Günü saat: 22. 41 sıralarında şüpheli Mehmet Fikri karadağ ile M. V. D.'nün yaptıkları telefon görüşmesinde özetle


Alparslan ARSLAN 13/03/2008 tarihli ifadesinde özetle



Yüklə 3,23 Mb.
səhifə2/48
tarix12.01.2019
ölçüsü3,23 Mb.
#95670
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   48

Alparslan ARSLAN 13/03/2008 tarihli ifadesinde özetle;

1998 yılında Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olduğunu, aynı yıl içerisinde yakınlarını ziyaret amacı ile karayolu ile Avusturya'ya gittiğini, bir aya yakın burada kaldıktan sonra ailesi ile birlikte hava yolu ile Türkiye'ye döndüğünü, Avukatlık stajını 1999 yılında Avukat Hakkı KURTULUŞ ve Ali ŞENOĞLU'nun yanında İstanbul Şişli ilçesindeki bürolarında tamamladığını, askerliğini kısa dönem olarak Ankara Etimesgut'ta yaptığını, 2000 yılında Burhan GÜR isimli üniversiteden arkadaşıyla Kadıköy'de avukatlık bürosu açtıklarını, 6 yıl serbest avukatlık yaptığını,

Muhafazakar bir insan olarak milli ve manevi değerlere bağlı, arkadaşlarının da genelde ülkücü ve müslüman olarak bilinen camiadan olduğunu,

Kendisini basından tanıdığını söyleyen Avukat Abdurrahman SARIOGLU'nun yardım amaçlı olarak cezaevinde kendisine para yatırdığını,

Veli KÜÇÜK'ü basından tanıdığını,

Muzaffer TEKİN'i emin olmamakla birlikte Ayhan PARLAK aracılığı ile tanıdığım,Muzaffer TEKİN'in ofisine 4-5 defa gittiğini, buraya genelde emekli askerler ve arkadaşlarının geldiğini, Muzaffer TEKİN ile aralarında iş ilişkisi olmadığını,

Mehmet Fikri KARADAĞ'I birkaç sefer Muzaffer TEKİN'in ofisinde gördüğünü, Kemal KERİNÇSİZ'i basından tanıdığını, bu kişinin başkanı olduğu Büyük Hukukçular Birliğinin üyesi olmadığını, Teoman EKŞİOĞLU'nun İstanbul'daki ev arkadaşı olduğunu,Süleyman ESEN'i üniversiteden 1994 yılından itibaren tanıdığını, üniversiteden sonra da zaman zaman görüştüklerini, Salih KURTER'i Süleyman ESEN aracılığı ile tanıdığını, alim bir zat olarak bildiğini,sevdiği ve hürrrj.et-^ttiği.bir insan olduğunu, bu konu ile ilgili başka bir şey söylemek istemediğin^-M^hmet1 ZeKferiya ÖZTÜRK'ü basından

401


tanıdığını, Taner ÜNAL'ı tanımadığını, Hüseyin GÖRÜM'ü tanıdığını, ülkücülük davasından dolayı cezaevinde yattığını bildiğini,

Babası İdris ARSLAN'm, Danıştay Saldınsmdan soma vermiş olduğu ilk ifadesinde belirttiği gibi, kendisinin Veli KÜÇÜK'le tanışmadığını,

Teoman EKŞİOĞLU'nun ifadesinin aksine Muzaffer TEKİN ve Veli KÜÇÜK'le gezmediğini, bu kişinin babası İdris ARSLAN'a da kendisinin adı geçen kişiler ile ilişkisi konusunda bir beyanda bulunup bulunmadığını bilmediğini,

Osman YILDIRIM'm ifadesinin aksine, Cumhuriyet Gazetesi Saldırılarından dolayı 500.000 Dolar para almacağıyla ilgili bir şey söylemediğini, yine bu kişinin ifadesinin aksine, bazı icralık işlerin tahsilatına birlikte gitmediklerini,

Veli KÜÇÜK'ün basında yer alan "Ben Muzaffer TEKİN'in adını Süleyman olarak biliyordum" şeklindeki açıklamasından haberdar olmadığını, bu açıklamanın kendisine bir mesaj olarak gönderildiği, kendisinin de bu açıklamadan sonra Süleyman ESEN'in adını verdiği değerlendirmesinin doğru olmadığını,

