapsamında okulda ve sınıflarda gözlem yapmamız gerektiğini söyledik. Bunun için bize izin verdi. Bize bir sürü ikramda bulundu. Diğer arkadaşlarımızdan gittikleri okullarda sorun yaşayanlar olduğundan behsettik. Müdür Bey’de o okulların müdürleri hiç öğrenci olmamışlar mı ki böyle sorunlar çıkarmışlar dedi. Öğrencilere bu çeşit fırsatlar tanımanın gerekliliklerinden bahsetti. Bir ara askerlik anılarını bile anlattı. Bizim Muhammet Hocamızın bir öğrencisinin bu okulda öğretim görevlisi olduğunu söylediğimizde hemen onu bulmak için birilerini aradı. Müdür Yardımcısı Suat Bey olduğunu öğrenince bizi onun yanına gönderdi.
Müdür Yardımcısıyla Görüşme
Görüşme Saati : 11. 45 / 12. 25
Müdür Yardımcısı : Suat ALTINTAŞ
Suat Hoca’nın yanına gittik. Odası 2. Kattaydı. Öncelikle kendimizi tanıttık. Kültür Üniversitesi’nden geldiğimizi ve gözlem yapmak için burada olduğumuzdan bahsettik. Suat Hoca’ya Muhammet hocanın nereden tanıdığını sorduk. Suat Hoca’da Psikoloji bölümünde Yüksek Lisans yaptığını söyledi. Muhammet Hocanında oradaki hocalarından biri olduğunu söyledi. Neden Psikoloji bölümünde Yüksek Lisans yaptığını sorduğumuzda Suat Hoca çağın mesleğinin Psikoloji olduğunu söyledi. Çünkü insanlar apartman kültürüne geçtikleri için insan ilişkilerinin yavaş yavaş çözüldüğünü ve bu ilişkiler azaldığı için insanların bunalıma ve depresyona girme ihtimallerinin yükseldiğinden bahsetti. Bu yüzden psikolojiye duyulan ihtiyacın çok artığından bu alanda yüksek lisans yaptığını söyledi. Suat Hoca kendisininde böyle bir bunalım dönemi geçirdiğini söyledi. Hayatının çok monoton olduğunu farketmiş ve nereye kadar bu şekilde devam edecek diye düşünmüş daha sonra bir arkadaşının önerisi üzerine Psikoloji bölümüne merak sarmış.
Suat Hoca bizede tavsiyelerde bulundu. Bu dönemlerde her türlü konferans, seminer, sempozyumlara katılın dedi. Ben bu kadar işimin arasında bağlanma kuramıyla ilgili makale ödevim var onu yapıyorum dedi. Bizde makale ödevimiz olduğunu söyledik bize bu konuda yardıma ihtiyacınız olursa yanıma gelin yardımcı olurum dedi. Teşekkür edip yanından ayrıldık.
10 Dakikalık Gözlem
Yer : 4 .Kat Koridoru
Gözlem Başlangıç Saati : 10.35
Gözlem Bitiş Saati : 10.47
Bu kattaki koridorlada 4. Sınıf öğrencileri yer almaktadır. Zil çaldığında koridordaki tüm kapılar açıldı. Öğrenciler sınıflarından çıkmaya başladılar. Sınıftan çıkan öğrencilerin kimi merdivenlere koşup aşağıya inerken kimi de koridorda koşturuyordu. Koridordaki erkek öğrencilerden biri “Simit” diye bağırdı ve diğer erkek öğrenciler koridorun diğer tarafına doğru koşturmaya başladılar. Koşarken diğer öğrencilere çarpıyorlardı. Erkek öğrencilerden biri bir kız öğrenciye çarpınca kız öğrenci yere düştü. Yerden kalkan kız erkek öğrencilere bağırmaya başladı. Bahçeye gidin orada oynayın dedi. Erkek öğrenciler onu dinlemeyip koşuşturmaya devam ettiler. Bir grup kız öğrenci yanıma gelerek ne yaptığımı sordular. Onlara gözlem yapıyorum dedim. Bizim sınıfta gözlem yapsana deyip kolumdan çekmeye başladılar. Sınıflarına gittiğimde bir öğrenci başka bir öğrencinin üzerine çıkmış boğazını sıkıyordu. Ne yapıyorsunuz siz dediğimde boğazı sıkılan çocuk oyun oynuyoruz dedi. Bende oyunlarına karışmadım sınıftan ayrıldım. İçeri girme zili çalıyordu. Koridora nöbetçi öğretmen girdi. Çocuklara sınıflarına girmelerini söyledi. Boynunda bir düdük vardı bir yandan da düdüğü çalıyordu. Öğrenciler sınıflarına girince bende koridordan ayrıldım.
2. HAFTA ( 2 Aralık 2014/ Salı)
2 – D Sınıfı Gözlemi
Gözlem saati : 9.50- 10.15
Sınıfa girdiğimizde çocuklar bize sarılmaya başladılar. Hiç bu şekilde karşılanacağımızı tahmin etmemiştim. Sınıf öğretmeni olan Hülya hocanın ısararı üzerine 3 kişi aynı sınıfa girmiştik gözlem yapmak için. Sınıfta 24 öğrenci vardı .Öğrenciler bizi öğretmen sanmışlardı. Bir tane kız öğrenci bizden izin almadan oturduğu için arkadaşları onunla dalga geçmeye başladılar. Kız öğrenci ağlamaya başladı. Hülya hoca geldiğinde kız öğrenciyi yüzünü yıkaması için lavaboya yolladı. Bu dersleri Hayat Bilgisi dersiydi, konu olarak vücudumuz konusunu işleyeceklerdi. Hülya hoca derse başladı. Sınıfta Suriyeli bir öğrenci vardı ve arkadaşları ona Suriyeli diye sesleniyorlardı. Öğretmen öğrencilere kızığ arkadaşınızın bir adı var Gays ona ismiyle seslenin oda sizin bir arkadaşınız dedi. Dersi projeksiyon eşliğinde işliyordu öğretmen. Vücudumuz konusuyla ilgili çocuklara sorular soruyordu. Öğrenciler de parmak kaldırarak soruya cevap vermeye çalışıyordu. Dersin sonlarına doğru öğretmen çocuklara kahvaltı saatinin geldiğini söyledi. Öğrenciler kahvaltılarını yapmaya başladılar. Öğrenciler yedikleri yemeklerden bizlere de ikram ediyorlardı. Bir öğrenci zorla ağzıma mandalina koydu. Sınıfta bir anda Hande Yener’in şarkıları çalmaya başladı. Çocuklara sorduğumda her beslenme saatlerini müzik eşliğinde geçirdiklerini öğrendim. Öğrenciler ne yazdığımıza bakmaya çalışıyorlardı. Hülya hoca bize tost ısmarladı. Onları yemek için mutfağa gittik.
Mutfak Gözlemi
Gözlem Saati : 10.30 - 11.15
Mutfaktaki yardımcı ablalar tostumuzun yanında bize çay ikram ettiler. Mutfaktaki masada tostlarımızı yerken içeri bir öğretmen girdi. Okulun rehber öğretmeni olduğunu öğrendik. Çayını alırken elinde de leğen taşıyordu. Bizimle tanıştı ve rehber öğretmen adayı olduğumuzu öğrenince rehberliğin birinci kuralının leğen taşımak olduğunu söyledi. Daha sonra elinde leğeniyle mutfaktan çıktı. Yardımcı kadınlardan biri rehber öğretmenliğin çok rahat bir meslek olduğunu söyledi. Bütün gün odalarında oturduklarını ve kahvaltılarını diğer öğretmenler gibi aceleye getirmeden rahat rahat yaptıklarını söyledi. Rehber öğretmen tekrar mutfağa girdi. Felsefe mezunu olduğunu öğrendim. Elinde bir kağıt vardı. Kağıdın ne olduğunu sorduğumda dilekçe olduğunu söyledi. O kadar işimin arasında bir de bunlarla uğraşıyorum dedi. Bu uğraştığı evrakların çok da gerekli olmayan prosedürler olduğunu söyledi. Rehberlik ilkeleriyle okullarda karşılaşılan durumların her zaman çözümlenmediğini söyledi. Mesela rehberlikte gönüllülük ilkesi var ama burası bir ilkokul buradaki çocuklar nasıl sana gönüllü olarak gelebilirler ki dedi. Kendisinin bu konuda uyguladığı yöntemlerden bahsetti. Çocuğa ben senin adını çok duydum, seni bana çok methettiler bende çok merak ettim bu yüzden tanışmak için seni çağırdım gibi şeyler söylüyorum dedi. Bu şekilde çocuklar kendilerini daha rahat hissederler dedi. Kimi zaman öğretmenler çocukları kulaklarından tutarak getiriyorlar dedi. Ben böyle getirilen çocuklarla konuşmam çünkü ben disiplin öğretmeni değilim dedi. Ama bazen ister istemez bunu yapmak zorunda kalabiliyorsunuz dedi. Çünkü disiplin kurulu kararlarını bile size onaylattırıyorlar dedi. Yönetmelikte her ne kadar rehberlik disiplin öğretmenliği değil yazsa da okullarda ki disiplin kurullarında rehber öğretmenlerde yer alıyor dedi. Durum böyle olunca ne kadar güvenilir olabilirsiniz ki dedi. Mutfaktan çıkaren bize “Altını doldurup üstünü yaşayarak öğrenmelisiniz.” dedi.
