Günü saat: 22. 27'de X şahısla yaptığı telefon görüşmesindeki; Ali'nin "Akşam paşam arıyo, ben seni biliyorum tamam mı normalden arıyorsun zannediyordum bülbül gibi ötüyorum, bu Faruk'u dövdüm" dediği, X şahsın "Kalabalık gitseydiniz"



Yüklə 3,45 Mb.
səhifə16/59
tarix30.11.2017
ölçüsü3,45 Mb.
#33405
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   59

/

/ J 2108 I \

Şüpheli, Kemal KERİNÇSİZ' i basından tanıdığını ve Türk Patrikhanesinde katıldığı programlarda da birkaç defa gördüğünü beyan etmiş ise de, Hüseyin GÖRÜM'ün "Kemal KERİNÇSİZ'in Mehmet Fikri KARADAG'm görüştüğü bir şahıs olduğunu, derneğe gelip gitmediğini, ancak Mehmet Fikri KARADAĞ ile görüştüğünü bildiğini" şeklindeki beyanı ve Gizli Tanık-17'nin "...Mehmet Fikri FİKRİ KARADAĞ' ın o sıralar dernekte yatıp kalkan Niyazi KIYAK isimli kişiye Kemal KERİNÇSİZ'e teşekkür mahiyetinde bakırdan yapılmış, üzerinde adalet sembolü terazi bulunan, yuvarlık şekilli bir levhayı gönderdiğini, Niyazi KIYAK' m da bu levhayı Kemal KERİNÇSİZ' in Avukatlık bürosuna götürüp bizzat kendisine verdiğini biliyorum. Çünkü bu konu dernekte konuşulmuştu. Aralarındaki ilişkinin mahiyetini ve Mehmet Fikri KARADAĞ'ın bu hediyeyi ne amaçla gönderdiğini ise bilmiyorum. Ancak bu kişilerin en başından itibaren birlikte hareket ettiklerini düşünüyorum." şeklindeki beyanı içeriğine göre bu iki şüpheli arasında bağlantı bulunduğu yönünde şüphe oluştuğu değerlendirilmiştir.

Şüpheli Sami HOŞTAN 'ı tanımadığını beyan etmiş ise de ; Gizli Tanık-17'nin "Mehmet Fikri KARADAĞ bir seferinde o sıralar dernekte bulunan Niyazi KIYAK' a zarf verip Sami HOŞTAN' a gönderdiğini, Sami HOŞTAN' m da Niyazi KIYAK ile Mehmet Fikri KARADAĞ' a para gönderdiğini duydum. Çünkü bunlar dernekte konuşuluyordu." şeklindeki beyanı,

Şüphelinin, Danıştay saldırısında hüküm giyen Osman YILDIRIM tanık olarak alman ifadesinin konu ile ilgili bölümünde Veli KÜÇÜK ile örgütsel^ bağlantı içerisinde bulunduğunu, Veli KÜÇÜK'ün azmettirmesi ile Necip HABLEMİTOĞLU'nu öldürdüğünü beyan ettiği Osman GÜRBÜZ ile de bağlantılı olduğu yukanda yazılı telefon görüşmelerinden anlaşılmaktadır.

Bu açıklamalar ve burada yer verilemeyen diğer telefon görüşmeleri ve delillerden şüphelinin adı geçen kişiler ile bağlantısının savunması gibi olmadığını, örgütsel bir bağ içerisinde tanıştıklan veya tanıştmldıklannı gösterdiği değerlendirilmiştir.

Tüm bu açıklamalar ile ; şüphelinin Ergenekon Terör Örgütünün yöneticilerinden olduğu , Ergenekon Terör Örgütünün kendisine bağlı "Sivil Unsurların" kurulması ve örgütlenmesi amacı ile hazırladığı "Lobi" adı verilen gizli-örgütsel çalışması uyannca kurulan Ergenekon Terör Örgütüne bağlı "Lobi Yapılanmasının" karan ile Kuvayi Milliye Derneğinin kurulması ve Ergenekon Terör Örgütünün amaçlan doğrultusunda yönetilmesini sağlaması ile görevlendirildiği, bu görevi kapsamında da Kuvayi Milliye Derneğini kurduğu, Genel Başkanlığını yaptığı, bizzat veya azmettirmesi ile örgüt amaçlan doğrultusunda istihbarat toplayıp kişilerin siyasî, felsefî veya dinî görüşlerine, ırkî kökenlerine ve benzeri özelliklerine ilişkin bilgileri hukuka aykın olarak kişisel veri olarak kaydettiği, örgütün amaç ve ilkelerine aykın davrandıklanm düşündükleri yönetimi askeri bir müdahalenin sağlanmasını temin edip hukuk dışı yoldan yönetimden uzaklaştırma, yine bu amaçla kamuoyunda askeri bir müdahalenin haklılığı temin amacı ile de ülkede kanşıklık veya silahlı bir halk ayaklanmasına neden olabilecek derecede tepki çekip, yönetim zafiyeti oluşturacak provakatif terör eylemleri organize etme teşebbüsünde bulunduğu, aramada ele geçen dokümanlardan üç kişi hakkında istihbari mahiyette notlar tutup kişisel veri olarak kaydettiği, aynca iki ayn kasten öldürme eylemi nedeni ile yakalama emri ile arandığını ve saklandığı yeri bildiği,kendi si ile görüştüğü Selim AKKURT'u yetkili makamlara bildirmediği yönünde hakkında kamu davası açılmasını haklı kılacak derecede deliller elde edildiği anlaşılmıştır.

TCK'nun 312. ve 313. maddelerin düzenleniş şeklinde, suçlann silahlı bir örgütle işlenmesinden değil cebir ve şiddet kullanılarak işlenmesinden bahsedilmektedir. Buna göre söz konusu suçlann silahlı bir örgüt olmadan da işlenebileceğinin kabulü gerekir. Aynca TCK'nun 313. maddesindeki suçun işlenmesi için bir örgüte ihtiyaç duyulmayacağı da açıktır.

Toplum üzerinde etkili olan bir kişinin de bu suçu işleyebilmesi mümkündür.Bu nedenle şüpheli Mehmet Fikri KARADAĞ'a yüklenen TCK'nun 312 ve 313. maddelerine uyan suçların yanı sıra TCK'nun 314/1 maddesine uyan örgüt yöneticiliği suçundan da ceza tayin edilebileceği,



Şüpheli Mehmet Fikri KARADAĞ'm eylemlerine uyan TCK'nun 314/1, 312/1, 313/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5, TCK'nun 312/2. maddesi yollamasıyla TCK 135/2-1,43/2 - 216/1 ve 284/1 maddeleri uyarınca cezalandırılması,

Ayrıca, Şüpheli Mehmet Fikri KARADAĞ, ERGENEKON terör örgütünün yöneticisi konumunda olup, 5237 Sayılı TCK'nun 314/3. maddesi "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçuna ilişkin diğer hükümler, bu suç açısından aynen uygulanır" ve TCK'nun 220/5. maddesi de "Örgüt yöneticileri, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan dolayı aynca fail olarak cezalandmlır" hükmü gereği, örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen tüm suçlardan 5237 Sayılı TCK'nun 314/3 maddesi yollaması ile TCK'nun 220/5. maddesi gereğince ERGENEKON terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlenen tüm suçlardan sorumlu tutulmasının yasal zorunluluk olması nedeniyle;

1 -Cumhuriyet Gazetesine 3 kez bomba atılması nedeniyle, ruhsatsız patlayıcı madde bulundurmak ve taşımak, korku ve panik yaratacak şekilde patlayıcı madde kullanma, mala zarar vermek suçlarından TCK'nun 174/1-2 (lıukuki kesinti oluşturan iddianame öncesi tüm ruhsatsız patlayıcı bulundurma eylemleri Yargıtay kararlannda tek suç sayıldığından alt sınırdan uzaklaşılması suretiyle bir kez uygulanması), 170/1-c (3 kez), 151/1(3 kez),



2-Danıştay saldırısında Türk Milleti adına yargılama görevini yürütmekte iken görevinin başında katledilen yargı şehidi Mustafa Yücel ÖZBİLGİN'in tasarlayarak öldürülmesi, mağdurlar Mustafa BİRDEN, Ayla GÖNENÇ, Ayfer ÖZDEMİR ve Ahmet ÇOBANOĞLU'nun tasarlayarak öldürülmeye teşebbüs edilmesi nedeniyle TCK'nun 82/a-g, 82/a-g, 35/2. maddesi (4 kez),

3- Ergenekon terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde şüpheliler; Muzaffer
TEKİN, İsmail YILDIZ, Ergün POYRAZ, Kemal KERİNÇSİZ, Mete YALAZANGİL,
Aydın YÜKSEK, Muzaffer ŞENOCAK, Fikret EMEK'in işlemiş oldukları; Devletin
güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla, gizli kalması
gereken bilgileri temin etmek suçundan dolayı TCK'nun 327/1. maddesi gereğince (8)
SEKİZ KEZ,


  1. Ergenekon terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde şüpheliler; İsmail YILDIZ, Ergün POYRAZ, Mete YALAZANGİL, Aydın YÜKSEK, Muzaffer ŞENOCAK ve Fikret EMEK'in işlemiş oldukları; Devletin güvenliğine veya iç veya dış siyasal yararlarına ilişkin belge veya vesikaları geçici de olsa, bunları tahsis olundukları yerden başka bir yerde kullanmak suçu nedeniyle: TCK'nun 326/1. maddesi gereğince, (6) ALTI KEZ,

  2. Ergenekon terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde şüpheliler; Gazi GÜDER, Ayşe Asuman ÖZDEMİR, Halil Behiç GÜRCİHAN, İsmail YILDIZ, Kemal ŞAHİN, Mehmet Murat YÜCEL, Feridun Refik NUHOĞLU, Ergün POYRAZ, Fikret EMEK, Doğu PERİNÇEK, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK, Sevgi ERENEROL, Habip Ümit SAYIN, Hikmet ÇİÇEK, Kemal KERİNÇSİZ, Nusret SENEM, Erkut ERSOY ve Murat ÇAGLAR'in işlemiş oldukları, Kişilerin siyasî, felsefî veya dinî görüşlerine, ırkî kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlâkî eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgileri kişisel veri olarak kaydetmek suçu nedeniyle; TCK'nun 135/2-1,43/2. maddesi gereğince (18) ONSEKİZ KEZ,

6- Ergenekon terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde şüpheliler; Oktay
YILDIRIM, Mehmet DEMİRTAŞ ve Fikret EMEK'in işlemiş oldukları, silahlı terör
örgütüne ait silahları depolamak suçu nedeniyle; TCK'nun 315 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddesi gereğince (3) ÜÇ KEZ,


  1. Ergenekon terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde şüpheliler: Ayşe Asuman ÖZDEMİR ve Halil Behiç GÜRCİHAN'in işlemiş oldukları, Adil Yargılamayı Etkileme suçu nedeniyle; TCK'nun 288. maddesi gereğince (2) İKİ KEZ,

  2. Ergenekon terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde şüpheliler: Fikret EMEK, Hayrettin ERTEKİN, Hikmet ÇİÇEK, Halil Behiç GÜRCİHAN, Hayati ÖZCAN, Ergün POYRAZ, Nusret SENEM ve Doğu PERİNÇEK'in işlemiş oldukları; Yetkili makamların kanun ve düzenleyici işlemlere göre açıklanmasını yasakladığı ve niteliği bakımından gizli kalması gereken bilgileri temin etmek suçu nedeniyle, TCK'nun 334/1 maddesi gereğince (8) SEKİZ KEZ,

  3. Ergenekon terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde şüpheliler: ismail YILDIZ, Bekir ÖZTÜRK, Hüseyin GÖRÜM ve Fuat ERMİŞ'in işlemiş oldukları; Askerleri kanunlara karşı itaatsizliğe teşvik etmek suçu nedeniyle, TCK'nun 319/1, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. maddesi gereğince (4) DÖRT KEZ,




  1. Ergenekon terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde şüpheliler: Hayrettin ERTEKİN ve Muhammet YÜCE'nin işlemiş oldukları; Tutuklu, hükümlü veya suç delillerini bildirmeme suçu nedeniyle, TCK'nun 284/1 maddesi gereğince (2) İKİ KEZ,

  2. Ergenekon terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde şüpheli Muzaffer ŞENOCAK'ın işlemiş olduğu; Ruhsatsız patlayıcı bulundurmak suçu nedeniyle, TCK'nun 174/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5/2. maddeleri,

  3. Şüpheli Ergün POYRAZ'ın işlemiş olduğu; Yasaklanan bilgileri açıklamak suçu nedeniyle TCK'nun 336. maddesi,

  4. Şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in işlemiş olduğu; Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek veya aşağılamak suçu nedeniyle TCK'nun 216/1. maddesi gereğince (1) BİR KEZ,

  5. Şüpheli Hayrettin ERTEKİN ve Aydın YÜKSEK'in işlemiş olduğu 2863 Sayılı yasalara muhalefet etmek suçu nedeniyle, 2863 Sayılı Kanunun 73. maddesi (2) İKİ KEZ,

15-Şüpheli Hayrettin ERTEKİN'in işlemiş olduğu 2813 Sayılı Kanuna muhalif olarak ruhsatsız telsiz kullanmak suçu nedeniyle 2813 Sayılı Kanunun 32/a maddeleri gereğince ayrı ayrı CEZALANDIRILMASI talep edilmiştir.

66-ŞÜPHELİ HÜSEYİN GÖRÜM a)-Emniyet İfadesinde;

Daha önce taksicilik ve serbest ticaret yaptığını, son iki yıldır ise ailesinin yardımı ile


geçimini sağladığını, gelir getirecek sabit bir işinin olmadığını, 1981 yılında Hüsamettin
isimli arkadaşı ile bir büroda 7,65 mm silahıyla oynarken silahın patladığım ve arkadaşının
öldüğünü, bu olaydan dolayı 2 yıl cezaevinde yattığını, aynca 1988 veya 1989 yıllannda
Kars' lı olarak bildiği bir müşterisini Gebze'ye götürdüğünü, bu arkadaşının kız kaçırmış
olması ve arkadaşına yardım etmesinden dolayı 1 ay cezaevinde kaldığını, 2006 yılı içersinde
Danıştay'da meydana gelen ve Alparslan ASLAN' m yapmış olduğu saldın olayından dolayı
3 gün gözaltında kaldığını ve savcılıktan serbest kaldığını, çevresinin kendisine Kuvvacı
İmam Hüseyin diye hitap ettiklerini, aynca dedesinin isminin Kerim BAYRAKTAROGLU
olduğunu, babasının küçük yaşta yetim kalmasından soma babasının kendisine bakan aileye
ait GÖRÜM soyadını aldığını, bunu öğrenen Mehmet Fikri KARADAĞ'ın bazen kendisine
Kerim BAYRAKTAROGLU olarak hitap ettiğini, ^ r%

Soruşturma kapsamındaki kişilerden ; 1 ( j

Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ün emekli binbaşı olduğunu, Muzaffer TEKİN'in arkadaşı olduğunu, kendisini Muzaffer TEKİN vasıtasıyla Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Derneğinin Şile'de yapılan toplantısında tanıdığını, bu toplantıda Muzaffer TEKİN, Oktay YILDIRIM, Kuddusi OKKIR, Mehmet Fikri KARADAĞ isimli şahısların da olduğunu, bu şahısların bu derneğe üye olup olmadıkları, bu dernekte ne gibi faaliyetleri olduğunu bilmediğini, bu toplantıdan sonra iki sefer daha Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK isimli şahısla görüştüğünü, daha önce M.Zekeriya ÖZTÜRK'ün Maltepe ilçesinde bulunan Kuvayı Milliye Derneğine ziyaret amaçlı olarak Muzaffer TEKİN ve Kuddusi OKKIR ile birlikte geldiklerini, daha sonra M.Zekeriya ÖZTÜRK ile bir kez daha Fenerbahçe Güverte Kafe'de Muzaffer TEKİN ile birlikte sohbet ettiklerini, sohbet konusunun da ülkenin geleceği ile ilgili olduğunu,

Sevgi ERENEROL'u medyadan tanıdığmı,2005 yılı içerisinde gazetecilerin düzenlediği Yılın Kuvayı Milliyeci ödülü töreninde beraber ödül aldıklannı,başka bir irtibatının olmadığını,

Mehmet Fikri KARADAĞ'ı yaklaşık 3 yıl önce Muzaffer TEKİN ile birlikte Fenerbahçe Berlü Kafe isimli yerde İbrahim CİNGİ isimli cezaevi arkadaşı olan şahsın vasıtasıyla tanıdığını, daha sonra Mehmet Fikri KARADAĞ ile 1919 Kuvayı Milliye Derneğini kurduklarını, kendisinin emekli Kurmay Albay olduğunu, 4 ay kadar önce dernekten ayrıldığını, ancak resmi olarak dernekten ayrılmadığını, aralarında herhangi bir sorunun olmadığını,

Kemal KERİNÇSİZ'i avukat olması nedeniyle tanıdığını, Mehmet Fikri KARADAĞ'm görüştüğü bir şahıs olduğunu, derneğe gelip gitmediğini, ancak Mehmet Fikri KARADAĞ ile görüştüğünü bildiğini,

Erol ÖLMEZ'i Kuvvai Milliye derneğine gelip gitmesinden dolayı tanıdığını, derneğe üye olduğunu ancak bir iş yapmadığını, şu anda nerede olduğunu ve ne iş yaptığını bilmediğini,

Erkut ERSOY'un bilgisayar işi ile uğraştığını bildiğini, derneğin üyesi olmadığını, internette bazı terör örgütü sitelerini hacklediğini bildiğini, bu yüzden Mehmet Fikri KARADAĞ ile tanıştırdığını, bir sefer dernekte görüştüklerini, ancak bunun haricinde kendilerine herhangi bir yardımının olmadığını, internette Özel Büro adı altında Hack grubunun olduğunu bildiğini,

Ali KUTLU'yu tanıdığını, derneğin üyesi olduğunu, muhasebe işi ile uğraştığını, irtibatının olmadığını,

İhsan GÖKTAŞ'ı tanıdığını, şahsın Almanya ülkesinde kaldığını bildiğini, bunun haricinde bazı tarikatlar ile ilgili olduğunu bildiğini,

Oktay YILDIRIM'ı Muzaffer TEKİN'in yanında tanıdığını, şahsın askeri personel olduğunu, Muzaffer TEKİN ile aralarındaki ilişkiyi bilmediğini,

Diğer şahıslardan bir kısmını basından veya dernekten tanıdığını, bir kısmını ise hiç tanımadığını,

Taner ÜNAL ve Vatansever Kuvvetler Güç Birliği (VKGB) ile irtibatı sorulduğunda; Taner ÜNAL'ın VKGB başkanı olduğunu, bir ara kendisinin de Vatanseverler Kuvvetler Birliği içerisinde bulunduğunu, bu vesile ile Taner ÜNAL ile tanıştığını, daha sonra şahısların fikirleri hoşuna gitmediğinden dolayı yanlarından ayrıldığını, bu derneğin onursal başkanının Hasan KUNDAKÇI Paşa olduğunu,

Ergenekon ve Lobi yapılanması sorulduğunda; Ergenekon oluşumu hakkında bilgisinin olmadığını, 2005 yılının Ocak ayında Kadıköy'de İkizoğlu İş Hanının 3. katında bulunan Muzaffer TEKİN' e ait büroya çay içmeye uğradığını, büroda Kuddusi OKKIR, Rafet Albay, Nedim Albay, Hüseyin BEYAZIT ,kendisini Jitemci olarak tanıtan Mustafa ALPAY ve 6-7 tane asker kökenli şahsın olduğunu, orada Kuddusf-Okkır'ın "Ayrık Otu" isimli bir oluşumdan söz ettiğini, dosyasını çıkarıp birini Muzaffer TEKİN' e verdiğini



gördüğünü, aynı dosyadan "Vatansever Kuvvetler Güç Birliği" isimli derneğe verildiğini duyduğunu,

Hüseyin BEYAZIT isimli şahsın Muzaffer TEKİN ile irtibatlı olduğunu, bu şahsın Harp Akademilerinde hocalık yaptığını, Muzaffer TEKİN'in akıl hocası olduğunu, şahsın Amerikadan gelen bir şahıs olduğunu,

Kendisinin Kuvayi Milliye Derneğinde teşkilat başkanı olarak görev yaptığını, 2000 yılında ağabeyi Yusuf GÖRÜM vasıtası ile tanıdığı Nihat GÜRKAN'm kendisine Ankara'da "Ulusal Güç Birliği Yeniden Kuvvai Milliye" adında bir oluşum olduğunu, bu oluşumda görev almasını teklif ettiğini, bu teklifi kabul ettiğini, 10 gün soma Nihat GÜRKAN ile birlikte Ankara-Kızılay'daki yeni oluşumun bürosuna gittiklerini, bu büroda bulunan genel sekreter Tayyib YELEN, genel sekreter yardımcısı Anıl ÇEÇEN, başkan diye hitap edilen Arif İskender KÖRNDER,Hüsnü MERDANOĞLU, Mete İzzet ÖZCANOĞLU ile tanıştığını, yeni oluşum ile ilgili konuştuktan soma İstanbul'a geri döndüğünü, 2 ay soma Arif İSKENDER'in kendisini aradığım ve Ankara ATO'da panel olduğunu bu panele katılmasını söylediğini, daha soma verilen tarihte Ankara Ticaret Odası toplantı salonuna gittiğini, toplantı salonunda genel sekreter Tayyib YELEN, genel sekreter yardımcısı Anıl ÇEÇEN, başkan diye hitap edilen Arif İskender KÖRNDER,Hüsnü MERDANOĞLU, Mete İzzet ÖZCANOĞLU, Nihat GÜRKAN, Hasan KUNDAKÇI, Suat İLHAN, Cumhur EVCİL, Ali ÖZOĞLU, Savaş ÖZDAĞ isimli şahıslann olduğunu, toplantıyı ATO başkanı Sinan AYGÜN'ün düzenlediğini, toplantının konusunun Türkiye'nin emperyalist saldınlara maruz kaldığı, Duyun-u umumiyenin bugünkü versiyonlan ve Sevr'in bugünkü hali içerikli konuşmalar olduğunu, bu oluşumun görevinin vatanı savunmak, emperyalist güçlere karşı mücadele vermek olduğunu, bu toplantılara 3 defa gittiğini, her zaman aynı şahıslann katıldığını gördüğünü,

Mehmet Fikri KARADAĞ ve Muzaffer TEKİN ile eski ceza evi arkadaşı olan İbrahim CİNGİ vasıtası ile tanıştığını, İbrahim CİNGİ'nın şahıslarla kendisini Kuvvacı lakabı ile tanıştırdığını, tanıştıktan soma 2 saat kadar konuştuklannı, Kuvvai Milliyeyi anlattığını, Mehmet Fikri KARADAĞ ve Muzaffer TEKİN'in kendisinin anlattıklanndan memnun kaldığım, tanıştıktan 6 ay soma Mehmet Fikri KARADAĞ, Yusuf Ziya TANRIVERDİ, Mehmet BESTEOĞLU ile birlikte 11.11.2005 günü resmi olarak Kuvayi Milliye Derneğini kurduklannı, Mehmet Fikri KARADAĞ'ın genel başkan, kendisinin de teşkilat başkanı olduğunu, hala faaliyetlerine devam ettiklerini, üyelerden alman aylık 1 YTL gelirleri olduğunu, Mersindeki Kuvvai Milliye Derneği'nin kendi şubeleri olduğunu, yemin töreni sırasında orada olduğunu, yemin töreninde Mehmet Fikri KARADAĞ, polis müdürü olarak bildiği Kemal CANAY ve 500 kadar ismini bilmediği üyenin olduğunu, masanın üzerinde bulunan silahlardan bir tanesinin Mehmet Fikri KARADAĞ' a, diğer silahın ise Kemal CANAY'a ait olduğunu,

Kuvayi Milliye Derneğinin hiçbir yere bağlı olmadığını, derneğin deprem ve afetlerde yardımcı olmak için AKUT benzeri üyeleri içerisinde oluşturduklan Arama Kurtarma isimli bir birimi olduğunu, bu birimde olan şahıslara Kuvayi Milliye Derneğinin kimliklerinden verdiklerini, bu kimliklerin üzerinde Özel Kuvvetler Birliği yazılı olduğunu, aynca vatandaşlardan gelen bilgileri değerlendirdikleri bir birimlerinin olmadığını, sadece gelen bilgileri Askeriye ve Polise bildirdiklerini,

Kuvayi Milliye Derneğinin herhangi bir yasa dışı faaliyetine tanık olmadığını, herhangi bir kimseden yardım almadığını, hatta Kuvayi Milliye Derneğinin yeni yapılan yerini Milli Emlaktan 3 yıllığına aylık 1200 YTL'ye kendisinin kiraladığını, kira bedellerini kendisinin karşıladığını, bu yerin tadilatına yaklaşık 70.000,-8,0!000 YTL para harcadığını, kimseden herhangi bir ad altına para toplamadığmı, aracını, ailesinden aldığı paraları ve tüm birikimini harcadığını, bir yıldır gelir olmadığı için de ktfa veremediğim, '

Kuvayı Milliye Demeğine aralarında karargah dediklerini, eskiden Kuvayı Milliye üyelerinin toplanma yerlerine karargah dedikleri için aynı terimi kullandıklarını, hiçbir zaman askeri rütbe kullanmadığını, askeri rütbe kullanan şahısların demekten yardım sağlamaya, menfaat temin etmeye çalışan şahıslar olabileceğini, bu şahısların demekten gelir elde edebilmek için demeği kullanmaya çalışan şahıslar olduğunu,

Murat ÇAĞLAR'ı tanıyıp tanımadığı sorulduğunda;Murat ÇAĞLAR'ı Mersin ilinde yaptıkları yemin töreninde Kemal CANAY vasıtasıyla tanıdığını, otelcilik yaptığını bildiğini, yemin töreninden sonra iki kez İstanbul'da görüştüğünü, bu şahsın demekle bir ilgisinin olmadığını,

Murat ÇAĞLAR'm 07.01.2007 günü Pendik ilçesinde yakalandığı sırada kullanımda bulunan 34 AD 4374 plaka sayılı otoda çok sayıda örgütsel içerikli doküman ve CD'ler bulunduğu, Murat ÇAĞLAR'm el konulan belgelerin kendisine ait olmadığı, söz konusu otonun Kuvayı Milliye Derneği'nin kullanımında olan bir oto olduğunu söylediği hatırlatılarak, oto ve belgelerle ilgili ifadesi sorulduğunda; 34 AD 4374 plakalı otonun Kuvayı Milliye demeğine ait olmadığını, Murat ÇAĞLAR'm beyanlarının doğru olmadığını, otonun içerisinden elde edilen istihbarat notlarının kime ait olduğunu bilmediğini, bu istihbarat notlan ile demeğin ilgisinin olmadığını,

Kuvayı Milliye Derneği'nde yapılan arama el konulan bilgisayarlara incelemesinde tespit edilen "komisyonlar.doc" isimli belge sorulduğunda; belgenin içeriği hakkında Mehmet Fikri KARADAĞ'm daha çok bilgi sahibi olduğunu, Mehmet Fikri KARADAĞ'm asker emeklisi olmasından dolayı bu şekilde demeğin faaliyetlerini ve görev alanlannı belirlediğini, belirtilen konulann hepsinin Mehmet Fikri KARADAĞ'm kafasındaki projeler olduğunu, ancak herhangi bir uyguluma alanı oluşmadığını, Özel Kuvvetler Komisyonun deprem ve afet anında Kuvayı Milliye Demeğinin oluşturacağı arama kurtarmaya yardımcı olacak şahıslardan oluştuğunu, demekte bir kısım üyelere bu şekilde görevler verilerek kendilerine görev bölümünde Özel Kuvvetler yazılı Kuvayı Milliye Demeğinin kimliklerden verildiğini, diğer komisyonlan faaliyete geçirmenin mümkün olmadığını,

Ali ÖZOĞLU isimli şahıs sorulduğunda; Ali ÖZOĞLU'nun Kuvayı Milliye Demeğinde başkan yardımcılığı yaptığını, 3 yıldır tanıdığını, gazeteci yazar olduğunu, 2005 yılında demeğin kuruluş aşamasında görev aldığını,

Ali ÖZOĞLU'nun 25 Mayıs 2006 tarihinde Tempo dergisine vermiş olduğu röportajdaki Kuvayı Milliye Demeğinin 2000 motorize ekipten oluşan, telsizli istihbarat ekipleri hazırladıklan, bu ekiplerin İstanbul içinde ve iki yakada başta kürt mafyası olmak üzere her türlü organize suç şebekesine ve mafyaya karşı mücadele etmekle görevli olacaklan yönündeki beyanlan sorulduğunda, Tempo dergisindeki röportajı okuduğunu, ancak Kuvayı Milliye Demeğinin böyle bir çalışmasının olmadığını, bu şekilde röportaj vermesinin sebebini bilmediğini, istihbarat ve motorize ekip kurma gibi bir çalışmalannm olmadığını, daha sonra Ali ÖZOĞLU'nun Mehmet Fikri KARADAĞ ile anlaşamadığı için demekten ayrıldığını,

Mehmet Fikri KARADAĞ'm ellerinde "13500 hainin listesi" olduğu yönündeki beyanları sorulduğunda; Mehmet Fikri KARADAĞ'm, elinde 13.500 hainin yazılı bulunduğu bir liste olduğu şeklinde elinde liste olduğu beyanlanm duyduğunu, ancak bu listede kimlerin olduğunu, kimin ne amaçla hazırladığını bilmediğini,

Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ün 25.05.2006 günü Ankara Emniyet Müdürlüğünde alman ifadesi yüzüne karşı okunduktan sonra; Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ÜN ifadesinde geçen kendisinin etrafında bulunan şahıslara vermek istediği askeri eğitimin ne amaçla verilmek istendiği, bu şekilde asker yetiştirmekteki maksadının ne olduğu sorulduğunda, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK ile aralannda husumet olmadığını, asker yetiştirmek için Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ten bir talebinin olmadığını, M.Zekeriya ÖZTÜRK'ün kendisi ile birlikte Danıştay saldınsmda yargılandığı için üzerine bu şekilde iftira attığını, şahıslann

Danıştay saldırısını gerçekleştiren Alparslan ARSLAN'm kendisinin avukatı olduğunu söyledikleri için Danıştay saldırısı olayında kendisinin de gözaltına alındığını,

Alpaslan ARSLAN'm dernek ile ilgisinin ne olduğu, gerçekleştirdiği Danıştay saldırısı hakkında bildikleri sorulduğunda; Alparslan ARSLAN'ı 2000 yılından beri tanıdığını, 2004 yılı içerisinde Tarhan Tarım Hayvancılık Şirketi ile ilgili olarak kendisi ile görüşme yaptığını ve Alparslan'a imzalı bir belge verdiğini,

Erkut ERSOY'un yöneticiliğini yaptığı "özel büro" isimli birim hakkında bilgisi sorulduğunda;Erkut ERSOY'un internet üzerinde ÖZEL BÜRO adında bir gurubu olduğunu, bu gurup çalışmalarında terör amaçlı örgütlerin sitelerini çökerttiklerini, Kuvayı Milliye'ye yararlı olacağını düşündüğünden İstanbul'a davet ettiğini, Mehmet Fikri KARADAĞ ile tanıştırdığını, yaptıkları görüşmede Erkut ERSOY'un, internet ortamında aldığı bilgileri Genel Kurmay Başkanlığına ve Milli İstihbarata verdiğini söylediğini, daha sonra görüşmesinin olmadığını,

13.10.2007 tarihinde Volkan isimli kişi ile Kahraman ŞAHİN arasındaki telefon görüşmesi okunarak, Volkan'm "Bekir İĞDIRLI ile aran nasıl senin" "Ya genç çocuklar var ya. Kerim başkanın yakınmdalarmış bunlar" "Onlarda da kart var abi" "Aynı bizim karttan" "Hatta şeyin Veli KÜÇÜK kanalı yani" "Bizim başkandan bahsediyor", Kahraman'ın "Hüseyin abiden mi", Volkan'm "He, ondan sonra işte onun iyi biri olduğunu falan ondan falan bahsediyor. Ben hiç konuşmadım zaten konuşma bitene kadar hiç açık etmedim. Baktım kart gösterdi, bende küt diye arabanın içersinde kendi kartımı gösterince şey oldu yani o onda şey yaptı böyle açıldı" sözleri sorulduğunda; görüşmenin içeriğinden bilgisinin olmadığını, ancak Kuvayı Milliye Derneği üyelerine dağıttıkları üzerinde Özel Kuvvetler yazılı bir kimlik kartlarının olduğunu, bunun haricinde görüşmede geçen Veli KÜÇÜK kanalı ile neyin kastedildiğini bilmediğini, Bekir IĞDIRLFyı da tanımadığını,

Zihin Kontrolü ile ilgili bilgisi sorulduğunda; Kuvayı Milliye Derneğine üye olan İhsan GÖKTAŞ'tan zihin kontrolü yapılabildiğini duyduğunu, İhsan GÖKTAŞ'm kendisine Amerika da faaliyet gösteren SCİONTOLOGY tarikatı içerisinde 9 yıl kaldığını, bu örgütün bir makine vasıtası ile bilinç altına istenilen şeyleri yüklediğini, hafızasına bilgi yüklenen şahsın da robot gibi kendisinden istenilen şeyleri yaptığını söylediğini, ancak bu zihin kontrol seanslarına hiç katılmadığını, sadece duyduğunu, İhsan GÖKTAŞ'm bu tarikatın içerisine İsak HİMMELSTAİN olarak girdiğini, kendisini Yahudi olarak tanıttığını,

Abdullah ARAPOĞLU'nu tanıyıp tanımadığı sorulduğunda, ifadenin başında tanımadığını beyan ettiğini, ancak yeni hatırladığını, Abdullah ARAPOĞULARFnm Güneşli semtinde fırıncılık yaptığını, Kuvayı Milliye Derneğine gelip gittiğini, aynca gazetecilik yaptığını bildiğini,

Dernekte elde edilen belgelerden olan bir ajandanın içerisinde Abdullah ARAPOĞULLARI isimli şahsın ilk müdahale 0545 283 89 98 numaralı telefonunun, kan grubunun yazdığı ve üye olduğu bilgilerinin kayıtlı olduğu sorulduğunda; belgede bu şahsın özel kuvvetlerde deprem ve afet anında ilk müdahalede bulunacak şahıslar olarak yazdığını,

28.10.2007 tarihinde Kahraman ŞAHİN ile Abdullah ARAPOĞULLARI arasındaki telefon görüşmesi okunarak , görüşmedeki Abdullah'ın ".. ben şeyi görüştüm o İsrailTi adamı, benim bir adamım var, o şu an Trabzon'da oradan Bafra' ya geçecek yann, buraya geliyor sırf bu iş için, ekip hazır yani, istediğiniz an kaldınnz onu", "Hüseyin abiyle konuşucan mı bu akşam bugün" , "Bbir an önce bitirelim bu işi, zamana bırakmayalım" "Paraylaysa parayla konuşalım, dişe dişse silahla silahla konuşuruz" sözleri sorulduğunda; kaldmlacak olan şahıs ile ilgili bir bilgisinin olmadığını, şahıslann kimi, hangi amaçla kaldıracağını bilmediğini, kesmenin kendisine böyle bir olaydan bahsetmediğini,

10.07.2007 tarihinde Mehmet Fikri KARADAĞ ile Kahraman ŞAHİN ansmdaki telefon görüşmesindeki ; Mehmet Fikri'nin "Oğulcum, şimdi Bursa'dan Muhammet diye bir çocuk geliyor","Bizim derneğin önde gelmiş olanlanndan","Arabasıyla geliyormuş, onu alın görüşün, Hüseyin abinle de görüşsün. Bende çıktım geliyorum" , "Muhammet diye bir çocuk, uzman çavuşmuş" sözleri sorulduğunda ,Bursa ilinde uzman çavuş olan Muhammet YÜCE'nin Mehmet Fikri KARADAĞ ile görüşmek için İstanbul'a geldiğini, dernekte Muhammet YÜCE ile görüştüğünü, Muhammet'in Kuvayi Milliye'yi benimsediğini, Bursa ilinde dernek adına faaliyet göstermek istediğini anlattığını, daha soma Muhammet'i Mehmet Fikri KARADAĞ ile görüştürdüğünü, bu görüşmede vatanın gidişatı ile ilgili sohbet yapıldığını, daha soma Muhammet'i görmediğini,

Fehmi KORU, Orhan PAMUK, Ahmet TÜRK, Sebahat TUNCEL ve Osman BAYDEMİR'e silahlı saldırı hazırlığı konusu sorulduğunda ; Bu eylemlerden bilgisinin olmadığını, bu olayla ilgili kimseyle görüşmediğini, kimseye de herhangi bir şekilde eylem yapması için telkinde bulunmadığını,

Kuvayi Milliye Derneğinin gelirlerinin ne olduğu, bu gelirlerin ne şekilde elde edildiği, şu anda bulundukları binayı nasıl aldıkları sorulduğunda; Kuvayi Milliye'nin gelirinin üyelerinden aldığı aylık İYTL aidat parası olduğunu, bunun haricinde herhangi bir gelirlerinin olmadığını, Kuvayi Milliye Derneğine makbuzlu ve ya makbuzsuz herhangi bir ad altında para toplanmadığını, binayı Milli Emlaktan kendisinin kiraladığını, tadilatını yaptırdığını,

Dernekte çalışan şahıslann maaş alıp almadıklan, bu paralann nasıl karşılandığı sorulduğunda;Dernekte çalışan şahıslann herhangi bir ücret almadıklannı, gönüllü çalıştıklannı,

05.01.2008 tarihinde Mehmet Fikri KARADAĞ ile Remzi ÖZKAN arasındaki telefon görüşmesinde ; Mehmet Fikri'nin "İşte nereden geldiği belli olmayan bilmem ne ... genel merkezini yapmıştık, Allah bizi cezalandırdı, Hüseyin harcamıştı o paralan hepsini", "Nereden aldığını bilmiyorum, tabi hepsi anlaşılan haramdı, gayri meşruydu Allah ... nasip etmedi " sözleri , Derneğe kazandırdığı herhangi bir gayri meşru ve haram paranın olmadığım, derneğe yaptığı harcamalann hepsini kendi imkanlan ile yaptığını, Mehmet Fikri KARADAĞ' ın neden bu şekilde konuştuğunu bilmediğini,

21.07.2007 tarihinde Yusuf GÖRÜM ile Mehmet Fikri KARADAĞ arasındaki telefon görüşmesindeki ; Yusuf un "... bu Bodrum Yalıkavak var ya" "Bu Yalıkavakta bana bir otel veriyorlar, Hüseyin de bu adamı tanıyor, A.T. diye" , " Bu üç tane otelin bir tanesini veriyor, ben de dedim ki, ben dernekle konuşurum babaylan tamam mı" , "Derneğin adına dedim verirsen dedim bunu çalıştırmak üzere alınz dedim", Mehmet Fikri'nin "Aman istemem, dernek adına falan bırak, sen onlan bulaştırma", "Bulaştırma derneği falan o işlere" "Bi bok olduğu yok, adamda o gelsin öyle bir niyeti varsa benlen konuşsun söyle" sözleri sorulduğunda; görüşmeden bilgisinin olmadığını, görüşmede geçen A.T.'i tanımadığını, ancak ismini ve müteahhitlik yaptığını duyduğunu, şahsın neden otel vermek istediğini bilmediğini,

18.08.2007 tarihinde Muhammet YÜCE'nin Selim AKKURT'a gönderdiği "Ben Albayla yine görüstüm,iş tamam,hemen ekibi kur diyor, derneğe yardım adı altında paralan toplasmlar diyor , bütün zenginlenn ve esnafın listesini verecek bize, o başımızda biz koşturacaz" şeklindeki mesaj sorulduğunda; bu olaylardan haberinin olmadığını, Mehmet Fikri KARADAĞ'ın bu şekilde illegal olarak para toplama olaylannı organize etmiş olabileceğini, kendisinin kimseden derneğe yardım adı altında para toplanmasını istemediğini, Mehmet Fikri KARADAĞ'ın bazen derneğe gelen şahıslara ekibini kur şeklinde söylemlerinin olduğunu duyduğunu,

03.12.2007 tarihinde Mehmet Fikri KARADAĞ ile Raif GÖRÜM arasında yapılan görüşmedeki ; Mehmet Fikri'nin "...kapalı odada boyuna esrar çeke çeke çocuk mahvoldu", "Ben de artık oraya girmek istemiyorum şeytan yuvası diye Raif , "Her duvannda esrar kokusu, hep sabahlara kadar içiyorlarmış, kusuyorlarmış söyledi, çocuklar", "...Kahraman, bütün otlan o götürüyormuş ona, sana da mı getiriyor, sen de' mi" içiyorsun" sözleri sorulduğunda; şeker hastalığına iyi geldiği için 2-3 ayda bir. esrar içtiğini, esrarı sürekli olarak kullanmadığını, esrarı taksici olan eski arkadaşlarının getirdiğini, ancak isimlerini hatırlamadığını,

Evinde yapılan aramada bulunan (1) adet HP marka cnf70431fc seri numaralı laptop, (1) adet nokia 6610 marka 351527/00/227365/1 imei numaralı cep telefonu, (1) adet üzerinde 030314048910 ibareleri bulunan turkcell hazır kart, (17) adet 1' dan 17' e kadar numaralandırılan CD, (8) adet küçük kamera video kasetinin kime ait olduğu ve içerikleri sorulduğunda; Laptop bilgisayar, Cep telefonu, sim kartların kendisine ait olmadığını, Ayşe Ceylan GENÇYOL'a ait olduğunu, CD' 1er ve küçük video kasetlerin Kuvayi Milliye Derneğine ait olduğunu, içeriklerinden bilgisi olmadığını,

Kuvayi Milliye Derneğinde yapılan aramada bulunan çok sayıdaki Kuvayi Milliye Hareketi ve Derneğinin yapılanması ve amacının anlatıldığı görüntülerinin bulunduğu CD, ajanda, belge ve dokümanların derneğe ait olduğunu,

Kuvayi Milliye Derneğinde yapılan aramada bulunan CD'lerden; 4-6-13- rakamları ile numaralandırılan CD'ler içeresindeki ; VKGB başkanı Taner ÜNAL, genel sekreteri Sıla Deniz POYRAZ , kadın kollan başkanı Türkan GÖRÜM ve kendisinin konferans salonunda 100-150 kişilik grup ile birlikte sohbet tarzında vatansever kuvvetler güç birliği hareketi'nin yapılanmasının, amacının , kurumlar ve teşkilatlar içerisine nasıl nüfuz edilmesi gerektiğinin anlatıldığı, toplantıya dinleyici olarak katılanlann içerisinde Muzaffer TEKİN, Mehmet Fikri KARADAĞ ve Kanal Türk Televizyonu program yapımcısı Merdan YANARDAĞ isimli şahsın da bulunduğu video görüntüsü sorulduğunda; CD' lerde görüntüleri bulunan şahıslan nasıl tanıdığını açıkladığını, CD'lerdeki görüntünün, daha önce içerisinde yer aldığı Vatansever Kuvvetler Güç Birliği derneğinin tanıtım görüntüleri olduğunu,

5 nolu CD içerisindeki "190505 fabrika" ve "210505 onur konferans" isimli klasörlerdeki fotoğraflar içerisinde Muzaffer TEKİN, Hüseyin GÖRÜM, Yusuf GÖRÜM, Rafet ARSLAN, Kuddusi OKKIR,Amerika A.Ünv. öğretim üyesi O. Ş. isimli şahıslann birlikte çekilmiş fotoğraflannm bulunduğunun tespit edildiği hatırlatılarak, bu kişiler ile ilişkisi sorulduğunda; ismi geçen şahıslarla birlikte 2005 yılında Süleymaniye camisinin içerisindeki Türk Dünyası isimli yerde Kızıldereliler ile Türklerin aynı ırktan geldiği ile ilgili bir toplantı yapıldığını, Dil Filolojisi üzerine uzman olan O.Ş.isimli şahsın bu toplantıda konuştuğunu,

28 nolu CD içerisindeki ; 14.10.2006 tarihinde Mersin Kuvayi Milliye Derneğinin toplantısında Mehmet Fikri KARADAĞ'ın ölmek ve öldürmek ikazından soma yemin ettirdiği tören görüntüleri bulunduğunun tespit edildiği hatırlatılıp sorulduğunda, Mersin ilinde yapılan toplantı ile ilgili görüntüler olduğunu, ismi geçen şahıslardan sadece Yaşar ASLANKÖYLÜ' yü tanıdığını, diğerlerini tanımadığını,

Kuvayi Milliye Derneğinde yapılan aramada bulunan (27) adet Vodafone firmasına ait cep telefonu hatlanmn kime ait olduğu ve neden bu kadar çok hat bulundurulduğu sorulduğunda; Vodafone şirketinin sim kart alana telefon hediye ettiğini, Kahraman ŞAHİN ve isimlerini hatırlamadığı dernek üyelerinin bu hatlan aldıklannı, ancak bu hatlan hiç kullanmadıklanm, bu yüzden sim kartlann burada bulunduğunu,

Kuvayi Milliye Derneğinde yapılan aramada bulunan "Yönetim Kurulu" yazısı ile başlayıp "Tüm Birimler Birbirine Emir Komuta Zincir İle Bağlıdır" yazısı ile biten şema kendisine gösterilerek sorulduğunda; Derneğe ait şema olduğunu, belgenin kime ait olduğunu ve kimin bu şemayı çizdiğini bilmediğini,

Kuvayi Milliye Derneğinde yapılan aramada bulunan Alparslan ARSLAN'a ait (2) adet kartvizit sorulduğunda; Alparslan ARSLAN'ı ne şekilde tanıdığım yukanda beyan ettiğini, bu şahsın kartının kendisinde bulunduğunu, yine aramada bulunan Kuddusi OKKIR'a ait kartvizitin bu kişiyi tanıdığı için kendisinde bulunduğunu,

Kuvayi Milliye Derneğinde yapılan aramada bulunan;/-(l} adet ^$434201-223595-6 imei nolu sony ericson K350İ cep telefonu, (1) adet Samsung marka Ö27331DR856794 seri

numaralan Hard Disk, (1) adet Segate Marka 7EJ1FQSG seri numaralı Hard Disk, (1) adet Segate Marka 5JZCQ1GA seri numaralı Hard Diskler sorulduğunda; cep telefonunun kendisine ait olduğunu, bilgisayarlara ait harddisklerin derneğe ait olduğunu, içerisinde dernekle ilgili görüntülerin olduğunu,

Dernekte yapılan aramada bulunan (2) adet Memorey marka video kaset, (2) adet ogatech marka video kaset, (1) adet üzerinde Yeniçağ Gazetesi 18.01.2006 görüşme yazılı küçük video kaseti, (6) adet l'den 6'ya kadar numaralandınlmış disket sorulduğunda; Video kaset ve disketlerde dernek ve yemin töreni ile ilgili görüntülerin olduğunu,

Kuvayı Milliye Derneğinde yapılan aramada bulunan; (1) adet Suat Salih KERKÜKLÜ adına tanzim edilmiş boş çek koçanı, (37) adet Kuvayı Milliye kimlik kartı, (1) adet Murat BALIKÇI adına tanzimli T01 888181 seri nolu nüfus cüzdanı, (1) adet İbrahim IŞIKLI adına tanzimli L09 455416 seri nolu nüfus cüzdanı, (11) adet değişik şahıslara ait kimlik fotokopisi sorulduğunda; Suat Salih KERKÜKLÜ'nün 2003-2004 döneminde kendisinin şirketinin müdürlüğünü yaptığını, bu yüzden şirkete ait eski bir koçan olduğunu, kimlik kartlannm derneğe ait olduğunu, kimlik bulan şahıslann bazen derneğe kimlik bıraktıklannı, Murat BALIKÇI ve İbrahim IŞIKLI isimli şahıslann kimliklerinin de bu şekilde bırakılmış olabileceğini, kimlik Fotokopilerinin ise üyelere ait olabileceğini,

Kuvayı Milliye Derneğinde yapılan aramada bulunan; (2) adet üzerinde "Kuvayı Milliye Görev Aracı" yazan araç kartı, Sadık GÜLİZAR adına tanzim edilmiş basın kartı, (304) adet fotoğraf sorulduğunda; Kuvayı Milliye Derneğine ait olan Mehmet Fikri KARADAĞ'm kullanımında bulunan araç olduğunu, bunun haricinde derneğin başka aracının olmadığını, 34 BF 8118 ve 34 TZ 5991 numaralı araç tanıtma kartlannm kime ait olduğunu bilmediğini, Sadık GÜLİZAR isimli şahsın Mersin ilinde gazeteci olduğunu, ancak kimliğin dernekte bulunmasının nedenini bilmediğini, şahsın üye olmak için bırakmış olabileceğini, demekte bulunan fotoğraflann ise kendisine ait olduğunu,

Kuvayı Milliye Demeğinde yapılan aramada bulunan diğer dokümanlar ve belgeler kendisine tek tek okunarak sorulduğunda; Elde edilen ajanda, belge ve dökümanlann demeğe ait olduğunu, bu belgelerden kendisine de ait olanının bulunduğunu, bu belgelerde herhangi bir suç unsurunun olmadığını, demekle ilgili notlann ve telefon numaralannm olduğunu,

Suçlamalan kabul etmediğini, örgüt ile herhangi bir alakasının olmadığını, demekte olan usulsüzlüklerden bilgisinin olmadığını, herhangi bir şekilde demeğin ismini kullanarak kimseden tahsilat yapmadığını, eylemle ilgili olduğu tespit edildiği iddia edilen Muhammet YÜCE ile Mehmet Fikri KARADAĞ' ın isteği üzerine bir sefer görüştüğünü, ancak eylem konulanndan bilgisinin olmadığını beyan etmiştir.



Yüklə 3,45 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   59




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin