21.09.2007 tarihinde saat:13.13 sıralarında Selim AKKURT ile Ayhan ÇELİK arasındaki ; Ayhan'ın "He yeter a... k..., peki oyuncaklann falan nasıl iyi mi", Selim'in "Oyuncaklanm hazır işte maddiyata bakıyor"
30.09.2007 tarihinde Muhammet YÜCE'nin Coşkun ÇALIK'a gönderdiği telefon mesajında ; "Halaoğlu, gazeteci Orhan PAMUK'u halledecez,ben,sen,Halil,Fuci, var mısın, toplam 2 trilyon alacaz,var mısın kurban bayramından soma hazır ol"
02.10.2007 tarihinde Muhammet YÜCE' nin Coşkun ÇALIK'a gönderdiği telefon mesajlarında ; "Allah izin ederse Orhan PAMUK'un kurban bayramından sonra İstanbul'da konferansı varmış, gece 2 gibi toplantı çıkışı halledecez, ilk başta 2 trilyon alacaz, işi bitirdikten soma da 5 trilyon,bir tane villa,bir tane benzin istasyonu alacaz,bunlar İstanbul'da, ama sonuçta kesin yakalanacaz, bunu bil,Hrant DİNK'i vuranlar gibi tüm Türkiye bizim peşimizde olacak,haberin olsun " "Bu hafta görüşecez,Ben, Sen, Halil, Fuci, hazırlıklı ol" , "Öyle de yok,böyle de, en azından hayatımızı kurtannz,babalar gibi yatanz çıkanz,zaten Sedat PEKER yakalanınca bizi kendi koğuşuna aldıracakmış,en büyük biz olacaz,paranm da her şeyin de en iyisini yapacaz, halaoğlu bu saatten soma bize bu gider"
13.11.2007 günlü fiziki takip tutanağında ; Saat: 16.05 sıralarında Mehmet Fikri KARADAĞ ile Oğuz Alpaslan ABDÜLKADİR'in Kadıköy Beşiktaş İDO iskelesi önünde buluştuklan, yaklaşık 10 dakika soma Beşiktaş feribotuna bindikleri, saat: 17.15 sıralannda Halasgargazi Caddesi Unsal Çarşısı No:300/73-84 sayılı adreste bulunan Şişli 35. Noterin ofisi olarak kullandığı yazıhaneye girdikleri ve burada Mahmut KUZ ile buluştuklan, saat: 18.40 sıralannda üç şahsın da noterden çıktıklan, yaklaşık 5 dakika soma Mahmut KUZ'un diğer şahıslardan aynldığı, Mehmet Fikri KARADAĞ ve Oğuz Alpaslan ABDÜLKADİR' in Mecidiyeköy istikametine yöneldikleri, Oğuz Alpaslan ABDÜLKADİR'in burada İETT otobüsüne binerek Mehmet Fikri KARADAĞ'dan aynldığı, M.Fikir KARADAĞ'ın ise yaya olarak Şişli Osmanbey metro girişine yürüdüğü ve saat: 18.57 sıralarında 0212 224 14 13 numaralı ankesörlü telefon ile bir yeri aradığı, daha sonra yine saat: 19.07 sıralarında yaya olarak Şişli Harbiye Vali Konağı kavşağına gelip 0212 296 14 61 numaralı ankesörlü telefondan bir yeri aradığı,sonrasında Harbiye ordu evine girdiği ve burada yaklaşık 30 dakika kaldıktan soma Beşiktaş Kadıköy iskelesine gelerek Kadıköy feribotuna bindiği, belirtilmiştir.
13.11.2007 tarihinde saat: 19.25 sıralarında Muhammet YÜCE'nin kullanımında bulunan 0 537 878 66 42 numaralı telefonu, Mehmet Fikri KARADAĞ'ın kullanımında bulanan 0 212 233 14 39 numaralı sabit telefonla aramasıyla yapılan görüşmede; Mehmet Fikri'nin "Mamo o telefon cevap vermiyor oğlum" , "545 evet 05452516625 cevap vermiyor şimdi kapalı diyor" , Muhammet'in "Ben ona ulaşayım hemen komutanım, bakıyım ben bi diğer numaralanm deneyeyim"
13.11.2007 tarihinde saat: 19.43 sıralarında Muhammet YÜCE ile Coşkun ÇALIK
arasındaki ; Muhammet'in "Tamam şuan Halil ( Selim Akkurt ) görüşmeyi yapıyor.
