Günü saat: 22. 27'de X şahısla yaptığı telefon görüşmesindeki; Ali'nin "Akşam paşam arıyo, ben seni biliyorum tamam mı normalden arıyorsun zannediyordum bülbül gibi ötüyorum, bu Faruk'u dövdüm" dediği, X şahsın "Kalabalık gitseydiniz"



Yüklə 3,45 Mb.
səhifə8/59
tarix30.11.2017
ölçüsü3,45 Mb.
#33405
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   ...   59

b)-Savcılık ifadesinde;

Kolluk ifadesini tekrarladığını, Yüksek Askeri Şura karan ile ordudan aynlmış bulunan Muzaffer TEKİN ile devre arkadaşı olduklarını, 2004 yılında İstanbul'da görüştüklerinde kendisine "Vatansever Kuvvetler Birliği İstanbul Teşkilatı için seni uygun gördük şeklinde sözler söylediğini, kendisine ben kimsenin demesi ile iş yapmam, kendi işimi kendim yapanm şeklinde cevap verdiğini, son görüşmelerinin de bit olduğunu, daha soma 11.11.2005 tarihinde Kuvayi Milliye Derneğini kurduğunu ve genel başkanlığını yaptığını,

22.07.2007 seçimlerinden sonra dernekten istifa ederek ayrıldığını, bu derneğin herhangi bir terör örgütü ile bağlantısı olmadığını,

Mersin ilindeki Silah, Kur'an ve Bayrak üzerine yapılan yeminin Türk Kurtuluş Savaşı öncesindeki zor şartlarda yapılmış mücadeleyi anımsatan bir tören olduğunu, ancak basın tarafından çarpıtılarak kamuoyuna duyurulduğu için bir daha tekrarlanmadığını, bu yemin töreninden sonra Muhammet YÜCE isimli psikopat olduğunu değerlendirdiği kişinin telefonla arayarak Bursa'da yanında 50-60 kişi bulunduğunu, emrettiği takdirde herşeyi yapmaya hazır olduğunu söylediğini, ancak kendisini geçiştirdiğini, 22 Temmuz seçimlerinden sonra yine telefonla arayarak Ahmet TÜRK ve Osman BAYDEMİR'in işinin bitirilmesi gerektiğini söylediğini, her defasında kendisini geçiştirdiğini, Kuvayı Milliye Derneğinin bu tür olaylarla ilgisi olamayacağını, Ümraniye'de ele geçen el bombalan ile de ilgileri olmadığını, Ergenekon isimli yapılanmayı basından duyduğunu, böyle bir yapılanma olup olmadığını, var ise mahiyetini bilmediğini, askerlik mesleğini ifa ettiği sürede merhametli oluşundan dolayı astlan ve üstlerinin kendisine "Baba Fikri" şeklinde hitap ettiğini, kendisinin insan öldürmeyle, cinayetle hiçbir işi olamayacağını, kendisinin Kuvayı Milliye Derneğinin kapışma da yazdırdığı " Kuvayı Milliyede Allahm razı olmayacağı hiçbir şey yapılmaz" düstûruna sahip olduğunu, bu görüş ve düşünceden hareketle terör ve şiddetle hiçbir ilgisi olmadığını, kendisine yüklenen suçlann iftiradan ibaret olduğunu beyan etmiştir.



c)-Ar amalar da elde edilen deliller;

Şüphelinin evinde yapılan aramada ;

- Telefon fihristleri, üzerinde notlann yazılı bulunduğu ajandalar ve çeşitli dokümanlar bulunmuş olup, soruşturma evrakına eklenilmiştir.

Aynca;


  • Toshiba marka laptop bilgisayar,

  • Çeşitli CD'ler,




  • Nokia marka 6080 model 353243/01/598237/3 IMEİ nolu telefon ve telefona takılı 0702050424913 seri numaralı sim kart,

  • Nokia marka 2652 model 35709600/189457/2 IMEİ nolu telefon ve telefona takılı vaziyette 07052601545771 seri nolu sim kart, elde edilmiştir.

Mehmet Fikri KARADAĞ'a ait, TOSHIBA marka, seri numarası Z3L17076 olan dizüstü bilgisayar hard diski üzerinde yapılan incelemede;

"TÜRKİYEARTIKBİZİMKONTROLÜMÜZDE[2].doc" isimli bir MSword dosyası tespit edilmiştir. "TÜRKİYEARTIKBİZİMKONTROLÜMÜZDE[2].doc" isimli MSword belgesi incelendiğinde üstünde 09.04.2006 Ali ÖZOĞLU yazılan metinde;



  • "Hainlerin yaptığı en küçük ihanet bile Kuvayı Milliye tarafından ortaya dökülecek ve gereği neyse o mutlaka yapılacaktır!"

  • O gün, 'Başbakanım, bakanım, başkanım, müdürüm ya da amirim böyle emretti yaptım..' gibi bir mazeret asla geçerli olmayacaktır.

• En milli kurumlarımızda bu türden kadrolaşmalar hızla yapılmaktadır. Bütün bu çalışmalan Kuvayı Milliye hassasiyetle izliyor ve not ediyor!, şeklinde yazılann bulunduğu tespit edilmiştir.
Hard diskte bulunan "Giden Kutusu.dbx" dosya incelendiğinde hulkicevizoglu@cevizkabugu.com.tr isimli E-posta adresine "BÜYÜK TÜRK MİLLETİNE DUYURU" konulu bir E-posta gönderildiği anlaşılmaktadır. "BÜYÜK TÜRK MİLLETİNE DUYURU.htm" isimli dosyanın "11.11.2005 M.FİKRİ KARADAĞ" şeklinde imzaya açıldığı, Kuvayı Milliye Derneği'nin kuruluşu hakkında bildirim^olduğu anlaşılmıştır. Metin incelendiğinde "Vatanın bütünlüğü ve milletin bölünmezliğinin tehlikede" olduğu, "Devleti

yöneten seçilmiş kişilerin dalalet ve hatta hıyanet içerisinde" oldukları, "Hıyaneti Vataniye Kanunun yürürlüğe konulduğu" ve herkesin hesap vereceğinin yazılı bulunduğu anlaşılmıştır.

Soruşturma kapsamında olup daha sonraki bir tarihte yakalanan şüpheli İhsan GÖKTAŞ'tan elde edilerek 2 , 3 rakamları ile numaralandırılan CD'ler içerisinde Kuvayi Milliye Derneği binasında 12 kişinin katılımı ile yapılan bir toplantıda Hüseyin GÖRÜM ve Mehmet Fikri KARADAG'm görüntülü konuşmalarının kayıtlı bulunduğu tespit edilmiş, İhsan GÖKTAŞ CD'leri Kuvayi Milliye Derneğini savcılığa şikayet etmek için dernekten aldığını, içeriğindeki görüntüleri kendisinin çekmediğini beyan etmiştir. Söz konusu CD lerdeki görüntülü konuşmalarda Hüseyin GÖRÜM ve Mehmet Fikri KARADAG'm tanışmalarından itibaren Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi ve Kuvayi Milliye Derneğinin kuruluş aşaması, süreç içerisinde gelişen olayların tabii bir şekilde konuşulduğu değerlendirildiğinden çözümü yaptırılarak soruşturma evrakına eklenilmiştir. Tabi bir ortamda geçen bu konuşmaların tamamının bütünlük içerisinde okunması gelişen olayların kavranması için gerekli görülmüş ise de, çok uzun olan bu konuşmaların yer darlığı nedeni ile özetlenen bazı kısımları aşağıya alınmıştır.

3 Nolu CD İçerisinde 43 Dakika 33 Saniyelik Görüntünün bazı bölümlerinde özetle ;



Hüseyin'imSavcılığa gidip teslim olacam, savcılığa da kendim teslim olacam, Ben suçluyum, anlatacam hepsini, bütün suçlarımı da anlatacam, benim bilmediğim suçlan da , belki sen beni yann, Mehmet Fikri'nin : Dinlemek istemiyorum öyle şeyleri, öf saçmalama yav, Hüseyin'in:... Biz beraber bu yola çıkmadan önce,Fenerbahçe Berlüde Muzzafer TEKİN'le ikinizi tanıdım, Berlü Tesadüf Berlü 'de tanıdım sizi, onun akabinde aradan bayağı bir zaman geçtikten soma Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi kuruluyor diye Muzzafer TEKİN'in odasına gittiğimde sen de ordaydm, sende dedin ki, Mehmet Fikri'nin : Her gün gidiyordum evet, Hüseyin'in:Velhasıl,Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi kurulduğunda orada Nihat GÜRKAN teşkilat başkanı olmak istedi, ama ben Nihat GÜRKAN'm ne kadar yanlış, bu memleket için ne kadar zararlı olduğunu bildiğim için orda da söyledim, ben de dedim Vatanseverlerin Teşkilat Başkanı Mehmet Mehmet Fikri'nin olacak, Mehmet Fikri KARADAĞ olmazsa ben bu harekette yokum dedim, Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketinden 15 -20 gün geçmeden Muzaffer TEKİN'in bürosundayım, Taner ÜNAL'ı anyorum telefonlanma çıkmıyor, telefona sen çıktın, çünkü senin Vatanseverlerin içerisinde olduğunu biliyorum, büroda olduğunu biliyorum, sen telefona çıktığında biraz ileri geri konuştuk, belki o tarihte senin kalbini kırdıysam özür diyorum, agresifliğime bağışla, Mehmet Fikri'nin :Yav Vatanseverler toplantısı var diye Taner telefon etti, ben de o zaman aynldım dedim ve çıktım, geldim, Hüseyin'imTelefon açtığımda Muzzafer TEKİN'in bürosundaydım, Mehmet Fikri'nin : Her ne ise, seni ne ilgilendirir, Vatansever Kuvvetler olayı bitti çoktan, Hüseyin'in::Tamam bitti, ama o Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketinin içerisinde, bir ay soma beni Türkiye Cumhuriyetinin en büyük eroincisi yaptınız, Mehmet Fikri'nin : Kim, Hüseyin'inden yaptm,sen yaptın, Onlar yaptılar oyun kurdular, Oyun kuruldu,yapıldı, Muzaffer TEKİN'in bürosunda seni aradığımda telefona çıktığında o dedim,Taner şerefsizini bana telefona ver,sen dedin ki yok, ileri geri sana ben sana da konuştum, sen bana telefonla dedin ki, tek kelime söyledin dedin ki,sen kendini dünyanın merkezi mi zannediyorsun, bende dedim ki estağfurullah merkez filan değilim, Hüseyin'imTesadüf beni aradın, buraya geldin, Maltepe'deki konteynıra geldin,meşhur konteynır var ya, herkesin geldiği yer var ya, sen de geldin, hatta 3-4 defa geldiniz, sağ olun geldiğiniz için teşekkür ediyorum, Mehmet Fikri'nin : Mekan olarak orayı biliyorum doğru, Hüseyin'imNe dedik, ben bir davaya baş koyduğumda Allah'ım özür diliyorum ben dedim, eğer bir davaya başlarsak başlıyoruz ,size söyledim siz de dediniz evet kabul ediyorum, onun arkasından Vali Erol- Çakır öğretmen evinde bir konferans düzenledik mi sevgili paşam, düzenledik demi, Hüseyin'in : Onun ertesi



düzenledik mi sevgili başkan, demi, o konferans bittikten sonra bu Kuvayı Milliyenin tüzüğünü kimden aldık sevgili paşam, Müslüm ERDEMOĞLU, Mehmet Fikri'nin :Müslüm ERDEMOĞLU gönderdi, Hüseyin'inden söylüyorum, bir asker, çok değerli bir asker olarak tanıdım ve benim için de bu Türkiye'de tanıdığım en değerli askerlerden bir tanesisiniz, bunu da her zaman her yer de söylüyorum, ama bu güne kadar sizle kimi tanıştırdıysam hep o insanla iki gün sonra arkasında onu gidin, gurup kurun, vuralım, kıralım, keselim ve bana dediniz ki artık toprağın dibine girelim, ben toprağın dibinde değilim, sizle tanıştığımda ben dava adamıydım, davam için insan anyordum, ne anyordum, bu memleketin , Mehmet Fikri'nin :Ne toprağın dibi oğlum, Hüseyin'imYerin altına girelim, Mehmet Fikri'nin :Ne yerin altı, Hüseyin'inden hayatımda gayri meşru yapmadım,beni size kim anons ettiyse, Hüseyin'imGayri meşru olarak, ülkücü ve mafya olarak gördünüz beni ama, orda yanıldınız, Mehmet Fikri'nin :Ulan sana bir gün öyle bir şey söyledim mi ben, Hüseyin'inıBenim yüzüme söylemedin, arkamdan herkese söylediniz, Mehmet Fikri'nin :Hiç kimseye bir şey söylemedim, saçmalıyorsun, Hüseyin'imSende sattın beni, eğer ki bu Kuvayı Milliye bir iki tane, onu bunu yaptırsaydm, yine suçlu ben olacaktım, Danıştay davasına gittiğimde hepiniz beni sattınız,hepiniz buradan gittiniz, ne dediniz Hüseyin gitti müebbet ceza alacak, Hırant Dink davası oldu buraya gelmedin, Düzce Hendek Adapazarı'nda bilmem ne olmuş sa Hüseyin yaptı, yapan da kim biliyor musun , Allah'ta şahidimdir, bütün millet şahidimdir, hep de yapan asker çıktı, kime sığmdıysam, Şimdi gelelim Kuvayı Milliye'ye, İki tane Kuvayı Milliye' ye gelelim. Bir tanesi Kuvvayi Milliye Ankara'da kuruldu. Bunu kurduran, Bunu kurduran, siz geldiniz bana dediniz ki, Ankara'da Kuvvai Milliye kuruldu. Bu kuruldu. Yine bu kuranların hepsi sizin tanıdıklarınız değil miydi. Mehmet Fikri'nin :Hiç birini tanımıyorum. Ben kimi tanıyorum. Nerde görüyorsun ki tanmm.Beraber gittik Kanal D'de o gün orda gördüm onu, ne Aziz ERGEN denen ... tanırım ,o da oralarda şey yapmış. Söyleyiver. Gazetelerde verdiği beyanatlarla Hüseyin'in: Arkasındaki Muzzaffer TEKİN'i , Mehmet Fikri'nin :Ben Aziz ERGEN'i ömrümde görmüş değilim.Muhatap olmamışımdır, Bekir ÖZTÜRK denen adamı da sadece 32. gün programında gördüm evlat, onları nerde gördüm sen gördün mü, Hüseyin'imDemek oradaki Kuvvai Milliyeler sevgili paşam, orada ki Kuvvai Milliyeler Kemal TEKİN'i tanımıyor musunuz. Arkasından kim çıktı Muzaffer TEKİN çıktı. Oradaki Kuvvayi Miliyleler, Mehmet Fikri'nin :Hiç bir haberimiz de yok, var mı yok mu bilmiyoruz ki, sadece tahminin, Hüseyin'imBulunan bombalar, bu bulunan bombalar yarın birgün bir yerde patladığı zaman yine İmam Hüseyin yaptı diyeceklerdi, Mehmet Fikri'nin : Ne münasebet, Hüseyin'imNasıl o zaman bu kadar asker, Mehmet Fikri'nin : Senin elinde var mı oğlum bomba, Hüseyin'imBurası Kuvayı Milliye, burası Atatürk'ün binası, Kuvayı Milliye var. Karşılığında Kuvvayi Milliye kuruyorlar. Ve bunların yüzde 90'nı da hepsi asker. Doğrumudur sevgili paşam, Mehmet Fikri'nin :Ne bileyim, Bekir ÖZTÜRK asker mi, Hüseyin'in: Bekir ÖZTÜRK'de bir tane sağlıkçı benim gibi, Benim gibi, safsabanın teki, sallamanın teki, koyanlar kukla diye aynısını bu ülkede Allah şahidimdir arkadaşlar. Allah şahidimdir arkadaşlar o kadar çok oyun oynadılar ki ama bir tek Allah'ımız müsaade etmedi. Çünkü diyor ki onlar diyor. Onlar buradan dışarıya çıktıklarında tuzak kurarlar ama diyor bilmezler ki diyor en büyük tuzağı biz kurarız. Çünkü bu dava hak davasıdır. Beni tanıdığında Kuvayı Milliye hareketiydim. O davamda o hareket, çok daha rahattım. Ne zaman ki buraya girdim. 14 aydır bu binadan dışarıya çıkmıyorum. Çoluğumun çocuğumun yüzünü görmüyorum. Mehmet Fikri'nin :Sana kim çıkma dedi. Hüseyin'imHa çık dedin niye çıktım. Mehmet Fikri'nin : Çıkıp da ne yaptın. Hüseyin'in: Çık dedin niye çık dedin. Mehmet Fikri'nin : Şöyle bir çık dolaş, Hüseyin'in: Parayı bul çünkü, ne dediniz , Mehmet Fikri'nin :Ne parası, Hüseyin'in: Parayı bul, Mehmet.Fikri'nin : Para bulacağım diyordun her gün. Hüseyin'in: ... Bir gün genel başkanın para» para, para demesinden bunaldım. Bir iş yaptım onu da buradan açıklıyorum. Baktık~bû Kuvayı Milliyeye kim

faydalı olabilir. Dedim ki bu memlekette kim vardır. KOÇ var, bize yakışan da KOÇ'tur. Onun yerine gittim. Ama oraya gittiğimde onlara da şunu söyledim. Burası bir sırça köşk, sırça köşkün bir de dışarısı var. Ben sizden para almaya para istemeye de gelmedim. Sizden istediğim ATATÜRK'ün binasını ziyaret edin. Orada ATATÜRK'ün orijinal cam filmleri ATATÜRK'ün bazı orijinal evrakları var. Gelin görün. Bazı kırtasiye ihtiyaçlarımızı da siz karşılayın çünkü bu memleket bu ülkenin insanları sizi bu duruma getirmiş. Şu anda da Kadıköy'de ATATÜRK'ün bir binası var dedim. Bir tek gitmiş olduğum KOÇ ailesidir onun haricinde de hiç kimseye gitmedim. Hiç kimseye gidip bir makbuz kesmedim. Bu Kuvayi Milliyeye para verin diye..

2
aldım geldim


diyorsun Beşiktaş'ta bir tanıdığım



Nolu CD İçerisindeki 31 Dakika 59 Saniyelik Görüntüde ; Hüseyin'in:Alemlerin rabbi olan Yüce Allah'ım, bırak suçu sen milleti diyorsun ya, gurup kur, yer altına inin, şunu vur, bunu vur, herkese diyorsun , Mehmet Fikri'nin:Yavrum ne vuru..., Hüseyin'in: Demediğin adam kalmadı be, Mehmet Fikri'nimBöyle bir şeyle alakamız yok, Hüseyin'in: Kime diyorsun, çağırıyorsun karşına,tab bi tanesi adam vursa Hüseyin'in'e kitleyeceksin değil mi, Hüseyin'in: Ben hiç hayatımda yalan söylemedim, söylemem, senin için bir kere yalan söyledim bir de Allah'ımı şahit tuttum, Aynı gün Allah'ım bana tokat attı, ertesi gün, senin için söyledim, ama sen benim hiçbir konuda ne yanımda ne arkamda durdun, Danıştay davasına gittim telefonunu bile iptal ettin, Hırant Dink davası olmuş burası polisler dolmuş iki gün buraya gelmedin, ne oluyorsa, Mehmet Fikri'nin:Ne geleyim, polisleri çağırdım, Mehmet Fikri'nimPolisleri gönderen ben değil miyim, Hüseyin'in: Hiç unutmuyorum onu, dedin ki, ben gidiyorum, danışacağım yerler var, beni iyi eğitiyor,demek ki senin bağını ve bağlantını ama, gazetecilerin geleceği gün, aynı gün Beşiktaş'a gittin, gidiyorum dedin Beşiktaş'a ne var bilmiyorum Beşiktaş'ta, gidecem görüşecem beni de aradın, Mehmet Fikri'nimEğitenim kimmiş, Hüseyin'in :Ben görüşmeden geliyorum, orda da taktikler verdiler, o taktikleri sana kim verdi, , Mehmet Fikri'nin:Ne

demedin mi bana, Hüseyin'in : Hep beni ön plana koydun, arkadan 30 Ağustos Ankara'ya gittik, Kızılay meydanına yürüdük, yürüdüğümüzde baktım, Mehmet Mehmet Fikri'nin gelmedi bir de telefonlarla devletin başına eşkıya etti bizi, Ankara'dan İstanbul'a gelene kadar yönetimdeki bütün insanları çağırmış, ertesin gün işte diskalife edecekmiş bizi, ama Ankara'dan gelince ertesin gün hemen değişti, hep beni sattı, Allah'ım ben nasıl sabrettim bu adama,Mehmet Fikri'nin .'Polisle mi dövüş edeceksin oğlum, polislen mi kavga edeceksin, meclise yürürüm bilmem nereye yürürüm, esrar krizi gelmiş adamlar gibi buralarda polise hücum, devlete hücum olmaz diyorum, gelin amaca ulaştı, gösteri amaca ulaştı gidelim diyorum, Hüseyin'in :Çok tehlikeli adamsın, Hüseyin'in : Hendek'te senle anlaşma yaptık,Mehmet Fikri'nin : Krize giriyorsun oğlum, vaktin mi geldi, niye böyle yapıyorsun, Hüseyin'in :İşte sen böyle bir adamsın, benim ayıbım ot içmek, senin ayıbını burama gömüyorum, Ahde vefa olmayan adamla hiçbir iş olmaz, kırmadığın, kırmadığın insan bırakmadın, bu bir sivil hareket, bura askerin hareketi değil, askerlik yapacaksan git askeriyede yap, Buradan açıklıyorum belki konuşmadığımdan bu konuşmalarımdan insanları çoğu belki bana kızmıştır, benim mafya olarak gördüler, gayri meşrucu olarak gördüler, Bu davada hak davasıdır, buradan bütün insanlara, bütün ehli kitaba sesleniyorum, bu dava bütün insanların davasmdır, Kuvayi Milliye bir barış hareketidir. Bizim ordumuz var, askerimiz var, biz burada adam vurmak için burada değiliz, adam öldürmek için burada değiliz, Mehmet Fikri'nin :Deli misin lan, Hüseyin'in :Çünkü Türkiye Cumhuriyetini yıkmak için burada değiliz, Türkiye Cumhuriyetini ilelebet payidar kalması için buradayız, Türkiye Cumhuriyetinin delinmiş kurumlarını tamir etmek için buradayız, Allah şahidimizdir. Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK her zaman ve her zaman bizim bir askerimiz olarak burada yerini koruyacaktır.... , Bütün üyelerime söylüyorum Allah için konuşuyorum, eğer suçluysam anlaşmamda, Hendek anlaşmamızda eğer suçlu ben










olursam benim kanım sana helal, Senin kanın bana helal dedin. Mehmet Fikri'nimSen suçlusun, Hüseyin'in : Eğer burada, bir şuradır, kararı verin, eğer ki ben suçluysam Allah şahidimdir, bunu kalbime saplıyacam (elinde bıçak var), ama eğer bu suçluysa, benim için pis kan dedin ya, seni Allah'a havale ediyorum, Recep Gökhan SİPAHİOGLU:Sayın Hüseyin başkanım, sayın Fikret KARADAĞ başkanım Allah rızası için Allah aşkı için elinize ayağınıza kapanıyorum babacım, Recep Gökhan SİPAHİOĞLU : Bu aile parçalanma sın, kol kırılsın yen içinde kalsın, Allah aşkına başkanım, Allah aşkına , Hüseyin'in :Gelin buraya 1-2-3-4-5-6-7-8-9-10-11-12 tane insan huzurunda karan verin, suçluysam Allah için bunu ben kendi kalbime ( elinde bıçak var) sokucam, burada karan Allah için verin, soruyorum size hepinize Allah için söyleyin, Mehmet Fikri'nin :Neden suçlusun oğlum, ne suçu yav,tövbe yarabbi, Hüseyin'in : Söyle,X şahıs:Suçsuzsun, Hüseyin'in :Söyle, X şahıs: Suçsuzsun, Hüseyin'in :Söyle, X şahıs :Suçsuzsun, Hüseyin'in :Söyle, X şahıs:Suçsuzsun, Hüseyin'in :Söyle, X şahıs:Suçsuzsun, Hüseyin'in :Söyle, X şahıs:Suç yok başkanım, Hüseyin'in :Söyle, X şahı s: Suçsuzsunuz, Mehmet Fikri'nin :Yav, kim kimi, X şahıs: Ortada bir suç yok ki, Mehmet Fikri'nimSeni suçlayan kim yav, yav, ... şeklindeki konuşmalann geçtiği tespit edilmiştir.

d)-Telefon görüşmeleri;

01.07.2004 tarihinde Hüseyin NALBANTOĞLU ile görüşmesinde

özetle;Hüseyin'in "Ben Hüseyin NALBANTOĞLU, Atilla Beyin yanından ben" "Komutanım saygılar ellerinizden öpüyorum." diyerek kendisini tanıttığı, Mehmet Fikri'nin "Bir arayıp sorayım dedim. Ne oldu bu çocuklara, hiç ses soluk çıkmıyor dedim. İyiler mi dedim." dediği, Hüseyin'in "İyiler Allah'a şükür." dediği, Fikri'nin "Reis nasıl iyi mi" diye sorduğu, Hüseyin'in "İyi Allah'a şükür." dediği, Fikri'nin "Hepsine selam söyle." dediği,

Tape:7 , 01.01.2007 tarihinde Muhammet YÜCE ile görüşmesinde özetle; Mehmet Fikri'nin evde olduğunu söyleyerek bir süre sohbet ettikleri, Muhammet'in "Komutanım ben de çalışıyordum, bir arayayım dedim, şu gazetelere bir göz atıyorum, bunlar iyice kudurdu" "Nasıl yapsanız, bunlara bir ses yapmamız lazım", Kenan EVREN'i görmüyor musunuz PKK ya destek amaçlı konuşmalar yapıyor" ".. onlara bir düşünce yapacaz komutanım, ben bir şeyler planlıyorum, DTP yi bombalayacam" dediği, Mehmet Fikri'nin "Yok, sakın yapma, haberim olmadan bir şey yapma, salon", "Onlara prim verirsin, bizim istediğimiz zaman yapacaz, onlar istediği zaman değil" dediği, Muhammet'in "Ahmet TÜRK var ya DTP başkanı,..." dediği, Mehmet Fikri'nin "Soyu sopu ermeni, hepsi ermeni, bu millete diş bileyip duruyor, boyna zorluyorlar başlanna gelecek var" dediği,

Tape:l, 24.02.2007 tarihinde Muhammet YÜCE ile görüşmesinde özetle ;
Mehmet Fikri'nin "Muhammedim, yiğidim", ".. .Sağol yavrum., bomba gibiyiz Allah'a şükür
..." dediği, Muhammet'in "Derneği de aradım, dernekte de kimse yok zannedersem" dediği,
Mehmet Fikri'nin "Dernekte de şimdi telefonlar kapandı" "Yakında paramız olacak inşallah
hepsini açacaz" dediği, Muhammet'in "Ya ona bi çözüm buluruz ya, bağlarız bazı yerleri,
toplarız aylık aidatımızı",
" olmasa biz gideriz komutanım olur mu öyle şey, ben zaten bu
aydan sonra gelcem Allah izin verirse gerekeni yapacaz yani" dediği, Mehmet Fikri'nin
"Eninde sonunda biz başaracaz" , "Biz bu memleketin gerçek sahiplerine tapuyu vermeden
ölmeyecez, Allah bize o görevi verdi" dediği, Muhammet'in "Ceviz kabuğuna çıkacaktınız ya
onu ne yaptınız görüştünüz mü" dediği, Mehmet Fikri'nin "Ha yok, onlarla görüşmedim"
dediği, Muhammet'in "Pazartesi benim iki tane yeğen gelecek komutanım oradalar",
"Canavar gibi çocuklar, sizin yanınıza gönderdim" dediği, Mehmet Fikri'nin "Aslanlanm
benim, aslanlanm benim" dediği, Muhammet'in "... gibi yönlendirin, hiç arkanız geri
çekmesin, çok sağlam delikanlılar"
dediği, Mehmet Fikri'nin "Gelsin aslan parçalan gelsin
benim yavrulanm gelsinler" dediği, A *- jt' * *"» ^



Tape:2, 26.02.2007 tarihinde Yaşar AĞSU ile görüşmesinde özetle ; Yaşar'ın "Evet bi isteğiniz bi emriniz olduğu zaman biz de burda sizinle beraberiz bunu bilmenizi istedim" dediği, Mehmet Fikri'nin "karargaha bi ziyarete gelsene, madem o kadar iyisin" "Kuvayi Milliye karagahı, mabedi bir gör, Atatürk'ün karargahı burası" dediği,

Tape:3, 26.02.2007 tarihinde Resul/Mehmet/Abdullah isimli kişiler ile görüşmesinde özetle ; Resul'ün "Albayım merhabalar", "Ben sizin bir sempatizanınızın!.." ".. .derneğin üyesi de olacaz" dediği, telefonu Mehmet'in aldığı, Mehmet Fikri'nin "bu Doğu PERİNÇEK'in avukatları tazminat için beni arayacaklar demiştin Mehmet abi, aramadılar onu geçen gün sana söylemeyi unutmuşum ben" , "o konuda yardımını istiyorum" dediği..., telefonu Abdullah isimli şahsın alarak bir süre televizyonda çıkan programlardan bahsettikleri, Ahmet'in "İzledim Korkut Abiyle de kulağını çınlattık geçen gün aradım onu" dediği, Mehmet Fikri'nin "hiç aramıyo ... herifler ..." "Ben vazifedeyken onların hepsini anyodum, Vatansever Kahramanların hepsini hiç çekinmeden anyodum" "Ü. Albay .. buraya kadar geldi destek verdi" dediği,

Tape:4,26.02.2007 tarihinde Hülya DEMİRCİ ile görüşmesinde özetle ; Hülya'nm "Sayın İ.Z. Paşamla Emekli Subaylar Derneği sizleri de aralarında görmek istiyorlar" dediği, Mehmet Fikri'nin "Tamam olur .." dediği, Hülya'nm "Sekreterinize falan bahsetmeyin bu konulardan", "Gizli kalsın yani" , "...Hüseyin kardeşimle, Kahraman Bey kardeşim her zaman takdire şayan insan., yalnız sekreterinize her konuda bilgi vermeyin" dediği,

Tape:6 , 28.02.2007 tarihinde X Şahıs ile görüşmesinde özetle ; Mehmet Fikri'nin "Hacı abi merhaba" dediği, X Şahsın "Komutanım nasılsın, seni çok seviyorum be" dediği, Mehmet Fikri'nin "Sağol sağol yiğitlerin yiğidi sevgili abim vefakar abim" dediği, X Şahsın "Allah razı olsun, şuanda bir gardaşım var, Vatan Cumhur.. Derneği başkanı genel başkanı 24 il 24 ilde şube kurdu, şu anda N.D. büyüğümüzün elini öpmeye gidiyoruz" dediği, Mehmet Fikri'nin " Çok güzel çok selam söyleyin" dediği,

Tape:8, 02.03.2007 tarihinde Ömer ALPARSLAN ile görüşmesinde özetle ; Mehmet Fikri'nin HADEP kongresinin bile kendilerini tek rakip olarak gördüğünden bahsettiği, Ömer'in "Kuvayi Milliye bu kadar ölmedi" dediği, Gazi Üniversitesindeki bir konferanstan ve üst düzey askeri yetkililerin de katılacağından bahsettikleri, Mehmet Fikri'nin "davetiye olursa beraber gidelim" dediği, Ömer'in "Süleyman DEMİREL sabah oturumunu açıyor", "Öğleden soma işte bu askeri şeyler konular, Suat İLHAN oturum başkanı", "Albay Yavuz ÖZGÜLDÜR var" "Emekli Korgeneral Hasan MURATLI var" dediği, Mehmet Fikri'nin "Kürt..o, vatansever gözüküyor da..." dediği, Ömer'in "Emekli Tümgeneral Rıza KÜÇÜKOGLU" dediği, Mehmet Fikri'nin "Kuvvayi Milliye genel başkanı olarak beni davet ederlerse gelirim,öbürü türlü gelmem zaten" dediği, konuşmanın ilerleyen bölümlerinde, 50 milyon dolarlık bir arsanın satışıyla ilgili konuşmalar yaptıkları,

Yüklə 3,45 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   ...   59




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin