Günü saat: 22. 27'de X şahısla yaptığı telefon görüşmesindeki; Ali'nin "Akşam paşam arıyo, ben seni biliyorum tamam mı normalden arıyorsun zannediyordum bülbül gibi ötüyorum, bu Faruk'u dövdüm" dediği, X şahsın "Kalabalık gitseydiniz"



Yüklə 3,45 Mb.
səhifə39/59
tarix30.11.2017
ölçüsü3,45 Mb.
#33405
1   ...   35   36   37   38   39   40   41   42   ...   59

Tape:936, 06.11.2007 tarihinde X şahıs (Mustafa ALPAY) ile görüşmede özetle;X Şahsın "Ali KUTLU ile görüştüm" "Şenlen ben Ali KUTLU bir araya gelmemizi pek istemedi" "... Özel Harekatçı şu atılan biri vardı hatırlıyor musun" "Onu getirmiş yanma adı neydi Murat mıydı" "Bir o birde Ömer Lütfü TOPAL' ın yeğeni diye birisini getirdi" ".. Kuvayı Milliyeye geliyormuş" "Bunların bir tapu işleri falan varmış diye" ".. yanındaki o getireceği özel harekatçıyla o şeyi Ömer Lütfü TOPAL' m oğlunu istemedim yeğenini, görüşmedim" "Anlat bakim dedim, abi dedi işte Alpaslan bize geldi de bir varlık gösteremiyor dedi, pek bir şey yapamıyor dedi. Hüseyin abi, Hüseyin de kendini dine vermiş" "Alpaslan ben seni bir iki şeyde de ikaz edecem" dediği, O.Alpaslan'ın "Tamam abi" dediği, X Şahsın " O Güney Doğudan Özel Harekattan atılan tip, hala senle ilişkisi var mı" dediği, O.Alpaslan'ın "Yok, onlarla" dediği, X Şahsın "Tamam sen gel de yann bir görüşelim bir araya gelelim", " Ama Ali KUTLU ile benim görüştüğümü falan sen bilmiyorsun, ben sana bunu söylüyorum", " Yann görüşelim ben sana anlatacam her şeyi hakim olursun" dediği,

Tape:938, 13.11.2007 tarihinde Kahraman ŞAHİN ile görüşmesinde özetle;O.Alpaslan ABDULKADİR'in "Ne yapayım hamdolsun, Komutanımla beraberim de yann mahkeme varmış bu Atatürk' e hakaretten şeye İSKİ' ye doğru" "4.Asliye Ceza Mahkemesinde saat 9 da oraya gelmen gerekiyor" dediği ve telefonu Mehmet Fikri KARADAĞ'a verdiği, Mehmet Fikri'nin ".. şimdi bunlar bizim su parasından vazgeçerlerse bizde bu şikayetten vazgeçecez öyle bir antlaşmamız var biliyorsun" "Ama daha hala haber alamadık Hayati bey dün gitti bugün akşama kadar şeydeydi İSKİ' deydi de" ".. Hüseyin'e söyle oda gelsin" dediği,

Tape:831, 22.11.2007 tarihinde Mustafa ALPAY ile görüşmesinde özetle; Hüseyin GÖRÜM'ün Fox Tv de yayınlanan röportajından bahsedip Oğuz Alpaslan'ın Mustafa'ya telefonunun dinlenip dinlenmediğini sorduktan sonra, Oğuz Alpaslan'ın "Ama dinliyorlar diyorsun., bir şeyler yapacaz, biz yann senle acilen görüşmemiz lazım.. Burada dernekle beraber bir şeyler planladık ihtilal yani başkaldıracağız, senle bir konuşmam lazım onayını almam lazım,telefonla konuşamıyorum. Akşam gece yansı yani bana bi zaman ayır onayını konuşmam lazım,ondan sonra tabanım hazır her şey hazır." dediği,

Tape:832, 22.11.2007 tarihinde Mustafa ALPAY ile görüşmesinde özetle;Oğuz Alpaslan'ın Hüseyin GÖRÜM'ün Fox Tv de programla çıkmasını engellemek amacı ile suç duyurusunda bulunmaktan bahsettiği, Mustafa ALPAY'm ise bu konu ile ilgili olarak kendisine bir adam yönlendireceğinden bahsettikten sonra "Tamam tamam he tamam gerekirse kafalanm gözlerini kınn çekinme" dediği, Oğuz Alpaslan'ın da "Vallahi bir şey olmaz demi abi." dediği, Mustafa'nın "Oğlum gir bir gece de yat ben gelene kadar. Bak şunu da yapın Hüseyin'i kaçınrsanız gidin televizyonu basın ... Hüseyin'i engelleyin çıkarmaym.Hüseyin'i engellemeye çalışın, baktınız olmuyor, kafasını gözünü kınn, içeri de girin bir gece yatın bir şey olmaz girin yatın 12-15 kişi. Oğlum devlet için yatacaksınız." dediği, Oğuz Alpaslan'ın "Tamam abi tamam şey görüştüğün arayacaklar beni şimdi demi" "Arayacak mı kimse beni" "Beni kimse arayacak mı diyorum" dediği, Mustafa ALPAY'm " Tamam ben seni orda biriyle görüştürecem", "Seni arayacaklar cebin açık olsun bak cebin kapalı" dediği,

Tape:833,22.11.2007 tarihinde Mustafa ALPAY ile görüşmesinde özetle;Bir

önceki görüşmeye paralel olarak Oğuz Alpaslan'ın iki konu hakkında Mustafa'dan onay istediğinden bahisle "Abi 2 şey için rahatsız ettim seni, bir onay alıcam. Sedat Sedat'ın grubundan ayarlıyorum birkaç tane en geç 09:30 almaya gelecekler, göndermeyecem onu. İki,
















hiç kontörüm yok abi, kimseyi arayamıyorum nasıl yardımcı olabilir misin bana." dediği, Mustafa'nın da Oğuz'a Kadıköy Altıyol mevkiinde bir adres tarif ederek oraya giderek Dursun isimli bir kişiden kontör alması talimatı verdiği, görüşmenin devamında Mustafa'nın "Aman Peker grubundan adam al.Peker grubundan adam al. Ateş etmeyin,ateş etmeyin,darp darp. Sadece kafa göz kırm,ateş etmek yok." şeklinde talimat verdiği,