Görüşüyorlar. Toplantıdalar şu an, eğer dediğim iş olursa bu akşam olacak tamam. Ya yann ya
da öbür gün gideceğiz, hazırlan." , Coşkun'un "Tamam ben hazınm ya" , Muhammet'in
"Vallah diyorum, şu an görüşüyorlar para konusunda. Yarin öbür gün gidebiliriz a... k... var
var, yok yok.", Coşkun'nun "Bekliyorum bekliyorum.. ]Ben, .hazınm her türlü ya." dedikleri
tespit edilmiştir. v - - y/('-"'V'« *
Coşkun ÇALIK, Muhammet YÜCE'nin daha önce Ahmet TÜRK'Ü öldürme teklifinde bulunduğunu,ancak PKK'nm ailelerine zarar verebileceğini düşündüklerinden vazgeçtiklerini, daha soma da Mehmet Fikri KARADAĞ'm Muhammet'e Orhan PAMUK' u öldürmeyi teklif ettiğini, Osman BAYDEMİR konusunda da aynı şeylerin geliştiğini, Orhan PAMUK'a suikast eylemini planladıklannı,eylemde tetiği Halil (Kod) Selim AKKURT' un çekeceğini, kendisi ile Ayhan ÇELİK' in gözetleyici olacağını, Muhammet YÜCE' nin de şoför olacağım, Muhammet YÜCE ile aralarındaki mesajlarda Fuci olarak geçen kişinin Fuci (Kod) Ayhan ÇELİK olduğunu ve bu kişiyi Selim AKKURT' un akrabası olarak bildiğini beyan etmiştir.
Selim AKKURT, 13.11.2007 günü saat 18.57 ve 19.08 sıralannda Mehmet Fikri KARADAĞ m 0212 224 14 43 numaralı ankesörlü telefondan kendisinin kullanımında bulunan 0545 251 66 25 numaralı cep telefonuna ısrarla ulaşmak istediği ancak ulaşamadığının tespit edildiği, tüm bu eylem planlanmn konuşulduğu bir dönemde Mehmet Fikri KARADAĞ' m kendisine ısrarla ulaşmak isteme sebebinin sorulması üzerine; Belirtilen cep telefonunun kendisine ait olduğunu, ancak bu tarihte Mehmet Fikri KARADAĞ' m neden kendisine ulaşmak istediğini bilmediğini, bu hususun Fikri Karadağ' a sorulmasını istediğini, Mehmet Fikri KARADAĞ ile hiç görüşmediğini, kendisinin böyle bir eylem planının içerisinde olmadığını beyan etmiştir.
Muhammet YÜCE,Selim AKKURT ile Mehmet Fikri KARADAĞ'ı kendisinin tanıştırdığını, birbirlerine telefon numaralannı verdiğini,Fikri Albay'ın kendisinden dört dörtlük delikanlı bir adam istediğini,kendisinin de Selim'in telefonunu verdiğini,Fikri Albayın İstanbul'da bir otel söyleyerek buluşmak için çağırdığını, somasında Selim'e ulaşamadığım söylediğini,daha sonra da "sen ulaşabiliyorsan akşam yediye kadar orda olsun" dediğini, ne amaçla çağırdığını neden böyle bir adam istediğini de bilmediğini,Selim AKKURT'u İstanbul'da olduğu için tavsiye ettiğini, Selim'in Erzurum Oltu'daki ağabeylerinin kanştığı bir silahlı çatışma olduğunu, bu olayda iki kişi öldüğünü, 3-4 kişinin de yaralandığmı,ölü ve yaralılann hepsinin Selim AKKURT'un ailesinden olduğunu, bu olaydan bir yıl soma karşı taraftan bir kişinin öldürüldüğünüzü olay nedeni ile Selim'in dört yakınının tutuklandığını, Selim'in bu olaydan dolayı aranıp aranmadığını bilmediğini, Orhan PAMUK ile herhangi bir husumeti olmadığını, Orhan PAMUK'u kaldırma konusunda Selim AKKURT ile aralannda konuştuklanm, ancak herhangi bir şey yapmadıklannı, telefon görüşmelerinde geçen Halil isimli kişinin Selim AKKURT olduğunu beyan etmiştir.
02.10.2007 tarihinde Muhammet YÜCE' nin Coşkun ÇALIK'a gönderdiği mesajda ; "Öyle de yok,böyle de, en azından hayatımızı kurtannz,babalar gibi yatanz çıkanz,zaten Sedat PEKER yakalanınca bizi kendi koğuşuna aldıracakmış, en büyük biz olacaz, paranın da her şeyin de en iyisini yapacaz,halaoğlu bu saatten soma bize bu gider" ,
09.10.2007 tarihinde Muhammet YÜCE' nin Coşkun ÇALIK ile yaptığı görüşmede özetle; Muhammet: "...bayramdan soma hazırlan ha" "Kesin ha tamam" , Coşkun : "Kurban bayramım sabırsızlıkla bekliyorum yani" , Muhammet : "Kesin bak,daha buradan bunun dönüşü yok,işi hallettiklesin kararlaştırdık ..." ,
13.11.2007 günlü fiziki takip tutanağında ; saat: 16.05 sıralannda Mehmet Fikri KARADAĞ ile Oğuz Alpaslan ABDULKADİR'in Kadıköy Beşiktaş İDO iskelesi önünde buluştuklan, yaklaşık 10 dakika soma Beşiktaş feribotuna bindikleri, saat: 17.15 sıralannda Halasgargazi Caddesi Unsal Çarşısı No:300/73-84 sayılı adreste bulunan Şişli 35. Noterin ofisi olarak kullandığı yazıhaneye girdikleri ve burada Mahmut KUZ ile buluştuklan, saat: 18.40 sıralannda üç şahsın da Noterden ayrıldıklan, yaklaşık 5 dakika soma Mahmut KUZ'un diğer şahıslardan aynldığı, Mehmet Fikri KARADAĞ ve Oğuz Alpaslan ABDULKADİR'in Mecidiyeköy istikametine yöneldikleri, Oğuz Alpaslan ABDULKADİR'in burada İETT otobüsüne binerek Mehmet.'rBkri KARADAĞ'dan aynldığı, Mehmet Fikri KARADAĞ'm ise yaya olarak Şişli Osmanbey Irîetro girişine yürüdüğü ve saat: 18.57 sıralannda 0212 224 14 13 numaralı ankeşörTîi ^teleton^le bir yeri aradığı, daha
sonra yine saat: 19.07 sıralannda yaya olarak Şişli Harbiye - Vali konağı kavşağına gelip 0212 296 14 61 numaralı ankesörlü telefondan bir yeri aradığı ve somasında Harbiye ordu evine girdiği ve burada yaklaşık 30 dakika kaldıktan soma Beşiktaş - Kadıköy iskelesine gelerek Kadıköy feribotuna bindiği, belirtilmiştir.
Mehmet Fikri KARADAĞ'ın ankesörlü telefondan Selim AKKURT'un kullanımında bulunan 0545 251 66 25 numaralı cep telefonunu aradığı, ancak ulaşamadığı tespit edilmiş, Selim AKKURT belirtilen cep telefonunun kendisine ait olduğunu, ancak bu tarihte Mehmet Fikri KARADAĞ' ın neden kendisine ulaşmak istediğini bilmediğini söylemiş, Mehmet Fikri KARADAĞ ise Muhammet YÜCE'nin kendisine bir akrabası olduğundan bahsettiğini, kendisinin de telefon numarasını istediğini,vermiş olduğu numarayı aramış olabileceğini, ancak görüştüğünü hatırlamadığını beyan etmiştir.
Coşkun ÇALIK ise ; Muhammet YÜCE' nin kendisine Orhan PAMUK' u öldürmeyi teklif ettiğini,bu eylemi planladıklannı,eylemde tetiği Selim AKKURT' un çekeceğini, kendisi ile Ayhan ÇELİK' in gözetleyici , Muhammet YÜCE' nin de şoför olacağını, Muhammet YÜCE ile aralanndaki mesajlarda Fuci olarak geçen kişinin Ayhan ÇELİK olduğunu ve bu kişiyi Selim AKKURT' un akrabası olarak bildiğini beyan etmiştir.
Şüpheli Ayhan ÇELİK'in , Muhammet YÜCE ve Selim AKKURT'un akrabası bulunduğu , bu kişiler ile bağlantı halinde bulunduğu yukanda yazılı telefon görüşmeleri ile de sabittir.
29.08.2007 günlü telefon görüşmesinde Muhammet YÜCE'ye söylediği "Kuvayi Milliye sana kalırsa ya... koyayım" sözlerinin Muhammet YÜCE'nin Kuvayi Milliye Derneğindeki yapılanmada yer aldığım bildiğini, 20.10.2007 günlü telefon görüşmesinde de Selim AKKURT'un Cuni lakaplı Muhammet YÜCE'yi kastederek kendisine söylediği ""Yav Cüni çok memnun reis senden yav", "Cüni de şimdi Ayhan Reis diyor başka birşey demiyor" sözlerinin bu yapılanma hiyerarşisinde Muhammet YÜCE ile bağlantılı olduğunu gösterdiği anlaşılmıştır.
Kuvayi Milliye Derneğindeki yapılanmanın Orhan PAMUK'un öldürülmesi konusunda plan yaptığının yukanda yazılı deliller ile sabit olduğu ve gerçekleşmesi halinde terör eylemi niteliğinde bulunacağının yukanda açıklandığı, Muhammet YÜCE'nin Coşkun ÇALIK'a gönderdiği bu konuya ilişkin telefon mesajlannda Fuci lakaplı bir kişinin de eyleme katılacağının yazılı bulunduğu, Coşkun ÇALIK'ın bu eylem planının var olduğunu söyleyerek eyleme katılacak olan Fuci lakaplı kişinin Ayhan ÇELİK olduğunu beyan ettiği, Muhammet YÜCE ve Coşkun ÇALIK'ın mesajlarda geçen Halil lakaplı kişinin Selim AKKURT olduğunu beyan ettikleri , ancak Muhammet YÜCE'nin kendi yazdığı mesajdaki Fuci lakaplı kişinin kim olduğunu inkara yönelik olarak bilmediğini beyan ettiği, şüphelinin de aralannda bulunduğu bu eylemi icra etmesi düşünülen kişilerin Orhan PAMUK ile şahsi bir husumetlerinin bulunmadığı,tüm delillerin değerlendirilmesinden anlaşılacağı gibi bu eylemin provakatif bir terör eylemi olacağını bildikleri, maddi menfaat ve eylemden soma korunup kollanma vaadi ile eylemi kabul ettikleri, yakalanmayı başından itibaren göze aldıklan, şüphelinin de bu eylemde gözetleyici olarak suça katılacağı anlaşılmıştır.
Tüm bu açıklamalar ile şüphelinin Ergenekon Terör Örgütüne üye olduğu yönünde hakkında kamu davası açılmasını haklı kılacak derecede şüphe oluşturan delillerin bulunduğu anlaşıldığından
80-ŞÜPHELİ HÜSEYİN GAZİ OĞUZ a)-Emniyet ifadesinde;
Halen Pendik ilçesinde ticaretle uğraştığını, 2007 yılı Mayıs ayında Mehmet Fikri KARADAĞ'm Genel Başkanlığını yapmış olduğu Kuvayı Milliye Derneğine Hüseyin GÖRÜM vasıtası ile üye olduğunu, yine Mayıs ayı içerisinde Kuvayı Milliye Derneğinin o zamanki Yönetim Kurulu Üyesi olan Yusuf Ziya TANRIVERDİ vasıtası ile de Kuvayı Milliye Derneğinin Pendik İlçe Temsilcisi olduğunu, halen resmi olarak bu derneğin Pendik İlçe Temsilcisi olduğunu, ancak son dönemlerde dernek yeri olarak kullandığı yeri kapatarak Doğanay İç ve Dış Ticaret ismiyle iş yeri yaptığını, Ergenekon yapılanması ile ilgili bilgisinin bulunmadığım,
İkametinde yapılan aramada ele geçen mermileri yaklaşık 2-3 yıl önce daha önce Pendik-Kadıköy minibüs hattında minibüsçülük yapan İrfan isimli kişiden satın aldığını, bu mermilerin silahını da daha soma ismini hatırlamadığı bir şahsa 250.000. 000 TL'ye sattığını, bu mermilerin de o zamandan kaldığını,
İkameti ve temsilciliğini yaptığı Kuvayı Milliye Derneğinin Pendik Temsilciliğinde yapılan aramalar sonucunda ele geçen çok sayıda dokümanlar ile ilgili olarak; Bu dokümanların bir kısmını internetten araştırma amaçlı indirdiğini, bunlan herkesin elde edebileceğini, diğerlerini de Temsilciliğini yapmış olduğu Kuvayı Milliye Derneğinden elde ettiğim,
İkameti ve temsilciliğini yaptığı Kuvayı Milliye Derneğinin Pendik Temsilciliğinde yapılan aramalar sonucunda ele geçen çok sayıda CD ile ilgili olarak; bu CD leri tarihini hatırlamadığı bir zamanda Hüseyin GÖRÜM tarafından kendisine verildiğim, bunlan izlemek amaçlı aldığını, çoğaltıp kimseye vermediğini,
24.10.2007 tarihli Ayşe isimli kişi ile yaptığı görüşmede geçen, Emin., isimli bir kişinin bahçesinde silah atışı yaptığı şeklindeki beyanlan okunup sorulması üzerine; görüşmede geçen silahın ev aramasında bulunan ruhsatsız silah olduğunu, bundan başka silahının bulunmadığını, Ayşe KÖMÜR isimli şahsın iş yerinde çalışan personeli olduğunu, Emin' in ise Mehmet Emin KAR olduğunu, kendisinin iş ortağı olduğunu, bu silahı daha önceden kendisine ve iş yerine karşı yapılmış olan saldın ve haraç istemelerinden soma Kmkkale'de şoför olan Apo isimli bir şahıstan 650 YTL'ye 2007 yılının Ramazan ayında satın aldığını, bu saldın dosyalannm Pendik Savcılığında olduğunu,
26.10.2007 tarihli Veysel isimli kişi ile yaptığı görüşmede geçen, Hüseyin: "Savcım nasılsın" "Ben Kuvai Milliye ilçe başkanı. Ne yapıyorsun" diye sorduğu, Veysel: "Ya bu sizin Ordu mahallesinde bi bakıcı çocuğu öldürmüşte ona olay yerine" "Savcıyı götürüyorum..." şeklindeki beyanlan okunup sorulması üzerine; görüşmede geçen kişinin Pendik Savcılığında şoför olan Veysel isimli şahıs olduğunu, Savcının şoförlüğünü yaptığı için kendisine savcı diye hitap ettiklerini, şahsi bir davası için Veysel' le görüşmek istediğini, ancak meşgul olduğu için görüşemediğini,
31.10.2007 tarih ve 19.06 saatli Veysel ile yaptığı görüşmede geçen, Hüseyin: "Ne yapıyon nerelerdesin" diye sorduğu, Veysel: "Şu anda Başsavcıyı almaya gidiyorum, havaalanına", Hüseyin: "Ne Yaptın O Dediğim Dosyayı Hiç Araştırdın Mı" diye sorduğu, Veysel: "Dayı hiç araştırmadım.", Hüseyin: "Yann halledebilir misin" diye sorduğu, Veysel: "Tamam yann bana bir hatırlat tamam mı hadi görüşürüz." şeklindeki beyanlan okunup sorulması üzerine; trafik kazası sonucu ölen bir kimsenin yakmlannın işi için Veysel' i aradığını, bu yardım karşılığında maddi bir karşılık almadığım,
01.11.2007 tarihli Veysel isimli kişi ile yaptığı görüşmede geçen, Veysel'in "Ben sana neticeyi vereyim. Ali abiyede o verdiğin evrağı. Veriyöriiîn. tamam mı" "...Henüz daha savcıda devam ediyo. Mahkeme devam ediyo tamam mı, Adlütıptan rapor bekleniyor anladın mı, netice." şeklindeki beyanlann okunup sorulması üzerine; trafik kazasında eşini kaybeden
şahıs ile ilgili konu olduğunu, Ali' nin abisi olduğunu, bu konuyu takip ederken kullandığı Kuvayi Milliye sıfatını yardım amaçlı olduğu, bundan başka kimsenin dosyasını takip etmediğini,
Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK ile bir kez Pendik Palmiye kafe restaurantta aynı ortamda bulunduklarını ancak samimiyetinin olmadığını,
Muzaffer TEKİN' i tanıdığını, Palmiye Kafe Restaurantımm açılışına akrabası Mithat KURT' un davetiyle geldiğini, 2-3 sefer daha kendi iş yerine gelip gittiğini beyan etmiştir.
b)-Savcılık ifadesinde;
Kolluk ifadesini tekrarladığını, Ergenekon yapılanması hakkında bilgisi olmadığını, Pendik'te esnaflık yaptığını, Kuvayi Milliye Derneğinin Pendik ilçe temsilcisi olduğunu, soruşturma kapsamındaki kişilerden Mehmet Fikri KARADAĞ, Hüseyin GÖRÜM, Muzaffer TEKİN, Oğuz Alpaslan ABDÜLKADİR' i tanıdığını,
Sorulması üzerine ise ; telefon görüşmeleri ile ilgili olarak kollukta ayrıntılı beyanda bulunduğunu, Kuvayi Milliye derneğinin yürüyüş türü eylemlerine katılmadığinı,diğer şüphelilerin yapmış olduğu eylemleri bilmediğini, son zamanlarda dernek başkanı olan Mehmet Fikri KARADAĞ'ın derneğe kızdığı için geliş gidişi bıraktığmı,evinde yapılan aramada bulunan ruhsatsız silahın önceki yıllardan kalma ve kendisine ait olduğunu, güvenlik amacı ile bulundurmakta olduğunu beyan etmiştir.
c)-Aramalarda elde edilen deliller;
Şüphelinin işyerinde yapılan aramada; -(8) adet CD
-(1) adet raks marka 60'lık teyp kaseti
-
Klasöre dizilmiş 1 'den 33'e kadar numara verilmiş evrak -1 'den 73'e kadar numara verilen doküman
-
6 föy içerisinde muhtelif doküman
-
Klasör içerisinde üye başvuru evraklarının bulunduğu dosya
-
(1) adet samsunğ marka 160 GB SONWJDQBGl 173 seri numaralı hard disk Şüphelinin evinde yapdan aramada ;
-(2) adet "Neden Kuvayi Milliye yazılı broşür" -1 'den 13'e kadar numaralandırılan kağıtlar, -(88) adet Kuvayi Milliye amblemi bulunan flama,
-(1) adet P.B Mat 70 Made in Italy ibaresi bulunan 9 mm. Çapında tabanca ve şarjörü ile 9 adet fişeği,
-(3) adet MKE yapımı 7.65 mm.çapmda dolu fişek,
(İstanbul Emniyet müdürlüğü Kiriminal Polis laboratuarı Müdürlüğünden aldırılan 24.01.2008 gün ve 2008/BLS.1105 sayılı raporda ele geçen fişek ve tabancanın 6136 S.K.kapsammda bulunduğu belirtilmiştir.)
-(1) adet kingston marka 256 MB hafıza kartı,
-(1) adet telefon fihristi soogae marka 1001185640 seri numaralı hard disk,
-(1) adet HP marka HSTNN -105 C seri numaralı siyah laptop bilgisayar,
-l'den 257'ye kadar numara verilmiş CD/DVD,
-1 'den 6'ya kadar numara verilmiş Sony kaset,
-(1) adet (60)'lık Raks marka teyp kaseti,
-(2) adet klasör içerisinde doküman,
-(1) adet telefon fihristi, ,>* * * ^
-
'Net'
l'den 80'e kadar numara verilmiş doküman, • ; £ v ^ •„ \«,
-(2) adet kartvizit, ^ ^-
34 BC 5504 plakalı aracında yapılan aramada ; -(4) adet CD,
-(3) adet kartvizit, ele geçirilmiştir.
Hüseyin Gazi OĞUZ'a ait, SEAGATE marka, seri numarası 5PJ0PG9V olan PC bilgisayar hard diski üzerinde yapılan incelemede;
-
"BİLDİRİ.doc" isimli bir MSvvord dosyası incelendiğinde belgenin Kuvayı Milliye Derneği'nin kuruluş bildirisi olduğu anlaşılmıştır. Bildiride 'vatanın bütünlüğü ve milletin bölünmezliğinin. tehlikede' olduğu, 'Devleti yöneten seçilmiş kişilerin Türk milletinin güvenini yitirmekte' olduklan, 'Hıyaneti Vataniye Kanunu'nun, zamanı geldiğinde, yürürlüğe konulması için çalışılacaktır' gibi ibareler yer aldığı tespit edilmiştir.
-
"KUVAYI MİLLİYE.doc" isimli bir MSvvord belgenin bir konuşma metni şeklinde düzenlendiği, 'Şanlı Kuvayı Milliye'ciler' hitabı ile başladıktan soma metin içerisinde 'Türk Milletini tarihine yakışır şekilde, dünyanın efendisi yapmaya talibiz ve kararlıyız' cümlesi ile amaçlanan hedefin açıklandığı, "Bu gün burada, hep birlikte vereceğimiz karar şudur.Tam Bağımsız, Muktedir, Güçlü, Mazlumun umudu koruyucusu,Zaliminin korkulu rüyası,Kemal ATATÜRK'e layık yeniden Büyük Türkiye'yi inşa etmek...'cümleleri ile de amaçlanan hedefe ulaşmak için yapılması gerekenin ne olduğu belirtilerek konuşma metninin 'Gazanız mübarek olsun.. .'ibaresi ile bitirildiği anlaşılmıştır.
-
"kuvayı mlliye nedir.doc" isimli bir MSvvord dosyası incelendiğinde belgedeki logo başlıktan dokümanın Kuvayı Milliye derneğince hazırlandığı, belge içeriğinde 'kuvayı miliye'nin ne olduğu tarihi bilgilerle anlatılmaya çalışıldıktan soma son bölümde yer alan; 'Günümüzde de, aziz vatan topraklan can düşmanlanmıza pazarlanmakta, kahraman ordumuz, sanki başka bir milletin ordusuymuş gibi, her fırsatta yıpratılmakta, yer altı ve yerüstü milli servetlerimiz yabancılara peşkeş çekilmekte, Cumhuriyet'in bütün maddi ve manevi kazanımlan, çılgınca yok edilmeye çalışılmakta, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü, gözlerimizin önünde parçalanmaya devam etmekte, velhasıl tarih tekerrür etmektedir.Büyük ATA'mızm Gençliğe Hitabesi'ndeki her şey, mevcut ve gerçekleşmek üzeredir. O halde; Ey Türk'ün asil evlatlan!..Kuvayı Milliye zamanı değil mi?..' cümleleri ile Kurtuluş Savaşımızın başlangıcındaki Kuvvayi Milliye Cemiyetinin oluşumuna zemin hazırlayan şartlann bugünde gerçekleştiği belirtilerek Kuvayı Milliye Derneğinin kuruluşuna anlam yüklenmeye çalışıldığı değerlendirilmektedir.
-"Yeni WordPad Belgesi" isimli word belgesinde, "Script Saldınlan 1" isimli program yardımı ile şifrelerini ele geçirdiği e-mail adreslerinin isimlerini ve şifrelerini kayıt ettiği (3) Üç sayfalık doküman olduğu görülmüştür.
Hüseyin Gazi OĞUZ'a ait SAMSUNG marka, seri numarası SONWJDQP501173 olan Dizüstü bilgisayar hard diski üzerinde yapılan incelemede;
- "zekeriya%20%F6zt%FCrk2[l].jpg" isimli bir MSvvord incelendiğinde operasyon kapsamında gözaltına alman M.Zekeriya ÖZTÜRK ile Kemal KERİNÇSİZ isimli şahıslann bir arada olduklan görülmüştür.
C-52 No'lu CD içeriğinde; Mersin ilinde bulunan bir yerel televizyona Kuvayı Milliye Derneği Başkanı Hüseyin GÖRÜM, Kuvayı Milliye Derneği yöneticilerinden Fikri KARADAĞ konuk olarak katılarak "Kuvayı milliye Derneği ve Hareketinin yapılanmasının ve amacının anlatıldığı", aynca "hükümetin devleti 500 Milyar Dolar borca soktuğunu ve devleti iyi yönetemediğini bunun karşısında Genelkurmayın ve askerin bir şeyler yapmasını ve görev almasını anlattığının tespit edildiği belirtilmiştir.
d) Telefon görüşmeleri;
16.03.2007 tarihinde Muşika VATAN KULU ile'görüşmesinde özetle; Muşika: "Ya dün Murat geldi, illa bana faturalı hat alalım abla!',.,Gazftün "Bu gün alalım", Muşika:
"Bugün alalım da, faturalı hat farklı yerlerde kullanılırsa" "Tehdit amaçlı, borcundan harcından da vazgeçtim de" dediği,
16.03.2007 tarihinde Muşika VATANKULU ile görüşmesinde özetle; Muşika: " Ya! senin silahta gitti. Zeynep'e söyledin mi?", Gazi: "Ya üç günlüğüne aldı", Muşika: "ben, sana geçen gün verme dedim", Gazi: "lama'yla değiştiriyorum arkadaş, aletimi ver dedim, istedim, bana lazım dedim, abi sen lama'yı al, bu bende kalsın" diyerek Murat ÇAĞLAR'm yakalattığı silahı kendisinin verdiğini söyledikten soma görüşmenin devamında Muşika: "bilgin olsun, herhangi bir şey olursa, silah Özcanin meselesi, sakın kabul etme" "Özcanin meselesi, silah Gazi'nin silahı mı falan" diyebileceklerini düşündüğünü, Gazi: "Yok canım derler mi ya", Muşika: "Yok, Murat demez ama ne olur ne olmaz" dediği,
27.06.2007 tarihinde Muşika VATANKULU ile görüşmesinde özetle; Muşika: " Ben, bunlann ağzına sıçayım. Size belli etmiyorum ama şoktayım, iyi kötü bakalım, sonu nereye varacak", Gazi: "düşünüp tartacağız usta, bu hafta bakalım ne olacak" "Olacak bir şey yokta, ne yapalım yani, bu saatten soma, bu işin geri dönüşü yok ki artık", Muşika: "Geri dönüşü yok ama Kahraman'm p..liği bu" "İlerleme şansımız yok. El Altından, Öbür Derneğe Yoğunluk Ver Tamam Mı" "... uydurabilirsen çeviririsin o zaman, onlarda analannmkini görürler, büyümek değil, geri gitmektir bu", Gazi: " adam, bu davanın önünde engel" " Fikri Paşayı aradım, telefonu kapalıydı. Paşayla bir görüşme yapacaz. Bu, Gebze teşkilatından Şeref bey de geldi. Benim oraya, İzmit'i, Adapazan'nı ve en yakmlan çağıracağız", Muşika: "ya bir kişi ya bin kişi", Gazi: "Ya bunlar ne biliyor, hele dün Şeref bey geldi, bir şeyler anlattı. Orada olanlar hakkında şok oldum" "Kan, kız, esrar, eroin hepsi var. Kahraman efendi, oraya gelen nişanlı kanya askmtılık yapmış" "O Murat pezevengi de, bize dedikodu yapıyordu işte, sanyorlar manyorlar diye, orada Murat'ta içiyormuş" dediği,
18.07.2007 tarihinde Yusuf KARLIOĞLU ile görüşmesinde özetle; Yusuf: "Ne
yaptın abi müjdeler " "Müjdeler verildi mi merak ettim", Gazi: "Daha erken daha erken
Daha Sezgin abiyle görüşmedim ben bakarsın yani şimdi anahtar Antalya'daymış", Yusuf: "Ben anladım sen akşam söyleyince oraya gidiyo diye ordan oraya geçiyo galiba", Gazi: "Büyük İhtimalle Biraz Soma Trafik Başlar", Yusuf: "E Gözetim Altındamı Peki Ora" "Gözetliyolar Mı Hala", Gazi: "Tabi canım", Yusuf: "He çünkü ordan hareket eder sağo sola gider akşama Gazi: "O İş Bitti Abi Onlar Ordan Daha Kıpırdayamaz Çok Sağlam Adamlara Teslim Edilmiş İş" "Nereye Giderse Nereye Giderse Gitsin Bu Saatten Soma Daha Mersin Mersin Sınırlannı Çıkamazlar Bitti O Olay", Yusuf: "Heh onun önlemini aldın iyi abi", Gazi: "Heh aynen daha o sının çıkamazlar o iş bitti" "Yusuf hemen haber vericem sana canını sıkma" dediği,
Dostları ilə paylaş: |