Batman var, Batman var...
Konferansla kafanızı şişirmek istemem. Önemli olan şu: Köşeyazısında dediğim gibi, bugün konferansta Kürt sorununu tartışan Batman, daha düne kadar Derin Devlet’in himayesindeki Hizbullah’ın çarşı içinde ensesinden tek kurşunla adam öldürdüğü ve sonra yürüyüp gittiği Batman’dı. Sabih bey anlatıyor:
“Yazıhanedeyim, adamın biri geldi. Allah’ın malını almaya geldim, dedi. Zekat mı istiyorsun, dedim. Hayır, zekat ayrı, şu kadar vereceksin dedi. Kovdum. O akşam eve telefonlar başladı. Açılıyor, kapatılıyor. Sonra tekrar çalıyor, Selamünaleyküm diye başlıyor, tehditlerle sürüyor; o zamandan beri böyle selam verilmesinden hiç hoşlanmam. Kapıyorum, tekrar çalıyor. Kapatma, diyor. Bir akşamüstü teyzemin oğlu geldi yazıhaneye, geçerken uğradım hadi beraber çıkalım, dedi. Sonra her akşamüstü gelmeye başladı. Benim eve sağ salim gittiğimi görmek istiyor. Ben yaşıyorum, onu vurdular...”
Bu Batman öyle bir Batman ki, TPAO konukevindeki odamızda giyinirken cep telefonuma İngilizce olarak bir mesaj geldi, “786” diye bir numaradan gönderilmiş gözüküyor ve aynen şöyle: “La İlahah ill Allah-u Muhammad-ur rasool Allah. Send this to any 9, u will get a good newz”. Artık ülkemizde İngilizce bilmeyen kalmadığı için çevirmiyorum, zaten belli.
İşte bu mesajı Batmanlı dostlarımıza gülerek anlattığımda yüzleri bir an maske gibi oldu.
Allahtan, ertesi gün yine İngilizce şu mesaj geldi de, rahatladılar. Bunu çevirerek veriyorum: “Dostlar iç çamaşırı gibidir (hep yanınızdadırlar). İyi dostlar prezervatif gibidir (daima sizi korurlar). En iyi dostlar VİAGRA gibidir (düştüğünüz zaman sizi kaldırırlar –lift u up when u are down).
Ben de merak ettim bunları hangi orijinalin gönderdiğini ama, Batmanlı dostların birincisini duyunca aldıkları tavır çok şey anlattı. Batman felaketi atlatmış, ama anıları henüz atlatamamış.
Şu anda hâlâ değil bir meyhanesi, tek bir sineması bile olmayan Batmanlı artık o günlere dönmek istemiyor.
Devlet de dönmek istemiyorsa, artık ona göre hareket etsin. PKK’yı askerî olarak yenmekle, Diyarbakırspor’u destekleyip Van’da poşulu bale oynatmakla Kürt sorunu çözülmez. Çözülmeden de Türkiye’de hiçbir şey yapılamaz. Hiç-bir-şey.
Uzun lafımın kısası budur.
Dostları ilə paylaş: |