Tape:834, 22.11.2007 tarihinde Hüseyin KÜÇÜK ile görüşmesinde özetle;Oğuz Alpaslan'ın " Sağol Hüseyin bir şey soracam. Bana 4 kişi lazım, kötü bir şey yok, ama en fazla 1 gün karakolluk kalıcaz, bizim davamız için gerekiyor, bir şey yok ama 4 kişi bana biat edecekler, gerekirse kafa göz kıracaz o kadar,bir kişi yarın da problem yok var mı öyle kimse" dediği, Hüseyin KÜÇÜK'ün "Şimdi valla bir arkadaşlarımız var ben bir arayam. Bizim tinerci arkadaşlar var onlan ben bi arayam." dediği, devamında "Kafa göz kmlacak mı, Kafa göz " diye sorduğu, Oğuz Alpaslan'ın "Kınlıcak. Eğer uslu durmazsa kmlıcak, yoksa uslu durursa hiç bir şey yok ama 4 kişi." dediği, Hüseyin'in "Tamam abi" diyerek onayladığı, Oğuz Alpaslan'ın da "Tamam sağlam hadi." diyerek görüşmenin bitirildiği,

Tape:835, 22.11.2007 tarihinde Hakan ve Aydın isimli şahıslar arasındaki görüşmede özetle; Hakan'ın Aydm'a nerede olduğunu sorduğu, Aydının da Minibüste olduğunu söylemesi üzerine Hakan'ın "Ya çok acil bir şekilde At Nalına gelebilir misin diyecektim ya. Orda bazı bazı kişiler var onlarla da görüştürmem lazım seni." dediği, Aydın'ın "Hayırdır yaramazlık yok" dediği, Hakan'ın "Ya bugün ya bir devlet mevzusu yani o kadarını söyleyeyim" şeklinde cevap verdiği ve At nalında buluşmak üzere sözleşerek görüşmenin sonlandığı,

Tape:3457, 22.11.2007 tarihinde Recep Gökhan SİPAHİOĞLU ile görüşmesinde özetle; R. Gökhan'ın Oğuza nerede olduğunu sorduğu, Oğuz'un da Kartalda olduğunu belirttikten soma, R. Gökhan'ın "Oğlum bir şey söyleyeceğim sana. Ben sana o zaman da söyledim evvelden de söyledim bu Kuvayi Milliye bitti kardeşim." dediği, O. Alpaslan'ın da "Abi bitmeyebilir be." şeklinde cevap verdiği, R. Gökhan'ın "Nasıl bitmeyebilir" dediği, O. Alpaslan'ın "Soma konuşuruz telefonlar dinleniyor." dediği,

Tape:4113, 24.11.2007 tarihinde Kahraman ŞAHİN ile görüşmesinde özetle; O.A.ABDULKADİR'in "Alparslan Kahraman şey bu yönetim kurulundasın ya sen" "Hüseyin abi demişti ki Kahraman'a söyle istifa dilekçesini versin demişti senden nasıl alınm onu getirip bırakır mısın yoksa verir misin benle buluşur mu hı" "Öyle dedi bilmiyorum sen televizyonda seyrettin mi şeyleri" dediği, K.ŞAHİN'in "Hı iyi tamam olur abi veririz" "Ne yapmaya çalışıyor bu" dediği, O.A.ABDULKADİR'in "Abi ne yapmaya çalışıyor diye bir şey yok" "Im görüyorsun ne yaptığını Kahraman" dediği, K.ŞAHİN'in "Ne yapıyo ya bu şekilde olmaz ki ya" "Yok ben istifa falan etmiyorum yani" "Edecek birisi varsa oda kendisi yani" dediği,

25.11.2007 tarihinde Oğuz Alpaslan ABDÜLKADİR ile Mustafa ALPAY arasında yapılan görüşmesinde özetle; Oğuz Alpaslan: "Şimdi karar defteri falan bendeydi ya", "Ben geri götürüp yerine koymuştum koydurtmuştum orada İhsan GÖKTAŞ diye bir çocuk girdi oraya yeni" , "Bu bizim benim yardımcım var kadın vardı orada onu kafaya almış bunlar bana yardımcı olmuşlardı bu FOX TV de bunu engellemek için anlıyor musun abi", "Soma ben dedim ki bunlar dediler ki burası kapanmasın anladın mı beni abi elimizden geleni yapalım yani adamlar bu İhsan GÖKTAŞ kime bağlı ise buraya konmak istiyorlar ben dedim ki burayı kimseye yar etmem ya adam gibi kişiler olur anladın mı beni veyahut ta işte kapanıcak gideceksin bunu kimseye ... etmeyecek dedim şimdi bunlar bu ikisi karar defterini mühürü falan almışlar ben de dün derneği ayağa kaldırdım Hüseyin GÖRÜM'ün de haberi var şimdi bundan ben şimdi ne yapayım pazartesiye kadar süre verdim bunlara ama yani bir taşla gidip bunlann hakkında suç duyurusunda mı bulunayım hem kapanış davası yani dernekle ilgili suç duyurusunda mı bulunayım ne yapayım", Mustafa: "Bir şey yapma

ya", Oğuz Alpaslan: "O yetki belgesini almak istemiştim ben biliyor musun", "Görevli olduğuma dair orada karar defterinde var ya şimdi burada kilit nokta olduğum için ben paşa yok ortada Hüseyin GÖRÜM ü de kimse bir şey yapmıyor ama genel sekreter sıfatıyla olduğum için herkes bana geliyor", "Üyeler bir şeyler istiyor yani burayı abi kapatmadan bir şeyler yapamaz mıyız yahut da ne bileyim bunlan", Mustafa: "Şimdi ben şey yapacağız gidip şeye Savcılığa şikayette bulun", Oğuz Alpaslan: " Abi bu İhsan GÖKTAŞ ben diyor orduyla ordu kanalı var diyor bende diyor bir sürü bir adam daha var adını unuttum ben mesela bir ekipte olabilir oyunlarını da bozmak istemiyorum eğer doğru bir yerlerde doğru kişilerse o anlamda soruyorum", Mustafa: " Hayır o zaman ya o zaman da doğru adam doğru iş yapar yani sen Savcılığa git şey ver dilekçe vermek iste deki ben efendim derneğin genel sekreteriyim bir takım ilgisi olmayan üyelikleri bile olmayan kişilerde derneğe geldiler istila ediyorlar de güvenlik istiyorum de" dediği,



Tape:984, 07.12.2007 tarihinde Murat ZELYURT ile görüşmesinde özetle; Murat'ın "Valla 8 günden beri sokaktayık." "Nano ile bitirdik her şeyi." "Ya böyle bi mübtezel çıktı." dediği, Alpaslan'ın "Yav ben içerdeydim. Yeni çıktım anneme geldim şimdi." "10 gün, 10 gün. Mal beyanı, hep çeviriyorlar ya ibneler." dediği, Murat'ın "Valla ne yapacağı yok abi biz perişan olduk yav per perişan olduk." dediği, Alpaslan'ın "Baba şey yapın ya. Üçünüz bir arada zor olur." dediği, Murat'ın "Ya abi zaten Seda gitti ya." "He Aliyle beraber kaldık biz." dediği,

Tape:985, 16.12.2007 tarihinde Mustafa ALPAY ile görüşmesinde özetle; Alpaslan'ın "Abi bizim hani dernekten İsa Musa vardı ya abi." "İsa Musa vardı ya Hüseyin GÖRÜM'ün yanında." "Şimdi Musa yanımda, yaklaşık 4-5 saattir beraberiz." "İşte şey yapmak istiyor yani. Konuştuk ettik de. Bu şikayetleri var. Nasıl bulaştığı, nasıl ettiğini yakınıp duruyor. Geldiğin zaman tanıştırayım mı abi" dediği, Mustafa'nın "Alpaslan" "İkimiz görüşelim." "Şimdi ben bir bakayım. O arkadaşlann sen bana anlattığın duruma göre, Ben bir bakayım ondan sonra o arkadaşlara." "Konuşurum yada konuşmam, artı dernekle ilgili pek de bir yetkili değilim sadece sen benim gönlümdesin." "Çünkü onunla birlikte kullanıyorlar. Onunla birlikte televizyonlara çıkıyorlar. Onunla birlikte falan falan falan yapıyorlar. Şimdi onlarla benim oturup konuşmam uygun olmaz." , "Yani ama sen beni geleceksin ki aydınlatırsın kefil olursun" , "Senin kefaletine anlattıklanna inanırsam o çocuklan da dinlerim ben" dediği,Alpaslan'm "Tamam abi bi emrin varmı abi başka bir şey" dediği, tespit edilmiştir.

e)-Diğer şüphelilerle örgütsel irtibatları;

Oğuz Alpaslan ABDULKADİR'in 05378786138 olan telefon numarasının ; Hüseyin Gazi OĞUZJhsan GÖKTAŞ,Kahraman ŞAHİN, Mehmet Fikri KARADAĞ,Hüseyin GÖRÜM ve Yaşar ASLANKÖYLÜ'nün telefon,sim kart veya ajandalannda kayıtlı bulunduğu,

Oğuz Alpaslan ABDULKADİR'in 0 537 8786138 hatlı telefonu ve sim kartında ise ; Kahraman ŞAHİN'in 0537755310, Recep Gökhan SİPAHİOĞLU'nun 05554898215, 05554952647,05053043924,Ayşe Ceylan GEÇYOL'un 05427120047,Hüseyin Gazi OĞUZ'un 05322650260,Tanju OKAN'm 05322383077, Mehmet Fikri KARADAĞ'm 05358881514,05396550456 ve İhsan GÖKTAŞ'm 05398725788 olan telefon numaralannm kayıtlı bulunduğu tespit edilmiştir.

Fiziki takip tutanağı ; 13.11.2007 günü saat: 16.05 sıralannda Mehmet Fikri KARADAĞ ile Oğuz Alpaslan ABDULKADİR'in Kadıköy ilçesi Beşiktaş İDO iskelesi önünde buluştuklan, yaklaşık 10 dakika sonra Beşiktaş feribotuna bindikleri, saat: 17.15 sıralannda Halasgargazi Caddesi Unsal Çarşısı No:300/73-84 sayılı adreste bulunan Şişli 35. Noterin ofisi olarak kullandığı yazıhaneye girdikleri ve burada Mahmut KUZ ile buluştuklan, akabinde saat.T8.40 sıralannda üç şahsında noterden ayrıldıkları,.'' yaklaşık 5 dakika sonra



Mahmut KUZ isimli şahsın diğer şahıslardan ayrıldığı, Mehmet Fikri KARADAĞ ve Alpaslan OĞUZ isimli şahıslann Mecidiye köy istikametine yöneldikleri, Oğuz Alpaslan'ın burada İETT otobüsüne binerek Mehmet Fikri KARADAĞ'dan ayrıldığı, M. Fikir KARADAĞ'ın ise yaya olarak Şişli Osman bey metro girişine yürüdüğü ve saat: 18.57 sıralannda 0212 224 14 13 numaralı ankesörlü telefon ile bir yeri aradığı, daha soma yine saat: 19.07 sıralannda yaya olarak Şişli Harbiye - Vali konağı kavşağına gelip 0212 296 14 61 numaralı ankesörlü telefondan bir yeri aradığı ( aradığı telefon numarasının Selim AKKURT'a ait olduğu tespit edilmiştir.) ve akabinde Harbiye ordu evine girdiği ve burada yaklaşık 30 dakika kaldıktan soma Beşiktaş - Kadıköy iskelesine gelerek Kadıköy feribotuna bindiği ,belirtilmiştir.

Şüpheli Oğuz Alparslan ABDULKADİR'in kullanmakta olduğu 0537 8786138 nolu GSM hattının 01.01.2000 den günümüze kadar yapmış olduğu arama-aranma, mesaj gönderme-mesaj alma kayıtlannın kolluk tarafından yapılan analizinde;

-Kahraman Şahin' in kullandığı 0537 3755310 nolu GSM hattı ile 34 -Mehmet Fikri KARADAĞ' ın kullandığı 0535 8881514 nolu GSM hattı ile 73 -Mehmet Fikri KARADAĞ' ın kullandığı 0539 6550456 nolu GSM hattı ile 9 -Yaşar Aslanköylü' nün kullandığı 0539 9387597 nolu GSM hattı ile 2 -Yaşar Aslanköylü' nün kullandığı 0536 5483885 nolu GSM hattı ile 9 -Tanju Okan' ın kullandığı 0532 2383077 nolu GSM hattı ile 4 -Recep Gökhan Sipahioğlu' nun kullandığı 0505 3043924 nolu GSM hattı ile 6 -Recep Gökhan Sipahioğlu' nun kullandığı 0555 4952648 nolu GSM hattı ile 2 -Recep Gökhan Sipahioğlu' nun kullandığı 0555 4952647 nolu GSM hattı ile 147 -Recep Gökhan Sipahioğlu' nun kullandığı 0555 4898215 nolu GSM hattı ile 12 -İhsan Göktaş' ın kullandığı 0539 8725788 nolu GSM hattı ile 22 -Hüseyin Gazi Oğuz' un kullandığı 0532 2650260 nolu GSM hattı ile 34 Aynca şahsın kullandığı 0537 8786138 nolu telefon hattından diğer hattı olan 0535 5526566 nolu GSM hattı ile 18 kez görüştüğünün tespit edildiği belirtilmiştir.

Şüphelinin kullanmakta olduğu 0533 2756462 nolu GSM hattının ise 01.01.2000 den günümüze kadar yapmış olduğu arama-aranma, mesaj gönderme-mesaj alma kayıtlannın kolluk tarafından yapılan analizinde;

-Kahraman Şahin' in kullandığı 0546 6478283 nolu GSM hattı ile 49 -Kahraman Şahin' in kullandığı 0537 3755310 nolu GSM hattı ile 24 -Ayşe Ceylan Geçyol' un kullandığı 0542 7120047 nolu GSM hattı ile -Mehmet Fikri KARADAĞ' ın kullandığı 0535 8881514 nolu GSM hattı ile 2 -Recep Gökhan Sipahioğlu' nun kullandığı 0555 4952647 nolu GSM hattı ile 2 -Recep Gökhan Sipahioğlu' nun kullandığı 0505 3043924 nolu GSM hattı ile 2 -Recep Gökhan Sipahioğlu' nun kullandığı 0555 8571924 nolu GSM hattı ile 2 kez görüştüğünün tespit edildiği belirtilmiştir.



f)-Diğer şüpheli ve tanık beyanları;
Gizli Tanık-17 , ifadesinde aynısı ile ; "Oğuz Alparsaln ABDULKADİR, somadan derneğe geldi. Hırslı bir yapısı vardı. Kısa sürede ilerleyerek yönetim kuruluna girdi. Kendisine dernek binasında oda yaptı. Kadıköy çevresinde emlakçilik yaptığı için çevresindeki kişileri derneğe getirip Kuvayi Milliyeyi, anlatıyor, vatanın elden gittiğim, halkın uyandınlması gerektiğini söylüyordu." şeklinde beyanda bulunmuştur.

Mehmet Fikri KARADAĞ ;Oğuz Alpaslan ABDÜLKADİR'i 22 Temmuz seçimleri somasında Kadıköy'deki dernek binasında birkaç defa gördüğünü ve konuştuğunu, kendisi ile herhangi bir samimiyetinin olmadığını, kendisinin dernekten aynldıktan soma dernekte yaşanan olaylan kendisine anlattığını, bu amaçla birkaç kez yanına geldiğini, kendisinin






dernek başkanlığını vekaletliğini yönetim kurulu kararıyla Hüseyin GÖRÜM'e devrettiği toplantıda Oğuz Alpaslan ABDÜLKADİR'in de genel sekreterlikle görevlendirildiğini beyan etmiştir.

Recep Gökhan SİPAHİOĞLU ;Oğuz Alpaslan ABDÜLKADİR'in Kadıköy'de emlakçilik yaptığını, kendisi ile aile olarak görüştüklerini, dernekten istifa ettikten soma geri döndürmek amacı ile kendisini telefonla arayarak ikna etmeye çalıştığını beyan etmiştir.

Tanju OKAN ; Oğuz Alpaslan ABDÜLKADİR ile önceden tanışmadığını, Kemal CANAY'm kendisine bu kişinin İstanbul Kuvayi Milliye teşkilat başkanı Hüseyin GÖRÜM'ün yardımcısı olduğunu söylediğini, Kemal CANAY'a bu şahsın kendisi ile ne görüşeceğini sorduğunda Ekim ayında kongre yaparak Mehmet Fikri KARADAĞ'I İstanbul Kuvayi Milliye dernek başkanlığından indirip yerine şimdiki teşkilat başkanı Hüseyin GÖRÜM'ü seçeceklerini söylediğini, ancak bu konuyla ilgili olarak herhangi bir şahısla buluşmadığını, beyan etmiştir.

Yaşar ASLANKÖYLÜ ; Oğuz Alparslan ABDÜLKADİR ile 2007 yılında telefon ile tanıştığmı,kendisini şahsı simaen tanıdığını,kendisini Kuvayi Milliye Derneği Genel Sekreteri olarak tanıttığını, dernek bünyesinde Genel Merkezde bir yapılanma olacağından bahsettiğini,temsilcilik yetki belgisinin ve dernek makbuzlarının yenilenmesi ve istanbul'a gelmesi gerektiğini söylediğini, beyan etmiştir.

Ali KUTLU ; Oğuz Alpaslan ABDÜLKADİR'i Kuvayi Milliye Derneğinde bulunduğu sırada tanıdığını, aslen Kerkük'lü olduğunu ve Kadıköy civannda emlakçilik yaptığını, dernekte de genel sekreterlik yaptığını bildiğini, dernekte oldukça aktif olduğunu da gördüğünü,ancak derneğin fikir yapısını ve gidişatını da beğenmediğini,beyan etmiştir.

g)-Hukuki durumunun değerlendirilmesi;

Şüpheli Oğuz Alpaslan ABDÜLKADİR'in Ergenekon Terör Örgütünün üyesi olduğu , Ergenekon Terör Örgütünün kendisine bağlı "Sivil Unsurların" kurulması ve örgütlenmesi amacı ile hazırladığı "Lobi" adı verilen gizli-örgütsel çalışması uyarınca kurulan Ergenekon Terör Örgütüne bağlı "Lobi Yapılanmasının" karan ve bu yapılanmanın Sivil Toplum Kuruluşlan alanındaki faaliyet şekil ve esaslanm belirlemek için hazırladığı "Dinamik" adı verilen örgüt dokümanında gösterilen "Kuvayi Milliye Cephesi gibi Milli Mücadele yıllannda kurulan örgütlerin günümüzde yeniden kurulması ve faaliyete geçirilmesi uygun görülmüştür" hedefinin uygulamaya konulması amacı ile kurulan Kuvayi Milliye Derneğinin faaliyetlerinde etkin rol oynadığı, Ergenekon Terör Örgütünün amaçlan doğrultusunda yönetilmesine yardımcı olması genel sekreter olarak görevlendirildiği, bu görevi kapsamında da örgüte eleman kazandırdığı, örgüte kazandırdığı elemanlann profillerinden de yararlanıp mafya tarzı faaliyetlerde bulunarak örgüte gelir temin ettiği, yine örgüte kazandırdığı elemanlar aracılığı ile örgüt amaçlan doğrultusunda istihbarat topladığı, iddia edilmektedir.

Kendisinin milliyetçi ve Atatürkçü düşünceye sahip bir insan olduğunu, bu nedenle Kuvayi Milliye Derneğine ilgi duyduğunu , 2 ay üye olarak kaldığım 1,5 ay kadar da genel sekreterliğini yaptığmı,daha somalan derneğin yetersiz insanlardan oluştuğunu gözlemlediğini, aynca Hüseyin GÖRÜM'ün tavır ve davranışlarından rahatsız olduğunu, bu nedenle 20.10.2007 tarihinde genel sekreterlik ve dernek üyeliğinden istifa ettiğini, ilişkide olduğu kişiler ile bağlantısının derneğin yasal faaliyetleri ile sınırlı kaldığını, Mustafa ALPAY isimli kişinin bildiği kadan ile Genelkurmay Askeri İstihbaratında görevli olduğunu, Mustafa ALPAY'ın ilk başta Kuvayi Milliye Derneğine üye olduğu için kendisine kızdığını, daha soma ise bir müddet burada kal, bize bilgi getir dediğini,bu kapsamda demekte yolunda gitmeyen işlerle ve yetersiz kişilerle ilgili bazı belgeleri kendisine verdiğini savunmuştur.

Yukanda geniş olarak özetlendiğinden aşağıda sadece ilgili bölümleri yazılan telefon görüşmelerindeki;

12.09.2007 tarihinde Yaşar ARSLANKÖYLÜ ile yaptığı telefon görüşmesindeki "Çünkü bu dava oturma dava değil artık hızlanıyor, bu şey değil, düşünün taşının bizi arayın bildirin karannızı" , "Genel merkezin direktifine talimatına bu kadar sorgularsan senle iş yapılmaz anlamında söylüyorum ben, anlıyor musun beni, Kuvayı Milliye sırf yetki belgesi alıp ta oturmak değildir. Genel Merkez çağırıyorsa geleceksin"

14.09.2007 tarihinde Tanju OKAN ile yaptığı telefon görüşmesindeki ; "Hızlı bir şekilde artık herkes aldı başını gidiyor Cumhurbaşkanlığı seçimleri de oldu bitti artık meydanlar bizim yani"

Sözlerinin de; savunmasının aksine derneğin teşkilat başkanı olan Hüseyin GÖRÜM'ün tavır ve davranışlarından rahatsız olmadığını, bilakis Mehmet Fikri KARADAĞ'm geçici olarak dernek genel başkanlığından ayrılmasından sonra bir süre Hüseyin GÖRÜM'ün lehine faaliyette bulunduğunu, derneğin tüzüğünde yazılı amaçlan dışında "dava" olarak tanımladığı bir amacının olduğunu ve dernek temsilci ve üyelerinin de genel merkezin kararlannı sorgulamamasını isteyecek kadar dernek içerisindeki yapılanmanın hiyerarşisine bağlı bulunduğunu gösterdiği anlaşılmaktadır.

18.10.2007 tarihinde Hüseyin KÜÇÜK ile yaptığı telefon görüşmesindeki "... Bizim özel harekattan bir arkadaşımız geldi. Aynldı oradan yani. Şu anda davalan falan var." "Çalışması lazım. İş beğenmezlik problemi yok. Anlıyor musun " "Ona yardımcı ol sen. Bizim arkadaşımız, bizden yani" sözleri ve aynı kişi ile yaptığı;

21.10.2007 tarihli telefon görüşmesindeki Hüseyin'in "Sağol Başkanım Hüseyin (Hüseyin GÖRÜM) bey Ankara'yı aradı mı" " Memleketten beni anyorlar sıkıştınyorlar şu işi bir hallet gerekiyorsa İskenderun'a düşürmeye çalış" sözlerine verdiği "Tamam" cevabının,

Dernek içerisindeki yapılanmada yer aldığı anlaşılan Murat ZELYURT isimli kişinin, yine kendisinin yaptığı telefon görüşmeleri içeriğine göre Sedat PEKER ile bağlantılı olduğu anlaşılan Hüseyin KÜÇÜK aracılığı ile iş bulması, Hüseyin KÜCÜK'ün de bir tanıdığının askerlikle ilgili talebini karşılama için girişimde bulunduğunu gösterdiği gibi, dernek içerisindeki yapılanmanın dışa karşı dernek adına askeri kişi ve kuruluşlar ile bu talepleri iletecek derecede bağlantılı bulunulduğu izlenimini verdiğinin anlaşıldığı,

21.10.2007 tarihinde Recep Gökhan SİPAHİOĞLU ile yaptığı telefon görüşmesindeki Recep'in "Şu fmnm yan camına bak. O yan camı ben deldim." "Mermiyle bak gel gel..." , "Yok Kürt pezevenk onlar." sözlerine verdiği "İyi yaptın abi iyi yaptın" cevabının, sürekli bağlantı halinde bulunduğu dernek içerisindeki yapılanmada yer alan Recep Gökhan SİPAHİOĞLU'nun yasadışı eylemini onayladığını gösterdiği,

22.10.2007 tarihinde Uğur ŞİMŞEK ile yaptığı telefon görüşmesindeki; Uğur'un "... yalnız bak şimdi ben önümüzdeki haftadan sonra yavaş yavaş kardeşim bayramdan 15-20 gün sonra ben çökecem paramı hesabımı kapat diyecem" sözlerine verdiği " Bak sen eğer paranı alamazsan bana devret yani bu devret derken beni de işin içine sok ben senin o paranı alınm", " Üstüne kendime para alnım" , "Ben sana söylüyorum abi ya bu şeyle olmaz, normal kimlik emniyet kardeşlerimiz hakeza" sözlerinin , açığa çıkartılamadığından bu konuda isnatta bulunulmayacak ise de, dernek içerisindeki yapılanmanın adını ve demek kimliğini kullanarak yasa dışı bir tahsilata aracı olarak pay almak istediğini gösterdiği,

27.10.2007 günü Ali KUTLU (görüşme Recep Gökhan SİPAHİOĞLU adına kayıtlı telefonla yapılmıştır) ile yaptığı telefon görüşmesindeki "... yok Seda'lar gelmiyor o zaman

bu akşam" , Ali'nin "Bilmiyorum belki de gelmiyordur şimdi Gökhan beye de çıktı şeyi

bekliyor makina gelecek de onu takacaz Turan" , " Şeyi söyleyecem Selim'le görüştün mü SelimTe Selim'le anlarsın sen" sözleri ve kendisinin söylediği " He yok daha görüşmedim" , Sonra yüz yüze görüşünce sana bir şey daha söyleyecem yüz yüze görüşünce" sözleri içerisinde geçen Selim isimli kişinin,

Yukanda genel açıklamalar bölümünde geniş olarak anlatılan dernek içindeki yapılanmanın Orhan PAMUK ve bir kısım kişilere karşı gerçekleştirmeyi planladığı eylemde tetikçi rolü üstlenmesi düşünülen Selim AKKURT olabileceği,nitekim şüphelinin de içerisinde bulunduğu Kuvayı Milliye grubu içerisinde Selim isminde bir başka kişinin bulunmadığı, görüşmenin yapılanmanın gizlilik prensibi ve özellikle planlanan bu eylemin özelliği gereği açıklıktan yoksun yapılarak yüz yüze konuşmalan gerektiğinin belirtildiği, 13.11.2007 günlü fiziki takip tutanağında Mehmet Fikri KARADAĞ ile şüphelinin birlikte Kadıköy'den vapurla geçerek Mahmut KUZ ile buluştuklan,bir süre birlikte vakit geçirdikten sonra aynldıklan, bundan sonra M. Fikir KARADAĞ'm yaya olarak gidip ankesörlü telefonlar ile Selim AKKURT'u aradığı,ancak ulaşamadığı,sonrasmda ise Beşiktaş - Kadıköy iskelesine gelerek Kadıköy feribotuna bindiğinin belirtildiği, görünürde Selim AKKURT ile bir bağlantısı bulunmayan şüpheliye yapılanmanın diğer bir tetikçisi Ali KUTLU'nun bu kişi ile görüşüp görüşmediğini sormasının ve bu görüşmenin söz konusu eylemin planlandığı tarihler ile uyuşmasının şüphelinin de bu eylem planı içerisinde yer aldığı yönünde şüphe oluşturduğu,

31.10.2007 tarihinde Kamil OSMAN ile yaptığı telefon görüşmesindeki " Şey ben Kadıköy'deyim de ama tabi dernekte görüşmeyelim yani derneğe götürmek istemiyorum seni" " He ben de orda görüşmek istemiyorum da yani hiç olmazsa orda sizle tanışır bir fikir alışverişi hem de siz A.... gidiyor musunuz" " Şey Aliye de söyle Ali orda kalıp kalıyor altında, kaçınr benim olaylan şey yapmadığımı yani Ali orda kalıyor da bir şey yaptığı yok da ona bir şey söylemiyorum ben ağzından falan kaçınr kalıyor olsun kalsın proplem yok" şeklindeki açıklıktan yoksun sözlerinin , dernek içerisindeki yapılanmanın bir faaliyeti olarak ve yapılanmanın gizlilik prensibine uygun şekilde derneğe bile gelip görünmesini mahsurlu gördüğü bu kişi ile bağlantıya geçtiğini gösterdiği,

31.10.2007 tarihinde Recep Gökhan SİPAHİOĞLU ile yaptığı telefon görüşmesindeki "Abi şeyler var şimdi. Buraya derneğin adını temizlemek için, anlıyor musun beni" "Bir takım çalışmalar. Telefonda konuşmayalım sonra konuşurum seninle" sözlerinin, derneğin gidişatını beğenmediğinden dolayı 20 Ekim 2007 tarihinde istifa ettiği şeklindeki savunmasının aksine, dernek içerisindeki yapılanmadaki faaliyetini, bu yapılanmanın gizlilik prensibi içerisinde devam ettirdiğini gösterdiği,

01.11.2007 tarihinde Recep Gökhan SİPAHİOĞLU ile yaptığı telefon görüşmesindeki; "Ne yapayım, şuanda şey müsait de değilim. Yanımda arkadaşlanm var ama Seda delirmiş vaziyette. Murat hadi ondan biraz daha şeyli. Ne bileyim işte böyle yani. Gittiler geldiler bir akşamleyin bir paşa mı vardı onun yanma gittiler geldiler hani bir adamlar vardı ya ...abi neyse konuşmamız lazım konuşuruz seninle yani" "Müsait değilim anladın mı, abi yüz yüze görüşmemiz lazım telefonda olmaz." Sözü, Recep'in "Niye kızmışlar" "Her şeyi başında herkesle konuştuk Alpaslan" sözleri ve kendisinin "...Biliyorum da ben de sana söyliyim. Normal insanlar değil bunlar. Öbürü 149 tane kelle almış. Tam 149 tane saymış. Bana şeylerini gösteriyor bunlar. Bak ben bunlan var ya parmağımda oynatınm derken o anlamda söylemiyorum. Beni sevdikleri için anlıyor musun,Abi hiçbir karşılık beklemeden benimle her şeyi yaparlar. Senin de öyle. Yaklaştılar sana yani, sen de bunlarla aslında çok yani seviyorlar..." sözleri ve,

01.11.2007 tarihinde Murat ZELYURT ile yaptığı telefon görüşmesindeki "Alo


Murat, sert yapabilirsin ama öfkeli davranma dinliyor musun beni" , "Çünkü kaldığın yer
ettiğin yer belli ıı şekil yapabilirsin o parayı al ondan sonra ben diyecem ki yann gittiler
diyecem anlıyo musun beni", "O da burada kalmanızı anlayacak ondan sonra da yani iziniz
belli değil ondan sonra da ne yaparsanız yaparsınız anladın mı benim demek istediğimi" , "
Zaten zor durumdasınız bide kalacak malacak yer problemi olmasın" sözleri ve Murat'ın
"Tamam abi" cevabının, ^—- - ' -

Ali KUTLU'nun ifadesi ve diğer telefon görüşmeleri genelinden de dernek içerisindeki yapılanmada tetikçilik görevi üstlendikleri ve şüphelinin kontrolü ve hiyerarşik denetimine verildikleri, bir süre Recep Gökhan SİPAHİOGLU'nun evinde barındıkları anlaşılan Ali KUTLU,Seda YİVLİ ve Murat ZELYURT isimli kişilerin profillerini, şüphelinin telefonda ismini ve görüşme konusunu söylemek istemediği bir paşa ile görüştüklerini, şüphelinin bu kişileri bir süre sonra Recep Gökhan SİPAHİOGLU'nun yanma yasa dışı işlerinde istihdam etmek amacı ile görevlendirdiğini, süreç içerisinde bu kişiler ile Recep Gökhan SİPAHİOĞLU arasında çıkan problemleri çözmede aktif rol üstlendiğini gösterdiği,

04.11.2007 tarihinde kendisini Ulusal Kanal çalışanı olarak tanıtan Uysal OTLU ile yaptığı telefon görüşmesindeki Uysal'ın "Valla bende koşturmacayla işte yann bir toplantı var ee Malatya'da bir yürüyüş başlatacağız PKK ya karşı DTP ye karşı ee" , "Ankara'ya yürüyüş başlatacağız PKK'ya karşı" "Aynı zamanda aynı zamanda ee Türk Milleti olarak şuan Türk Silahlı Kuvvetlerinin emrine girmeye hazınz diye bir imza kampanyası", "Asker olmak istiyoruz", "Bir imza kampanyamız var buna sizde destek verirde ee" sözlerine verdiği "Bizde elimizden geleni yapanz" cevabının, yasalar çerçevesinde olduğu anlaşılan bir sivil toplum girişimini göstermekle birlikte, Ulusal Kanal ve bağlı olduğu grup ile görünürde doğrudan bir bağı bulunmayan Kuvayı Milliye Derneğinin bu grup ile gerekli gördükleri durumlarda birlikte hareket ettiklerini, şüphelinin de bu talebin kendisine iletilecek ve yardımı istenecek derecede dernek içerisindeki yapılanmada etkin rol üstlendiğini gösterdiği,

13.11.2007 tarihinde Mehmet Fikri KARADAĞ ile görüşmesindeki; Mehmet Fikri'nin ".. şimdi bunlar bizim su parasından vazgeçerlerse bizde bu şikayetten vazgeçecez öyle bir antlaşmamız var biliyorsun" sözlerinin, dernek ve üyelerinin taraf olduğu anlaşılan bir davada nasıl ifade verileceğine dair kişisel davranışını dahi yönlendirecek derecede dernek içerisindeki yapılanma hiyerarşisi içerisinde talimat aldığını gösterdiği,

Benzer konular ile ilgili;

22.11.2007 tarihinde Mustafa ALPAY ile yaptığı telefon görüşmesinde Mustafa'ya telefonunun dinlenip dinlenmediğini sorduktan sonra söylediği "Ama dinliyorlar diyorsun.. bir şeyler yapacaz, biz yann senle acilen görüşmemiz lazım.. Burada dernekle beraber bir şeyler planladık ihtilal yani başkaldıracağız, senle bir konuşmam lazım onayını almam lazım,telefonla konuşamıyorum. Akşam gece yansı yani bana bi zaman ayır onayını konuşmam lazım,ondan sonra tabanım hazır her şey hazır." "Tamam yani desteğin olması lazım anlıyor musun,beni yanımdakilere de onun telefonu da senle konuşim, ondan sonra her şey hazır yani. Bir Tek Kuvayı Milliyeyi kurtarmak için yani."

22.11.2007 tarihinde Mustafa ALPAY ile yaptığı telefon görüşmesindeki Hüseyin GÖRÜM'ün Fox Tv de programla çıkmasını engellemek amacı ile Mustafa'nın söylediği "Oğlum gir bir gece de yat ben gelene kadar. Bak şunu da yapın Hüseyin'i kaçınrsanız gidin televizyonu basın ... Hüseyin'i engelleyin çıkarmaym.Hüseyin'i engellemeye çalışın, baktınız olmuyor, kafasını gözünü kınn, içeri de girin bir gece yatın bir şey olmaz girin yatın 12-15 kişi. Oğlum devlet için yatacaksınız." sözlerine verdiği "Tamam abi tamam şey görüştüğün arayacaklar beni şimdi demi"

22.11.2007 tarihinde Mustafa ALPAY ile yaptığı telefon görüşmesindeki "Abi 2 şey için rahatsız ettim seni, bir onay alıcam. Sedat Sedat'ın grubundan ayarlıyorum birkaç tane en geç 09:30 almaya gelecekler, göndermeyecem onu. İki, hiç kontörüm yok abi, kimseyi arayamıyorum nasıl yardımcı olabilir misin bana." Sözü ve Mustafa'nın "Aman Peker grubundan adam al.Peker grubundan adam al. Ateş etmeyin,ateş etmeyin,darp darp. Sadece kafa göz kınn,ateş etmek yok."

22.11.2007 tarihinde Hüseyin KÜÇÜK ile yaptığı telefon görüşmesindeki " Sağol Hüseyin bir şey soracam. Bana 4 kişi lazım, kötü bir şey yok, ama en fazla 1 gün karakolluk

kalıcaz, bizim davamız için gerekiyor, bir şey yok ama 4 kişi bana biat edecekler, gerekirse kafa göz kıracaz o kadar,bir kişi yann da problem yok var mı öyle kimse"

22.11.2007 günü Hakan isimli şahıs ( Oğuz Alpaslan ABDÜLKADİR'in telefonu) ile Aydın isimli kişi ile yaptığı telefon görüşmesindeki ; Hakan'ın "Ya çok acil bir şekilde At Nalına gelebilir misin diyecektim ya. Orda bazı bazı kişiler var onlarla da görüştürmem lazım seni." "Ya bugün ya bir devlet mevzusu yani o kadannı söyleyeyim" sözlerinin,

Derneğin gidişatını beğenmediğinden dolayı 20 Ekim 2007 tarihinde istifa ettiği şeklindeki savunmasının aksine, dernek içerisindeki yapılanmadaki faaliyetini, bu yapılanmanın gizlilik prensibi içerisinde devam ettirdiğinin, kendisinin askeri istihbarat görevlisi olarak bildiğini söylediği Mustafa ALPAY'dan bu konularda onay beklediğinin, dernek adına olumsuz faaliyetlerde bulunduğunu değerlendirdiği Hüseyin GÖRÜM'ün televizyona çıkmasını engellemek için bu kişiye karşı nezarette kalmayı da göze alacak şekilde eylem planladığının, bu iş için telefon görüşmeleri içeriğinden Sedat PEKER ile bağlantılı olduğu anlaşılan Hüseyin KÜÇÜK'ten adam temin etmesini istediğini anlaşıldığı,

07.12.2007 tarihinde Murat ZELYURT ile yaptığı telefon görüşmesindeki Murat'ın "Valla 8 günden beri sokaktayık." "Nano ile bitirdik her şeyi." "Ya böyle bi mübtezel çıktı." Sözlerine verdiği "Baba şey yapın ya. Üçünüz bir arada zor olur." Cevabı ve Murat'ın karşılık olarak "Ya abi zaten Seda gitti ya." "He Aliyle beraber kaldık biz." sözlerinin,

Ali KUTLU'nun ifadesi ve özellikle bu ifadesindeki Recep Gökhan SİPAHİOGLU'nun Murat ZELYURT'un eline silah vererek aralannda problem olan bir kişiye korkutma amaçlı gönderdiği şeklindeki beyanı, diğer telefon görüşmeleri genelinden de dernek içerisindeki yapılanmada tetikçilik görevi üstlendikleri ve şüphelinin kontrolü ve hiyerarşik denetimine verildiklerini, şüphelinin bu kişileri bir süre sonra Recep Gökhan SİPAHİOGLU'nun yanma yasa dışı işlerinde istihdam etmek amacı ile görevlendirdiğini, süreç içerisinde bu kişiler ile Recep Gökhan SİPAHİOĞLU arasında çıkan problemleri çözmede aktif rol üstlendiğini, bu kişilerin şüpheliden talimat aldığını gösterdiği,

Ergenekon Terör Örgütünün , Kuvayi Milliye Derneğindeki kendine özgü yapısı içerisinde sorumlu düzeyde görev alan kişide derneğin tüzüğü dışında başka amaçlan olduğunu bilmesi ve bunlar doğrultusunda faaliyet göstermesinin bekleneceği, nitekim yukanda yazılı telefon görüşmeleri ile desteklenen Gizli Tanık 17'nin şüpheli hakkındaki "..Derneğe getirdiği kişilere vatanın elden gittiği, halkın uyandmlması gerektiği" şeklinde beyanına göre , aslında Kuvayi Milliye Derneğinin de genel propaganda tarzını uyguladığı anlaşılmaktadır.

Tüm bu açıklamalar ile ; şüpheli Oğuz Alparslan ABDÜLKADİR'in Ergenekon Terör Örgütünün üyesi olduğu , Ergenekon Terör Örgütünün kendisine bağlı "Sivil Unsurlann" kurulması ve örgütlenmesi amacı ile hazırladığı "Lobi" adı verilen gizli-örgütsel çalışması uyannca kurulan Ergenekon Terör Örgütüne bağlı "Lobi Yapılanmasının" karan ve bu yapılanmanın Sivil Toplum Kuruluşlan alanındaki faaliyet şekil ve esaslanm belirlemek için hazırladığı "Dinamik" adı verilen örgüt dokümanında gösterilen "Kuvayi Milliye Cephesi gibi Milli Mücadele yıllannda kurulan örgütlerin günümüzde yeniden kurulması ve faaliyete geçirilmesi uygun görülmüştür" hedefinin uygulamaya konulması amacı ile kurulan Kuvayi Milliye Derneğinin Ergenekon Terör Örgütünün amaçlan doğrultusunda yönetilmesinde görev aldığı, bu görevi kapsamında da örgüte eleman kazandırdığı, örgüte kazandırdığı elemanlann profillerinden de yararlanıp mafya tarzı faaliyetlerde bulunarak örgüte gelir temin ettiği, istihbarat topladığı, Orhan PAMUK ve diğer bir kısım kişilere karşı provakatif amaçlı eylem hazırlıklan içerisinde yer aldığı yönünde hakkında kamu davası açılmasını haklı kılacak derecede şüphe oluşturan delillerin bulunduğu anlaşıldığından.





Yüklə 3,45 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   35   36   37   38   39   40   41   42   ...   59




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin