Şüpheli Ayşe Asuman ÖZDEMİR'in üzerine atılı eylemlerine uyan, TCK' nun 314/2, 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5, TCK'nun 314/3 ve 220/4. maddeleri yollaması ile TCK'nun 288 ve 135/2-1,43/2. maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.
8-ŞÜPHELİ HALİL BEHİÇ GÜRCİHAN ; a- Emniyet beyanında
1972 yılında istanbul'da doğduğunu, ilkokulu Fındıkzade ilköğretim okulunda, ortaokulu ve liseyi Robert lisesinde 1990 yılında tamamladıktan sonra, 1990-1994 yılları arasında Amerika da Franklin Marshall Üniversitesinde ekonomi lisansını tamamladıktan sonra 1994 yılında Türkiye ye döndüğünü, 1994 yılının ikinci yarısında Cumhuriyet gazetesinde çalıştıktan sonra, 1995 yılında Türkiye'nin ilk internet servi sağlayıcısı Planet'i kurduğunu, 2 yıl sonra Askere gittiğini, Askerliğini Sarıkamış 'ta yaptığını, Askerlik dönüşü şirketi kapatarak Serbest danışmanlığa başladığını, 2002 yılında Türkiye 'nin ilk Bilgisayar Kriminolojisi laboratuarlarından bir tanesini olan Ankara Emniyet Müdürlüğü bünyesinde görev aldığını, 2005-2005 yılları arasında SESAR isimli araştırma şirketinde Başkan yardımcılığını yaptığını, O günden bu yana da serbest danışman olarak çalıştığını,
Tanıdığı Oktay YILDIRIM'in basında yer alan haberlerde resm edilen olaylar ile bir alakasının olabileceğini ihtimal vermediği için bu nitelemeyi kullandığını, Burada yazının konusunun Devleti veya yargıyı etkilemek değil medyanın olayı yansıtış biçiminin hicv etmek olduğunu,
Adli yargıyı etkilemek gibi bir niyetinin olmadığını, aksine bunun bir medyası eleştiri yazısı olduğunu, keza bu yazıdan hemen sonra aynı konu ile ilgili yazdığı medyanın görmediği "Oktay 'in Bombaları" başlıklı yazıda da bu medya eleştirisinin devam ettirildiğini ve kastının yargıyı etkilemek olmadığının göstergesi olduğunu, ayrıca bu yazıların konu ile ilgili yayın yasağından önce yazıldığını,
Yaklaşık 2 yıldır Oktay YILDIRIM, Muzaffer TEKİN ve Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ü tanıdığını, Bu kişiler ansmdaki ilişkilerin niteliğine dair yazdıklarının hedefinin yine yargı değil medya olduğunu, Soruda geçen yazılarında açıkça bu ilişkiler ağının medyanın daha doğru haber yapması maksadıyla ortaya konduğunun belirtildiğini, bu insanların bir şekilde ülke adına bir siyasi mücadelenin içerisinde olan kişiler olduğunu, dolayısıyla aralarının kavgalı olmasının ülke adına yaptıkları ve yapacakları çalışmalara zarar vereceğini birlikten güç doğacağını düşünerek kendi kişisel çabasını gösterdiğini,
Bu metnin bazı doğuları içermekle beraber yalan ve yanlışlarla dolu olduğunu, Asuman Hanımın iki kişi arasında geçen bir sohbeti çarpıtarak yazılı hale getirmesi ve daha sonra da bunu şahsı ile ilgili olmayan üçüncü şahıslara yollamasının ne mantıki ne de hukuki bir gerekçesi olamayacağını, Asuman Hanımın yazdığı metinde Zekeriya ÖZTURK ve Muzaffer TEKİN ile ilgili iddia edilen diyalogların gerçek ve doğru halinin Muzaffer TEKİN intihar etmeden bir gece önce bir gece sonra başlıklı yazısında bulunduğunu, Bu iki metin karşılaştırırlığında Asuman Hanımın aralarında geçen özel sohbetin hangi bölümlerini çarpıttığının net olarak görülebileceğini, olayın aslının şu şekilde olduğunu, Zekeriya ÖZTURK'ün Muzaffer TEKİN adına kendisi ile röportaj yapmak istediğini, Zekeriya ÖZTURK'e "senle hangi sıfat ile röportaj yapacağım" dediğini, Zekeriya ÖZTURK'ün "Ben Muzaffer TEKİN 'in en yakın silah arkadaşıyım" dediğini, kendisinin ise "sen Muzaffer TEKİN 'den en az 10 yaş küçüksün onun en yakın silah arkadaşı olmana imkan yok Muzaffer TEKİN ile tek bir şartla röportaj yaparım, Sana yazılı olarak Muzaffer TEKİN 'e soracağım soruları veririm Muzaffer TEKİN 'e götürür ve el yazısı ile cevaplar geri getirirsin aksi takdirde) Muzaffer TEKİN adına seninle röportaj yapıp kendimi töhmet altına alamam" dediğini, Bunun üzerine Zekeriya ÖZTURK'ün cebinden Muzaffer TEKİN 'in kimliğini çıkartıp gösterdiğini, bunun üzerine kendisinin masada bulunan arkadaşlarına "arkadaşlar ben bu noktadan sonra Muzaffer TEKİN 'in sağlığından endişeliyim " diyerek, Zekeriya 'ya da "bu kimlik sende ne arıyor" dediğini, bunun üzerine tartıştıklarını, Zekeriya ÖZTURK'ün siteden köşesini çıkarmasını istemesi üzerine "seve seve " diyerek oradan ayrıldığını,
Zekeriya ÖZTURK'ün Atabeyler Çetesi ile ilgisinin olduğunu bilmediğini, Atabeyler
Çetesini de basından duyduğunu, Herhangi bir bilgi ve alakasının olmadığını, dolayısıyla
Zekeriya ÖZTURK'ün bu çete ile bağlantılı olduğunu belirtecek tarzda bir cümle kurmasının
mümkün olmadığını, •^'"''"T*085^
(Asuman Özdemir'in anlatımlarından; kendisinden Saym Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt aleyhine yazılar yazmasını istediğiniz, sayın genelkurmay başkanı hakkındaki bilgilerin kendinize belli periyodlar halinde geldiğinde bunları da kendisine ileteceğinizi söylediğiniz anlaşılmıştır. A.Asuman ÖZDEMİR'E böyle bir teklif yapmanızın sebebini ve Saym Genelkurmay Başkanı hakkında size bilgi getiren kişilerin kimler olduğu ile bu bilgileri ne amaçla getirdikleriyle alakalı soruya)
Asuman ÖZDEMÎR ile böyle bir konuşma yapmadığını, kendisine herhangi bir yerden Yaşar BÜYÜKANIT ile ilgili hiçbir bilgi gelmediğini,
ifadesinin önceki kısmında vermiş olduğu beyanatlara ilaveten Asuman Hanım ile Kadıköy'de Epsilon Cafede gündüz vakti buluştuğunu, yaklaşık 2-3 saat oturup sohbet ettiklerini, bu sohbet esnasında M. Zekeriya ÖZTÜRK'ün evli olup olmadığını, sevgilisi olup olmadığını sorduğunu, bu buluşma Danıştay Saldırısından sonra gerçekleştiği için gündem de bu konunun olduğunu, bu konunun analizini yaptıklarını, ayrıca bu sohbet esnasında bir ara Asuman Hanımın oğlu ve arkadaşının gelip gittiğini, Asuman Hanıma M. Zekeriya ÖZTÜRK'ün bütün kanallara ve gazetelere haber verdiğini dolaştığını, bildiği kadarıyla da evli olduğunu anlattığını, Asuman Hanım'in ayrıca kendisine, Zekeriya ÖZTÜRK'ün onun arkadaşı ile beraber Muzaffer TEKİN 'in ofisine yakın bir yerde ofis tuttuğunu söylediğini, bunun üzerine Asuman Hanıma, bütün bu yaşananlara rağmen Zekeriya ÖZTÜRK'ün Muzaffer TEKİN ile bağlantısını koparmayacağını koparmamaya çalışacağını söylediğini,
Danıştay olayı sonrasında Zekeriya ÖZTÜRK'ün bu olayın medyaya yansıyışı ile ilgili oynadığını düşündüğü role dair yazı yazdığının doğru olduğunu, yukarıda bahsettiği ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN intihar etmeden bir gece önce "bir gece sonra" başlıklı yazısın bu yazı olduğunu, Zekeriya ÖZTÜRK'ün Danıştay olayının öncesine kadar sitesinde de köşe yazısı yazdığını, Oktay YILDIRIM'in yazdığı yazıların ise onun kendi yazısı olduğunu, ortak bir çalışmanın söz konusu olmadığını, Zekeriya ÖZTÜRK'ün bilerek veya bilmeyerek ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN 'in medya da Kaçak Yüzbaşı olarak lanse edilmesinde dolayısıyla TSK'ya yönelik yaratılmak istenen komu oyunun oluşturmasında rol oynadığını,
2023 platformu Cumhuriyetin 100. yılında Tam Bağımsız bir Türkiye'yi hedefleyen ve bu yolda projeler üretmeyen bir düşünce platformu olduğunu, Keza www.gozlemciler.org 'un da 2023 platformunun bir projesi olup Türkiye ile ilgili sosyal faaliyetleri gözlemlemeyi, izlemeyi hedefleyen bir sivil toplum hareketi projesi olduğunu, bu sitelerin kendisinin kurduğu ve uzun bir süredir atıl durumda olan siteler olduğunu, bahsi geçen Mastır Planını ilk defa burada gördüğünü, kendisinin hazırladığı 2023platformunun bu mastır planı ile hiçbir alakasının olmadığını ve ondan etkilenmesinin de söz konusu olmadığını, bir araştırmacı yazar olduğunu, o dönemde Fettullah GÜLEN cemaatinin silahlı bir grubu olduğu yolundaki iddiaların gerçek olup olmadığını araştırdığını, bu konuda Polislik geçmişi olduğundan dolayı bilgisi ve görüşleri olabileceğini düşündüğü Adil Serdar SAÇAN ile sohbet ettiğini, Adil Serdar SAÇAN'ı emekli olduktan sonra internet aracılığı ile tanıdığını, hatta bir ara A.Serdar SAÇAN'in www.acikistihbarat.com isimli sitesinde yazılar da yazdığını, fakat yazılarını düzenli olarak ulaştırmadığı için köşesini siteden kaldırdığını, A.Serdar SAÇAN ile 5-6 kez yüz yüze görüştüğünü, 3-4 kez Sultanahmet'deki bürosunda oturup sohbet ettiklerini, Bir keresinde Çemberlitaş'ta bulunan Türkocağı Cafesinde Av. Hanifi ALTAŞ; Oktay YILDIRIM ile birlikte nargile içtiklerini, yine Üsküdar'da bulanan Aşmalı Konakta Kuvvai Milleye.net (Bekir ÖZTÜRK'ün Başkanlığını yaptığı Dernek) toplantısında karşılaştıklarını, İçeride yaklaşık 50 kişi olduğunu, kendilerinin ayrı masalarda oturduklarını, A.Serdar SAÇAN'ın bu olay ile ilgili iddiaları güçlendirebilecek bilgiler verdiğini, bunu belgesiz yazamayacağını söyleyince A.Serdar SAÇAN'ın bu dokümanların fotokopilerini verdiğin^Jie^ğisinin de bu belgeleri ilerde yazdıklarının kaynağı olarak evinde sakladığını, Mu\i>eîğelerı"*4dçbir şekilde yaymadığını,
Internet dahil hiçbir mecrada yayınlamadığını, Türkiye'deki bütün araştırmacı ve gazetecilerde yazdıkları konular ile ilgi belgeler bulunduğunu,
(Yeniden Müdafaa-İ Hukuk Harekatı Derneği Tüzüğü ile alakalı). Bu derneğin Ertuğrul Zekayi OKTEN'in kuruduğu bir dernek olduğunu, Ertuğrul Zekayi OKTEN'ı 1997 yılından bu yana tanıdığını, Onun çıkardığı Belgeleri ile Türk Tarihi Dergisinde zamanında yazılarının yayınlandığını, Kendisini ara sıra ziyaret ederek sohbet ettiğini, Bir ziyaret esnasında derneğin kuruluşu aşamasında bu tüzüğü incelemesi için kendisine verdiğini,
(Gizli kamera ile çekildiği değerlendirilen görüntülü ses dosyaları ile alakalı olarak da) Bu görüntüleri kendisine Emekli Jandarma Yüzbaşı Zeki BINGOL'ün verdiğini, Zeki BİNGÖL ile Türk İşi Morgage isimli kitabı ile ilgili olarak 2006 yılında uzun bir röportaj yaptığını, bu röportajda ve kitabında yer alan iddiaların ve tespitlerinin belgesi olarak bu görüntüleri kendisine verdiğini, görüntülerin mahiyetini gördükten sonra bu görüntüleri yayınlayamayacağı, yayınlamanın suç olacağını düşünerek yayınlamaktan vazgeçtiğini, ve arşivine kaldırdığını, bu görüntülerin kimin, ne zaman çektiğini bilmediğini,
OKTAY YILDIRIM'ı; 2005 yılından bu yana tanıdığını, arkadaşı olduğunu,
arkadaşlık ilişkisi içerisinde düzenli olarak görüştüğünü, Oktay YILDIRIM'ın kalemi kuvvetli bir asker olduğunu, ve sitesinde köşe yazısı yazdığını,
MUZAFFER TEKİN'i tanıdığını, kendisi ile 4-5 kez ofisinde buluşup sohbet ettiğini,. genelde memleket meseleleri üzerine konuştuklarını, onun dışında bir ilişkisinin olmadığını,
RAFET ARSLAN'ı Muzaffer TEKİN 'in yakın arkadaşı olması hasebiyle ofisinde gördüğünü ve orada tanıdığını,
MEHMET ZEKERİYA ÖZTÜRK ile 2005 yılında internet üzerinden tanıştığını, bir dönem sitesinde köşe yazdığını, Danıştay eylemin olduğu dönemde ifadesinde de ayrıntılı olarak belirttiği gelişmeler sonucunda aralarının açıldığını, ve bir daha görüşmediklerini,
KUDDUSİOKKIR .-Tanımadığını,
GAZI GODER : Tanımadığını,
AYŞE ASUMAN ÖZDEMİR'i , İfadesinin geride kalan kısmında anlattığı gibi internet üzerinden tanıştıklarını, 2 kez yüz yüze görüştüklerini, görüşmelerinde yazar olmaları nedeniyle gündemdeki olayları analiz ettiklerini,
b-Savcıhk beyanında Şüpheli Halil Behiç GÜRCİHAN
"Danışmanlık yaptığını, danışmanlık alanının internet ortamında tasarım, web sayfa içeriği ve internet güvenliği olduğunu.Bu konuda bir çevresinin olduğunu. Geçmişten gelen bilgi birikimi sayesinde belirttiği konularda isteyen kişilere danışmanlık yaptığını. Ancak teknik olarak fiilen komplike web sayfası gibi tasarımlarla uğraşmadığını. Bu alanda proje yöneticiliği yaptığını. Kazananında bundan kaynaklandığını. 2002 ya da 2003 yılında Türkiye' nin ilk bilgisayar kriminolojisi laboratuarlarından olan ve Tepe Savunma isimli şirket tarafından projesi yapılan Ankara Emniyet Müdürlüğündeki bu projenin şirket adına yöneticiliğini yaptığını. Yine 2002-2005 yıllan arasında SES AR (Siyaset Ekonomi Sosyal Araştırmalar Merkezi) başkan yardımcığmı yaptığını. Sözünü ettiği bu mesleğin dışında araştırmacı gazetecilik ile uğraştığını, kendisinin bağımsız çalıştığını, çalışmalarını sitesindenden yayınladığını. Bundan her hangi bir kazanç sağlamadığını.
OKTAY YILDIRIM' ı tanıdığını. 2005 yılından beri acikistihbarat.com isimli internet sitesinde yazı yazdığını ve Kendisi ile arkadaşlık bağının da olduğunu. MUZAFFER TEKİN ile de 2005 yılından bu yana tanıştığını. Kendisi ile OKTAY YILDIRIM aracılığı ile tanıştığını. Bu şahsın ofisine gittiğini. Bu tanışmalarından sonra yine 4-5 kez bu şahsın ofisine gittiğini. İlk tanışmalarından sonra yine 2005.'yılı içerisinde Beyazıt' da Boğazlıyan kaymakımmı anma mitingine katılmak maksatlı olarak bu şahsın ofisine gittiğini. Oradan
■" -s.
birilkte bu mitinge katıldıklarını. Bilahare Danıştay saldırısından sonra gözaltına alınıp serbest bırakılmasını müteakip geçmiş olsun ziyareti için yine bürosuna gittiğini. Bu olaydan 2 ay kadar sonra da yine MUZAFFER TEKİN in basma dava açmaya hazırlandığını Kendisinin basın arşivi kuvvetli olduğu için eksik gazete nüshalarını istediğini,ve kendisine onları verdiğini. Ancak kendisi ile bir arkadaşlık ilişkisinin olmadığmı.Yaşçada kendisinden büyük olduğunu ve bu şahsın ofisinde başbaşa kalabilmek gibi bir durum da olmadığını. Çünkü ofisinin sürekli ziyaretçilerle dolu olan birisi olduğunu.Kendisinin de oradaki genel sohbetlere iştirak ettiğini. Genelde de gündeme dair memleket meseleleri konuşulduğunu. RAFET ARSLAN isimli şahısı MUZAFFER TEKİN ' in arkadaşı olması sebebi ile tanıdığını. Kendisi ile başka bir diyalogu olmadığını. Ancak MUZAFFER TEKİN bu olay sebebi ile gözaltına alındıktan sonra kendisini arayarak durumu sorduğunu. MEHMET ZEKERİYA ÖZTÜRK ile 2005 yılında internet üzerinden tanıştığını. Kendisi ile mailleşerek telefonlaştıklarmı ve sonra buluştuklarını. Bu şahsında kendi sitesinde yazılar yazdığını. Sonra kendisi ile aralarının açıldığını. Kendisi ile bu olaydan sonra da bir daha görüşmediklerini. AYŞE ASUMAN ÖZDEMİR ile geçen yıl internet ortamında tanıştıklarını, 2 kez de kendisi ile görüştüğünü. İsmini saydığı bu kişilerden OKTAY YILDIRIM, MEHMET ZEKERİYA ÖZTÜRK ve AYŞE ASUMAN ÖZDEMİR' in yazar olduklarını. Genelde internette yazılar yazdıklarını.
www.acikistihbarat.com adlı internet sitesini 2005 yılının başında kendisinin açtığını. Sitenin sorumluğu ve içerik sorumluluğununkendisine ait olduğunu. Sitede yayınlanacak yazılan tümüyle kendisinin karar verdiğini, nihai karannda kendisinden geçtiğini.
OKTAY YILDIRIM ile düzenli olarak görüşürdüklerini. Kendisinin arkadaşı olduğunu. Bu şahsın malulen asker emeklisi olduğunu. Bu kişinin 27 adet el bombası sahibi olduğu gerekçesi ile tutuklanmasının medyada yansıtılma şeklini yazılarında komplo olarak nitelendirdiğini ve hem medyayı hem de kamuoyunu bilgilendirmek maksadıyla bu şekilde yazdığını. Çünkü OKTAY YILDIRIM' ı tanıdığı kadan ile sözü edilen olay ile bağdaştıramadığı için kendisi ile ilgili kişisel görüşlerini ve medyanın yansıtmasmdaki yanlışlılan ortaya koyduğunu. Bombaların Hasdal Kışlasmdaki çöplükten bulunmak suretiyle ele geçirildiğini basının yazdığını.Basmm bu yansıtış biçimini böyle bir şey olamayacağı için hicvettiğini. Aynı şekilde sitesinde değişik tarihlerde " Tekin intahar etmeden bir gece önce bir gece sonra" , "devlet bahçesinde milliyetçilik ve kemal beyin hataları" ve "medyanın görmediği oktay'm bombaları ve ulusalcı çete" başlıklı yazılannda yine benzer gerekçelerle olaylann medyada yansıtılış biçimine karşı kendi doğrulanm aktarmak maksadıyla belirtilen şekilde bu yazılan yazdığını.
AYŞE ASUMAN ÖZDEMİR in Danıştay Cinayetinden yaklaşık 1 ay kadar sonra kendisinden MEHMET ZEKERİYA ÖZTÜRK ile ilgili bilgi talep ettiğinin, doğru olduğunu.Olaylann şöyle gelişmiştiğini. Danıştay cinayeti sonrasında MUZAFFER TEKİN ' in intahanndan önceki gace ZEKERİYA ÖZTÜRK ün kendisini arayarak bu olayla ilgili bir röportaj yayınlayalım dediğini.Kendisin de önce senin konu ile ilgili yorumunu dinleyeyim, ona göre gerekli karan veririm dediğini.Bunun üzerine Kadıköy' de buluştuklannı, bir yerde oturup ve sohbet etmeye başladıklannı. Kendisi ile) MUZAFFER TEKİN adına onunla röportaj yapmasını istediğini.Kendisinin de " senin sıfatın ne ki ben seninle MUZAFFER TEKİN adına röportaj yapayım diye sorduğunu. Onun da kendisinin MUZAFFER TEKİN ' in en yakın silah arkadaşı olduğunu söylediğini MUZAFFER TEKİN ile aralannda en az 10 yaş fark olduğunu ve gerçeğin böyle olmadığını bildiğini söyleyerek bu talebi reddettiğini. Kendisine MUZAFFER TEKİN ' in yerini biliyorsa yazılı olarak sorular verebileceğini ve ancak MUZAFFER TEKİN ' in el yazısı ile cevaplar gelirse bunu yayınlayabileceğini, aksi takdirde hem etik hem de hukuki açıdan töhmet altında kalacağını " söylediğini. ZEKERİYA ÖZTÜRK ün bunun üzerine kendisini inandırmak adfila cebinden MUZAFFER TEKİN ' in
6 00 İ ' ^
kimliğini çıkardığını. Kendisinin de " bu kimliğin sende olması çok şüpheli, sende ne işi var deyince sinirlendiğini ve avukat tutmak gerekçesi ile kendisinden aldığım söylediğini. Bunun üzerine ben geçmişte yaşanan CEM ERSEVER olayını kendisine hatırlatarak bunun kendisine çok şüpheli gözüktüğünü ve bu konuşmanın kendi açısından bittiğini " söylediğini. Bütün bu konuşmalar sırasında yanında OKTAY YILDIRIM' m da bulunduğunu. Tüm bu konuşmalara da şahit olduğunu. Bu konuşma sonrasında da ZEKERİYA ÖZTÜRK ün köşesini sitesinden çıkarmasını söylediğini kendisinin de bunu kabul ettiğini.
Kamuoyunda Atabeyler çetesi olarak bilinen kişilerle ilgili olarak AYŞE ASUMAN ÖZDEMİR ile konuştuğunu, ancak MEHMET ZEKERİYA ÖZTÜRK ün Atabeyleri sattığı tarzında kendisine hiç bir şey söylemediğini. Çünkü Atabeylerle ilgili medyada okuduğu kadan ile bilgi sahibi olduğunu. AYŞE ASUMAN ÖZDEMİR' in neden böyle bir şey söylediğini bilmediğini. ZEKERİ YA ÖZTÜRK' ün bu kişilerle bir bağlantısı olup olmadığını da bilmediğini. ASUMAN ÖZDEMİR' e Genel Kurmay Başkanı aleyhine yazılar yazmasını söylediği hususunun da doğru olmadığını.
Ankara ' daki Danıştay saldırısı sonrasında AYŞE ASUMAN ÖZDEMİR isimli şahıs ile Kadıköy Epsilon Kafede sohbet maksadıyla buluştuklarmı.Yazar oldukları için Danıştay saldırısı konusunda analizlerini karşılıklı olarak paylaştıklarını. Bu sırada MEHMET ZEKERİYA ÖZTÜRK' ü sorduğunu, kendisinden bilgi istediğini,kendisinin de ZEKERİYA' nın bütün medyaya haber vermek maksadıyla dolaştığını söylediğini. Anladığı kadan ile MEHMET ZEKERİYA ÖZTÜRK, MUZAFFER TEKİN ' in arkadaşı olduğu için bu kişi ile röportaj yapılmasını sağlamaya çalıştığını. Yukanda da belirttiği gibi bunu kendisine de teklif ettiğini. ASUMAN m ZEKERİYA ÖZTÜRK' ün ZAFER (KOD) MUZAFFER TEKİN ' in ofisine yakın bir yerde onun arkadaşı ile birlikte bir ofis tuttuğunu söylediğini ve bu sebeple ZEKERİYA' nın MUZAFFER TEKİN ile bağlantısını koparmamaya çalışacağını söylediğini. Bu konuşmanın aynen anlattığı şekilde gerçekleştiğini. İddia edildiği gibi ZEKERİYA ÖZTÜRK' ün MUZAFFER' in devri bitti benim devrim başladı gibi bir söz söylediği hususunun doğru olmadığını.
www.2023platformu.org isimli siteyi 2003-2004 yıllannda kendisinin oluşturduğunu. Adresinde yapılan aramada ele geçen buna ilişkin dokumaman görmediğini ama 2023 platformunu tanıtan bir metin ile aynca o metnin sunum hali şeklinde bir başka metinin olduğunu. Elde edilen belgelerin bunlar olabileceğini. Sözünü ettiği site Cumhuriyetin 100. yılında tam bağımsız bir Türkiye' ye nasıl ulaşabileceğimizi hedefleyen ve bu yolda projeler üretmeye çalışan bir düşünce platformu olduğunu. Ancak bu sitenin atıl durumda bulunduğunu.
Bilgisayannda ve fiash diskinde yapılan incelemelerde; flash diskinde silinmiş halde bomba şeması ve buna ilişkin ingilizce metodunun bulunduğu bir belgeye rastlandığını, yaptığı araştırma gereğince ben her türlü dokümanı topladığını. İnternetten anarchist cookbook isimli bir dokümanı indirdiğini hatırladığını. Hatırladığı kadan ile bunun anarşizim düşünce ekolünü açıklayan bir kitap olduğunu. Ancak bu düşünceyi tasvip etmediğini, araştırma maksadıyla indirdiğini. Ancak yine evinde ele geçtiği söylenen "film canister freball" başlıklı belgeden haberi olmadığım. Yine bomba yapımına ilişkin olduğunu düşündürecek dokümanlardan de haberi olmadığını. Bunların indirdiği dokümanın eki olarak gelmiş olabileceğini hatırlamadığını. Ancak Ankara Emniyet Müdürlüğü adına şirket bünyesinde çalışırken yurt dışında aldığı kurs sırasında bu fiash diskin kendisine çalışma aracı olarak verildiğini ve bünyesindeki silinmiş dosyalann bulunmasının istendiğini. Bu diskteki emniyet müdürlüğünce ele geçirilen bu belgelerin bu esnada eğitim amaçlı olarak flash diske kaydedilmiş bilgilerde olabileceğini. Sözünü ettiği eğitimin 2003 yılı civannda olduğunu.Bomba yapımı ile bir ilgi ve alakasının olmadığını.
/ "-
Ekli "Devletin yeniden yapılanması için öneriler" başlıklı belge fotokopisi gösterildi, soruldu ;Bu konu ile hiç bir bilgisinin olmadığım. İlk kez emniyet müdürlüğünde bunu gördüğünü.
Gözaltına alınmadan önceki hafta içerisinde acıkistihbarat sitesinde "Yeni yazarımız yakında yaymda.Dr. Şerefsiz Ödlek" başlıklı bir köşe açıldığının doğru olduğunu. Bununla ilgili olarak ÜMİT SAYIN' m şikayeti üzerine Gayrettepe Asayiş Şube Müdürlüğünde ifade verdiğini. Bu köşenin ÜMİT SAYIN ile bir alakası olmadığını, kastının ÜMİT SAYIN olmadığını, toplumsal olayları hicvetmek üzere MAHLAS isimle kendisinin yazacağı bir site olduğunu beyan ettiğini. ÜMİT SAYIN' m gereksiz yere bu ismi üstüne alındığını söylediği. Devekuşu benzetmesi olsun diye de kafasını kuma gömmüş bir adamın fotoğrafını köşeye eklediğini.Kimseye hakaret etmediklerini ve tehdit de etmediklerini.
Her hangi bir suç örgütü ile ilgi ve alakasının olmadığını. Tehdit suçlamasını kabul etmediğim. Yine hakaret şeklindeki yorumlara da katılmadığını. Söz konusu fotoğrafın kafası kuma gömülmüş bir adam resmi olduğunu, bu köşede mizahi bir karakter yaratmak amacı ile Dr. Şerefsiz Ödlek Mahlas ismi kullanıldığını. Bu amaçla bu köşede yazı yazılacağını. Diğer dosya şüphelileri ile ilgisini belirttiği şekilde açıkladığını. Suçlamaları reddettiğini, serbest bırakılmayı talep etiği,
07/06/2008 tarihli ek ifadesinde,
Daha önce aynı suç ile ilgili olarak ifade verdiğini. Aynen tekrar ettiğini,
Kendisinin olmayan bir örgütün üyesi olmak ile suçlandığını. Böyle bir örgüt olup olmadığını Var ise örgütün şeması ne olduğunu, birimleri neler olduğunu. Kendisinin hangi biriminde görevli olmakla suçlandığını,
Kendisine Ergenekon terör örgütünün teori, senaryo ve propaganda biriminde görevli olup olmadığı hususu sorulduğunda; suçlamayı kabul etmediğini,
ERGÜN POYRAZ ile 2 kez karşılaştığını. ERGÜN POYRAZ' m kitabının taslağını aldığını, Ergün POYRAZ in yayıncı aradığını yayıncı bulmasına yardımcı olmaya çalıştığını.
ERGÜN POYRAZ' m ifadesi okunup, sorulduğunda; kendisinin ifadeyi kabul etmediğini Çünkü patrikhanede bir kutlama kokteyl olduğunu Bu kokteyl sırasında Ergun POYRAZ m bizzat kitabının bastırılması için kendisinden ricada bulunduğunu ve CD ortamında daha önceki aramalarda kendisinden elde edilen kitap taslağını verdiğini. Kendisinin bu taslağı bir iki yayın evine götürdüğünü. Hatta Güncel Yayıncılığa götürdüğünü. Bu yayınevinin CD.' yi alıp, çıktı olarak bir suretini kendisine verdiğini. Yayınevinin İnceleyip basıp basmayacağına karar vereceğini.
Kendisinin ERGÜN POYRAZ ile daha önceden tanışmadığını. Patrikhanede tanışınca kendisine Ergun POYRAZ'm kitabının yayınlanması için teklifte bulunduğunu. Hatta bir süre sonra Ergun POYRAZ kendisini telefonla arayarak Togan yayınevi ile anlaştığını, kitabını Ergun POYRAZ'm bastıracağını söylediğini. Daha sonra da bir sefer ÜMİT SAYIN, Ergun POYRAZ ile görüşmeye giderken kendisini de çağırdığını. Karaköy' de Ergun POYRAZ ile görüştüğünü. Başka bir irtibatının olmadığını. Ergun POYRAZ'm kendi sitesinde bir kaç kere yazdığını. Kendisinin bu siteyi 2004 yılının sonu 2005 yılının başında kurduğunu. Kendisinin herhangi bir dernek üyesi olmadığını.
SEVGİ ERENEROL ile de KEMAL KERİNÇSİZ aracılığı ile tanıştığını. Boğazlıyan Kaymakamı ile alakalı bir mitingde SEVGİ ERENEROL ile tanıştığını.
KEMAL KERİNÇSİZ ile de o civarlarda tanıştığım ancak tam hatırlamadığını.
BEKİR ÖZTÜRK ile OKTAY YILDIRIM' m İstanbul şube başkanı olduğu Kuvai Milliye Derneğinin toplantısında tanıştığını.
OKTAY YILDIRIM'ı daha önceden tanıdığım. Oktay YILDIRIM'm kendisine e-
posta attığını. Kendi sitesini takip ettiğini. Kendisinin Oktay YILDIRIM'a teklif ettiğini ve
kendi sitesinde yazmaya başladığını. , ' "~ ~
Dostları ilə paylaş: |