-639-726 isimli dosyada
I. ADANA OLAYLARI
II. ANKARA OLAYLARI:
a. KAYAŞ-KÖSTENCE, TÜRKÖZÜ ÖRGÜTÜ VE EYLEMLER:
b. ABİDİNPAŞA ÖRGÜTÜ VE EYLEMLERİ:
c. KARTALTEPE ÖRGÜTÜ VE EYLEMLERİ
d. ETLİK-AYVALI ÖRGÜTÜ VE EYLEMLERİ:
e. ETLİK-ESERTEPE ÖRGÜTÜ VE EYLEMLERİ:
f. GÜLVEREN ÖRGÜTÜ VE EYLEMLERİ:
g. MİSKET VE ŞAHAP GÜRLER MAHALLESİ ÖRGÜTLERİ VE
EYLEMLERİ:
h. TOPRAKLIK BÖLGESİ ORGUTU VE EYLEMLERİ: ı. HASKÖY ÖRGÜTÜ VE EYLEMLERİ:
i. İSKİTLER, KARŞIYAKA VE MUTLU MAHALLESİ ÖRGÜTLERİ VE EYLEMLERİ:
j. KIRIKKALE ÖRGÜTÜ VE EYLEMLERİ: başlıklarının yer aldığı örgütlenmeleri anlatan word dosyalan. -759-878 isimli dosyada E. EYLEM SANIK İLİŞKİLERİ:
MHP GENEL MERKEZ YÖNETİM KURULU: başlıklı toplam 587 şahsın eylemlerini anlatan dosya
-senaryo-su isimli dosyada III. SİLAH YÖNÜNDEN ÖRGÜTLENME:
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Merkezinin silah yönünden örgütlenmesini anlatan 63 sayfalık Word dosyası,
727-758 isimli dosyada
MHP' nin Toplam 6 ilde gerçekleştirilen olaylan anlatan 22 sayfalık Word dosyası 879-945 isimli dosyada
-Eylemlerin yasal tanımını anlatan 60 sayfalık Word dosyası görülmüş DİSKET-77 2023-7sema isimli dosya ÖRGÜT İÇİ İLETİŞİM HİYERARŞİSİ
Aşağıdaki şema örgütün iletişim ağı ile ilgili bir kesittir. Örgüt içinde her kişi, örgüte dahil ettiği kişilerle iletişimden ve onlann koordinasyonundan sorumludur. B, A, Z ve Y'nin sorumlusu olup, B bu kişiler için sorumlu konumundadır. Bir sorumluluk grubu idari bir birim değil, iletişim ve koordinasyon birimidir. Bir üye çağrı durumlarmda önce sorumlusu ile iletişime geçmekle yükümlüdür. Üye ile istisnai durumlar dışında herzaman sorumlusu aracılığı ile bağlantıya geçilecektir. Üye ile doğrudan bağlantıya sorumlusu dışında ancak merkez yönetim kuruUıgeçebilir. Bir üyeye ulaşabilmek için tüm gerekli bilgiler sorumluda bulunur. Şikayetler öncelikle sorumlu tarafından halledilmeye
çalışılır, bu gerçekleşmediği durumda sorumlu doğrudan merkez yönetim kurulunu sorundan haberdar edebilir. Üye şikayeti ile ilgili en geç 2 hafta içinde tatmin edici bir ilerleme kaydedilmediği durumda, şikayetini gelişen olaylan da ekleyerek, yazılı olarak Merkez Yönetim Kurulu'na bildirebilir. Merkez Yönetim Kurulu en geç bir hafta içinde üyeye yazılı olarak veya yüzyüze şikayeti ile ilgili görüşlerini , açıklamaları, gelişmeleri ve çözümleri iletmek zorundadır.
C : B'nin sorumlusu
B : A'nin sorumlusu
B ve C, A'nın üstsorumluları
A,Z,Y, B'nin sorumluluk grubu
ÖRGÜTLENME: (HÜCRE YAPILANMASININ OLUŞUMU)
Örgütlenme yapısı bir ağ benzeri olup, hiyerarşik kurallar ve disiplin çerçevesinde oluşmuş bir yapıdır.
Merkezden çepere doğru yayılan bu yapının hiyerarşisi, idari ve iletişim hiyerarşisi olarak ikiye ayrılmıştır. İletişim hiyerarşisi Şema A ve B'de görüldüğü şekilde her üyenin kendine bağlı üyelerden oluşan sorumluluk grupları oluşturmasına dayanırken, idari hiyerarşi Şema C'de belirtildiği gibidir.
Herkes kendisi oluşuma dahil olduktan sonra 1-2 ay içinde kendi alt sorumlusu olarak, sorumlusu tarafmdan kendisine belirtilen kadar sayıda güvendiği ismi bulacak ve kendisinin bağlı olduğu genel sorumlular ve oluşum başkanından oluşan kabul heyeti ile tanıştırıp onayı aldıktan sonra, oluşuma belirlenen prosedür çerçevesinde dahil edecektir.
İdari Yapı
Merkez Yönetim Kurulu çalışma grubunun daimi üst organıdır. Çalışma grubunun kurucu üyelerinden ibarettir. Bu kurulun içtüzüğü kurul üyeleri tarafmdan belirlenir ve sadece oluşum başkanına karşı sorumludur. Kurul periyodik yayınlar ve duyurularla çalışma grubu üyelerini ilgili gelişmelerden haberdar eder.
Çalışma grubu üyeleri arasından her sene kura ile 25 veya çalışma grubunun toplam üye sayısının %1'i kadar(hangisi daha fazla ise) kişi seçilir ve bu kişiler Merkez Danışma Meclisi'ni oluştururlar. Merkez Danışma Meclisi örgütün genel işleyişi, izlenecek politikalar ve yöntemler konularında Merkez Yönetim Kurulu için tavsiye kararlan alır. Aynca kendi bünyesinden çalışma grubunun uyguladığı her bir proje için proje denetleme komisyonlan oluşturur, projeleri bu komisyonlar aracılığı ile denetler ve Merkez Yönetim Kurulu'na projelerin gidişatı ile ilgili durum raporlan sunar. Proje denetim komisyonunun bir proje hakkında uyan mesajı yayınlaması durumunda, merkez yönetim kurulu, proje grubu ve proje denetleme komisyonu konuyu görüşmek üzere toplanır ve bu toplantıda alman kararlar Merkez Danışma Kurulu'na iletilir.
Merkez Danışma Meclisi'nin her toplantısında Merkez Yönetim Kurulu'ndan bir kişi gözlemci olarak bulunur. Bu kişinin oy hakkı yoktur ve istenildiği takdirde tartışılan konu ile ilgili görüşlerini dile getirir.
Proje Gruplan Çalışma Grubunun üstlendiği her proje için Merkez Yönetim Kurulu tarafmdan davet yoluyla oluşturulur.En az 3 kişiden oluşan bu gruplar tasarlama aşamasından, hayata geçirilmesi aşamasına kadar üstlendikleri projeden sorumludur. Her proje grubunun bir sorumlusu vardır ve üst organlara karşı bu kişi sorumludur. Her proje grubu kendi çalışma tüzüğünü kendi oluşturur. Proje gruplan üstlendikleri projeyi belirledikleri zaman içinde en iyi şekilde yapmakla görevlidir ve doğrudan Merkez Yönetim Kuruluna karşı sorumludurlar. Bir üye en fazla iki proje grubunda yer alabilir. Proje gruplan proje denetim komisyonlan tarafından denetlenir ve proje denetim komisyonu ile belirlenen periyotlarda biraraya gelir. Proje grupl|rjsüstleop_dikleri proje ile ilgili bir çalışma takvimini proje koordinasyon sekretaryasma su|f8r4ar fye çafttaıa takvimleri onaylandıktan
sonra projeyi gerçekleştirme aşamasına geçerler. Proje grupları en az haftada bir kez toplanmak zorundadır. Proje ile ilgili gelişme raporları her hafta proje koordinasyon sekreteryasma sunulur.
Proje Koordinasyon Sekreteryası yürümekte olan projelerle ilgili koordinasyon ve sekreterya işlemlerini yürütür. Sekreterya koordinasyon ve bilgilenme amacı ile proje grupları ile toplantı talep edebilir ve proje grupları her hafta sekreteryaya projenin gidişatı ile ilgili yazılı rapor sunar. Sekreterya koordinasyon ve bilgi eksiklikleri ile ilgili proje gruplarını uyarabilir ve proje grubu uyan doğrultusunda en geç iki hafta içinde tedbir almadığı durumda, durumdan Merkez Yönetim Kurulu'nu haberdar eder.
KARAR ALMA PRENSİPLERİ
Her iletişim ve idari grubun bir sorumlusu bulunur. Sorumlu kendi grubunun sekreterya ve koordinasyon işlemlerini yürütür. Sorumlunun grubunu makul bir süre içinde toplantıya çağırma hakkı vardır. Grupta sorumlunun karşı olduğu bir karar alınamaz.
Merkez Yönetim Kurulu alman kararlan gerekli açıklamalan yaparak değiştirme, iptal etme veya askıya alma hakkına sahiptir.
Bu oluşumun merkezden dışa doğru yayılan bir ağ olduğu ve dolayısı bu ağ içindeki bir zincirdeki aksamanın bir çok noktayı etkileyebileceği unutulmamalı ve bu sorumluluk bilinci ile hareket edilmelidir.
İLETİŞİM PRENSİPLERİ
2023/7 grubu bir insan ağıdır, dolayısı ile üyeler arası iletişim ve koordinasyon büyük önem taşımaktadır.
Bir üyeye sorumluluğu altındaki üyelere ulaştmlmak üzere bir mesaj geldiği takdirde bu mesaj en geç 2 saat içinde sorumluluğu altodaki üyelere ulaştmlmalıdır. Acil kodlu mesajlar en geç 15 dakika içinde ulaştmlmak zorundadır. Bir üyeye sorumlusu üzerinden değil de, doğrudan ancak merkez yönetim kurulu üyeleri tarafından ulaşılabilir. Bu durumda üye sorumlusunu kendisine iletilen mesaj hakkında en geç 1 saat içinde haberdar eder.
Her üye kendi sorumluluğu altındaki kişiler için sekreterya görevini üstlenir. 8Hücre yapılanması)
Yapılan her toplantının yeri ve saati, gündemi ve alman kararlar sözlü veya yazılı olarak merkez yönetim kuruluna geçilir. Toplantılara proje ile ilgili grup üyeleri, projeyi denetlemekle görevli merkez danışma kurulu üyeleri ve merkez yönetim kurulu üyeleri dışında hiçkimse, oluşum üyesi olsalar dahi, uzmanlıklara gereksinim duyulmasından dolayı çağnlmadıklan sürece katılamazlar.
Herkes kendisine verilen üye numarasını ezberlemek ve yazışmalarda ve iletişim araçları üzerinden yapılan konuşmalarda bu üye numarasmı kullanmak zorundadır.
Oluşuma dahil olduktan sonra cep telefonu yoksa en kısa zamanda mesaj sistemine sahip bir cep telefonu veya çağn cihazı satın alınmalıdır.
Genel sorumluya size ulaşılması için bütün gerekli telefon, e-mail ve fax numaralan verilecektir. Adres verilmeyecektir. Mevcut temas noktalanndan bir günü aşan sürelerde uzaklaşılması durumunda genel sorumlu haberdar edilecek ve yeni temas noktalan kendisine iletilecektir.
FİNANSMAN
Yasal olarak Türkiye 2023/7 Vakfına verilmesi gereken minimum aidatın yanısıra oluşuma dahil olan her kişi gerektiği takdirde gerekli olan harcamalara aktarmak üzere aşağıdaki tabloda yer alan miktarlan taahhüt edecek ve taahhüt ettiği bu miktar o ay için kendisinden istenmese bile, istendiği ay, istenmeyen aylann birikmiş taahhütleri ile birlikte sorumlunun talimatlan doğrultusunda aktarmayı en geç iki iş günü içerisinde sağlayacaktır. Yine kendisine en geç bir ay içerisinde aktardığı miktann katkıda bulunduğu harcama ile ilgili faturanın kopyalan ulaştmlacaktır.
Üyeden taahhüt ettiği miktar ancak Merkez Yönetim Kurulu veya sorumlusu tarafından çağrı yoluyla istenebilir. Üye çağrı ulaştıktan en geç iki gün içinde taahhüt ettiği miktarı belirtilen hesaba yatırmak zorundadır. Taahhüt ettiği miktaı geçerli bir mazaret göstermeden en geç bir hafta içinde yatırmayan üyeler uyarılır ve aynı hatayı ikinci kez tekrarlamaları durumunda çalışma grubu üyeliğinden çıkanlırlarHer üye yapılan her harcama ile ilgili hesaplan incelemeyi Merkez Yönetim Kurulu'ndan talep edebilirve bu talep en geç bir hafta içinde yerine getirilmek zorundadır.Uye yapılan harcamalarla ilgili belgelerin bir kopyasını alabilir. Çalışma Grubunun muhasebesi Merkez Yönetim Kurulu tarafından tutulur ve Merkez Yönetim Kurulu altı ayda bir Merkez Danışma Kurulu'na grubun muhasebesi ile ilgili brifing verir. Her yıl ise Merkez Yönetim Kurulu çalışma grubunun bütçesini Merkez Danışma Kuruluna sunar. Kurul çoğunlukla bütçeyi reddettiği takdirde Merkez Yönetim Kurulu, Danışma Kurulu'nun belirleyeceği bir komisyonla ile birlikte çalışarak bütçeyi yeniden düzenler. Yeni düzenleme Merkez Danışma Kurulu tarafından üçte iki çoğunlukla reddedilmezse devreye girer, reddedildiği takdirde aynı süreç tekrarlanır.
Şüpheli de yapılan aramalarda 2023 platformu isimli gizli oluşum içeren ve gizlilikte ve kendi konumunun tartışılmaz olduğu ve yetkilerinin sadece kendisinde bulunduğu belgenin ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN diğer belgeleriyle benzeşen dokümanlardan olduğu, örgütün amaçları doğrultusunda hazırlandığının anlaşıldığı, belge hazırlanması itibarıyla legal görünümlü türkiyeye hizmet etme amaçlan güden gibi görünsede gizli amaçlan Bizzat ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN taban kazanması ve uzun vadede örgütün sürekli gelir elde etmesi aynca hücre yapılanması sisteminin yaygmlaştınhp, ani bir emirle tüm hücrelerin tek merkezden harekete geçirilip örgütün emir ve talimattan doğrultusunda eylemlerde kullanılacağı anlaşılmaktadır.
şüpheli Ergün POYRAZ m yazdığı Tarikat ticaret, siyaset ve cinayet isimli kitabın
basılmadan önceki halinin vord belgesi olarak çıktısının bulunduğu, Bu kitap yazılan
içerisinde İrticai Örgütlerin Tehdit Değerlendirmesi başlıklı bölümdeki tarikatlarla alakalı
bölümün şüpheli Ergün POYRAZ da ele geçirilen askeri iç erikli gizli bilgi ve belgelerin
bulunduğu klasörlerden de çıktığı, aynca Ergün POYRAZ da bu raporun paraflı ve imzalı
gizlilik ibareli resmi askeri dağıtım yazısımnda çıktığı. 24 mayıs 2002 tarihli Genel Kurmay
Başkanlığının yazıdığı "İrticai Örgütlerin Tehdit Değerlendirmesi" adlı GİZLİ ibareli
Askeri Belge _ Altındaki imzalarda Ş.Md.V.Alb.A.F.ENGİN, D.Bşk.
Tümg.A.İ.GÜRCİHAN', yazılı olduğu İstihbarat Başkanı Korgeneral Hüseyin GÖKSU imzası ile dağıtımının yapıldığı belgeden anlaşılmaktadır.
bu yazı ile alakalı Genel Kurmay Başkanlığım askeri savcılığına yazılan yazıya verilen 04.12.2007 tarih ve 2007/581-425.Y.Y sayılı cevabi yazı da yazının B-l 7,8 no'lu inceleme bölümlerinde, Ergün POYRAZ isimli şahıstan elde edilen İrticai Örgütlerin Tehdit Değerlendirmesi" başlıklı yazının yetkili makamların kanun ve düzenleyici ile işlemlere göre açıklanması yasakladığı ve niteliği bakımından gizli kalması gereken belgelerden olduğu bildirilmiştir.
d-Hukuki durumunun Değerlendirilmesi
Şüpheli Halil Behiç GÜRCİHAN'm acikistihbarat.com isimli internet sitesinin sahibi olduğu, bu sitede Oktay YILDIRIM'm da yazı yazdığı, Oktay YILDIRIM' m tutuklanması üzerine bu siteden aynlan H.Ümit SAYIN ile alakalı olarak "Doktor Şerefsiz Ödlek" başlığı ile kendi tabanlanna yakın internet sitelerine yazan insanlan tehdit ettiği, şüphelinin Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK ve ZAFER (Kod) Muzaffer TEKİN ile irtibatının bulunduğu, ZAFER (Kod) Muzaffer TEKİN'i ofisinde ziyaret etmiş olması, Ayşe Asuman ÖZDEMİR ile görüştüğü anlaşılmış olup, aynca şüphelinin BÜLENT (Kod) İsmail YILDIZ ve Ergün POYRAZ ile irtibatlannm bulunduğu, SESAR isimli ınternet sitesinde yayınlanan bir grup yazının da şüphelinin bilgisayarlanndan çıktığı, ayrıca şüphelinin 2023 platformu ile
alakalı olarak yazmış olduğu taslaklar, MİLİS GÜCÜ.... ve yine internette yazmış olduğu "Medyanın Görmediği Oktay'ın Bombalan ve Ulusalcı Cephe" başlıklı yazı ve "Kuvvacınm Basılma Rehberi ve Bizim Oktay" başlıklı yazı içeriklerinde de adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçunun işlendiği, şüphelinin örgütün yapılanmasında basın yoluyla kamuoyu oluşturmak ve örgüt tabanının yayılmasını sağlamaya yönelik olarak, örgütün medya ve strateji bölümünde görevli üyesi olduğu, örgüt içinde kendilerine muhalefet edip ayrılan şahıslarla alakalı olarak da topladıkları istihbari bilgileri internette yayınlayıp ayrılan kişileri kamuoyunda yıpratmaya çalıştıkları, ayrıca bilgisayarında bulunan bomba düzenek şemaları ve şifreli konuşma ile alakalı notlar ve şüphelilerden BÜLENT (Kod) İsmail YILDIZ ve Ergün POYRAZ ile olan ilişkileri, bu ilişkilerin gizlilik bazında tutulması hususları göz önüne alındığında şüphelinin örgüt üyesi olduğu,
25.12.2006 tarihli yazısında da Bekir ÖZTÜRK' e hitaben "sizde bir dernek kurmak istiyorsunuz, biz de bu konuda aynşmak yerine biz sizin toplantınıza gelip sizin oluşumunuza destek verelim, siz de bizim toplantımıza gelip bizim oluşumumuza destek verin, bu yolda iki ayn grup olarak aynı hedefe yürüyelim" şeklindeki yazısı ve aynı yazı içeriğinde Zeynep ORUNCAK isimli kendi site yazarlannm ulusalcı cephe denilen grubu Rusya ve Hıristiyanlığa hizmet etmek ile suçladığı, "İsa' nm Bozkurtlan" başlıklı yazısı sebebi ile Doğu PERİNÇEK' den Ergün POYRAZ' a kadar geniş bir yelpazenin üzerine alındığı, bu sebeple bu tür hatalann yapılmaması gerektiğini belirtilen yazılan göz önüne alındığında yazı içeriğinde farklı isimler altında kurulan dernek ve sivil toplum kuruluşlannm aslında Ergenekon çatısı altında planlanmış amaca yürümek için farklı kesim ve kişilere hitap etmeye yönelik kurulmuş örgütün birimleri olduğu ve yine bu yazı içeriğine bakıldığında cephenin bölünmemesi gerektiğini ve birbirleri ile bu tür bir husumet içinde olmamalan, düşmanlanna koz vermemeleri gerektiği, yine yazı içeriğinde Türk Ortodoks Patrikhanesi basın sözcüsü şüpheli Sevgi ERENEROL'un da Oktay YILDIRIM ve grubu ile birlikte hareket ettikleri, Büyük Hukukçular Birliği, Milli Mücadele Platformu ve Milli Güç Platformu gibi oluşumların da kurulduğu, yine yazı içeriğinde kontrol edemediği yapılar içinde olmamayı tercih ettiği için değil hepimiz kontrol ettiğimiz yapıları tercih ederiz şeklinde kurulan derneklerin hedef ve gayesinin de vatan sevgisi ön plana çıkarılarak Ergenekon oluşumunun farklı versiyonlarda hayata geçirilmesini sağlamak olduğunun anlaşıldığı,
Aynca şüpheli Oktay YILDIRIM tutuklandıktan sonra "KUVVACININ BASILMA REHBERİ" başlıklı yazı yazdığı ve diğer yazı içeriklerinde de Oktay YILDIRIM'a komplo kurulduğunu, bombalann çöplükten alındığını belirterek yapılan soruşturmayı kamuoyunda haksız göstermeye çalışmak suretiyle adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçunuda işlediği, Şüphelinin tüm eylem ve faaliyetlerini, yazılanm ve kendisininmiş gibi lanse ettiği "milis gücü" kurma şeklindeki faaliyetlerini ERGENEKON terör örgütü adına yaptığı ve bu örgütün üyesi olduğu, şüpheliler Ergün POYRAZ ve BÜLENT (Kod) İsmail YILDIZ'la diğer örgüt üyeleri arasında irtibatı sağlayarak örgütün stratejik kararlannı irtibatlı olduğu diğer örgüt üyelerine iletme görevi olduğu anlaşılmıştır.
Şüpheli Ergün POYRAZ'da elegeçirilen "İrticai Örgütlerin Tehdit Değerlendirmesi" başlıklı gizlilik içeren belgelerle alakalı olarak, Belgenin kitap metinlerinde kullanılması, devlete ait gizli bilgi ve belgelerin elegeçirilmesi ve amacı dışında kullanılmasını da suç olarak kanunlanmızda düzenlendiğinden, bu konu ile alakalı olarak Ergün POYRAZ ek ifadesinde şüpheli Halil Behiç GÜRCİHAN'm kitabını bastırmak için istediğini ve kendisinin de bunu kabul etmediğinden vermediğini beyan etmiş ise de; kitabın tamamının word belgesi olarak Halil Behiç GÜRCİHAN'da çıkması bu beyanın doğru olmadığını, şüpheli Halil Behiç GÜRCİHAN'm devlete ait gizli belgeleri ele geçirmek, bulundurmak ve amacı dışında kullanmak, suçlannı^^âynca'Mediği anlaşılmaktadır.
Ayrıca "operasyon kırık ay" başlıklı metinde sinema senaryosu adı altında, Süleymaniyedeki Çuval olayının sürekli olarak gündeme getirilip Türk ordusunun olay sebebiyle psikolojik olarak yıpratılıp, aynı zamanda hükümeti de bu sebeple yıpratıp dezenformasyona uğratıp ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN darbe ortamına zemin hazırlanması için kaos ortamı oluşturmak için şüphelinin internet sitesini ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN amaçlan doğrultusunda kullanıp propaganda ve taban oluşturma faaliyetlerinde kullandığı,
Aynca Kuvvai Milliye Derneği ile ilgisi olmamasına rağmen bu dernek Başkanı Bekir ÖZTÜRK ve Oktay YILDIRIM'ı yönlendirdiği anlaşılmıştır.
Şüpheli Halil Behiç GÜRCİHAN'a ait, HP marka dizüstü bilgisayar içerisindeki, IBM Travelstar marka, seri numarası 9ZS81393 olan bilgisayar hard diski üzerinde yapılan incelemede;
"Kopya milletvekillerialbum.xls" isimli Excel dosyaları incelendiğinde bir çok milletvekili ile ilgili kişisel bilgilere yer verildikten sonra kişilerin siyasi, felsefi veya ırki kökenlerine ilişkin verilerin yer aldığı görülmüştür. Aynca listede yer alan bazı milletvekillerinin karşısında "İyi İzlenmeli, Takip Dışı, Değerlendirme Dışı" gibi ifadelerin bulunduğu görülmüş ve şüphelinin hukuka aykm olarak bir kısım milletvekillerini fişlediği anlaşılmıştır.
Şüpheli Halil Behiç GÜRCİHAN'da bir kısım gizli kamera görüntüleri ele geçirilmiş olup, bu görüntülerin gizli olarak alınıp kaydedilmesi özel hayatın gizililiğini ihlal suçu olarak düzenlenmiş ise de; bu konuda bir şikayet bulunmadığından sevk maddesi tesis edilmemiştir. Şüphelinin örgüt üyeliği, kişisel verileri hukuka aykm olarak kaydetme suçlan ile adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçlannı işlediği anlaşıldığından;
Şüpheli Halil Behiç GÜRCİHAN'ın üzerine atılı eylemlerine uyan; TCK'nun 314/2, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5., TCK'nun 314/3 ve 220/4. maddeleri yollaması ile TCK'nun 334, TCK'nun 288 ve 135/2-1,43/2. maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.
9-ŞÜPHELİ İSMAİL YILDIZ ; a-Şüpheli emniyet beyanında;
Bilgisayarında çıkan -doc. safini _kaybedenler dosyası içerisinde:
"SAFINI KAYBEDENLER" CEMAATLER, TARİKATLAR Ve SİYASAL İSLAMCILAR (!)HANGİ SAFTA?
Elbette bu ülkede yaşayan insanların çok şükür ki büyük çoğunluğu, hem de çok büyük bir çoğunluğu Müslüman!
Bu ülkeyi kuranlar da Müslüman Türkler!
Yani bu Devlet bizim.
Bu topraklar bizim. Bu vatan bizim.
Bu ülkeyi savunan ordu bizim.
Bu ülkenin, bu devletin bütün kurumlan bizim.
Bu kurumların bir kısmının kötü yönetilmesi, bir kısmının performans düşüklüğü, bir kısmının ideolojik saplantılar içinde bulunması, bir kısmının verimsizliği gibi sayılabilecek kusurlar veya yanlışlar o kurumları "bizim" olmaktan çıkarmaz.
Aksine o kurumlara daha fazla sahip çıkmamızı ve bu konuda daha dikkatli, daha duyarlı, daha ilgili ve daha hassas davranmamızı gerektirir.
Tıpkı bu ülkede yaşayan bir "Müslüman'ın" ister kendi zaafları, ister eğitimsizliği, ister bilgi yetersizliği isterse Modernizm' in getirdiği gr^kleaaler^ dolayısıyla İslami yaşantısmdaki eksiklikler ve kusurlar dolayısıyla onu "aforoz" edememeğimiz gîMs^
O kimsenin kusurları onu "bizim" indiririniz olmak^^^karmaz.
Aksine; "anlayacağımız bir dille" konuşmak gerekirse, eğer biz kendimizde islam için bir iddia görüyorsak, toplumun önüne böyle bir misyonla çıkmışsak ve biz bir "gönül eriysek" o insana karşı daha duyarlı, daha müşfik, daha hassas ve daha dikkatli olmak zorundayız.
Zahiri, yani görünen şartlara göre bir karar vermek durumundaysak bile bu ülkede "hain"lerin dışında en kötü insanımız için söyleyebileceğimiz söz bile; "bizim yitik çocuğumuz" demekten öte geçemez.
Ne yazık ki günümüz Türkiye' sinde "müstesna" olanlar dışında cemaat, tarikat ve siyasal İslamcılar' m pek çoğu kendi dışmdakileri hep "öteki" olarak algılamaktadır.
Dolayısıyla "devlet" ve "ordu" da onlar için birer "öteki" olarak "ele geçirilecek" ya da "fethedilecek" kaleler olarak gözükmektedir.
Bu anlayış ve yanlış şimdi de onlan "devlet" ve "ordu" düşmanlığına getirip dayamıştır.
"Biz"den olanlar ve olmayanlar ayırımı bu cemaat, tarikat ve siyasal İslamcıları kendi devletleri ve kendi ordularına "düşman" görür hale getirmiştir.
Böylece kendilerini de "düşman safına" itmişlerdir.
Ancak bu durum spontane olarak ya da sosyolojik bir gerçeklik olarak ortaya çıkmış
değildir. Öyle olsa sorunu kendi "iç" meselemiz olarak görüp "aramızda" halledebilirdik.
Fakat sorun Türkiye için bir "güvenlik sorunu" haline gelmiştir.
Çünkü bu ülkedeki bir çok cemaat, tarikat ve siyasal İslamcı görünümlü yapılar Yabancı Ülkeler tarafmdan Türk Devletine karşı kullanılan birer truva atı haline gelmiştir.
Bu yapıların "beyin takımı" olarak nitelendirilebilecek "iç halkaları" Türk Ruhu'na sahip olamayan ve hatta Müslüman bile olmayan "iblis"ler ve "dönme"ler tarafından kuşatılmış vaziyettedir.
İslam gibi son ve yüce bir din bu sahte önderler eliyle Müslümanların boynuna takılmış bir "tasma" haline getirilmiştir.
Allah, kitap, din, iman, peygamber diyerek kendi "müntesip"lerini kandıran bu alçak adamlar onlan tıpkı Çanakkale'deki Hintli Müslümanlar gibi ABD, AB, VATİKAN, NATO, İSRAİL, ERMENİ ve İNGİLİZ saflarına sürmüşlerdir.
Devletin ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin "irtica" diye nitelendirdiği "olgu" budur.
Son yaşadığımız olaylar bu gerçeği çok net bir şekilde bir kez daha ortaya koymuştur.
Halbuki Yüce Allah Kur'an' da; "Yemin olsun ki o kuvvetlere, saf halinde duranlara,
O haykırıp da sürenlere,
O yolda Kur'an okuyanlara ki,
Şüphesiz sizin ilahınız birdir," buyurmaktadır.
Hem de S AFFAT suresinde.
Ve Kur'an' da diğer bir surenin adı da üstelik yine SAFF!
Ve Allah SAFF Sure' sinde de;
"Haberiniz olsun ki, Allah kendi yolunda kurşunla perçinleştirilmiş bir bina gibi saf tutarak çarpışanlan sever" buyurmaktadır.
Yani Allah hepimizi kendi yolunda saf tutmaya çağırmaktadır.
Yahudilerin, Hıristiyanların, Vatikan'ın, Siyonistlerin, ABD'nin AB'nin saflarında değil!
Ve bu satırlardaki tercüme sizlerin karşısına dikildiğiniz Türkiye Cumhuriyeti'nin Atatürk döneminde;
"T.B.M.M tarafmdan kararlaştınlan ve Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından kendisine teklif edilen meşhur Hak Dini Kur'an Dili adlı Kur'an tefsirini hazırlayan Elmalılı M. Hamdi YAZIR'm" Kur'an-ı Kerim Meali'nden aktanldı.
Siz! Bu ülkenin cemaatleri, tarikatlan, siyasal İslamcılan, bu ülkenin "saf ve temiz Müslümanlan" söyler misiniz?
HANGİ SAFTASINIZ!
Konuşlandığınız mevzilere bir bakın.
Sizin kurduğunuz Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarihinin en büyük tehditleriyle karşı
karşıya kaldığı bu günlerde sizler kimin "askerisiniz"' ,-'"'" "%
ABD, AB, NATO, Pentagon, İngiltere, Almanya, Fransa, İsrail, Vatikan, Papa, Apo, Barzani, Talabani, Ermeni' si, Rum' u, Yunan' ı hepimizi "iç"ten ve "dış"tan kuşattığı bu günde "efendileriniz" sizi nereye getirip bıraktılar? Durduğunuz saflara bir bakın! Durduğunuz yer "işgal ordularının" saftandır!
Tıpkı İngiliz Ordularıyla Çanakkale önlerine gelen Hintli, Pencaplı, Senegalli Müslüman askerler gibi.
Pek çoğunuz Çanakkale' ye geziler düzenliyor.
18 Martlarda da "Çanakkale Geceleri" adı altında etkinlikler yapıyorsunuz.
O topraklarda şehit olarak yatan binlerce Mehmetçik bu gün sizin aynı safta bulunduğunuz ve kendisinden medet umduğunuz Batı' nın bizi yok etme planlarına karşı savaşırken can verdi.
İşte o Çanakkale önlerine gelen Müslüman askerleri İngilizler; I. Dünya Harbinde Müslüman ülkeler halkım propaganda bombardımanına tutarak kandırmışlardı. Çanakkale Muharebeleri'nde savaşmak üzere sömürgelerden getirdikleri Müslüman askerler Almanlarla savaşmaya geldiklerini sanıyorlardı.
Propagandaya göre Almanlar Osmanlı Müslüman halifesini esir almışlardı ve Hintli askerlerde halifeyi kurtaracaklardı. İngilizler bunun dini bir borç olduğunu telkin etmişler ve inandırmışlardı.
İngilizlerin bu propagandasını sezen Türkler de karşı propaganda faaliyetine başlamışlardı. Cephede İngiliz siperlerine yönelik olarak Ezan okutmuşlardı. Ezan sesini duyan Hintli Müslümanlar irkilmiş gerçeği anlamışlar ve savaş çabalannı azaltmışlardı. İngilizler de bundan sonra pek Müslüman asker kullanmak istememişlerdi.
Hintli Müslüman askerler Ezan sesiyle içine düştükleri tuzaktan uyanmışlardı.
Ya sizler ne ile uyanacaksınız?
Medeniyetler Arası Diyalog ve BOP Eş Başkanı Erdoğan "Müslüman topraklanm işgal eden ABD askerlerinin evlerine sağ salim dönmeleri için dua ettiğini" söylüyor.
Ama Güneydoğu'da PKK' nm şehit ettiği "bizim askerlerimize" "kelle" diyor!
Bu ülkenin varlıklarını yabancılara satarken "kurumsal mutabakat" aramıyor!
Telekom' u, Telsim' i, Aria' yi, Tüpraş' ı yabancılara satarken "kurumsal mutabakat" biç aklına gelmiyor.
Azınlıklar için "Vakıflar Yasasını" çıkarırken "kuramsal mutabakat" aramıyor.
"Maden" ve "Petrol Yasalanm" çıkanrken "kurumsal mutabakat" aramıyor.
Akdamar Kilisesi'ni açarken "kurumsal mutabakat" aramıyor.
Ama iş "başörtüsü sorununa" gelince "kurumsal mutabakat anyor.
Ve siz "Müslümanlar" da hala AKP ve RTE' den medet umuyorsunuz.
Aynı safta duruyorsunuz?
Ne kadar da safsınız!
Fethullah Hoca' da RTE' nin Medeniyetler Arası Diyalog hayali gibi Vatikan' la kol kola Dinler Arası Diyalog çabası peşinde.
Halbuki Allah Kur'an' da hepinizin bildiği gibi "Allah indinde tek din İslam' dır" buyuruyor.
Hoca (!) ise Hıristiyanlığa ve Yahudiliğe (Bahailiğe mi desek) meşruiyet kazandırma gayretinde! Papa'yla aym safta!
Sözün kısası bu saatten sonra Cemaatlerin, Tarikatlann, Siyasal İslamcıların AKP' nin, RTE' nin, Gül' ün, Annç' m, Şener' in, Fethullah Hoca' mn ve benzerlerinin, yani bu güne kadar Allah, Kitap, Din, İman, Kur'an diyerek "Müslümanlar"m sırtından geçinen ne kadar adam varsa Türk Devletine ve İslam'a sadakatlerini kanıtlama borçlan vardır.
Çünkü saflar giderek aynşıyor.
Dostları ilə paylaş: |