Öğretmenler Odası Gözlemi
Gözlem Saati : 11.20 – 12. 10
Öğretmenler odasının bir duvarı komple camdan yapılmış ve okul bahçesine bakıyordu. Ders arasında odaya girdiğimiz için içeride yalnızca 3 tane öğretmen vardı. Öğretmenlerden biri okulun diğer rehber öğretmeni olan Ümit Hoca’ydı. Öğretmenlerden biri Ümit hocaya bir öğrenci hakkında bilgi veriyordu. Öğrencisinin defterlerine sürekli karakterler çizdiğini ve o karakterleri konuşturduğunu söyledi. Çocukta dikkat eksikliği olabileceğinden bahsetti. Çocuğun anne babasının Boğaziçi mezunu olduğunu söyledi. Çocuğun evde bakıcısıyla kaldığından bahsetti. Aynı zamanda çocuğun asosyal olduğunu daha doğrusu iletişim kurmakta sorunlar yaşadığını söyledi. Daha sonra zil çaldi ve diğer öğretmenler odaya gelmeye başladılar. Rehber öğretmenin konuşmasını duyamadım. Odaya giren öğretmenler kendi aralarında konuşmaya başladılar. Odadaki panoda öğretmenler günü yemeği ile ilgili duyuru vardı. Oda da bir bilgisayar bir de televizyon vardı. Üç tane uzun etraflarında sandalyeler olan masalar vardı. Yan masadaki iki öğretmen simit kavgası yapıyorlardı. Bayan öğretmen erkek öğretmenin ağzına simit sokmaya çalışıyordu. Daha sonra tekrar zil çalınca öğretmenler yavaş yavaş odayı boşaltmaya başladılar.
10 Dakikalık Gözlem
Yer : 2/D Sınıfı (Hayat Bilgisi Dersi)
Gözlem Başlangıç Saati : 09.50
Gözlem Bitiş Saati : 10.00
Derste vücumuz konusu işleniyordu. Hülya öğretmen bu konuyla ilgili soru sordu. Çocuklar parmaklarını kaldırırlarken bir yandan da öğretmenim öğretmenim diye bağırıyorlardı. Hülya hoca çocuklara parmak kaldırmanız yeterli öğretmenim diye bağırmayın dedi. Sakız çiğneyen bir kıza ağzındaki sakızı atmasını söyledi. Sonra öğretmen yerde bir çöp gördü. Çocukları çöpleri yere attıkları için azarladı. Siz evde de mi çöplerinizi yere atıyorsunuz dedi. Ege adlı bir öğrenci sırasından kalkıp sınıfta dolaşmaya başladı. Hülya hoca, Ege’ye niye sınıfta dolaşıyorsun yerine otur dedi. Öğretmen sınıftaki ışıkları kapatıp projeksiyonu çalıştırdı. Bilgisayarı açarkende çocuklara kitaplarında kaldıkları yeri açmalarını söyledi. Sonra sınıfa bir baktı öğrencilerden bazılarının kitaplarını getirmediğini gördü. Onlara niye kitaplarınızı okula getirmiyorsunuz dedi. Daha sonra arka sıralarda oturan Yusuf adlı öğrenci Diyarbakır’dan yeni gelmiş. Öğretmen Yusuf’un aralarına yeni katıldığı için sınıf kurallarını henüz alışamadığını söyledi ve Yusuf’a masanın üzerinden inip yerine oturmasını söyledi. Ön sıramızda iki kız öğrenci oturuyordu. Kızlardan biri bana silgisini uzattı yanlış yazarsan bununla düzeltirsin dedi. Silgiyi kullanıp kıza geri uzattığımda silgiyi almadı , lazım olur ders bitene kadar sende kalsın dedi. İsmini sorduğumda Esila dedi. Esila’nın anlamını biliyor musun ? dedim. Evet cennette açan ilk çiçek dedi.
3. HAFTA (9 Aralık 2014/ Salı)
3/E Sınıfı Gözlemi
Gözlem Saati : 09. 45 – 10. 35
Sınıfta 36 öğrenci vardı. Geçen hafta gittiğim sınıfa göre daha kalabalık bir sınıftı. Yazı yazma dersi işlenilecekti bu ders. Fevzi Öğretmen bana sınıfın en haylaz öğrencisi yani Cengiz’in yanına otur dedi. Sonra sınıfa 2 tane öğretmen girdi. Ali Alper adlı bir öğrenci koridorda koşarken bir öğretmene çarpmış, öğretmenin elinde çay varmış ve yanmış. Öğretmen Ali Alpere sen de yanabilirdin dikkatli ol koridorda koşma dedi. Daha sonra öğretmenler sınıftan çıktılar. Öğretmen projeksiyonu ve bilgisayarı açtı. Derste öğretmen bilgisayardan yazı yazıyor öğrenciler de deftererine geçiriyorlardı. Öğrenciler öğretmen yanlış yazınca onu uyarıp yanlışını düzeltiyorlardı. Öğrenciler yağmur, rüzgar gibi terimler gelince onların seslerini çıkarmaya çalışıyorlardı. Öğretmen öğrencilere konuşmadan iletişim kurmanın zor olduğunu söyledi. Öğrencilerden biri tiyatro kursuna gitmiş ve beden diliyle de iletişim kurulabileceğini söyledi. Öğretmen peki koridorda biri sana çarptığında ve dizin acıdığında beden diliyle nasıl gösterirsin dedi. İki öğrenci tahtaya çıkıp canlandırmaya çalıştırdılar. Yapamayınca da öğretmen yerlerine oturmalarını söyledi. Öğrenciler dersin sonlarına doğru öğretmenim ders ne zaman bitecek karnımız acıktı demeye başladılar. Öğrencilerin kimisi de öğretmenim parmaklarımız acıdı bitirelim artık dersi dediler. Öğretmende çok az kaldı birazdan dersi bitireceğim dedi. Bir öğrenci ama öğretmenim siz bilgisayardan kolayca yazıyosunuz bizim elimiz çok ağrıyor sizin hiç ağrımıyor dedi. Öğretmen sonunda dersi bitirdi. Yazısını bitiren öğrenciler beslenmelerini yapabilirler dedi. Yanımda oturan Cengiz bana simitini uzatmaya çalıştı aç olmadığımı söylediğimde o zaman yolda acıkınca yersin dedi. Başka bir öğrenci de bana kurabiye ikram etti. Teşekkür edip yanlarından ayrıldım.
Öğretmenler Odası Gözlemi
Gözlem Saati : 11. 15 – 11. 35
Öğretmenler odasına girdiğimizde bizi geçen haftalardan tanıyan öğretmenler yine mi siz geldiniz bizden çok geliyorsunuz okula dediler. Rehber öğretmenlerden biri okulda veli eğitim semineri yapılacakmış bunun için davetiye hazırlamış başka bir öğretmene gösteriyordu. O Öğretmen de davetiyedeki yazım yanlışlarını düzeltiyordu. Seminerin ne zaman yapılacağını sorduk Cuma günü saat 11/ 12.00 arasında yapılacağını öğrendik. Öğretmenler TEOG sınavından bahsettiler bu sınavın diğer sınavlardan daha kolay olduğunu ve bilenle bilmeyeni ayıran bir sınav olmadığını söylediler. Sonra konu birden PISA sınavlarına geldi. PISA sınavlarındaki başarımızın çok düşük olduğundan bahsediyorlardı. Başarı oranımız 60 ülke arasında 43’müş. Yani neredeyse sonlarda olduğumuzdan bahsettiler. Öğretmenler odasının cam olan kısmı okul bahçesine bakıyordu bahçede de beden dersi vardı. Ders ilgimizi çekince aşağı indik.
Beden Dersi
Gözlem Saati : 11.40 – 12 .20
Beden dersine çıkan sınıfta tekerlekli sandalyeli bir kız öğrenci de vardı. Beden öğretmeni çocuklara sıra olmalarını söyledi bu kız öğrenciyide sıranın en başına aldı ve kızı kendi sürerek bahçede tur atmaya başladılar. Bununla beraber başka etkinliklerde yaptılar bu etkinliklerde öğretmen ve sınıf arkadaşları engelli öğrenciye yardım ettiler. Öğretmen öğrencileri serbest zaman bıraktığında engelli arkadaşlarını da yanlarına alıyorlar onu hiç dışlamıyorlardı. Daha sonra öğretmen kız öğrencilerden bir çember oluşturdu ve çemberin ortasına geçti. Engelli öğrenci de çemberdeydi. Öğretmen teker teker tüm öğrencilere topu atarak voleybol oynattı. Öğretmen derste üzeri dağılan başka bir öğrencinin de üzerini düzeltmesine yardım etti. Ders bitince öğrenciler dağıldı engelli öğrenciyede bir arkadaşı yardım ederek sınıfına götürdü. Bizde beden öğretmeniyle konuşmaya karar verdik. Öncelikle kendmizi tanıttık. Gözlem dersi için okula geldiğimizden bahsettik ve onun dersini camdan görüp izlemeye karar verdiğimizi söyledik. Konuşurken öğretmenin aslında sınıf öğretmeni olduğunu beden öğretmeni olmadığını öğrendik. Dersi çok profesyonelce işlediği için beden öğretmeni olduğunu sanmıştık. Ayrıca eşofmanlarınızı da giymiştiniz dedik. Hoca da bugün beden dersimiz olduğu için bu şekilde giyindim dedi. Hocaya sınıfındaki engelli öğrencisinden bahsettik. Derste onu bütün etkinliklere diğer öğrencilerden ayırmadan kattığını söyledik. Yeri geldiğinde de siz ona yardım ediyordunuz dedik. Öğretmenle biz bu şekilde konuşunca çok sevindi. O kızın kendisini dışlanmış hissetmemesi için elimden geleni yapıyorum dedi. Yalnızca ben değil arkadaşları da çok yardımcı oluyor dedi. Hocaya bize zaman ayırdığı için teşekkür edip yanından ayrıldık.
10 Dakikalık Gözlem
Gözlem Yeri : Bahçe
Gözlem Başlangıçı : 11.55
Gözlem Bitişi : 12.05
Öğretmen çocuklara ısınma hareketleri yaptırıyordu. Öğrenciler bir çember oluşturmuşlardı ve bu çemberin ortasında engelli olan kız öğrenci duruyordu. O da arkadaşlarının yaptığı hareketleri yapmaya çalışıyordu. Daha sonra öğretmen öğrencilere şınav çekmelerini söyledi. Engelli kız da sandalyesinden hafifçe sarkarak şınav çekmeye çalıştı. Yerler ıslak olduğu için elleri ve kıyafeti çamur olmuştu. Hareketi bitirince sandalyesine çıktı. Bir arkadaşı onun yanına gelip üstünü temizlemeye çalıştı. Daha sonra öğretmen kızlar ve erkekleri iki ayrı sıraya dizdi. Kızların sırasının başında engelli öğrenci yer alıyordu. Yarışmaya başladılar. Diğer sıradaki çocuk engelli arkadaşı ona yetişebilsin diye yavaş koşuyordu. Daha sonra dönerlerken öğretmen kızın sandalyesini ittirerek yarışı berabere bitirmelerini sağladı. Öğretmen ayrıca kız öğrencinin zorlanabileceği etkinliklerin sürelerini kısa tutuyordu. Bu etkinlik de onlardan biriydi.
4. HAFTA ( 16 Aralık 2014/Salı)
Bahçe Gözlemi
Gözlem Saati : 10.30 – 10.50
Okulun bahçesinde temizlik çalışması vardı. Tıra benzeyen bir araçtan su çekilip büyük bir hortumla bahçe yıkanıyordu. Bahçenin yıkanması bittikten yaklaşık 5 dakika sonra teneffüs zili çaldı. Öğrenciler bahçeye çıktılar. Öğrencilerin bazıları bahçenin köşesinde yer alan parka gittiler. Ama parkın kapısının kilitli olduğunu görünce geri dönüp bahçenin diğer köşelerine dağıldılar. Bahçenin yerleri futbol, basketbol ve sek sek alanları olacak şekilde beyaz şeritlerle çizilmiş. Erkek öğrenciler futbol için ayrılan alanda futbol oynamaya başladılar. Kız öğrencilerde sek sek oynuyorlardı. Bazı kız öğrenciler ikişerli üçerli gruplar halinde bahçede dolaşıyorlardı. Kimi öğrenciler bana bakıyordu ve ne yazdığıma bakmaya çalışıyorlardı. Daha sonra zil çaldı, öğrenciler yavaş yavaş içeri girmeye başladılar. Öğretmenler zili çalmasına rağmen bahçede hala öğrenciler vardı. Daha sonra onlar da içeri girdiler beden dersi için öğrenciler dışarı çıkmaya başladılar. Bende okula girdim.
Gözlem Saati : 12.20 – 12.50
Okulun öğle yemeği saati 12.30’dur. Saat 12 buçuğa yaklaştığı için Hülya öğretmen bize yemekhaneden yemek ısmarladı. Yemekhane B1 katındaydı. Saat tam 12.30 olmadığı için yemekhanede henüz kimse yoktu. Sadece yardımcı kadınlar öğrencilerin ve öğretmenlerin tabaklarını hazırlıyorlardı. Yemekhane koridor boyunca koridorun iki tarafına konulmuş masalar ve oturma alanlarından oluşuyordu. Bu kattaki duvarlarda öğrencilerin yaptıkları resimlerin yerine manzara resimleri konulmuştu. Yemekhanenin çıkış tarafında büyük bir kapı vardı. Kapıyı açmaya gittim. Açtığımda okulun spor salonuna rastladım. Yemekhane ile spor salonunu yan yana koymuşlar. Okulun fiziki alanının elverişsizliği yüzünden böyle yapılmış olabilir. Yardımcı ablaların yanına gittik menüde şehriyeli çorba , tavuk, pilav ve bisküvili pasta yer alıyordu. Tabaklarımızı alıp masamıza geçtik. Birkaç dakika sonra çocuklarda yemekhaneye inmeye başladılar. Bir kız öğrenci bizim önümüzdeki masaya geçicekti. Ama sonra bizi görüp yanımıza geldi. Hülya hocanın sınıfındaki kız öğrencilerden biriydi. Gelip yanımıza oturdu ve bizimle yemeye başladı. Yemeğimizi yedikten sonra Hülya Hocaya çok teşeküür edip yemekhaneden ayrıldık.
10 Dakikalık Gözlem
Gözlem yeri : Kütüphane, Fen Bilimleri laboratuvarı, Konferans Salonu
Gözlem Başlangıcı : 11.10
Gözlem Bitişi : 11. 15
Bu hafta okulun görmediğimiz bölümlerini dolaşmaya karar verdik. Hülya öğretmen bu bölümlerin anahtarlarını alarak bize rehberlik yapmaya başladı. İlk mekanımız Fen bilimleri laboratuvarıydı. Laboratuvar uzun süredir kullanılmamış gibiydi. Gerekli malzemeler dolaplarda vardı ancak kullanılmadıkları için üstleri tozla kaplanmıştı. Odada U şeklinde bir masa oluşturulmuş ve üzerinde çeşitli musluklar ve aletler yer alıyordu. Daha sonra kütüphaneye uğradık. Kütüphanenin girişinde “Bir kütüphane bir cezaevi kapatır.” yazıyordu. İçeri girdiğimizde kütüphanenin oldukça büyük olduğunu gördüm. Bu odanında bir tarafı tamamen camla kaplanmıştı. Ortada büyük U şeklinde ahşap bir masa vardı. Odanın duvar olan kısımlarında raflar yer alıyordu ve raflar kitaplarla doluydu. Kütüphanenin bir köşesinde “Kütüphane kurmak tapınak yapmak kadar kutsaldır.” şeklinde Victor Hugo’nun sözü yer alıyordu. Daha sonra konferans salonuna gitmek için en üst kata çıktık. Ancak Hülya Hoca’daki anahtarların hiçbiri konferans salonunu açmıyordu. Bu yüzden konferans salonunu gözlemleyemedik.
C BÖLÜMÜ
OKULUN REHBERLİK SERVİSİ
Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Açısından Okul
Okulun Rehberlik servisinde 4 tane Rehber öğretmen bulunmaktadır. Bu Rehber öğretmenlerin hepsi için bir oda hazırlanmıştı. Rehberlik servisi daha çok ofis tarzında düzenlenilmiş ilkokul öğrencilerinin dikkatini çekebilecek metaryeller bulunmamaktadır. Rehber öğretmenlerle görüştüğümüzde bunun maddi sıkıntılardan kaynaklanğını odayı düzenlemek için gereken bütçeyi bulamadıklarından bahsetti. Ayrıca odada 4 kişi bulunmanın çocukların kişisel meselelerini anlatmakta sorun yaratıp yaratmadığını sorduğumda Rehberlik servisinin karşısında bulunan küçük bir oda da Rehberlik servisine verilmiş ve bireysel görüşmeler burada yapılıyormuş.
Öğrencilerle olan ilişkilerini sorduğumda öğrenciler mi size danışmaya geliyor yoksa sizmi onları gelmeleri için teşvik ediyorsunuz ? Rehber öğretmen bizim okulda en fazla 4. Sınıf öğrencileri olduğu için o yaşlardaki çocuklar kendilerinde bir sorun olduğunu bilmezler ve doğal olarak rehberlik servisine de gelme ihtiyacı duymazlar. Bu yüzden biz çocukların bize gelmelerini beklemeyiz. İlkokulda genellikle sınıf öğretmenleri çocukta problem olduğunu farkederler. Çünkü çocukla en fazla vakti sınıf öğretmenleri geçirir. Genellikle çocuk öğretmen aracılığıyla gelir. Ama tabi sadece bu yetmez. Bizde sınıflara gidip kendimizi tanıtırız. Odamızın yerini söyleriz çocuklara . Sınıfları gezmemizle çocuklar hem bize ısınırlar hem de bir tanıdıklık olur çocuklarla aramızda . Çocuk rehberlik servisine geldiğinde hiç tanımadığı birine ne anlatabilir ki? Onunla neyi paylaşabilir? Yani uzun lafın kısası sadece çocuğun bize gelmesini beklemekle rehberlik yapılmaz. Onların bize gelmesi için öncelikle bizim onlara gitmemiz gerekir dedi.
Rehberlik servisi okulun mevcuduna göre normal sayıda mı yoksa Rehberlik servisi için çok mu kalabalık diye sorduğumda Rehber öğretmen bu okulun mevcudu 1633 kişi dir. Literatürde eski bilgiye göre her 500 öğrenci için bir Rehber öğretmen olması yer alırken artık sanırım o sayı 300 lere hatta 250 lere kadar düşmüş durumda. Bizim okulda ben öğrenci mevcuduna göre Rehber öğretmen sayısının normal olduğunu düşünüyorum. Hatta civardaki okulların kimisinde hiç Rehber öğretmen yokken bizim burda 4 kişi öğrencilere yetişemiyoruz dememiz çok da mümkün değil. Yani sayımız okul mevcuduna göre yeterli bence gönül isterki her okul bizim durumumuzda olsun ama mevcut şartlar böyle olmasını gerektiriyor demekki, dedi.
Okulun Yıllık Çerçeve Planı
Çerçeve Planına Göre Öğrencilere ve Velilere Yönelik Yapılan Çalışmalar
Velilere yönelik yapılan çalışmaların önemi ve Rehberlikte okul – aile işbirliğinin önemini sorduğumda Rehber öğretmen eğitim süreci paydaşlar sürecidir. Sadece öğrenci değil öğretmen ve aile debu sürecin içerisine dahil edilmelidir. Eğitim öğretim sadece okulda yapılan bir etkinlik değildir. Hayatın her alanında eğitim vardır. Öncelikle de ailede başlar zaten . Rehberlik servisi açısından ailenin okulla etkileşiminin önemi, velilerle görüşülerek ya da onların verilen seminerlere katılmalarını sağlayarak onların çocuklarını daha iyi tanımalarına ve çocuklarıyla etkili bir iletişim kurabilmelerini sağlamaya yöneliktir. Çünkü bir çocuk problemli olduğunda çocuğun sorununun kaynağına gittiğimizde çoğu zaman yanlış aile tutumlarından ya da ailede olan çeşitli huzursuzluklardan kaynaklandığını görürüz. Sonuçta çocuk doğuştan katil olmaz ya da saldırgan olmaz onun temelinde çok çeşitli etmenler yatar ama bu etmenlerden en etkilisi ailedir. Bu yüzden aile eğitimi çok önemlidir. Çünkü çocuğu ailesi ve içinde yaşadığı çevre açısından bir sistem olarak düşündüğümüzde aileye eğitim verdiğimizde çocuk zaten sistem içinde ister istemez değişir diyerek okul – aile işbirliğinin son derece önemli olduğundan bahsetti
Yapılan Çalışmalar
Yıllık Çerçeve Planına uygun olarak okul koridorlarındaki panolar düzenlenmiştir. Eylül ayının 2. haftasında 1. sınıflar için okula uyum çalışmaları yapılmış ve veliler için veli oryantasyon seminerleri düzenlenmiştir.
Ekim ayında 4. Sınıf öğrencilerine verimli ders çalışma yöntemleri hakkında bilgilendirme çalışmaları yapılmış. Rehber öğretmenler sınıflara tek tek girerek bu konu hakkında bilgi vermişler ve öğrencilerin şikayetlerini dinlemişlerdir. Bu sayede öğrenciler Rehberlik servisinin yerini, kaçıncı katta olduğunu belirterek öğrencileri Rehberlik servisine gelmeleri konusunda teşfik etmişlerdir.
Kasım ayının 3. haftasında Velilere yönelik Çocuğun gelişim özellikleri ve Aile Turumları hakkında bir eğitim semineri düzenlenmiştir. Velilere çocuğun gelişim özelliklerinin farkında olarak ona sorumluluk yüklemenin önemi konusunda bilgilendirme yapılmıştır. Ayrıca ailenin çocuğa karşı takındıkları olumlu ya da olumsuz tutumların çocukların ileriki yaşamlarında nasıl bir etkiye sahip olduğu konusunda bilgilendirilmiştir. Örneğin ; Aşırı otariter ve baskıcı ebeveyn tutumuna sahip ailelerin çocukları sürekli stresli tedirgin, kendine güveni düşük, sürekli eleştirildiği için aşağılık duygusu yoğun, başkalarından kolayca etkilenen, isyankar ve suça meyil etmek gibi özellikler gösterebilirken Demokratik olan ebeveyn tutumuna sahip ailelerin çocuları yüksek özgüven sorumluluk sahibi, kurallara saygı duyan, arkadaş canlısı, toplumla uyumlu ve okul başarısının yüksek olması özelliklerini gösterir. Çocukların nasıl bir vatandaş olacağı ailelerin elindedir, şeklinde bilgilendirmeler yapılmıştır.
Ayrıca Rehberlik servisinin müdahale hizmetleri de vardır. Rehber öğretmen geçtiğimiz günlerde bir sınıf öğretmeninin onlardan yardım istediğini sınıfta cinsellikle ilgili bir problem olduğunu söylemiş. Rehber öğretmende o sınıfa girip çocuklara cinsellik hakkında eğitim semineri vermiştir.
Ayrıca öğrencilerle kişisel, sosyal, eğitsel ve mesleki amaçlı bireysel görüşmeler yapılarak öğrencilerin bilinçlendirilmesi sağlanmıştır.
Ben Ne Öğrendim?
-
Öncelikle okula gidip gözlemler yaparak teorik bilgilerimi gerçek hayatla birleştirme imkanı elde ettim.
-
Sınıf ortamı ve okuldaki diğer etkinlikleri farklı bir bakış açısıyla gözlemleme imkanı buldum.
-
Gözlemler sonucu elde ettiğim verilerin hangilerinin nesnel durumlar olduğunu hangilerinin benim kendi öznel yorumlarım olduğunu ayırt edebilme imkanı elde ettim.
-
Sınıflara girerek öğrencileri derslerde gözlemleme imkanı ve öğretmenin sınıf yönetimini nasıl sağladığını gözlemleme imkanı buldum.
-
Zamanı etkili kullanabilmeyi ve okulda bir öğretmen adayı bilinciyle yaptığım gözlemlerimde hareketlerimi bu ölçüde kontrol edebilmeyi öğrendim.
-
Öğrencilerin rehberlik servisine gelmeleri için nasıl teşvik edilebileceği konusunda fikir edindim.
-
Rehberlik servisinin disiplin hizmeti olmadığını ancak yeri geldiğinde bu görevi üstlenmek zorunda kaldığını öğrendim.
-
İdeal bir rehberlik servisinin nasıl olması gerektiği hakkında fikir edindim.
-
Rehberlik servisinde kullanılan envanterlerin nasıl geliştirildiği ve uygulandığı konusunda fikir edindim.
Okulun Fiziki Yapısı
Okulun Bahçesi
Akademik Kadrosu Vizyonu / Misyonu
Koridorlar
Kütüphane Fen Bilimleri Laboratuvarı
Öğretmenler Odası
Müdürle Görüşme
Müdür Yard. İle Görüşme
Sınıflar
Beden Eğitimi Dersi
Rehberlik Servisi