Basında da yer alan Veli KÜÇÜK ile kendisi olduğu iddia edilen bir şahsın aynı karedeki fotoğrafını gördüğünü, Havaalanında çekilmiş bu fotoğraftaki kişinin hafif derecede kendisine benzeyen başka bir şahıs olduğunu,

Ankara'da Tarkan isimli bir arkadaşının bulunduğunu,

Danıştay Saldırısı ve Cumhuriyet Gazetisine bomba atılması olayları hakkında açıklamada bulunmak istemediğini,

Osman YILDIRIM 12/03/2008 tarihli ifadesinde özetle;

Veli KÜÇÜK'ü 1993 yılından itibaren tanıdığını, kendisini İbrahim GENÇ'in Sirkeci ve Mecidiyeköy semtindeki yazıhanelerine gidip gelirken gördüğünü,

Veli KÜÇÜK ile Alparslan ARSLAN'ın Üsküdar ilçesinde bulunan Katibim Restoran'm yanındaki çay bahçesinde buluştuklarını bildiğini, zaman zaman kendisinin de yanlarında bulunduğunu,

Alparslan ARSLAN'm 2003 veya 2004 yılında kendisinin bilmediği bir ülkeye gitmek için yurt dışına çıktığını bildiğini,

2002 yılı Aralık ayının başında İbrahim GENÇ'in Osmanbey semtinde bulunan Sadıklar Pasajmdaki veya Piç lakaplı Hüseyin isimli şahıstan kiralamış olduğu aynı cadde üzerindeki yazıhanelerinden birinde Veli KÜÇÜK, İbrahim GENÇ, Esen TÜRKYILMAZ, Muzaffer TEKİN ve Osman GÜRBÜZ'ün olduğu toplantıda Osman GÜRBÜZ'ün kendisine Necip HABLEMİTOĞLU' nu öldürüp öldüremeyeceğini sorduğunu ve orada bulunanların bunun karşılığı olarak kendisine bir milyon dolar teklif ettiklerini, Necip HABLEMİTOĞLU'nu tanımadığını,kim olduğunu sorması üzerine kendisine şahsın yazar olduğu ve öldürülmesi gerektiğininin söylendiğini, kendisinin bu teklifi kabul etmediğini, bunun üzerine Veli KÜÇÜK'ün Osman GÜRBÜZ'e dönerek "Osman bu iş gene sana düştü." dediğini, daha sonraki dönemde kendisinin basından Necip HABLEMİTOĞLU'nun öldürüldüğünü duyduğunu, bu olaydan yaklaşık 6 veya 7 ay sonra Osman GÜRBÜZ'ün kendisine "HABLEMİTOGLU'nun parasını masalarda bitirdik." dediğini, bu esnada yanlarında Bahçelievler'de gayri meşru işlerle uğraşan bir Esen TURKYILMAZ'm da olduğunu,bu konuşmadan sonra Osman GÜRBÜZ'ün HABLEMİTOGLU'nun öldürülmesi olayına karıştığını ve aldığı parayı da kumarda bitirdiğini anladığım,

29.04.2006 tarihinden sonra Ümraniye semtinde Alparslan ARSLAN ile buluştuğunu, Alparslan ARSLAN'm kendisine "Harekete geçeceğiz. Yarın buluşalım. Ataşehir'de Migros'un tam önüne gel. Bir arkadaş gelip seni alacak" dediğini, bunun üzerine bir gün sonra akşam vakti Ataşehir semtindeki Migros'un önüne gittiğini, kendisini buradan Alparslan ARSLAN'm arabasıyla ismini bilmediği tp.*şafasm^ aldığını, Ataşehir semtindeki Migros'a yaklaşık 500 metre mesafede dubleks vüîİÎaMan3oluşta bir site içersindeki villaya





gittiklerini, Alparslan ARSLAN'm bekar arkadaşlarının kaldığı bu evde Muzaffer TEKİN, Alparslan ASLAN, Oktay YILDIRIM ile birlikte kendisinin tanımadığı 10-15 şahsın daha olduğunu, Muzaffer TEKİN'in burada 3 adet el bombasını yanında koruması gibi duran bir kişiye yan odadan getirterek kendisine "Bunlar Cumhuriyet Gazetesine atılacak. Rahat ol kimse ölmeyecek. O şekilde olsun. İş bitince sana beşyüz bin dolar para vereceğiz. Senin, attırdığın kişilere vereceğin paraya karışmayız." dediğini, kendisinin 2 iki adet el bombasını alıp cebine koyduğunu, bir 1 tanesini de Alparslan ARSLAN'm alıp çantasına koyduğunu,

Daha sonraki tarihlerde, ilk bombanın olaydan bir gün önce bir arkadaşının arabasıyla götürüp yerini gösterdiği Tekin İRSİ tarafından pimi çekilmeksizin atıldığını, Tekin İRSİ ye harçlık olarak kendisinin 50 YTL verdiğini, Tekin İRŞİ'ye el bombasını gece atmasını ve Alparslan ARSLAN istediği için de demir parmaklıklara türban asmasını söylediğini, ikinci bombayı Tekin İRŞİ'nin yer göstermesi ile İsmail SAĞIR'm attığını, İsmail SAGIR'm el bombasını pimini çekerek attığını, ancak bombanın patlamadığını, bu olaydan sonra COCO Bar'da buluştuklarını, üçüncü bombanın atılmasından önce Alparslan ARSLAN ile Üsküdar'da görüştüğünü, yapmaması için ısrar ettiğini, ancak kendisini dinlemediğini, Alparslan ARSLAN'm İsmail SAĞIR, Erhan TİMUROĞLU ve Tekin İRSİ ile birlikte gündüz vakti giderek kendisindeki bir adet el bombasını Cumhuriyet Gazetesinin bahçesine attığını,

Kendisinin Danıştay saldırısına katılmadığını, bu konu hakkında bilgisi de olmadığını, sadece Alparslan ARSLAN'm olay hakkında üstü kapalı olarak bir şeyler anlattığını, kendisine Cumhuriyet Gazetesi saldırıları karşılığı vaat edilen beş yüz bin dolar paranın Ankara'da verileceğini düşündüğünden Ankara'ya geldiğini, ancak vaat edilen parayı da alamadığını,

Alparslan ARSLAN'm kimyasal bir madde almış olabileceğini düşündüğünü, çünkü Cumhuriyet Gazetesine ilk el bombasının atıldığı 04/05/2006 tarihinden 16/05/2006 tarihi gecesine kadar hiçbir şey yiyip içmediğini bildiğini,

Cumhuriyet Gazetesi saldırılarında, anlaştıkları şekilde kimse zarar görmediğinden az bir ceza alacağını bildiğini, Muzaffer TEKİN tarafından kendisine Cumhuriyet Gazetesine el bombalan atılması karşılığında 500.000 Dolar verileceği vaat edildiği için duruşmalarda el bombalannm Muzaffer TEKİN'in, Oktay YILDIRIM'm da bulunduğu ortamda Ataşehir semtinde kendilerine verdiğini söylemediğini,

Kendisinin, katılmadığı Danıştay saldmsı olayı ile ilgili olarak haksız yere ceza aldığını, son duruşmada Avukat Mehmet ENER'in kendisi ile ilgili tevsii tahkikat talebinde bulunduğunu,tevsii tahkikat talebinin reddine karar verilmesi, kendisine de soru sorulmaması nedeni ile gerçekleri anlatamadığını, adaletin yerini bulması için şimdi gerçekleri anlattığını beyan etmiştir.



Diğer kişilerin ifadelerinin alınması işlemleri devam etmekte iken Osman YILDIRIM'm Cezaevi idaresine ibrahim GENÇ isimli şahsa gönderilmek için verdiği mektuptan haber alınması ve içeriğinin incelenmesi üzerine, bu konuda tekrar ifadesinin alınması ihtiyacı duyulmuştur.

Osman YILDIRIM 13/03/2008 tarihli ek ifadesinde özetle;

Mektubu İbrahim GENÇ'e mesaj vermek ve kendisine kurulan komplonun neresinde olduğunu anlamak için yazdığını,

İbrahim GENÇ'i 1993 yılından beri tanıdığını, o dönemlerde tefecilik yaptığını, tefecilik işinde Azeri uyruklu Ziya AYÇAN ile ortak olduğunu, İbrahim GENÇ'in tefecilikten kaynaklanan alacaklannı etrafındaki kişilere tahsil ettirdiğini, İbrahim GENÇ'in o dönem yanında Abdullah SÜLÜK, Sedat PEKER, Erdal KARA, Kenyalı Soner, Abdullah ÇATLI, Aykut SEZER,Osman GÜRBÜZ,Esen TÜRKYILM^^Jpm^Süleyman, Serhat,Bahri isimli şahıslar,bir çok itirafçı ve hatırlayamadığı mevsimlerin ol(|£U^tau,İbrahim GENÇ ve



Ziya AYÇAN'in bu kişilere çok sayıda çek senet tahsilatı yaptırdığını, bu tahsilatlar sırasında çok sayıda insanın silahla yaralandığını ve öldürüldüğünü,

Yine o yıllarda İbrahim GENÇ ve Ziya AYÇAN'in ortak oldukları Mecidiyeköy'deki Genç Factoring şirketine gidip geldiğinde, Veli KÜÇÜK'ü ve Muzaffer TEKİN'i de şirkette gördüğünü, bu şahısların şirkete zaman zaman gidip geldiklerini, İbrahim GENÇ ve Ziya AYCAN'la sıkı dostlukları olduğunu,

İbrahim GENÇ'in bazı tahsilatlarını kendisine yaptırdığını, 1996 yılında Antalya ilinde yaşayan, eski karateci Musa ERGUNTAY veya ERTUGAY'ı öldürmesini istediğini, olayı gerçekleştirmek için şahsı ararken Ortaköy'de arkadaşı Reşit MURATOGLU'nun galerisinde bulduğunu, Musa'nın yanında Oral ÇELİK'in olduğunu, arkadaşının işyeri olduğu için eylemi yapmadığını, daha sonra Musa'nın İbrahim GENÇ'ten af dilemesi üzerine İbrahim GENÇ'in isteğiyle eylemi gerçekleştirmediğini,

2004 yılında kredi ile almış olduğu Opel marka aracım İbrahim GENÇ'e kiraya verdiğini, ancak İbrahim GENÇ'in aracın taksitlerini ödememesi yüzünden aralarında husumet başladığını, Esen TÜRKYILMAZ isimli şahsın kendilerini barıştırmaya çalıştığım, İbrahim GENÇ'in Esen TÜRKYILMAZ'a "Osman geçmişte beni çözememiş. Onu öldürtmeyeceğim. Onu müebbetin altına sokacam. Yaşayarak benim kim olduğumu çözecek ve görecek." dediğini Esen'den duyduğunu, bu sözlerine aldmş etmediğini ancak Danıştay olayından dolayı müebbet hapis cezası aldığını,

Danıştay saldırısının Ergenekon yapılanması tarafından gerçekleştirildiğini, ayrıca Danıştay olayından bir süre önce yanma Jitemci İsmail isminde bir yüzbaşı geldiğini, bu yüzbaşının kendisine dokunulmazlık verileceğini, karşılığında da hizmet etmesini istediğini, bu teklifi kabul etmediğini, bu olayın hemen sonrasında Alparslan ARSLAN'm kendisinin işyerine gelip gitmeye başladığını, Alparslan ARSLAN'm bir şekilde yanma gönderilip, onunla Ankara'ya gitmesinin sağlandığını ve böyle bir komploya kurban gittiğini düşündüğünü,

Tutuklandıktan sonraki süreçte İbrahim GENÇ'in sözlerinden Danıştay olayına dahil edilmesinde Ergenekon yapılanması içersinde olduğunu bildiği İbrahim GENÇ'in rolü olacağını düşündüğünü, bu nedenle bu mektubu kendisine göndererek bir mesaj vermek istediğini,

İbrahim GENÇ'in yanında bulunduğu dönemlerde sohbet ortamlarında İbrahim GENÇ'in isimlendirdiği bir takım şahısları, mektuba çizdiği şekil üzerine kendisinin geliştirdiği şifreli yazılar ile yazdığını, bunların Ergenekon yapılanmasının eylem yapmayı planladıklan şahıslar olduğunu, bu şeklin üzerindeki sakallı ve şapkalı insan şeklinin ise onların kullandığı tetikçiyi temsil ettiğini, bu insan resminin sağ tarafındaki arapça yazıda "Ya Allah", sol tarafında da "Allah'u Ekber" yazdığını, bu cümlelerin de tetikçilere kullandırdıkları sloganlar olduğunu, kelepçe resmiyle de tetikçinin yakalanacağını anlattığını, bu isimlerden herhangi birisine düzenlenecek olan eylem veya suikastın islami kesim üzerinde kalacağını ve yönetimde bulunan hükümetin uzaklaştınlması için kullanılacak bir malzeme olacağını, bütün bunlan çözdüğünü bilmelerini istediği için bu şekilde mektup gönderdiğini beyan etmiştir.

Osman YILDIRIM söz konusu mektubun C.başsavcılığma iletilmesi üzerine 01/04/2008 tarihinde Ankara C. Başsavcılığında alınan ifadesinde özetle;

Mektubu ve karikatürleri kendisinin kasıtlı olarak cezaevi idaresine verdiğini, çünkü cezaevi idaresinin şifreli resim ve karikatürleri görünce savcıya ulaştıracağını bildiğini, savcıya kendisinin adil yargılanmadığını, Ankara'daki mahkemelerin ve savcılann adil olmadığını anlatacağını, Mahkemenin kendisinin suç ortaklannı koruyup kendisinden hesap sorma yoluna gittiğini, rejim karşıtı olmadığını, mahk,ejî»n»s^endisini rejim karşıtı gösterip



fi., *

ceza verdiğini, asıl suç ortaklarına ceza vermediğini, bu sebeple mahkemenin adil olduğuna inanmadığım,

İstanbul'da Cumhuriyet Gazetesine yapılan iki saldın eylemini kendisinin yaptırdığını ve azmettirdiğini, fakat katılmadığı Danıştay saldırısından Mahkemenin kendisine ceza verdiğini, aynca Cumhuriyet Gazetesine yapılan üçüncü saldmya da katılmadığı halde Mahkemenin ceza verdiğini,

Kendisinin mafya, çete işleri ile uğraştığını, devletin rejimi ile bir sorunu olmadığını, Veli KÜÇÜK'ten aldığı iş gereği çıkar amaçlı olarak Cumhuriyet Gazetesine iki defa saldın eylemini yaptırdığını, Veli KÜÇÜK'le eylemler öncesi yapmış olduğu görüşmede kendisinden iki adet el bombası aldığını, Alparslan ARSLAN'm da orada olduğunu, ona da bir tane el bombası verdiğini, daha sonra ne konuştuklanm kendisinin bilmediğini,

Söz konusu mektubu İbrahim GENÇ isimli işadamına gönderdiğini, mektuptaki karikatür ve şifreli yazılardaki kişilerin Susurluk'un uzantısı olan Ergenekon'un hedefindeki kişiler olduğunu, kendisinin bu kişilere karşı bir eylemi olacak olsa cezaevi idaresine bunu açıkça vermeyip gizli olarak göndereceğini, amacının bu karikatür ve resimlerde anlattığı kişilerin Ergenekon örgütü tarafından öldürüleceğini savcıya anlatmak olduğunu,

Mektupta yazdığı Süleyman DEMİREL, Deniz BAYKAL, Erdoğan TEZİÇ, Bülent ECZACIBAŞI, Vural SAVAŞ, Şener ERUYGUR, Kemal ANADOL, Kemal GÜRÜZ, Bekir COŞKUN, Emin ÇÖLAŞAN, Tuncay ÖZKAN, Sabih KANADOĞLU, A. Necdet SEZER, Cumhuriyet Gazetesi (yeni), Türkan SAYLAN, Mustafa SÜZER, ABD Elçiliği, Gülay TUĞCU, Orhan PAMUK, Ruhat MENGİ, Lajendik, Wilson ve Patrikhanelere Ergenekon örgütü tarafından saldınlacağım bildiğini, iki üç gün önce televizyondan Cumhuriyet Gazetesine yeni bir molotoflu saldın yapıldığını öğrendiğini, bunun da söylediklerinin doğru olduğunu gösterdiğini, kendisinin mektubu bu olaydan önce cezaevi idaresine verdiğini, bunlar için gerekli önlemlerin alınmasını istediğini, asıl amacının bu mektubu yazıp savcının kendisini çağırmasını ve ifadesini almasını istemesi olduğunu, bu kişilere karşı eylem yapılması talimatı vermek olmadığını, bunlan açık olarak yazsa cezaevi idaresinin kabul etmeyeceğini, bu eylemleri bizzat yapacağını bildirmesi üzerine ifadesinin alınacağını bildiğini ve inandığını, bu sebeple karikatürleri talimat şeklinde şifreli olarak yaptığını, mektuptaki 9 hayvan resmi, isimler ve elinde satirli bir insanın hemen dikkat çekeceğini bildiğini,

Kendisine komplo kuran İbrahim GENÇ'in Ergekon'la bağlantılı olduğunu, bu mektubuyla birlikte İbrahim GENÇ'in kendisine yapılan yanlışı anlamasını istediğini, bu amaçla mektubun gideceği adres olarak onu yazdığını beyan etmiştir.

Osman YILDIRIM 17/04/2008 tarihinde Ankara C. başsavcılığında alman ifadesinde özetle.

Kendisinin Danıştay Saldmsmm Ergenekon soruşturması ile doğrudan bağlantılı olduğun bildiğini, bunun açığa çıkmasını istediğini, bu bağlamda 29.08.2006 tarihinde Ankara Cumhuriyet Savcılığına bir dilekçe ile başvurarak Danıştay Saldınsmm Ergenekon örgütü üyeleri tarafından gerçekleştirilen hükümete yönelik planlı bir saldın olduğunu ve bu olaylann Veli KÜÇÜK, Muzaffer TEKİN,Yusuf Ziya ARPACIK ile diğer kişiler tarafından organize edildiğini anlattığını,

Kendisinin de bu organizasyonla ilişkisi olmasına rağmen muhataplan tarafından söyledikleri önemsenmediği için kendi ilişkilerini gizleyerek bildiği bütün gerçekleri anlattığını, bir istihbarat görevlisi gibi bilgi vermeye çalıştığını, devamında İstanbul Cumhuriyet Savcısına tüm bildiklerini anlattığını, Danıştay Saldınsma ilişkin yargılama devam ederken Ankara Savcılığına da dilekçe gönderdiğini, Ergenekon soruşturması ve Ulusal Güç Birliği Hareketi isimli Semih Tufan^Üfc4LTAY önderliğindeki oluşum



hakkında bildiklerini Ankara Cumhuriyet Savcılığına ve 11. Ağır Ceza Mahkemesine bildirdiğini,

Bombaların kendisine teslim edildiği ve bir öncesinde yapılan Cumhuriyet Gazetesine bomba atılması teklifinde bulunulduğu toplantıya Veli KÜÇÜK, Muzaffer TEKİN, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK, Mehmet Fikri KARADAĞ, Kuddusi OKKIR ve Oktay YILDIRIM'm katıldığını, Veli KÜÇÜK'ün bombaların teslim edildiği toplantıda olmadığını, ancak kendisine 500.000 dolar karşılığı Cumhuriyet Gazetesine bomba atılması eylemini teklif ettiğini, kendisinin zaten Veli KÜÇÜK, Muzaffer TEKİN ve Oktay YILDIRIM ile zaten geçmişe dayanan tanışıklığının olduğunu beyan etmiştir.

Erhan TİMUROĞLU 13/03/2008 tarihli ifadesinde özetle;

Daha önceki bir tarihte Alparslan ARSLAN ve Osman YILDIRIM ile Üsküdar'da bir kooperatife gittiklerini, kendisinin üzerinde silah bulunduğunu, yaşlı bir kadının bu kooperatiften alacağı olan dairenin verilmesi için devreye girdiklerini,

Cumhuriyet gazetesi eyleminden sonra Alparslan ARSLAN'm kendisine İsmail SAGIR'a verilmek üzere 200 YTL para verdiğini, Danıştay eylemine geldikleri gün Alparslan ARSLAN'm normal davranışlarının dışında davranışlar sergilediğini, bir şey yiyip içmediğini, yargılanma sürecinde Alparslan ARSLAN'm biz yakında çıkacağız, fazla kalmayacağız, hepimiz çıkacağız dediğini duyduğunu, ancak nasıl çıkacaklarını söylemediğini,yine duruşma sırasında Alparslan ARSLAN'm Osman YILDIRIM'm kendisine bir tane kalaşnikof marka silah getirdiğini söylediğini, ancak bu silah hakkında ayrıntılı bilgi vermediğini,

Alparslan ARSLAN'm babası İdris ARSLAN tarafından kendisine cezaevinde bir defa 200 YTL, bir defa da 100 YTL para yatırıldığını, neden kendisine para yatırdığını ise bilmediğini beyan etmiştir.

İsmail SAĞIR 13/03/2008 tarihli ifadesinde özetle;

Osman YILDIRIM ile Erhan TİMUROĞLU vasıtasıyla tanıştığını, Osman YILDIRIM ve Alparslan ARSLANIN teklif ve yönlendirmeleri ile Cumhuriyet Gazetesine bomba atılması ve Danıştay'a yapılan silahlı saldırı eylemlerine katıldığını,

Bu eylemlere Alparslan ARSLAN'm vaddettiği 30.000 dolar için girdiğini, amacının para olduğunu, Alparslan ARSLAN'm bu eylemlerden sonra kendisinin çok önemli yerlere geleceğini, kendisi ile birlikte önemli yerlerde bulunacaklarını söyleyerek kendilerini motive ettiğini,

Bu eylemlere karar verdikten sonra Alparslan ARSLAN'm tavır ve davranışlarında değişiklik fark ettiğini, hiçbir şey yiyip içmediğini ve çok fazla konuştuğunu, davranışlarının normal bir insanın davranışlarından farklı olduğunu, bu durumu Osman YILDIRIM'm da fark ederek, bu adama ne oldu, tavırları falan çok değişti, ben bu durumu anlayamadım dediğini,

Zaman zaman Alparslan ARSLAN'a telefon geldiğini veya kendisinin birilerini aradığını, her iki durumda da kendilerinin yanında konuşmamaya özen göstererek yalnız konuşmaya çalıştığını, kendisinin kimlerle ve ne konuştuğu hakkında bilgiye sahip olmadığını,

Yargılama sürecinde mahkeme nezarethanelerinde bulundukları zamanlarda Alparslan ARSLAN'm Süleyman ESEN'e "Senin hakkında yalan söylediğim için pişmanım, o gün neden böyle bir şey söylediğimi bilmiyorum, keşke senin için böyle bir şey söylemeseydim, hakkını helal et" dediğini ve "Yargılamanın önemli olmadığını, zaten kısa zamanda çıkacaklarım" söylediğini, ancak neye dayanarak böyle bir şey söylediğini bilmediğini,





Cumhuriyet gazetesine atılan bombaların kim^tffSfi'fSiâjjJemin edildiğini bilmediğini, attığı bombayı Alparslan ARSLAN'm verdiğini vetonun talimatma bombayı attığını,



Alparslan ARSLAN'm babası İdris ARSLAN tarafından cezaevinde iken kendi adına 100 ve 200 YTL olmak üzere tahminen toplamda 300 YTL para yatırıldığım, kendisi ile birlikte bu davadan yatan kişilere de aynı şekilde para yatırdığını arkadaşlarının söylediğini,

Kendisinin Alparslan ARSLAN'm para vaadine, eylemler sonucu kendisine hiçbir şey olmayacağına ve iyi yerlere geleceğine dair sözlerine kandığı için bu olayların içerisinde yer aldığını beyan etmiştir.

Tekin IRŞİ 13/03/2008 tarihli ifadesinde özetle ;

Etiler'deki Coco ve Bostancı'daki Hovarda adlı barlarda güvenlik elemanı olarak çalıştığını, Coco Barın sahibinin Amerikalı olduğunu, ancak Nazan isimli bir bayanın işlettiğini, Hovarda barın ise Ergül ÇAKIRCA'ya ait olduğunu,

Osman YILDIRIM ile 2004 yılı sonlarına doğru tanıştığını, Osman YILDIRIM'in Sultanbeyli'de bulunan işletmeciliğini kendisinin yaptığı kahveye kumar oynamak için gittiğini, birlikte kumar oynadıklarını, Erhan TİMUROGLU ile de beş yıldır aynı apartmanda oturduklarını,

Osman YILDIRIM'm kendisine eskiden tahsilat işi yaptığını anlattığını, bu tahsilat işlerinden dolayı Osman YILDIRIM'm cezaevine girip çıktığını bildiğini,

Cumhuriyet gazetesine ilk bombanın atıldığı gün Erhan TİMUROGLU ile birlikte Coco Star isimli barda oturduklarını, buraya daha sonra Osman YILDIRIM'm da geldiğini, Osman YILDIRIM'm beyaz bir beze sanlı el bombasını çıkartıp ortaya koyduğunu ve bu bomba Cumhuriyet Gazetesine atılacak dediğini, nedenini sorduğunda ise Cumhuriyet gazetesi köşe yazarlarının domuzun başına türban çizilen karikatür yaparak inançlı insanları domuza benzettiklerini, bunlara bir mesaj göndermek gerektiğini, mesajı aldıktan sonra bir daha böyle bir şey yapamayacaklarını, eylemin mükafatı olacağını ve karşılığını alacaklarını söylediğini, kendisinin bu eylemi yapabileceğini söyleyerek mükafatının ne olduğunu sorduğunu, Osman YILDIRIM'm da herkesin 30.000 dolar alacağını söylediğini, bunun üzerine kendisinin işi kabul ettiğini, bu görüşmeleri yaparken yanlarında Erhan TİMUROĞLU'nun da olduğunu, ancak herhangi bir şey söylemediğini, Osman YILDIRIM'm ecza poşetinin içerisindeki beyaz beze sanlı bombayı çıkararak nasıl atılacağını kendisine gösterdiğini, daha sonra bir ticari taksiye bindiklerini ve bombayı atacaklan yerin adresini bulmak için keşfe gittiklerini, adresin Osman YILDIRIM'm elinde not kağıdına yazılı olduğunu, bardan çıkmadan önce bombayı kendi üzerine aldığını, taksiden indikten sonra Osman'ın kendisine sen bombayı at, bara git, orada bulaşalım dediğini, gazetenin önüne bombayı atmak düşüncesiyle tekrar geldiğini, fakat öğle vakti olduğu için gazetenin bulunduğu caddenin çok kalabalık olması nedeniyle bombayı atmaktan vazgeçtiğini ve atamadığını, yakınlarda bir yerde bir kafeye gittiğini ve kulübeden Osman'ın 533 Te başlayan ve 0880 ile biten numarasını aradığını, Osman'a caddenin çok kalabalık olduğunu, aşın insan olduğunu ve atamayacağını, insanlara çok zarar vereceğini söylediğini, Osman'ın da kendisine atarsın, o kadar önemli değil şeklinde tekrar atmasını istediğini, atmayacağını ısrarla belirtmesi üzerine kendisine Coco Star Bara gitmesini söylediğini, bara gittiğinde Erhan'ın barda olduğunu, bara gittikten yaklaşık 45 dakika sonra Osman'ın bara geldiğini, bu arada saatin 13 sıralan olduğunu, Osman'a barda da aynı şeyleri etrafın çok kalabalık olduğunu, insanlann zarar görebileceğini ama akşam sakin bir zamanda atabileceğini söylediğini, Osman'ın da bu teklifini kabul ettiğini, 19-20 saatlerine kadar barda üçünün birlikte beklediklerini,

Saat 20.00 gibi Erhan ve Osman'la birlikte Cevahir alışveriş merkezinin önünde indiklerini, Erhan ve Osman'ın caddenin başında kalarak kendisini gözetlemeye başladığını, Cumhuriyet gazetesinin yanma gittiğini, ancak etrafın yine kalabalık olduğunu, bunun üzerine Erhan ve Osman'ın yanma döndüğünü, etrafın kalabalık ^olduğunu ve biraz dolaştıktan sonra atacağını söylediğini, oradan Mecidiyeköy'e kadar yüjföyâ-ek ğîtBlderini ve geri döndüklerini,



Yüklə 3,23 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   48




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin