-
AK Parti olarak, ekonomik ve sosyal politikalarımızı sosyal adalete öncelik veren insani kalkınma anlayışımız çerçevesinde belirlemekteyiz.
Bizim için her bir insan değerlidir ve her bir insana karşı sorumluyuz. İnsan refahının artırılmasını, bulunduğu toplumda adil ve asgari bir gelir sunulmasını temel vazife olarak görüyoruz. Bu amaçla yoksulluğun ortadan kaldırılmasını, ihtiyacı olan herkese sosyal destek sunulmasını, sosyal desteklere duyulan ihtiyacın azaltılmasını ve gelir dağılımının daha da iyileştirilmesini temel görevlerimiz arasında görüyoruz.
a. Neler Yaptık
İktidara geldiğimiz ilk günden itibaren sosyal olarak korunma ihtiyacı olan tüm vatandaşlarımıza el uzattık ve uzatmaya da devam edeceğiz. Göreve geldiğimizde ilk olarak, sosyal hizmet ve yardım alanındaki dağınıklıkları gidererek, bu alandaki kuruluşları ve politikaları tek bir bakanlık çatısı altında birleştirdik.
Vatandaşlarımızın sosyal hizmete erişimde giriş kapısı olan merkezlerimizi yaygınlaştırdık. Bu amaçla Hükümetlerimiz döneminde ülke genelinde 280 Sosyal Hizmet Merkezini hizmete açtık.
Alt ve orta gelir grubunun, ihtiyaç sahiplerinin, toplumsal katılım konusunda engeli olan vatandaşlarımızın, yoksul ve fırsat eşitsizliği yaşayan insanımızın talep ve beklentilerine göre sosyal politika ilkelerimizi belirledik.
Yoksulluğu azaltarak Türkiye’de kişi başına harcaması günlük 1 doların ve 2,15 doların altında olan insanımızı bırakmadık. 2002 yılında kişi başına harcaması günlük 4,3 doların altında olan nüfus yüzde 30,3 iken, uyguladığımız politikalarla söz konusu nüfusu 2015 yılında yüzde 1,5’e düşürdük. Dünya Bankasının Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri Atlası 2017 raporuna göre Türkiye, dünyada yoksulluk oranlarını en fazla azaltan ülke oldu. Gelişmekte olan ülkelerin meselesi olan mutlak yoksulluğu ortadan kaldırdık. Önümüzdeki dönemde gelişmiş ülkelerin sorunu olan nispi yoksullukla mücadele edeceğiz.
Geliri daha adil dağıttık. Gelir dağılımındaki adaletsizliği ölçen, “Gini Katsayısı”nı 2002 yılındaki 0,44 seviyesinden 2016 yılında 0,40’a gerilettik.
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından açıklanan İnsani Gelişme Endeksine göre Türkiye; 2002 yılında 168 ülke arasında 85’inci sırada iken, 2015 yılında 188 ülke arasında 71’inci sıraya yükseldi. Böylelikle ülkemiz “yüksek insani gelişmişlik” kategorisine çıktı.
AK Parti iktidarından önce büyük oranda faiz harcamalarına ayrılan mali kaynaklar, oluşturduğumuz güven ve istikrar ortamında, sosyal politikalara, yatırımlara ve personel harcamalarına kaydırılmıştır. İktidarlarımız döneminde eğitim, sağlık ve sosyal koruma harcamalarının tamamını içeren sosyal harcamaların GSYH’ya oranını, 2002 yılındaki yüzde 13,3 seviyesinden, 2017 yılında yüzde 16,2 seviyesine çıkardık.
Sosyal devlet anlayışımızın bir gereği olarak, sosyal harcamaların genel devlet harcamaları içerisindeki payını da aynı dönemde yüzde 33’ten yüzde 46’ya yükselttik.
Sosyal yardım harcamalarının GSYH’ye oranını yaklaşık 3 katına çıkardık. Bu sayede, sosyal yardım ve hizmetlere 2002 yılında toplam 1,6 milyar TL bütçe ayırırken, 2018 yılında tam 32 kat artışla 50,8 milyar TL ayırdık.
Son 16 yılda ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza yaklaşık 240 milyar TL sosyal yardım yaptık.
Sosyal yardım politikalarımızı daha kapsayıcı ve güçlü bir şekilde uyguladık. Önceden sadece sosyal güvencesi olmayan vatandaşlarımız sosyal yardımlardan yararlanırken, 2012 yılında yaptığımız mevzuat değişikliği ile sosyal güvencesi bulunan ancak dönemsel yoksulluk riski yaşayan vatandaşlarımızın da sosyal yardımlardan faydalanmasını sağladık.
Sosyal yardımların sunumunda, yardım kuyruklarına ve kuyruklarda beklemeye son verdik. Bu çerçevede, 2 milyon haneye sosyal yardım kartı verdik, yardım ödemelerinin yattığı dönemlerde hak sahiplerini SMS ile bilgilendirdik ve konutta ödeme uygulamasına geçtik.
Sosyal yardım tutarlarını hak sahiplerinin temel ihtiyaçlarını karşılayacak seviyeye çıkardık. 2002 yılında yürütülen tek yardım programında muhtaç durumdaki engelli vatandaşlarımıza sadece 24 TL gibi cüzi bir aylık yardım yapılırken, bugün engelli yardımlarını aylık 598 TL seviyesine çıkardık.
2017 yılında ihtiyaç sahibi 6,7 milyon vatandaşımızın 7,7 milyar TL’lik GSS primini karşıladık.
2003 yılından itibaren muhtaç ailelere ısınma amaçlı yardım yapıyoruz. Uygulamadan her sene yaklaşık 2 milyon aile faydalanmaktadır.
Yardım programlarını çeşitlendirerek, sosyal yardımların ulaştığı hane ve vatandaş sayısını artırdık. 2002 yılında sadece 4 türde sosyal yardım programı uygulanırken, bugün 40 farklı türde sosyal yardım programı uyguluyoruz.
Bu kapsamda engelli ve yaşlılar, eşi vefat etmiş kadınlar, muhtaç asker aileleri, öksüz, yetim ve muhtaç asker çocukları ile Tüberküloz ve SSPE hastalarına yönelik düzenli sosyal yardım programlarını uygulamaya başladık.
2012 yılında Eşi Vefat Eden Kadınlara Düzenli Nakdi Yardım Programını başlattık. 2017 yılında yaklaşık 283 bin kadınımızı aylık 275 TL düzenli nakdi desteğe kavuşturduk ve toplam 838 milyon TL yardım yaptık.
İhtiyaç sahibi, bakıma muhtaç engelliler için evde bakım aylığı uygulamasını başlattık ve ayrıca özel bakım merkezlerinden yararlanan engelliler için aylık iki net asgari ücret tutarında ödeme yapmaya başladık.
2017 yılında hayata geçirdiğimiz koruyucu aile modeli için 52 milyon TL, koruma altına alınacak çocuklarımızın aileleri ile bir arada yaşamasına fırsat sağlamak amacıyla sunduğumuz ekonomik yardım ve diğer sosyal hizmet uygulamaları için de 835 milyon TL kaynak ayırdık.
Sosyal yardım istihdam bağlantısını kurduk. Sosyal yardım alan çalışabilir durumdaki kişilerin, İŞKUR’a yönlendirilmesini ve istihdamlarının teşvik edilmesini sağladık. Düzenli sosyal yardımlardan faydalanırken istihdam edilen kişilerin, işveren sigorta primlerini karşılamaya başladık.
AK Parti Hükümetleri olarak daima şehitlerimizin emanetlerine ve gazilerimize devletimizin tüm imkânlarını seferber ederek sahip çıktık. Ay yıldızlı bayrağımızın ilelebet göklerde dalgalanması ve milletimizin istiklali ve istikbali için gözlerini kırpmadan canlarını vermeyi göze alan kahramanlarımız için ne yapsak azdır.
Vatanımız için canını veren aziz şehitlerimizin kıymetli emanetleri şehit yakınlarımız ve kahraman gazilerimize sahip çıkmayı ve onlar için kapsamlı sosyal politikalar üretmeyi boynumuzun borcu olarak görüyoruz.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesinde Şehit Yakınları ve Gaziler Daire Başkanlığını kurduk.
Yasal bir düzenleme ile 43 değişik mevzuatta yer alan şehit yakınlarımız ve gazilerimizle ilgili tüm hakları tek çatı altında topladık.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 10. Maddesine; “Harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz” ibaresini ekleyerek pozitif ayrımcılık getirdik.
Askerlik hizmetini yerine getirmekte iken 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamında hayatını kaybeden kamu görevlilerinin (güvenlik korucuları dâhil) kendilerinden olma çocukları ile aynı anne ve babadan olma kardeşlerinden birine, terör eyleminin ortaya çıkarılması, etkilerinin azaltılması veya bertaraf edilmesinin sağlanmasında yardımcı ve faydalı olurken hayatını kaybeden sivillerin kendilerinden olma çocukları ile aynı anne ve babadan olma kardeşlerinin tamamına askerlik muafiyeti sağladık.
Şehit yakınlarımız ve gazilerimiz için tazminat hakkı ve maaşlarda iyileştirmeler yaptık.
2002 yılına kadar sadece güvenlik gücü olarak görev yapan kamu görevlilerine tanınmış olan sosyal haklardan, terörden zarar gören sivil vatandaşlar ve diğer kamu görevlilerinin de yararlanmalarını sağladık. 1996 yılından 2002 yılına kadar 5.881 kişi kamuda istihdam edilirken, hükümetlerimiz döneminde 33.322 şehit yakını, gazi, vazife malulü ve terör mağduru sivil vatandaşlarımızın yakınlarını kamuda istihdam ettik.
Şehit yakınlarımız ve gazilerimiz için 6 ayda bir yapılan istihdam atamalarının, artık hiç beklemeden yapılmasını sağladık.
Şehit yakını, gazi ve gazi yakınlarının mezun oldukları bölümlerine uygun unvanlara atanmalarına yönelik düzenleme yaptık.
Terör mağduru sivil vatandaşların anne babalarının da istihdam hakkından yararlanabilmelerini sağladık.
Terör eyleminin ortaya çıkarılması, etkilerinin azaltılması veya bertaraf edilmesinin sağlanmasında yardımcı ve faydalı olurken hayatını kaybeden sivillerin hak sahiplerine sağlanan istihdam hakkını ikiye çıkardık.
Terör mağduru sivil vatandaşlardan hayatını kaybedenlerin yakınlarına veya engelli hale gelenlere sosyal güvencesinin olup olmadığına bakılmaksızın aylık bağlanabilme imkânını sağladık.
Başkasının yardım ve desteği olmadan yaşayamayacak derecede ağır malul olan gazilerimize sağlanan evde bakım desteğini, asgari ücretin net tutarının iki katına çıkardık.
15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilen hain darbe girişiminde şehit olan 250 vatandaşımızın yakınları ile 2.727 gazimizin de diğer şehit yakınları ve gazilerimize sağlanan sosyal haklardan yararlanmalarını sağladık.
Şehitlerin eş veya çocuklarından birisi, eş ve çocuğu yoksa ana veya babasından birisi tarafından alınacak araçlar için Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) muafiyeti sağladık.
Özel okullarda şehit ve gazi çocuklarımızın ücretsiz eğitimi için zorunlu kontenjan uygulamasını getirdik.
Şehit ve gazi çocuklarımızın Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu’na bağlı yurtlardan (YURTKUR) ücretsiz faydalanmalarını sağladık.
Vazife malulü vatandaşlarımızın çocuklarına da eğitim-öğretim için ek ödeme imkânı sağladık. Çocuklarımıza yılda bir kereye mahsus olmak üzere, öğrenim durumlarına göre eğitim- öğretim desteği verilmesi uygulamasını getirdik.
3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren olaylar nedeniyle vazife malullüğü aylığı alan malul personel (erbaş /er dahil) ile bakıma muhtaç vazife ve harp malullerinin ilaç, ortez/protez ve diğer iyileştirici araç ve gereçleri ile yardımcı üreme yöntemleri ve tedavilerinde katılım payı ve ilave ücret alımını kaldırdık.
Faizsiz konut kredisinden yararlanamayan vazife ve harp malulü gazilerimize de faizsiz konut kredisi imkânı sağladık.
Şehit yakınlarımız ve gazilerimizin konutlarında kullandıkları elektrik ücretinde yüzde 40, su ücretinde yüzde 50’ye varan indirim sağladık. Vazife ve harp malullüğü kapsamında su ve elektrik ücretlerinde indirim imkânlarından yararlanamayanları bu hakkı kullanabilme imkânına kavuşturduk. Şehit yakınlarımızdan sonra gazilerimizin de anne, babalarına ve 25 yaşından küçük çocuklarına ücretsiz seyahat hakkı tanıdık.
Muhtaç Asker Ailelerine Yardım Programını başlattık. Vatani görevini yerine getirmekte olan askerlerimizin, sosyal güvencesi olmayan ve ihtiyaç sahibi ailelerinin aylık 275 TL düzenli yardım ile desteklenmesini sağlıyoruz.
Türkiye Bağımlılıkla Mücadele (TBM) ve AEP kapsamında 160 bin kişiye madde bağımlılığı ile ilgili farkındalık eğitimi verdik.
Uyuşturucu tedavisi sonrası vatandaşlarımızın topluma uyumunu sağlamak ve yeniden uyuşturucuya başlamalarını önlemek amacıyla 4 Sosyal Uyum Birimini ve bağımlılık alanında ihtisaslaşmış 13 Çocuk Destek Merkezini hizmete açtık.
Roman vatandaşlarımızın yoğun olarak yaşadığı illerimizde sosyal içermenin desteklenmesi amacıyla çalışmalar yürüttük.
Türkiye olarak mazlum mültecilere kucak açtık. Bu kapsamda 371 bin yabancı uyruklu misafirimize psikososyal destek hizmeti verdik.
Vatandaşlarımızın refahını artıracak ve gelir dağılımının iyileştirilmesine katkı sunacak şekilde çeşitli vergi düzenlemeleri gerçekleştirdik. Bu kapsamda;
-
Gelir vergisi tarifesi en üst gelir dilimi vergi oranını, yüzde 49,5’ten yüzde 35’e; en alt dilimdeki vergi oranını ise yüzde 22’den yüzde 15’e düşürdük.
-
Gelir vergisinde gerçek usulden basit usule dönüş imkânı sağlayıp, basit usulde vergilendirilen esnafımızın yıllık 9 bin TL’ye kadar kazancından gelir vergisi almıyoruz.
-
Temel ihtiyaçlar ile hizmetlerden alınan KDV oranlarını; eğitimde, sağlıkta, turizmde ve giyimde yüzde 8’e, birçok gıda maddesinde ise yüzde 1’e indirdik.
-
Geleneksel, kültürel, sanatsal değeri olan ve kaybolmaya yüz tutan bazı meslek kollarında faaliyette bulunanları vergiden muaf esnaf kapsamına aldık.
-
Özel iletişim vergisi oranlarını yüzde 7,5 olarak tek bir oranda sabitledik.
-
Minibüsçü esnafımızın otobüs olarak vergilendirilen araçlarının minibüs olarak vergilendirilmesini sağlayarak ödemiş oldukları MTV’de indirim sağladık.
-
Çiftçilerin kullandığı 15 bin TL’ye kadar olan tarım kredilerinde kaynak kullanımı destekleme fonu kesintisini sıfıra indirdik.
b. Neler Yapacağız
Önümüzdeki dönemde de yoksullukla hızlı bir biçimde mücadele edecek, gelir dağılımını daha da iyileştirecek ve tüm ihtiyaç sahibi kesimlere yönelik sosyal koruma politikalarımızı sürdüreceğiz.
Yoksullukla etkin bir şekilde mücadele etmeye devam ederek, günlük 4,3 doların altında bir harcama düzeyi ile yaşamak zorunda kalan vatandaşımızı bırakmayacağız.
Sosyal hizmetlere erişilebilirliği daha da artırarak Sosyal Hizmet Merkezlerini (SHM) ülke geneline yaygınlaştıracağız.
Sosyal yardım ve hizmetlerin daha etkin, verimli ve işlevsel şekilde sunumunu sağlamak amacıyla gerekli idari, hukuki ve teknik düzenlemeleri yapacağız.
Şartlı Nakit Transferi Programından faydalanan ihtiyaç sahibi ailelerin orta ve yükseköğrenime devam eden başarılı çocuklarını nakdi yardımlarla destekleyerek; onların sosyal, kültürel ve bilimsel olarak gelişimlerine katkı sağlamaya yönelik programlar geliştireceğiz.
Ağır kronik hastalığı nedeniyle hayatını cihaza bağımlı bir şekilde sürdüren vatandaşlarımızın elektrik giderleri ile kesintisiz güç kaynağı maliyetlerini karşılayacağız.
Sosyal yardımlarda mükerrerliği tamamen önlemek için, bu alanda hizmet veren kamu kurumları ve yerel yönetimler ile veri tabanlarının entegrasyonunu tamamlayacağız.
Sosyal belediyecilik konusunda ön plana çıkan yerel yönetimleri ödüllendirmeye yönelik sertifikasyon programları geliştireceğiz.
Şehir Dışından Gelen Yoksul Hastaların Refakatçilerinin Konaklatılması Projesini hayata geçirerek tedavi maksadıyla şehir dışından gelen yoksul refakatçilere Belediyelerle işbirliği içinde konaklama imkânı sağlayacağız.
Sosyal yardım-istihdam bağlantısının güçlendirilmesi ve “İstihdam Dostu Sosyal Yardım Anlayışı” doğrultusunda yeni mekanizmalar oluşturacağız. Bu kapsamda sosyal yardım yararlanıcılarının İŞKUR tarafından verilen mesleki eğitim, istihdam ve Toplum Yararına Programlardan (TYP) öncelikle faydalandırılmasını sağlayacağız.
Sosyal dayanışma bilincini daha da artırarak bağışları teşvik edecek mekanizmalar geliştireceğiz.
Kuruluş sürecini başlattığımız Türkiye Şehit Yakınları ve Gaziler Dayanışma Vakfı’nı en kısa zamanda hayata geçireceğiz.
Uyuşturucu ile mücadelede her yıl 100 bin kişiye farkındalık eğitimi vereceğiz. Sosyal Uyum Birimlerimizi 81 ilimizde yaygınlaştıracağız.
Dostları ilə paylaş: |