1-Rahip Andrea Santora Cinayeti, 5 Şubat 2006 günü Trabzon ilinde Rahip Andrea SANTORA uğradığı silahlı saldın sonucu hayatını kaybetmiştir. Olayın faili ise 16 yaşındaki Oğuzhan AKDİN isimli kişidir. Olayda GLOCK marka silah kullanılmıştır. Oğuzhan AKDİN'in savunmasında, Avrupada Hz.Muhammet hakkında yayınlanan karikatürler nedeni ile cinayeti işlediğini ifade ettiği öğrenilmiştir.
2-Danıştay Saldırısı, 17 Mayıs 2006 günü Danıştay 2. Dairesine yönelik gerçekleştirilen silahlı saldın sonucu Danıştay üyesi Mustafa Yücel ÖZBİLGİN görevi başında şehit edilmiş, 3 Yüksek Yargıç ile 1 Tetkik hakimi de öldürülmeye teşebbüs edilmiştir. Fail Avukat Alparslan ARSLAN olaydan hemen sonra yakalanmış , ilk beyanlannda saldınyı Dairenin verdiği Türban karan nedeniyle gerçekleştirdiğini beyan etmiştir. Olayda GLOCK marka silah kullanılmıştır. Bu eylemin Ergenekon Terör Örgütünün bir eylemi olduğu yukanda tüm aynntılan ile açıklanmıştır.
3-Hrant Dink Cinayeti, 19 Ocak 2007 günü Agos Gazetesi genel yayın yönetmeni, Ermeni asıllı Türk vatandaşı Hrant DİNK uğradığı saldırr sonucu hayatını kaybetmiş, bu
olayın failinin de 17 yaşındaki Ogün SAMAST olduğu görülmüştür. Ogün SAMAST'm beyanları doğrultusunda olayın azmettiricisi ve planlayıcısı olarak Yasin HAYAL ve Erhan TUNCEL ile birlikte bir kısım şahıslar daha yakalanmıştır.
4-Zirve Yayıncılık Cinayeti, 18 Nisan 2007 günü Malatya'da Zirve yayıncılığa yönelik saldın yapılmış, saldmda 4 kişi hayatını kaybetmiştir. Bu olayın faillerinin de 19 ve 20 yaş grubundaki kişiler olduğu görülmüştür. Bu olayda da yakalanan şüpheliler ilk beyanlannda, öldürdükleri kişilerin Malatya ilinde misyonerlik faaliyetleri içersinde olduklannı, Müslümanlığı kötülediklerini, bu yüzden öldürdüklerini beyan etmişlerdir.
5-YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç'e yönelik silahlı saldırı, 25 Nisan 2007 günü Ankara ilinde Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) merkez binası önüne gelen bir şahıs tarafından silahla ateş edilmiş ve bu olayın, YÖK Başkanı Prof.Dr. Erdoğan TEZİÇ'e yönelik bir saldın girişimi olduğu değerlendirilmiştir. Olay şüphelilerinden Nurullah İlgün'ün üzerinden, Kuvvai Milliye Derneği'ne ait bir kart çıkmıştır.
6-Ümraniye Bombalan, 13 Haziran 2007 günü Ümraniye İlçesinde 27 adet el bombası ele geçirilmiştir. Bu soruşturmanın başlamasına esas olan olayda ele geçen el bombalannm hangi amaçla ve nerelerde kullanılacağı tespit edilememiştir. Tespit edilen husus bu bombalar ve aynı kapsamda Eskişehir ilinde ele geçen bombalardan 3 tanesinin sözde Türban konusundaki karikatürü yayınlamasından dolayı Cumhuriyet Gazetesine atıldıklandır. Bu olaylann ise Ergenekon Terör Örgütünün bir eylemi olduğu yukanda aynntısı ile anlatılmıştır. Yukanda sayılan olayların hepsinin, bu başlık altında anlatılan, Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik,halkm bir kısmını diğer bir kısmına karşı silâhlandırarak, birbirini öldürmeye tahrik suçlarının amacına uygun olduklan anlaşılmaktadır.
Ergenekon Terör Örgütünün, Cumhuriyet Gazetesi ve Danıştay Saldmlan eylemleri ile, özellikle bu eylem tarihlerinde gündemde olan türban tartışması taraflanm, tartışma zemininden artık kamplaşmaya çekmeyi, toplumun farklı görüşe sahip kesimlerini birbirlerine ve nihayetinde yönetime karşı silahlı ayaklandırmayı, bu şekilde ülkede kargaşa ortamı oluşturup ordu içerisinden kendilerine destek olacaklannı umduklan kişiler ile yönetimi ele geçirmeyi amaçladıkları anlaşılmaktadır.
Gizli tanık 17 , ifadesinde aynısı ile ; "Ali KUTLU, Mersin ilinden derneğe gelmişti. Kendisinin VKGB oluşumunun başlangıcında yer aldığını anlatıyordu. Bu kişinin Mersin'de VKGB tarafından organize edilen bayrak mitinginde yer aldığını, bu miting öncesi 2 adet Türk bayrağının VKGB tarafından halkın galeyana getirilmesi için özellikle yaktınldığım, bundan dolayı da 10.000 kişinin tepki amaçlı Türk bayrağı açtığını bizzat kendisinden duydum." şeklindeki beyanı, Ergenekon Terör Örgütünün sivil toplum alanındaki alanındaki diğer bir kuruluşu olan VKGBH'nin bu amaca yönelik faaliyetlerini göstermesi açısından önemli görülmüştür.
Ergenekon Terör Örgütü üyelerinin bu konu ile ilgili yaptıkları telefon görüşmelerinden örnek olacak birkaç tanesi aşağıya çıkartılmıştır.
Tape 179,12.10.2007 tarihinde Mehmet Fikri KARADAĞ ile Nazmi isimli şahıs arasındaki görüşmede özetle ; Nazmi'nin "Ne Olacak Bu Kürtlerin Durumu Ya" diye sorduğu, M. Fikri'nin "İyi olur, iyi olur." "Bu millete ihanet eden herkes belasını bulur, bu memlekette yeri yok." "Hepsi defolur gider cehenneme." "Hepsi cehenneme. En İyisi Ölüşüdür Biliyorsun." Dediği,
Tape 7, 01.01.2007 tarihinde M.Fikri KARADAĞ ile Muhammet YÜCE arasındaki görüşmede özetle ; Muhammet'in "komutanım- ben de çalışıyordum, bir arayayım dedim, şu gazetelere bir göz atıyorum, bunlar iyice kudurdu" "Nasıl yapsanız
bunlara bir ses yapmamız lazım" ".... Kenan EVRENİ görmüyor musunuz PKK ya destek amaçlı konuşmalar yapıyor" , ".. onlara bir düşünce yapacaz komutanım, ben bir şeyler planlıyorum, DTP yi bombalayacam" dediği, M.Fikri KARADAG'm "Yok sakm yapma, haberim olmadan bir şey yapma, sakm" "Onlara prim verirsin, Bizim İstediğimiz Zaman Yapacaz, onlar istediği zaman değil" dediği, Muhammet'in "A. T. varya DTP başkanı, ş... p..." dediği, M.Fikri KARADAG'm "Soyu sopu ermeni, hepsi ermeni, bu millete diş bileyip duruyor, boyna zorluyorlar başlarına gelecek var" dediği, Muhammet'in " Neyse zamanı gelince" dediği, M.Fikri KARADAG'm "Bir derdimiz yok, herif zorla dert ediniyor, Kuvayi Milliye yi silmeye yemin etmişler Ankara da" ".. sivil asker hepsi seyrediyor .... P..., Savcısı, Hakimi, Polisi ne bileyim Bakanı, hainleri bırakmış vatanseverlerle uğraşıyor" "..Bütün Sivil Asker Meşrutiyeni Yitirmiştir Bize Göre" dediği,
Tape 0375 , 27.07.2007 tarihinde Ali KUTLU ile X Şahıs arasındaki görüşmede özetle ; X şahsın "Türkiye'de genel durum nasıl şuanda" dediği, Ali KUTLU'nun da "İyi iyi. şuan kötü ya. şuan berbat, işte bakacaz. bi hamle yapacaz yakında, herşeyi haberlerden okursun zaten, haberleri dinlersin birşey oldu mu" dediği, X Şahsın "Ne Hamlesi Yapacaksınız" diye sorduğu, Ali'nin "Telefonda Olmaz Tamam" dediği, X Şahsın "Kardeşim bu tarikatlara cemaatlere komple el koysunlar kapatsınlar a., koyayım ya" dediği, Ali KUTLU'nun da "öyle yapıcaz zaten", "11 kasım 1938'den bu güne her kurum kuruluş şahıstan hesap sorucaz. Sen hiç kafanı yorma rahat ol yani" dediği, X Şahsın "Yeni Şafak Yeni Türkiye Gazetesi var birde bu a... kodumun tam militan bir gazete o da ya" dediği, Ali'nin "Hepsine El Koyacaz Kafanı Yorma Hepsini" dediği, X Şahsın "Ya düşündükçe sinirleniyorum. Vallahi Billahi Ya Gidip Eylem Yapasım Geliyo" dediği, Ali KUTLU'nun da "ya boşver, akşam msn'de şey yaparız. Bunlara telefonda girme bu tip şeylere tamam mı" dediği,
Tape 20,13.03.2007 tarihinde M.Fikri KARADAĞ ile Remzi ÖZKAN arasındaki görüşmede özetle ; M.Fikri KARADAG'm "Sağol bomba gibiyiz Allaha şükür, uğraşıyoruz burada ki şeylerle, vatan hainleriyle" "Karargahtayım"dediği, daha sonra "dün Kürt vatandaşın birisi bir açıklama yapmış" M.Fikri KARADAG'm "Ya milli eğitimin başı ne ya, anam kurt, babam arap diyorsun, sen nesin, ben diyorum ki, sen o., ç.. diyorum, .. anan kurt baban arapsa sen o... olabilirsin başka ne olabilir., peki oldu yavrum" dediği,
Tape 23,20.03.2007 tarihinde M.Fikri KARADAĞ ile A.C.'ün arasındaki görüşmede özetle ; A.C.'ün bir şahsın cenazesinden bahsettiği ve telefonla ulaşamadığını anlattığı ve "bugün mutlaka ulaşırım ...o dava mava açtılar herhalde bugün, şey hakkında, televizyonda ben okudum da o içişleri bakam p..." dediği, M.Fikri KARADAG'm "A. suç olmadığı için dava açamazlar suç unsuru yok" dediği, A.C.'ün "açsada ..biraz halk hareketi ivme kazansın, bir iki tanesi geberdi mi, ondan sonra güç olduğu zaman bir şey olmaz, bu iş kitleselleştimi ondan sonra defolup giderler" dediği,
Tape 93, 27.04.2007 tarihinde M.Fikri KARADAĞ ile Ahmet SAYAR arasındaki görüşmede özetle ; Ahmet SAYAR'm televizyonlarda, Genel Kurmay'm MUHTIRA açıkladığını anlattığı, M.Fikri KARADAG'm "Oh ne güzel, demekki kuvayi milliye hedefine ulaştı" "Ahmet, o zaman anayasa mahkemesi de yarın bu işi aynen bağlar" "K... gibi bağlıyacaklar" "Ne mutlu türküm diyemeyen k... ne işi var Atatürkün köşkünde" "O zaman generallerin kafasını keserdi bu genç subaylar" "Hadi bakalım başarıya ulaştık, bu bizimdir" "O yemin var ya o yemin" "Bizim mersindeki konuşmalarında hepsi gitti, bunlarda bir bok yapamaz falan dedik" dediği, Ahmet SAYAR'm "Hainlerin azınlıkların bu ülkeye hükmettiği ne zaman görülmüş, nereye kadar hükmedebilirler" dediği, M.Fikri KARADAG'm "Anayasa mahkemesi iptal edecek ve erken seçime gidilecek başka çare yok" "Bu olmazsa .... kan akar o zaman bu memlekette, çok tehlikeli olur" "Oraya, o k.. .kler, Atatürk düşmanı, Türk düşmanı, devlet düşmanı, müslüman olmayanlar çıkmayacak" dediği,
Tape 125,07.05.2007 tarihimde M.Fikri KARADAĞ ile Yakup isimli şahıs arasındaki görüşmede özetle ; Yakup'un Kayseri'de bazı KÜRT gurupların olduğunu, bunların halka ve bazı iş adamlarına baskı yaptığını, bazı şahısların bunlardan faizle para aldığını, şahıslarında bu kişileri tehdit ettiğini anlatarak, bu şahıslara ne yapmaları gerektiğini sorduğu ve "E.A. diye bir KÜRT burada, .. milletin kanını emiyor, ..bizim bu esnaflara nasıl yardımcı olabiliriz" dediği, M.Fikri KARADAG'm "Ne demek ya, öyle şey olur mu, onlar siktir olup gidecek ..." "Onları bana sormayın oğlum .. nasıl yaparsanız yapın, .. teslim olmayın da köpeğe" dediği, Yakup'un "Yok komutan, köpeği nasıl zehirleyip elindekini nasıl alacağız onu düşünüyoruz" dediği, Yakup'un dikkatli olmaları gerektiğinden bahsettiği, M.Fikri KARADAG'm "Planlı yapacağız planlı" "Balıklama atladın mı işler karışır" dediği Yakup'un "Anladım komutanım, o zaman biz şu oluşumumuzu yaptık mı.." "o zaman özel konuşuruz bu mevzuları zaten" dediği,
Tape 51, 26.07.2007 tarihinde M. Fikri KARADAĞ ile Muhammed YÜCE arasındaki görüşmede özetle ; M. Fikri KARADAG'm Milletvekili adayı olup TBMM'ye girememesi ile ilgili olarak görüştükleri, Fikri'nin "..orda PKK'hlarla Gidipte Ne Yapayım, Orda Cinayet İşlerim.." dediği, Muhammed'in "Ş... bir bayan çıkmış, gebze cezaevinden, apo posterleriyle gidiyor, Ben Onu Vuracağım Ya Yemin Ediyorum, Ben Kafayı Koydum komutanım, böyle bir şerefsizlik, adilik olabilir mi ya, bu ne biçim bir düzen" dediği, Fikri'nin "Terörle Mücadele eden ben olsam, Genel Kurmay Başkanı, bütün askeri çekerim lüzum kalmadı çünkü, madem Meclis'te bunlar yasal olarak temsil edilecek lüzum yok" "Eş.. Türk Diye Boşuna Dememişler Mamocum, İşte Bunun İçin Eş... Türk'ün Manası Bu" dediği, görüşmenin ilerleyen bölümlerinde Muhammed'in "...Star Gazetesin şey yazmışlar, Sizin Şeyin Resimleri Neydi O, Yüzbaşı Tekin" dediği, Fikri'nin "Yıldırım Oktay" dediği, Muhammed'in "He o bide K. PAŞA" "Hepinizin resimleri orda, sizin hakkınız da şey yazmış, milleti galyana getiren" "Hepinizin resimlerini koymuş., bizim dernek başkanı yardımcınız Ali Başkan.." "Hüseyin başkanımızın resmi, onu da koymuş" dediği, Fikri'nin "Mehmet ALT AN bu Ahmet'in kardeşi Çetin Altan'm oğlu" "O ş... suratlı bir herif var ya pis sakallı" dediği, Muhammed'in "Yanlış yapıyorsa ...harcayalım onu" ".. Gideriz komutanım, pkk'ymış mkkaymış, bu saatten sonra millete o gerekiyor" "yani illa terörist mi olalım ki bir yerimiz olsun bir yerde" dediği,
Tape 178, 10.10.2007 tarihinde M.Fikri KARADAĞ ile İmam Hüseyin Yardıç arasındaki görüşmede özetle ; İmam Hüseyin'in ".. bu memleketi Yugoslavya gibi bölüp parçalamaya uğraşıyorlar, iş ona geldiği zaman., biz vatanı koruruz" dediği, Amerika'nın Irak ta yapmak istediği planlardan, oyunlardan bahsettikleri, bir süre mahalle aralannda bulunan mescit ve kiliselerle ilgili konuştuktan sonra M.Fikri KARADAG'm "hepsi Amerikaya çalışıyor köpeklerin işte hepsi yani o dediğin medrese denen yerlerde amerikan aj anlarıyla dolu" "En büyük misyoner devletin başında" "Bu Bu Ş.. .siz A.. .1 Millet Ondan Sonra Gidip Bunalara Yine %50 Veriyor" dediği,
Tape 75, 08.10.2007 tarihinde M.Fikri KARADAĞ ile Muhammet YÜCE arasındaki görüşmede özetle ; Muhammet YÜCE' nin "Ne yapıcaz komutanım, bunun sonu ne olucak" dediği, M.Fikri KARADAG'm "A...k..Çocukları, 4 Yıldızı Takıp Dolaşıyorlar, Onlar Yapsınlar Ne Yaparsa" dediği, Muhammet'in ".. Yapmamız gereken şeyleri yapalım komutanım, ... jandarmanın, emniyetin birşey yapacağı yok", "bayramdan sonra size 20 tane genç gönderiyom" "..20 tane sağlam ekip", "...Neyse komutanım biz geldiğimizde görüşelim Telefonda Konuşmayalım Da Tamam" dediği,
Tape 292, 09.10.2007 tarihinde Muhammet YÜCE ile Ali GÜRBÜZ arasındaki görüşmede özetle ; ALİ' nin "Abi Gelişme Var" "6-7 kişi şuan tam sağlam şimdi birkaç kişi daha alcam yanıma konuşuyorum şimdi topluyorum olayın daha ne olduğunu daha söylemedim sadece üstü kapalı" dediği, M.YÜCE' nin "He Tamam sen görüş açık açık söyle deki böyle böyle" "Ya Orhan ya Orhan Pamuk... Ya-da şey Ahmet Türk veya Osman
Baydemir Sebahat Tuncel dördünden biri" dediği, ALF nin "Tamam seve seve AHMET TÜRK'E seve seve" dediği, M.YÜCE' nin "Ahmet Türk, Sebahat Tuncel bide şey Osman BAYDEMİR ve ya Orhan PAMUK büyük bir ihtimalle Orhan Pamuk 'tur. Siz görüşün bayramdan sonra onun yanma gitceniz tamam mı, ben görüştüm Tamam" dediği, ALİ' nin "Ahmet Türk Ahmet Türk garanti olsun yani o bizim tam nefret ettiğimiz adam" dediği, M.YÜCE' nin "Neyse bakcaz ona tamam şey yapın siz sen bi elemanlarla iyi görüş sağlam olsunlar ama ha" dediği,
Tape 174, 16.09.2007 tarihinde M.Fikri KARADAĞ ile Kemal CANAY arasındaki görüşmede özetle ; Kemal'in "Tuncay ÖZKAN bişey başlatmış.." "Biz kaç kişiyiz diye, şimdi birmilyon kişi Ankaraya topluyo" "... gidelim mi efendim" dediği, M.Fikri KARADAĞ'm "toplasın bakalım" "Gideriz, gidilir artık başka bişey olarak gidilir boşver" " onlar., boş laflar Anayasa değişiyo, artık bu iş bitti" dediği, Kemal'in "Gidiyo memleket, teslimmi olacaz başkanınım" dediği, M.Fikri KARADAĞ'm ".. Ş...O.. Korumak Ve Kollamakla Yasal Olarak Görevli Olan, Emrinde Milyon Tane Asker olan o...ç.. teslim oluyosa bizemi düşecek" "Tankı, Topu, Uçağı, Gemisi Bende Değil Onlarda, onlar ne gerekiyorsa yaparlar" dediği, Kemal'in "...belki daha beklediği vardır genel başkanım" dediği, M.Fikri KARADAĞ'm "Onlar Bekleseydi, Biznen Temas Kurarlardı Ne Yapayım" "Ancak ölüler fikir değiştirmez" "... kimisi bizim farklılıklar zenginliğimiz diyo, o... işte öyle kandırıyorlar bizi" dediği, tespit edilmiştir.
3-ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN GERÇEKLEŞTİRMEYİ PLANLADIĞI
EYLEMLER
1-YARGITAY GÖREVLİLERİNE SUİKAST HAZIRLIĞI PLANLANMASI
İşçi Partisi Ankara Genel Merkez binasında yapılan aramada ele geçirilen ELBA marka CD'nin yapılan incelemesinde; içersinde diğer dosyalann yanı sıra "YARGI -NUSRET SENEM" isimli klasörün olduğu, bu klasör içersinde (4) adet word dosyası (7) adet PDF dosyasının olduğu,
PDF dosyalarmm (6) tanesinde değişik kişilerle ilgili bilgilerin olduğu, "YARGITAY" isimli PDF dosyasında ise elle çizilmiş basit bir kroki olduğu görülmüş, kroki içersinde binanın bölümlerini gösterir şekiller olduğu, bu şekillerin üzerine A, B, C yazıldığı, binaların giriş çıkış noktalannm işaretlendiği, bu noktalar üzerine değişik işaret ve şekiller yapıldığı ve numaralandmldığı görülmüştür.
(4) adet word dosyasının ise "KROKİNİN AÇILIMI" "YARGITAY İLE İLGİLİ NOTLARIM" "YARGI TEL NOLARI" ve "SEYFETTİN ÇİLESİZ" isimli dosyalann olduğu, bu dosyalann yapılan incelemelerinde ise;
"KROKİNİN AÇILIMI" isimli word dosyasında;
A:Yargıtay ana bina „-,.-;
B: Yrgıtay bitişik ek bnina ■? " V ^
C: Yargıtay ek bnina / '*,**. • r _„__——-—
-
.-protokol kapısı(güvenlik çok sıkı)
-
avukat giriş kapısı
-
Posta giriş kapısı
4 Vatandaş kapısı
5Garaj kapısı (sürekli görevli bulunur, güvenlik yok)
ĞMutfak kapısı
7 A blok yan kapı
8Cnlok yabn kapı
9C blok arka kapı
1OC blok öbn yan kapı
11C blok ana giriş kapı
12C blok garaj kapısı
13 Başbakanlık güvenli girişi
14A blok giriş
X Güvenlik var X Polis var ) (x ray cihazı var P polis noktası var.
"Sarı ile işaretli bölgeler rahat, buralarda güvenlik, polis, görevli yok.6 nolu kapı tünel gölgesinde kalıyor. Gece için uygun. 3 nolu kapı, kilitli ancak açılabilir. Buradan A blok zemin altına inilir.Burası Milli Eğitim Bakanlığı ile A blok arasında kalıyor ve araba park yeri. Tenha. C blok 8 nolu kapı çok müsait. Girince bazen kapı arkasında bir güvenlik çıkabilir. Burada lavabolar var. Oraya geçilebilir. Her zaman yok. 9 nolu kapı kilitlidir. Ama açılabilir. On taraftaki ışıklar orayı görmüyor. 10 nolu kapı kullanılmaz, ön taraftaki ışıklar burayı iyi görüyor. On tarafta 2 kamera var. Ön taraftaki sarı alan ağaçların altında kalıyor. Işıktan da geriye kalıyor. Orayı güvenlik kulübesi görmüyor. Arkada camları yok. O nedenle kör bir nokta oluşuyor. Karargah kameraları görse de karanlık olduğundan sıkıntı olmaz. Ancak fazla beklememeli. Karargah önünden hemen ikaz gelebilir. " şeklinde yazılann olduğu görülmüştür.
Elde edilen kroki ve krokinin açılımını anlatan Word sayfasındaki yazılar incelendiğinde; söz konusu bilgilerin Ankara ilinde bulunan Yargıtay binasına ait olduğu, bu bilgilerin herkes tarafından kolaylıkla temin edilmesinin mümkün olmadığı, çünkü binanın tüm giriş çıkış noktalarının ayrıntılı olarak belirtildiği, girişlerden sonra güvenlik bulunan noktaların belirtildiği, hatta kilitli ya da açık kapıların dahi tespit edildiği, güvenlik kameralarının açılarının dahi belirlendiği, bunlarla da yetinmeyip binaya giriş çıkışlardaki güvenliğin ya da kameraların görmediği kör noktaların bile vurgulanarak belirtildiği görülmüştür.
Söz konusu krokinin ve bilgilerin doğru olup olmadığının anlaşılabilmesi için Ankara Emniyet Müdürlüğüne yazı ile görüş sorulmuş, alman cevabi yazıda Yargıtay binasına ait olduğu değerlendirilen kroki ve krokinin açılımıyla ilgili bilgilerin tamamen doğru olduğu bildirilmiştir.
Dolayısıyla Yargıtay binasına ait kroki ve bilgilerin Yargıtay'da görevli ve ERGENEKON terör örgütüyle irtibatlı olan şahıs ya da şahıslarca hazırlandığı, binanın krokisi ve krokinin açılımı bölümünde yazan bilgilerden ERGENEKON terör örgütünün Yargıtay Başkanlığında görevli üst düzey bir yöneticiye yönelik suikast hazırlıkları yaptığı anlaşılmaktadır.
DEĞERLENDİRME :
{ /
Daha önceki bölümlerde de anlatıldığı üzere ERGENEKON terör örgütü nihai amacına ulaşmak için ülkede darbe zemini oluşturmaya çalıştığı ve Türk Silahlı Kuvvetlerini darbe yapması yönünde teşvik ettiği, bu çerçevede darbe zemini oluşturmak için ülkede kaos ve çatışma ortamı oluşturacak eylemler gerçekleştirdiği,
Örnek verilecek olursa; bir dönem kamuoyunda ciddi tartışmalara sebebiyet veren türban konusuyla ilgili öncelikle örgütün kontrolünde olan Cumhuriyet Gazetesinde türbanla ilgili ülkede gerginlik oluşmasına sebebiyet verecek karikatür çizdirdikleri, sonra da örgüt içersinde bulunan suikast timlerine gazeteye bomba attırdıkları, devamında da gazetede baş yazarlık yapan ve örgütün üst düzey yöneticisi olan İlhan SELÇUK'un söz konusu bombalama olayları sanki karikatür olayından rahatsız olan kesimlerce yapıldığı yönünde yazılar yazarak ülkede gerginlik ve kutuplaşma oluşturulmaya çalıştığı, böylelikle örgütün hedefleri doğrultusunda darbe için zemin oluşturmaya çalıştığı,
Cumhuriyet Gazetesinin bombalanmasından hemen sonra, bu kezde aynı tetikçilere türbanla ilgili karar veren Danıştay Başkanlığındaki kurul üyelerine yönelik suikast yaptırdıklan, saldırıdan hemen sonda örgütün kontrolünde olan medya organlan vasıtasıyla söz konusu eylemler sanki türban karanndan rahatsız olan kesimlerce yapılmış gibi kamuoyu oluşturularak ülkede laik-antilaik kutuplaşması ve çatışma ortamı oluşturulmaya çalışıldığı, böylelikle her iki olayla biran evvel darba zemini oluşmasının hedeflendiği, fakat Emniyet güçlerinin yaptığı başarılı çalışmalarla olay faillerinin yakalanması ile örgütün amacına ulaşamadığı anlaşılmıştır.
ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ üst düzey yöneticilerinden İlhan SELÇUK Ak Parti'nin kapatılması davasından aylar önce yani 23 Ocak 2008 tarihli köşesinde "İktidar partisi zanlı" başlıklı yazı içeriğinde "Savcı kırmızı çizgiyi çiğneyip bölücülük yada dincilik yapan siyasi partiye dava açmasın görür gününü." şeklinde bir yazı yazarak Yargıtay Başsavcısını açıkça tehdit ettiği ve kapatma davası açması yönünde etkilemeye çalıştığı, aynı İlhan SELÇUK yaptığı telefon görüşmelerinde de AK Partiye kapatma davası açılmasının, ülkede ekonomik kriz çıkmasının ve biraz da karışıklık çıkmasının umut olacağım söylediği de bilinmektedir.
Öte yandan diğer bir örgüt yöneticisi Doğu PERİNÇEK'in Merdan ARSLANLAR'la yaptığı telefon görüşmesinde Merdan ARSLANLAR'm sivil toplum kuruluşlan temsilcileri olarak 5-6 kişilik bir heyet şeklinde bir kısım yüksek yargıda görevli kişiler ile görüştüklerini, görüştükleri kişilerin son derece kararlı olduklannı, kendilerinden toplum desteği oluşturmalarını istediklerini söylediği tespit edilmiştir.
Dolayısıyla ERGENEKON terör örgütü üst düzey yöneticilerinin AK Partiye kapatma davası açılması için ciddi girişimlerde bulunduklan, ele geçirilen kroki ve kroki açılımmdaki bilgilerden Yargıtay üst düzey görevlilerine suikast hazırlığı yapılacağı göz önünde bulundurulduğunda, tıpkı Danıştay olayında olduğu gibi örgütün öncelikle Yargıtay Başsavcılığına kapatma davası açması yönünde etkilemeye çalıştığı, sonraki süreçte de planlannı gerçekleştirmek amacıyla suikast için hür türlü planı yaptıklan, belki de söz konusu eylemler deşifre edilmemiş olsaydı örgütün bu eylemleri gerçekleştirip sonra da bu olayı davaya taraf kişilerce yapıldığı yönünde kamuoyu oluşturup darbe zemini oluşturmayı amaçladıklan değerlendirilmektedir.
2-NATO TESİSLERİNE SALDIRI HAZIRLIĞI,
Bu konudaki aynntılar he yukandaki bölümde hemde aşağıda bireysel durumlarda aynntılı olarak anlatılmıştır.
3-2005 YILINDA KARA KUVVETLERİ KOMUTANI YAŞAR BÜYÜKANIT5 A SUİKAST HAZIRLIĞI YAPILMASI
2005 YILI İÇERSİNDE DÖNEMİN KARA KUVVTELERİ KOMUTANI YAŞAR BÜYÜKANIT'A YÖNELİK EYLEM HAZIRLIĞI
İşçi Partisi Genel Merkezinde yapılan aramada; girişin karşısındaki sekreter odasının sağ tarafında bulunan masa üzerinde çok sayıda CD bulunarak el konulmuştur. Bu CD Terden üzerinde "VERSATİLE" yazan 411509A102B4 seri numaralı CD'nin yapılan incelemesinde; içersinde "HİKMET ÇİÇEK'E ULAŞANLAR" isimli klasör olduğu, bu klasör içersinde iç içe girmiş çok sayıda klasör ve dosyaların olduğu, sırası ile "HİKMET ÇİÇEK'E ULAŞANLAR'V'İÇ İSTH"/'T7. MÜTEFERRİK KONULAR" isimli klasöre gelindiğinde içersinde çok sayıda klasör ve word dosyalarının olduğu, bunların içersinde "KORUMA PLANI" isimli word dosyası incelendiğinde içeriğinde; "08 ŞUBAT 2005" tarihli dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar BÜYÜKANIT'm koruma planı başlıklı (9) sayfalık çizelge şeklinde yazı olduğu, içeriğinde dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar BÜYÜKANIT'm belirtilen tarihte İzmir ve Balıkesir illerine yapacağı ziyaretler sırasındaki koruma planının olduğu anlaşılmıştır.
Söz konusu belge şüpheli Doğu DOĞUPERİNÇEK'e herhangi bir isnatta bulunulmadan sadece nereden, ne şekilde temin ettiği, hangi amaçla sakladığı ve bu planları başka herhangi bir kimseye verip vermediği sorulduğunda; sorulan soruya cevap vermek yerine "Böyle kanun dışı saçma sapan, vatana ve millete hiyanet anlamı taşıyan işlerle bizim hiçbir işimiz olmadığını, Genel Kurmay Başkanı, Emniyet Genel Müdürü, Mit Müsteşarı bilir" şeklinde beyanlarda bulanarak söz konusu koruma planı hakkında ifade vermekten kaçındığı, bu CDTerin bulunmuş olduğu katın sorumluları sorulduğunda ise; "Girişin karşısında böyle bir sekterlik odası yok. Her katta ikişer adet sekretarya odası vardır. Bu odalarda çalışanların isimlerini şuanda bilmiyorum." şeklinde cevap vererek CD'lerin sorumlu tutulacağı parti çalışanlarını saklamaya çalıştığı,
Doğu PERİNÇEK'in bu şüpheli cevaplan, aynı yerden ele geçirilen Yargıtay Krokileri ve İzmir Nato Karargahı krokileri ile birlikte değerlendirildiğinde, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar BÜYÜKANIT'a yönelik kötü amaçlı eylem ve planlar yapmış olabilecekleri düşünülmektedir.
4-GAZETECİ YAZAR FEHMİ KORU'YA YAZAR ORHAN PAMUK'A, DİYARBAKIR BELEDİYE BAŞKANI OSMAN BAYDEMİRE, DTP MİLLETVEKİLİ SEBAHAT TUNCEL VE AHMET TÜRKE YÖNELİK SİLAHLI SALDIRI HAZIRLIĞI YAPILMASI OLAYI
15.09.2007 tarihinde saat:21.52 sıralarında Muhammet YÜCE Ue Selim AKKURT arasındaki ; Muhammet'in "İyi o Albayla da görüştüm ben az önce yine" "...komutan diyorum, olursa olsun diyorum., biz her türlü varız, indirilecek adam varsa indirelim, her türlü arkanızdayım dedim", "Bu Yeni Şafak gazetesinde Fehmi KORU mu ne var ya bir tane gazeteci" "O kafaya takmış, tamam dedim, o bizden dedim, sen sadece yeri ayarla dedim,., sen bizi başkasına yönlendir dedim" , "Yani yapacağımız varsa yapalım bize destek olsun dedim", "O gazeteciyle dedim Sabahat TUNCEL'i biz indirelim dedim, senin için indirelim ama, dedim sende bize yap dedim", Selim'in "Gazeteci kolay ya gazeteci,erkek değil mi", Muhammet'in "Erkek, Fehmi KORU var ya a... k... ", "Komutan'onu,biz indiririz dedim, Sabahat
TUNCEL'i de indirelim dedim, zaten Sabahat TUNCEL'i indireceğiz dedim, ikisini de indirelim dedim, siz gerisine kanşmaym dedim, siz sadece bize yolu gösterin dedim" Selim'in "Baydemir'le O Olabilir", Muhammet'in "Sabahat TUNCELİ dedim, o da tamam diyor, tamam da a... k.... önce bir mekan lazım bize, para lazım dedim..."
21.09.2007 tarihinde saat:13.13 sıralarında Selim AKKURT ile Ayhan ÇELİK arasındaki ; Ayhan'ın "He yeter a... k..., peki oyuncakların falan nasıl iyi mi", Selim'in "Oyuncaklarım hazır işte maddiyata bakıyor"
29.09.2007 tarihinde saat :23.58 sıralarında Muhammet YÜCE ile Selim AKKURT arasındaki ; Muhammet'in "İyi, ben şimdi bizim Fikri Albayla görüştüm de beni aradı..." , "...Biri varmış İstanbul'da, o da maddi destek sağlayacak, diyor gidin ona diyor, nasıl edek" , "Hı başımızı ağrıtır ama ..." , "... 'de ceza savcısı varmış, ... ceza savcısı, bir de hakim varmış, baş hakim midir nedir, diyor onlarla da görüştürecem sizi, onlar da arkanızda ama,onlarm bize ne faydası olacak ki a... k... ", "Bir işe benzesin, bir de içerde bakacak bir para olsun a... k..." , "Devlet zaten bizi s... de", "Ancak o büyüklerden koruyanlardan olursa olur,korur,yoksa dışardan öyle devlet mevlet bizi de s... a... k..., adam diyecek devletin askeri var, polisi var, size mi kalmış a... k..." , "He iyice bizi vatan haini ederler de", Selim'in "He Ağca gibi oluruz ha", Muhammet'in "Başka bir şey dediğin, Orhan PAMUK'u diyek a... k...", Selim'in isim söylememesi konusunda uyanda bulunduğu, daha sonra DİNK cinayeti ile ilgili gazetede çıkan haberlerden bahsederek Selim'in "Ogün'ün hesabında trilyon varmış", Muhammet'in "Ya a... k..., bunlar DİNK'i hallettiler hiçbir s... olmadı, ne akrabalan ne çevreleri, hepsi kahraman oldu çıktı a... k..., biz ona diyek ki gelin biz ORHAN'ı dökek",
30.09.2007 tarihinde Muhammet YÜCE'nin Coşkun ÇALIK'a gönderdiği telefon mesajında ; "Halaoğlu, gazeteci Orhan PAMUK'u halledecez,ben,sen,Halil,Fuci, var mısın, toplam 2 trilyon alacaz,var mısın kurban bayramından sonra hazır ol"
02.10.2007 tarihinde Muhammet YÜCE' nin Coşkun ÇALIK'a gönderdiği telefon mesajlarında ; "Allah izin ederse Orhan PAMUK'un kurban bayramından sonra İstanbul'da konferansı varmış, gece 2 gibi toplantı çıkışı halledecez, ilk başta 2 trilyon alacaz, işi bitirdikten sonra da 5 trilyon,bir tane villa,bir tane benzin istasyonu alacaz,bunlar İstanbul'da, ama sonuçta kesin yakalanacaz, bunu bil,Hrant DİNK'i vuranlar gibi tüm Türkiye bizim peşimizde olacak,haberin olsun " "Bu hafta görüşecez,Ben, Sen, Halil, Fuci, hazırlıklı ol" , "Öyle de yok,böyle de, en azından hayatımızı kurtannz,babalar gibi yatarız çıkanz,zaten Sedat PEKER yakalanınca bizi kendi koğuşuna aldıracakmış,en büyük biz olacaz,paranm da her şeyin de en iyisini yapacaz, halaoğlu bu saatten sonra bize bu gider"
09.10.2007 tarihinde Muhammet YÜCE ile Coşkun ÇALIK arasındaki ; Muhammet'in "He iyi bayramdan sonra hazırlan ha", "Kesin ha tamam" , Coşkun'un "Kurban bayramını sabırsızlıkla bekliyorum yani" , Muhammet'in "Kesin bak daha buradan bunun dönüşü yok,işi hallettiklesin kararlaştırdık ..."
10.2007 tarihinde saat:00.06 sıralarında Muhammet YÜCE ile Selim AKKURT arasındaki ; Selim'in "Tamam, şey yap ne oldu komutandan bişey çıkmıyor mu", "deki Osman yada şey ...", Muhammet'in "Tamam bakacağız"
21.10.2007 tarihinde saat: 15.25 sıralarında Selim AKKURT ile Zafer POLAT arasındaki ; Selim'in "....Abuşlan görüştük, Abus gitti. Ertesi gün a... k... o şeyler patladı mevzuatlar. Ondan sonra numaramı değiştim hemen.", "Onun telefon da kesin mimlidir yani. .. .ama isim vermedik birşey etmedik öyle bir konuştuk işte...", Zafer'in "E ne edek a... k...., bizde gidek, sen o zaman git, o DTP'nin başkanını öldür. Bende gidim ha o Diyarbakır belediye başkanını. Kardaş bizde gidip yatak ne edek." ,
22.10.2007 tarihinde saat:18:20 sıralarında Muhammet YÜCE ile Selim AKKURT arasındaki; Muhammet'in ".. .Albayından birşey çıkacağa yok, o... a... koyayım, iki gündür
•"4
ara ara a... k..., ..bu sefer de diyor, devletin askeri var, polisi var boş verin, a... k.. k.... ya" , "Bizim rızkımız kesiliyor her taraftan"
Dostları ilə paylaş: |