getirdim oraya"
02.07.2007 tarihli Coşkun ÇALIK ile görüşmesindeki ; "Ha ben Gürsel'in yazıhanesine de yazı bırakmıştım bilirsin onu da almış" , "Dedim eğer benimle işin varsa dedim ben sahildeyim, beklerim gel dedim, şey yazdım geldim büroda yoksun aynen böyle yazdım benim Kuvvayi Milliye kartım var ona"
06.07.2007 tarihli GÖKTÜRK isimli kişi ile görüşmesindeki; "Kuvayı Milliyeyi ele alacağım..."
10.07.2007 tarihli Coşkun ÇALIK ile görüşmesindeki; "..ben Kuvayı Milliyede'yim bizim .... görüştüm" , "Valla işte ... gelsinler dedi, ben bu komple yönetimi iflas ettirecem dedi, biz böyle böyle vank dedim, tamam dedi, gelin kurulu düzen hazır dedi, başınızda ben varım dedi, devlet arkamızda gelin dedi, koşturun dedi .... gil yann gidecekler tanışacaklar..."
16.07.2007 tarihli Mehmet Fikri KARADAĞ ile görüşmesindeki ; Mehmet Fikri "Ha mamo ya nerdesin evlatçım yav" "Ben dedim acaba Mamocuk ne oldu dedim gitti galiba dedim varmıştır dedim" , Muhammet: "Hee valla sağolun komutanım arayamadım da vallah mitinge de gelemedim" "He he gelecem Allah izin ederse var mı bir emriniz buradan" dediği, Mehmet Fikri: "Koçum benim beklerim"
18.07.2007 tarihli GÖKTÜRK isimli kişi ile görüşmesindeki ; "Gece 12'de yann televizyona çıkıyorum CNN TÜRK'Ü izle yann gece ordayız". -^Bizim o Albayla beraber" "...bu ay sonu da temelli gidiyorum" "Patrona söyledhjjgît dedi git dedi... maddi
manevi destekte sağlarım dedi..." "2-3 yeri bağladık mı zaten bağlı yerleri var a..na koyayım Albay beni yanına almış siktir et"
18.07.2007 tarihli Coşkun ÇALIK ile görüşmesindeki ; "CNN TÜRK'te gece 1 'de program var, bizim o albayla beraber çağırdılar beni", "Televizyona çıkmadık mı, ..her gün bomba momba buldular evlerde, Kuvayi Milliyeciler haberlerde hiç izlemiyor musun" "Bende oranın yönetimindeyim" "...orası resmi biliyor musun" "Orda her türlü koşturursun, en azından devlet arkanda...", "Her türlü şeyimiz var, Ağamız var, Halil (Selim AKKURT'u kastediyor) var, yani bizim bileğimizi büken olmaz, bende şimdi Kuvayi Milliye'ye girdim, zaten devlet arkamızda , yani Kuvayi Milliye az boz bir yer değil, bizim Fikri Albay az boz adam değil zaten",
06.08.2007 tarihli Selim AKKURT ile görüşmesindeki ; "Şey ben o Yakup'a iki tane tespih getirtir Fikri Albay istiyor"
09.08.2007 tarihli Fevzi isimli kişi ile görüşmesindeki ; "Kadıköy'de bizim Kuvayi Milliye var oranın dernek başkanı var Fikri Albay benim eski destek komutanım o" , "Bakıyorum orada 500 tane işyerini bağlamış her ay 100 milyon yardım topluyor derneğe, para direk bizim Fikri Albayın eline kalıyor, şimdi benide oraya yönetime aldı, dedim komutanım böyle böyle benimde çevrem var, dedim güzel adamlarımız var, dedim her türlü dedim biz koştururuz dedim, tamam dedi Muhammet dedi,zaten ben seni bilirim dedi,gel dedLben sizi yönetime alacam dedi,beni yönetime aldı", "İşte güzel olacak,sen hiç canını sıkma,paramn amma koyacağız,bu sefer her şeyimiz resmi,yani sahtekarlıkla işimiz yok,Kuvayı Milliye resmi derneği,Emniyet arkasında,Jandarma arkasında hiç bir sorunumuz yok yani"
16.08.2007 tarihli Yaşar isimli kişi ile görüşmesindeki ; " ... bundan soma resmi yerlere ben gidecem, paraları ben toplayacam dedim yardımları" , "Listesini de alacam anı.. .na koyum, kim ne hepsiyle gidip tanışacam, aydan aya yardım topluyorlar ya 500 -600 tane yer var, bir tanede bayan var onunla beraber koşturacaz artık, alta da kafe açtık mı Albay da bizimle beraber" "Hiç bir sıkıntı olmayacak, her şey resmi amma koyum kimse de karışamaz edemez ... Kuvayi Milliye de arkamızda"
18.08.2007 tarihli Selim AKKURT'a gönderdiği telefon mesajmdaki ; "...,ben Albayla yine görüştüm,iş tamam,hemen ekibi kur diyo,derneğe yardım adı altında paraları toplasınlar diyo,bütün zenginlerin ve esnafın listesini verecek bize, o başımızda biz koşturacaz..."
25.08.2007 tarihli Mehmet Fikri KARADAĞ ile görüşmesindeki ; M.F. KARADAĞ'ın "Muhammet nerdesin yavrum" "He şeye Acıbadem'e gelebilir misin " Muhammet: "Tamam komutanım oraya ordasınız dimi", M.F.KARADAĞ'm "Türk Telekomu geçince iki üç durak ilerde iş bankası var orda buluşalım"
28.08.2007 tarihli Selim AKKURT ile görüşmesindeki ; "Albay aradı mı seni" ".. görüşmüş oraylan" "Olumlu her halde ki, o Ermeni vakfıyla görüşmüş, şuan müsait değilim dedi, ben sonra kulübeden ararım dedi"
02.10.2007 günü Coşkun ÇALIK'a gönderdiği telefon mesajmdaki ; " Kuvayi Milliye Derneği Başkanı Fikri Albay hazırlıkları yopıyor DTP Genel Başkanı Ahmet TÜRK'le Diyarbakır Belediye Başkanı Osman BAYDEMİR'i söylediler,biz onları kabul etmedik,onlar bizim başımızı ağırtır,PKK sülaleyi rahat bırakmaz diye biz olmaz dedik, onlar da Orhan PAMUK'u dediler"
13.10.2007 tarihli Selim AKKURT ile görüşmesindeki ; Selim: "Tamam şey yap ne oldu Komutandan bir şey çıkmıyor mu ", "De ki, Osman ya da şay...", Muhammet: "Tamam bakacağız"
12.11.2007 tarihli Selim AKKURT ile görüşmesindeki ; " Muhammet: "Şey et ha iyi, ben görüştüm şimdi, o senin numaranı istedi, şimdi'yîrie saradı veriyorum ha bu numarayı, diyor bi onla görüşecem", Selim:, "Şey nii" , "Jpıhammet: "Ha Fikri
Karadağ" Selim: "He tamam da isim soy isim söyleme." , Muhammet: "... diyor onla bir görüşeyim, bir iş var diyor tamam mı"
12.11.2007 tarihli Mehmet Fikri KARADAĞ ile görüşmesindeki M.F.KARADAĞ'm "Oğulcum şey hattından arıyorum. Öbür hat dinlendiği için " "Öbür hattan arıyorum." "Şimdi şeyim ben. Ordan aradığım için, öbürü numaradan hiç arama." "Yarın bir yerde buluşalım." "Ben seni arayacağını."
13.11.2007 tarihli Mehmet Fikri KARADAĞ ile görüşmesindeki ; M. F.KARADAĞ'ın "O şeyin delikanlının telefonunu kaçtı,o bana vermişti ama ben onu bir yerde kaybetmişim" , Muhammet: "Onu şey mesajlamı göndereyim" , M.F.KARADAG' m "Yok,o telefonu hiç kullanmıyorsun " "O 24 saat dinlemede " , Muhammet: "Hangisi komutanım sizinki mi" , M. F.KARADAĞ'ın " O senin ikisi de. Ceplerin ikisi de.", Muhammet: "Anladım başka bir numara verin bana" , M. F.KARADAĞ'ın "...o numarayı şimdi veremeyorum "/'Verirsem ikisi de şu anda elimdekiler öyle" "Olursa ben sana ordan zaten mesaj çekerim. Bir tane alırsam yeni hat" , Muhammet: "Bıraktınız mı siz orayı" , M. F.KARADAĞ'ın "Terk ettim bırakmış gibi bişey artık. Yani napayım artık." , Muhammet: "Nasıl yapalım orayı şimdi " , M. F.KARADAĞ'ın "Konuşmamız lazım işte onun için, hemen en kısa zamanda" , Muhammet: "Tamam komutanım onu hallederiz. Tamam var mı bir emriniz komutanım." , M. F.KARADAĞ'ın "Ben seni 10 dakika sonra ariyayım. O çocukla görüşmem lazım" "...Bir kaç dakika sonra arıcam. O telefonu bana bildir. Onu yazdır bana."
13.11.2007 tarihli Mehmet Fikri KARADAĞ ile görüşmesindeki; M.F.KARADAĞ'm "Muhammet benim oğulcum." "Söyle canım telefon" dediği ve ( 545 251 66 25 - Bu telefon numarası Selim AKKURT'un kullanımındaki numaradır,Selim AKKURT da bu hususu ifadesinde teyit etmiştir ) numaralı telefonu aldıktan soma "İyi bunu ben arayınca bulacam direkt", Muhammet: "Doğrudur komutanım şu an telefon açık." "Tamam Komutanım, beni neyse onu arar ben ondan şey yaparım" , M. F.KARADAĞ'ın "Tamam yüz yüze görüşmek lazım. Telefonda olmaz ", Muhammet: "Görüşürüz o zaman en kısa zamanda tamam Komutanını." , M. F.KARADAĞ'ın "Telefon olursa ben senden öğrenince onun telefonu ararsın ","Herhangi bir sivil telefon ben sana bildiririm " ,
13.11.2007 tarihli Selim AKKURT ile görüşmesindeki ; Muhammet'in Selim'e Mehmet Fikri KARADAĞ ile görüşüp görüşmediğini sorduğu, Selim: "Yok o şeyden arar beni ankesörlüden arar o yüzden." dedikten sonra kendi numarasınının Mehmet Fikri KARADAĞ'a verilip verilmediğni sorduktan sonra Muhammet: "Bir iş var dedi de, konuşamadım ben de"
13.11.2007 tarihli Mehmet Fikri KARADAĞ ile görüşmesindeki ; M. F.KARADAĞ'ın "Mamo o telefon cevap vermiyor oğlum" "545 evet 05452516625 cevap vermiyor şimdi kapalı diyor" , Muhammet: "Ben ona ulaşayım hemen Komutanım bakayım ben bir diğer numaralannı deneyeyim."
13.11.2007 tarihli Selim AKKURT ile görüşmesindeki ; Muhammet: "... aradımı seni Albay" Selim: "Yok işte kapandı, ondan soma telefonum da aramadı." Muhammet'in Mehmet Fikri KARADAĞ'm kendisine ulaşmaya çalışıtığını belirttikten soma "Şu an şeydeymiş, Harbiye Oteli nerede. Orada bekliyormuş seni."
13.11.2007 tarihli Coşkun ÇALIK ile görüşmesindeki "Tamam şu an Halil ( Selim AKKURT) görüşmeyi yapıyor. Görüşüyorlar. Toplantıdalar şu an, eğer dediğim iş olursa bu akşam olacak tamam. Ya yann ya da öbür gün gideceğiz, hazırlan." , Coşkun:"Tamam ben hazınm ya." , Muhammet: "Vallah diyorum şu an görüşüyorlar para konusunda. Yann öbür gün gidebiliriz, amma koyayım var var, yok yok.",Coşkun: "Bekliyorum bekliyorum. Ben hazırım her türlü ya."
22.11.2007 tarihli Mehmet Fikri KARADAĞ,ile görüşmesindeki Muhammet: "Bizim elamanı aldılar" , "... nasıl oldu bizde anlamadık ha'1 İBymda Selim AKKURT'un
yakalanmasından bahsedilmektedir) , M.F.KARADAĞ'm "Ne bileyim ben hiçbir şey, nerden bileyim ben ya. Ben hiç aramadım", Muhammet: "He görüşmediniz siz hiç", M.F.KARADAĞ'm "Hayır, ben ne arayım, sen bu telefondan verdikten sonra ne arayayım, sen telefondan veriyorsun. Telefon bu telefondan şey verilir mi. Senin yüzünden olmuştur. Ben seni akıllı adam zannediyorum ya. Neyse tamam. 24 saat dinleniyor bu telefon.", Muhammet: "Neyse ben bir geldiğimde görüşürüz komutanım", M.F.KARADAĞ'm "Neyse, peki hadi Ankara'da buluşuruz"
-
tarihli Mehmet Fikri KARADAĞ ile görüşmesindeki ; Muhammet: "Bursa'dayım komutanım, Bursa'ya döndüm. İşte şu an arkadaşlarla beraberiz de elemanlarla...", M.F.KARADAĞ'm "... selam söyle arkadaşlara.", Muhammet: "Sağolun komutanım onlann da selamlan var." "Bir özel görüşelim komutanım." "Emirlerinize her zaman hazmz, bunu biliyorsunuz..."
-
tarihli Mehmet Fikri KARADAĞ ile görüşmesindeki ; Muhammet: "Var mı bir gelişme ne oldu. Dernek mernek tekrar dönme ihtimali.", "Valla yeni bir oluşum kurun komutanım. Sizin olmanız gerekiyor." "Valla yeni oluşum oluşturun. Gerekiyorsa onları alalım oradan. Başa tekrar geçin komutanım. Yani bu böyle olmaz..." M.F.KARADAĞ'm "Yapacak bir şey yok. Canlan cehenneme umurumda değil. Bu millet için üzülmeye değmez." "Hepsi köleliğe razı. Anasını si...yim hepsinin. Am..na kodumu milleti. Görmüyor musun. Parayla bilmem nesini, şanını şöhretini, oyunu her şeyini satan bu o...pu çocukları için... si...yim anasını."...Muhammet: "...Komutanım biz emrinizdeyiz biliyorsunuz. Sonuna kadar. Siz yeni bir oluşum hazırlayın. Biz burda her zaman hazır tetik bekliyoruz..." "Ya komutanım onlar yapamıyo da, biz yapacaz... Kim duyarsa duysun. ...Çok güzel bir örgütümüz var. Biz gerekeni yapacağız komutanım." "Valla çok güzel de bir eylemin hazırlığındayız zaten" "İster telefonum dinlensin, ister nolursa olsun." , M.F.KARADAĞ'm "Yavrum sadece hapishanelerde çürümekten başka bir işe yaramıyor...", Muhammet: "Çürürsek çürürüz konutanım" , M.F.KARADAĞ'm "O şeyde Ankara'ya gelince Ankara'da buluşuruz gene tamam mı", Muhammet: "Emirlerinizi bekliyorum efendim.", M.F.KARADAĞ'm "Selam gençlere, hadi hazır olun hazırlığınıza devam edin"
Şeklindeki konuşmalan ve telefon görüşmeleri genelinden ; şüphelinin savunmasının aksine olarak suça eğilimini, Kuvayi Milliye Derneğinin dernek tüzüğünde gösterilen görünür yasal amacı ile ilgisi olmadığını, esasen maddi çıkar karşılığında aralannda herhangi bir husumet bulunmayan kişileri de öldürmeyi de göze alabilecek yapıda olduğunu, kendi konuşmalan içeriğinden edinilen dernekteki illegal yapılanmayı devletin bazı kurumlannın desteklediği , bu durumu kullanarak yapacağı illegal işler ile maddi çıkar elde edebileceği düşüncesi ile Kuvayi Milliye Derneği ve genel başkanı Mehmet Fikri KARADAĞ ile bağlantı kurduğu,dernekteki yapılanma hiyerarşisi içerisinde doğrudan Mehmet Fikri KARADAĞ'ın emrinde hareket ettiği ve aldığı talimat gereği bu yapılanmaya adam temin ettiği, her ne kadar derneğe resmi olarak üye olmasa da derneğin illegal yapılanması içerisinde aktif şekilde rol aldığı, muhtemel olarak da kendisine provakatif terör eylemlerinde görev verilmesi düşünüldüğünden dernek ve dernekteki kişiler ile bağlantısının kurulamaması amacı ile resmi üye yapılmadığı, Mehmet Fikri KARADAĞ'ın yukanda sözü edilen provakatif terör eylemleri için kendisinden eleman temin etmesini istemesi üzerine iki ayn cinayet suçundan yakalama emri ile aranan Selim AKKURT'u Mehmet Fikri KARADAĞ ile tanıştırdığı, hiyerarşi içerisinde kendisine bağlı olduklan anlaşılan Selim AKKURT.Ayhan ÇELİK ve Coşkun ÇALIK'ı da bu eylemlere katılmalan için ikna ettiği, bu aşamadan Mehmet Fikri KARADAĞ'ın Selim AKKURT ile Muhammet YÜCE aracığılı ile bağlantı kurduğu, Mehmet Fikri KARADAĞ ve Selim AKKURT'un yüz yüze de görüşerek eylemler karşılığı verilecek maddi menfaati konuştuklan, somasında telefonlanmn.dffltadiği yönündeki kuvvetli şüphesi nedeni ile Mehmet Fikri KARADAĞ'ın Muhammet YÜ6E ile-eyŞptiğı konuşmalarda eylemlere
onay vermediği anlamı çıkarılacak sözler söylediği, Muhammet YÜCE'nin ilk başta bu durumu anlamadığı ve Mehmet Fikri KARADAĞ'm eylem yaptırmaktan vazgeçtiğini düşünüp yeli KÜÇÜK ile bağlantı kurmaya çalıştığı, ancak gerçekte Mehmet Fikri KARADAĞ'ın eylemlerden vazgeçmediği,bu aşamadan sonra ve olabildiğince dikkatli şekilde tekrar Selim AKKURT ile bağlantı kurduğu, en son da iki ayrı ankesörlü telefondan Selim AKKURT'un kullanımındaki cep telefonunu aradığı,ancak ulaşamadığının belirlendiği, bu aşamadan soma planlanan eylemler için yapılan görüşme ve faaliyetlerin arttığı, hedefteki kişiler için göze alınamayacak derecede tehlikeli boyuta vardığı düşüncesi ile zaten yakalama emri ile aranan Selim AKKURT'un yakalandığı, yakalamadan soma da Muhammet YÜCE'nin Mehmet Fikri KARADAĞ ve Oğuz Alpaslan ABDÜLKADİR ile bağlantı kurarak Selim AKKURT'a yardımcı olmalarını istediği,anlaşılmaktadır.
10.07.2007 tarihli Mehmet Fikri KARADAĞ ile Kahraman ŞAHİN arasında yapılan görüşmede ; M.F.KARADAĞ'm "Oğulcum şimdi Bursa'dan Muhammet (Muhammet YÜCE) diye bir çocuk geliyor" "Bizim derneğin önde gelmiş olduklarından" "Arabasıyla geliyormuş, onu alın görüşün, Hüseyin abinle de görüşsün, bende çıktım geliyorum" "Muhammet diye bir çocuk uzman çavuşmuş" şeklindeki sözleri ve telefon görüşmeleri genelinden de , Mehmet Fikri KARADAĞ'm , psikopat ve megalomanyak olduğunu düşündüğü Muhammet YÜCE'nin kendisi ile yaptığı hiçbir konuşmayı dikkate almadığı, Muhammet YÜCE'nin konuşmalardan kendine görev çıkarttığı, bazen de frenlemek için kendisi ile yanlış anlama gelebilecek şekilde konuştuğu şeklindeki beyanlarının da,savunma ve suçtan kurtulmaya yönelik olduğu anlaşılmaktadır.
Orhan PAMUK,Fehmi KORU,Ahmet TÜRK,Osman BAYDEMİR veya Sebahat TUNCEL'in öldürülmesine ilişkin eylem hazırlıklarının var olduğuna ilişkin deliller yukanda Mehmet Fikri KARADAĞ'a ait bölümde ve genel açıklamalarda anlatıldığından aşağıda özet olarak konuya ilişkin birkaç telefon görüşmesi,bir kısım şüpheli ifadelerinin konuya ilişkin bölümleri ve fiziki takip tutanağı anlatılacaktır.
Tape:218, 15.09.2007 tarihinde Muhammet YÜCE ile görüşmesinde özetle;M.YÜCE' nin S.AKKURT' a "İyi o Albayla da görüştüm ben az önce yine", Selim: "Ne diyor o a.. .cık", Muhammet: "A..na koyum onun da ben şu an tatildeyim diyor, komutan diyorum olursa olsun diyorum., biz her türlü vanz, İndirilecek Adam Varsa İndirelim, her türlü arkanızdayım dedim" "Bu Yeni ŞAFAK gazetesinde Fehmi KORU mu ne var ya bir tane gazeteci" "O kafaya takmış, tamam dedim, o bizden dedim, sen sadece yeri ayarla dedim,., sen bizi başkasına yönlendir dedim" "Yani yapacağımız varsa yapalım bize destek olsun dedim" O Gazeteciyle dedim Sabahat TUNCEL'i biz indirelim dedim, senin için indirelim ama dedim, sende bize yap dedim", S.AKKURT' un "Gazeteci kolay ya gazeteci erkek değil mi?", Muhammet: "Erkek Fehmi KORU var ya a..na koyum" diyerek gazeteci FEHMİ KORU' nun yazdığı Yenişafak gazetesinin Fikri KARADAĞ ile çok uğraştığından bahsederek "Komutan Onu Biz İndiririz Dedim, Sabahat TUNCEL'i de indirelim dedim, zaten Sabahat TUNCEL'i İndireceğiz Dedim, ikisini de indirelim dedim, Siz gerisine karışmayın dedim, siz sadece bize yolu gösterin dedim", Selim: "Baydemirie O Olabilir", Muhammet: "Sabahat TUNCELİ dedim, O Da Tamam Diyor, tamam da a..na koyum önce bir mekan lazım bize, para lazım dedim...", dediği,
Tape:227, 29.09.2007 tarihinde Muhammet YÜCE ile görüşmesinde özetle; Muhammet: "..Ben şimdi bizim Fikri Abayla görüştüm de, beni aradı, bu Ankara'da Sebahat var ya o cezaevinden çıkan Tunceli' li" , "Şimdi bi Hakim varmış, bi Avukat varmış, onlannan da beni görüştürecek", "Bi tene de biri varmış İstanbul'da , o da maddi destek sağlayacak, diyor gidin ona diyor, nasıl edek" "... Başımızı ağntır ama Selim: "Yav başımız ağrımaz da koyum a..na da", Muhammet: "A-.-na-koyum oğlum içeri girersek y...ğı
yeriz", Selim: "... Koyam a..na girek ne olacak, sanki* böyle çok mu iyi yaşıyoruz" " Bu
adamlara yanlış yapılmaz", Muhammet: "Yanlış nasıl .edek a_..na koyum, ... ceza savcısı
varmış, ... ceza savcısı, birde hakim varmış, baş hakim midir nedir, diyor onlarla da görüştürecem sizi, onlar da arkanızda, ama onlann bize ne faydası olacak ki a..na koyum", Selim' in Osman BAYDEMİR'i kastederek "O Belediye Başkanına ona yönlendirsene sen", Muhammet'in Sebahat TUNCEL'e eylem yapabileceklerinden, Osman BAYDEMİR'e yapamayacaklanndan bahsettiği, Selim'in ise Osman BAYDEMİR' in İstanbul' a gelip gittiği sırada eylem yapılabileceğinden bahsettiği,2-3 Milyar para bulmaya çalışması ile ilgili konuştuklan, Muhammet'in nasıl yapacaklanm düşündüğünü, konuyu Fuçi lakaplı arkadaşına da söylemek istediğinden bahsederek "O da gelsin bayramdan sonra bi gidek o Albayın yanma konuşak diyek bize biraz nakit ver,kendimizi hazırlıyak diyek Selim: "Yav Osman Olur, Öbürü Türk Olur", Muhammet: "A..na koyam ken diyorum bunlardan desteği alak girağ a..na koyim yolda kendimizi ihbar edek a..na koyayım gitmeden işte giderken yakalandılar misali" "Valla bu büyük te bilmenm artık nasıl edek a..na koyam yani sonunu düşüneceğuk büyük bu diyor kesin yapın diye", Selim' in ise kendisine bir ay müsaade verilmesini, Sebahattin ÇAKIR' ı kastederek önce bu işi halletmesi gerektiğinden bahsettiği, Muhammet'in eylem sonunda işin patlayabileceğinden bahsettikten soma "O kesin o yüzde yüz a..na koyam Türkiye çalkalanacak onda o kesin yani sonu kesin kötü de onun artık herşeyi göze alacağık artık kaç yıl yatank bilmerim a..na koyam", Selim'in "Yüzümüzün akıyla çıkanm he", Muhammet'in Sebahattin ÇAKIR eyleminin de öğrenilmesi durumunda işinin zor olacağından bahsederek "Bir işe benzesin birde içerde bakacak bir para olsun a..na koyduğum" "Ya bilmiyorum işte bir paranın a..na koyam da işte bizim arkamızda durur millet işte yani kaç yılda çıkank a..na koyayım", Selim: "Sizin arkanızda o zaman herkes durur" , "...hiç aklına gelmeyecek insanlar durur da", "... orada kral olsan da orası ora işte ..." dedikten soma ailelerini unutmalan gerektiğini, eylem somasında ailelerine PKK' nın zarar verebileceğini konuştuktan soma Muhammet : "Devlet zaten bizi si...mez de" "Ancak o büyüklerden koruyanlardan olursa olur korur yoksa dışardan öyle devlet mevlet bizi de s..er a..na koyam, adam diyecek devletin askeri var polisi var size mi kamış a..na koyam" "He iyice bizi vatan haini ederler de", Selim: "He Ağca gibi oluruz ha", Muhammet: "Başka bişey dediğin Orhan PAMUK'u diyek a..na koyam" , Selim'in isim söylememesi konusunda uyanda bulunduğu, daha soma DİNK cinayeti ile ilgili gazete de çıkan haberlerden bahsederek Muhammet: "Ogün'ün hesabında trilyon varmış", Muhammet: "Ya işte ben şeyden korkanm işte bu a..na koyduğum Ahmet Mehmet'leri onlardan korkanm çevre var ya", Selim: "Ya onlan da PKK şey yapar yani başkası diyecek ki Ahmet'in kardeşi mi gelecek onlar hiç bir ya...mı yiyemez ama PKK nın adamı sonuçta onlar", Muhammet: "Ya a..na koyam bunlar DİNK İ HALLETTİLER hiçbir si..m olmadı, ne akrabalan ne çevreleri hepsi kahraman oldu çıktı a..na koyam, Biz ona diyek ki gelin biz Orhan'ı dökek", Selim: "Yo Orhan'ın da şu an hiç sesi soluğu çıkmıyor a..na koydum adam oldu biliyor musun şu an Şükrü Engin'i o Emmet" "Emmet' le Osman da işte Osman'a yanaşamazık a..na koyam", Muhammet: "Ya ona yanaşamazık Ahmet'e de yanaşamazık ki", Selim: "Ahmed'e de yanaşamazık Ahmet 40 kişiyle gezer", Muhammet: "Ya onun a..na koyayım ben onu göze aldıktan soma ben onun her türlü a..na koyanm da ta meclisin içine girerim", Selim: "Girer Bombayla Patlatınm kendimi de onu da", Muhammet: "Onun a..na koyanm Meclisin Nizamiye De Duran Uzman Çavuş Bizim Ol... li" " .. bizim 01...H meclisin nizamiyesinde o bizi her türlü içeri alır da sorunsuz içeri giderim de işte sorun sonu", Selim: "Neyse siktir et bunlan konuşmayak telefonda da gelirsin konuşuruz" "Kaç kontörün var" "Az yolla ha ben yann değiştirecem 5 tane olsa yeter bana" dediği,
Tape:229/230, 30.09.2007 tarihinde Muhammet YÜCE'nin Coşkun ÇALIK'ın
telefonuna gönderdiği mesajda; "Halaoğlu Gazeteci Orhan Pamuğu Halledecez Ben Sen
Halil Fucı Varmış In Toplam 2 Tnlyon Alacaz Varmışın Kurban Byrammdan Soma Hazırol"
yazdığı, "> V ,
Tape:231, 02.10.2007 tarihinde Muhammet YÜCE'nin Coşkun ÇALIK ile görüşmesinde özetle; Görüşmenin başında hal hatır soruduktan soma MUHAMAMET'in "Mesajı aldın", Coşkun: "Yok", Muhammet: "Senin telsime mesaj gönderdim" "Bir bak hele gelir" "Eyvallah tamam ona göre kararını ver ha" dediği,
02.10.2007 tarihinde Muhammet YÜCE'nin Coşkun ÇALIK'a gönderdiği mesajda; "Gazeteci Orhan Pamuk Var Onu Halledecez 2 Tnlyon Alacaz Hazırlıklan Yapacaz Hrant Dmkı Vuranlarlada Halil Gorusmus Sedat Peker Alaattin Çakıcı Arkamızdalar ... Emniyet Muduru Ve ... Savcıylada Bu Hafta Gorusecez Ben Sen Halil Fuci Hazırlıklı OP'yazdığı,
02.10.2007 tarihinde Coşkun ÇALIK'ın Muhammet YÜCE'ye gönderdiği mesajda ; "Her Türlü Hazınm Halaoğlu Yeterkı Haber Venn" yazdığı,
Tape:233/234/235/236/237, 02.10.2007 tarihinde Muhammet YÜCE'nin Coşkun ÇALIK'ın telefonuna gönderdiği mesajda; "Kuvayı Milliye Demeyi Başkanı Fikri Albay Hazırlıklan Yapıyo DTP Genel Başkanı Ahmet Turkle Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemın Söylediler Biz Onlan Kbl Etmedik Onlar Bizim Basımızı Ağırtır Pkk Sülaleyi Rahat Bırakmaz Diye Biz Olmaz Dedik Onlarda Orhan Pamuğu Dediler" şeklinde mesaj gönderdiği,
Tape:238/239/240/241/242/243, 02.10.2007 tarihinde Muhammet YÜCE'nin Coşkun ÇALIK'a gönderdiği mesajda ; "Allah izin ederse Orhan PAMUK'un kurban bayramından soma ıstanbulda konferansı varmış, gece 2 gibi toplantı çıkısı halledecez, ilk basta 2 tnlyon alacaz, ısı bitirdikten soma da 5 tnlyon, bir tane villa, bir tane de benzin istasyonu alacaz, bunlar İstanbul'da, ama sonuçta kesin yakalanacaz, bunu bil Hrant Dınk'i vuranlar gibi tüm Türkiye bizim peşimizde olacak habenn olsun" yazdığı,
Tape:244/245/246/247, 02.10.2007 tarihinde Muhammet YÜCE'nin Coşkun ÇALIK'a gönderdiği mesajda ; "Öylede Yk Boylede Enazından Hayatımızı Kurtannz Babalar Gibi Yatar Cıkanz Zaten Sedat Peker Yakalanınca Bızı Kendi Koğuşuna Aldıracakmıs En Buyuk Biz Olacaz Paranmda Herseyınde Emyısını Yapacaz Halaoğlu Bu Saatten Soma Bize Bu Gider"
Şeklindeki telefon görüşme ve mesajlarının da , adı geçen kişilere yönelik eylem planlan ile ilgili bulunduğu anlaşılmaktadır.
13.11.2007 günlü fiziki takip tutanağında ; saat: 16.05 sıralannda Mehmet Fikri KARADAĞ ile Oğuz Alpaslan ABDULKADİR'in Kadıköy ilçesi Beşiktaş İDO iskelesi önünde buluştuklan, yaklaşık 10 dakika soma Beşiktaş feribotuna bindikleri, saat: 17.15 sıralannda Halasgargazi Caddesi Unsal Çarşısı No:300/73-84 sayılı adreste bulunan Şişli 35. Noterin ofisi olarak kullandığı yazıhaneye girdikleri ve burada Mahmut KUZ ile buluştuklan, saat: 18.40 sıralannda üç şahsın da noterden ayrıldıklan, yaklaşık 5 dakika soma Mahmut KUZ'un diğer şahıslardan aynldığı, Mehmet Fikri KARADAĞ ve Oğuz Alpaslan ABDULKADİR'in Mecidiyeköy istikametine yöneldikleri, Oğuz Alpaslan ABDULKADİR'in burada İETT otobüsüne binerek Mehmet Fikri KARADAĞ'dan aynldığı, M. Fikir KARADAĞ'm ise yaya olarak Şişli Osmanbey metro girişine yürüdüğü ve saat: 18.57 sıralannda 0212 224 14 13 numaralı ankesörlü telefon ile bir yeri aradığı, daha soma yine saat: 19.07 sıralannda yaya olarak Şişli Harbiye - Vali konağı kavşağına gelip 0212 296 14 61 numaralı ankesörlü telefondan bir yeri aradığı ve somasında Harbiye ordu evine girdiği ve burada yaklaşık 30 dakika kaldıktan soma Beşiktaş - Kadıköy iskelesine gelerek Kadıköy feribotuna bindiği, belirtilmiştir.
Mehmet Fikri KARADAĞ'm ankesörlü telefondan Selim AKKURT'un kullanımında bulunan 0545 251 66 25 numaralı cep telefonunu aradığı, ancak ulaşamadığı tespit edilmiş, Selim AKKURT belirtilen cep telefonunun kendisine, ait olduğunu, ancak bu tarihte Mehmet Fikri KARADAĞ' ın neden kendisine ulaşmak istedîğinTb-ilmediğini söylemiş, Mehmet Fikri KARADAĞ ise Muhammet YÜCE'nin kendisine bir? akj£İ$bası olduğundan bahsettiğini,
f) / I .2320, Ut &i r ^—^ < ' T~
kendisinin de telefon numarasını istediğini,vermiş olduğu numarayı aramış olabileceğini, ancak görüştüğünü hatırlamadığını beyan etmiştir.
Coşkun ÇALIK ise ; Muhammet YÜCE' nin kendisine Orhan PAMUK' u öldürmeyi teklif ettiğini,bu eylemi planladıklarmı,eylemde tetiği Selim AKKURT' un çekeceğini, kendisi ile Ayhan ÇELİK' in gözetleyici olacağını, Muhammet YÜCE' nin de şoför olacağını, Muhammet YÜCE ile aralarındaki mesajlarda Fuci olarak geçen kişinin Ayhan ÇELİK olduğunu ve bu kişiyi Selim AKKURT' un akrabası olarak bildiğini beyan etmiştir.
Selim AKKURT, 13.11.2007 günü saat 18.57 ve 19.08 sıralannda Mehmet Fikri KARADAĞ m 0212 224 14 43 numaralı ankesörlü telefondan kendisinin kullanımında bulunan 0545 251 66 25 numaralı cep telefonuna ısrarla ulaşmak istediği ancak ulaşamadığının tespit edildiği,tüm bu eylem planlanmn konuşulduğu bir dönemde Mehmet Fikri KARADAĞ' m kendisine ısrarla ulaşmak isteme sebebinin sorulması üzerine; Belirtilen cep telefonunun kendisine ait olduğunu, ancak bu tarihte Mehmet Fikri KARADAĞ' m neden kendisine ulaşmak istediğini bilmediğini, bu hususun Fikri Karadağ' a sorulmasını istediğini, Mehmet Fikri KARADAĞ ile hiç görüşmediğim, kendisini neden aradığını bilmediğini, kendisinin böyle bir eylem planının içerisinde olmadığını, bu tür eylemlerle de bir ilgisinin bulunmadığını,
Muhammet YÜCE ; Selim AKKURT ile Mehmet Fikri KARADAĞ'I kendisinin tanıştırdığını, birbirlerine telefon numaralanm verdiğini,Fikri Albay'ın kendisinden dört dörtlük delikanlı bir adam istediğini,kendisinin de Selim'in telefonunu verdiğini,Fikri albayın İstanbul'da bir otel söyleyerek buluşmak için çağırdığım,kendisinin gelemeyeceğini söylediğini, Selim'e de ulaşamadığını söylediğini,sonra da "sen ulaşabiliyorsan akşam yediye kadar orda olsun" dediğini, ne amaçla çağırdığım neden böyle bir adam istediğini de bilmediğini,Selim AKKURT'u İstanbul'da olduğu için tavsiye ettiğini, Selim'in Erzurum Oltu'da ağabeylerinin kanştığı bir silahlı çatışma olduğunu, bu olayda iki kişi öldüğünü, 3-4 kişinin de yaralandığmı,ölü ve yaralılann hepsinin Selim AKKURT'un ailesinden olduğunu, bu olaydan bir yıl soma karşı taraftan bir kişinin öldürüldüğünüzü olaydan Selim'in dört yakınının tutuklandığım,Selim'in bu olaydan aranıp aranmadığını bilmediğini, Orhan PAMUK ile herhangi bir husumeti olmadığını, Orhan PAMUK'u kaldırma konusunda Selim AKKURT ile aralannda konuştuklannı,ancak herhangi bir şey yapmadıklannı, telefon görüşmelerinde geçen Halil isimli kişinin Selim AKKURT olduğunu beyan etmiştir.
"Lobi" adı verilen örgüt belgesinde "Eleman Profili" alt başlığında yazılı " .... gereğinde her tür eleman profilinden yararlanılmasından kaçınılmamalıdır. Özellikle sistemle banşık olmayan, aradığım bulamamış yapıdaki kişilikler seçilmelidir...." hedefine uygun olarak, Mehmet Fikri KARADAĞ'ın daha önce örgüte kazandırdığı, profili yukanda kısaca açıklanan Muhammet YÜCE'den söz konusu provakatif terör eylemleri için adam temin etmesini istediği, Muhammet YÜCE'nin temin ettiği iki ayn kasten öldürme suçundan aranan, aynca işleyeceği bir cinayet için prakitle daha fazla ceza yatmayacak şüpheli Selim AKKURT'un bu eylemler için en uygun kişi olduğunu değerlendirerek bağlantı kurmaya çalıştığı, şüphelilerin görüşmelerinde haklannda suikast planlan yapılanlann etnik,siyasi,yazar ve gazeteci kişilik ve kimlikleri ile uluslar arası düzeyde dahi tanınan ve dile getirdikleri bazı söylemleri nedeni ile de yandaşlan olduğu kadar halkın bir kısmının tepkisini de çeken kişiler olduğu,maddi menfaat karşılığı bu eylemlerin havale edileceği yukanda yazılı kişilerden ayn,neredeyse gönüllü olarak bu eylemleri gerçekleştirebilecek pek çok kişinin bulunduğu, kamuoyundaki bu algılama nedeni ile olası bir suikastin Ergenekon Terör Örgütünce takdim edileceği görünürdeki sebeplerinin kamuoyunca doğru olarak algılanmasına yol açacağı gibi,eylemlerin asıl amacına uygun şekilde halkın bir kısmının tepkisini sağlayacak nitelikte olduklan değerlendirilmiştir.
Kuvayi Milliye Derneğindeki yapılanmanın Orhan PAMUK,Fehmi KORU,Ahmet TÜRK, Osman BAYDEMİR veya Sebahat TUNCEL'in öldürülmesi konusunda plan
yaptığının yukanda yazılı deliller ile sabit olduğu ve gerçekleşmesi halinde terör eylemi niteliğinde bulunacağının yukanda genel açıklamalar bölümünde açıklandığı, Coşkun ÇALIK'm bu eylem planının var olduğunu söyleyerek eyleme katılacak olan Halil lakaplı kişinin Selim AKKURT olduğunu beyan ettiği, Muhammet YÜCE'nin ise Halil lakaplı kişinin Selim AKKURT olduğunu, bu eylemleri aralannda konuştuklannı,kimseden talimat almadıklannı ve kendiliklerinden vazgeçtiklerini beyan ettiği, şüphelinin de aralannda bulunduğu bu eylemi icra etmesi düşünülen kişilerin Orhan PAMUK ve adı geçen diğer kişiler ile şahsi bir husumetlerinin bulunmadıği,tüm delillerin değerlendirilmesinden anlaşılacağı gibi bu eylemin provakatif bir terör eylemi olacağını bildikleri, esasen şüphelinin Coşkun ÇALIK ile yaptığı 02.11.2007 günlü telefon görüşmesinde söylediği "İyi belki çıkar da kurtarak amına koycam. Savaş çıkar da o kuyumcuları soyak o adamları", "Valla banka mankalara girek belki millet savaş telaşına düşer amına koyım, yaralı ölü, bizde gidek bankaları soyarık anıma koyım." "Benim derdim o. Yoksa ne sikerim ben Türkiye'yi amına koyim he " sözlerinden anlaşılacağı gibi yapmayı planladıklan eylemleri gerçekleştirmeleri halinde ülkenin nasıl bir hale geleceğini öngördükleri, maddi menfaat ve eylemden soma korunup kollanma vaadi ile eylemi kabul ettikleri, yakalanmayı başından itibaren göze aldıklan, yakalanmamalan halinde ise bu eylemlerden dolayı ülkede çıkacak bir kanşıklıktan kendi menfaatleri doğrultusunda aynca yararlanma düşünceleri bulunduğu, Muhammet YÜCE'nin ifadesindeki "gerçekleştirmeyi düşündüğü eylemden soma Türkiye'nin ikiye bölüneceği ve iç savaş çıkacağını düşünerek vazgeçtiği" şeklindeki kaçamaklı beyanının bu değerlendirmeyi doğruladığı, şüphelinin de bu eylemlerde adam temin eden ve özellikle Orhan PAMUK'a düzenlenmesi planlanan eylemde adam temin etmekle birlikte eylemde kullanılacak olan aracı kullanarak suça fiile katılan olarak suça katılacağı, ancak sözü edilen eylemlerin tetikçilik görevi verilen Selim AKKURT'un yakalanması ile teşebbüs aşamasına varmadığı, her ne kadar şüphelinin silah temin ettiğine dair telefon görüşmeleri var ise de ele geçmediğinden bu suça ilişkin hazırlık hareketlerinde suç oluşturan bir eyleminin tespit edilemediği, bu hali ile şüpheliye söz konusu eylemlerden dolayı suç isnadında bulunulamayacağı, bu eylem planlanna ilişkin delillerin şüpheliye yüklenen terör örgütü üyesi olmak suçunda delil olarak kullanılabileceği,
Her ne kadar şüphelinin silah temin ettiğine, sahtecilik eylemlerine aracı olduğuna, kasten öldürme, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma eylem veya eylem planlan bulunduğuna dair telefon görüşmeleri var ise de,suç isnadında bulunmaya yetecek derecede aydmlatılamadığmdan şüpheliye bunlardan dolayı da suç isnadında bulunulamayacağı,
Aynca ,şüphelinin iki ayn kasten öldürme eylemi nedeni ile yakalama emri ile arandığını ve saklandığı yeri bildiği,kendisi ile sürekli olarak görüştüğü Selim AKKURT'u yetkili makamlara bildirmediğinin yukanda yazılı telefon görüşmeleri ile sabit olduğu değerlendirilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ile şüphelinin Ergenekon Terör Örgütüne üye olduğu ve yakalama emri ile aranan kişiyi yetkili makamlara bildirmediği, yönünde hakkında kamu davası açılmasını haklı kılacak derecede şüphe oluşturan delillerin bulunduğu anlaşıldığından,
Dostları ilə paylaş: |