Günü saat: 22. 41 sıralarında şüpheli Mehmet Fikri karadağ ile M. V. D.'nün yaptıkları telefon görüşmesinde özetle



Yüklə 3,23 Mb.
səhifə36/48
tarix12.01.2019
ölçüsü3,23 Mb.
#95670
1   ...   32   33   34   35   36   37   38   39   ...   48

W ;.; r0^^

Kişilerin siyasi felsefi veya dini görüşlerine, ırki kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel yaşamlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgileri kişisel veri olarak kaydetme suçunu da işlediği, TCK 135/2

Ruhsatsız silah bulundurduğu, 6136 SK 13/1

ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN amaçlan doğrultusunda kaos ortamı oluşturup darbeye zemin hazırlanması sürecine hazırladığı kitaplarla katıldığı, çünkü kitaplarında devletin üst kademelerindeki seçilmiş yöneticileri, Yahudi olmak veya ermeni olmak gibi asılsız isnatlarla yıpratıp halkın gözünde hedef ve düşman haline getirmeye çalıştığı, anlaşılmış olmakla, (TCK 313/1)

Şüpheli Ergün POYRAZ'm ERGENEKON terör örgütünün propaganda biriminde faaliyette bulunan üyesi olduğu anlaşıldığından;

Şüphelinin eylemlerine uyan, TCK'nun 314/2, 313/1, 6136 Sayılı Kanunun 13/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5, TCK'nun 313/4, 314/3 ve 220/4. maddeleri yollaması ile TCK'nun 135/2-1,43/2, 326, 327, 334 ve 336, maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.

15-ŞÜPHELİ BEKİR ÖZTÜRK a-Emniyet ifadesinde:

Türk Sağlık Sen'e üyesi olduğunu, birde kendisinin kurmuş olduğu Genel Merkezi Ankara İlinde bulunan Kuvvai Milliye Derneğinin Genel Başkanı olduğunu, herhangi bir terör örgütüne üyeliğinin olmadığını,

"SAFINI KAYBEDENLER" CEMAATLER, TARİKATLAR Ve SİYASAL İSLAMCILAR (!) HANGİ SAFTA? başlıklı yazıyla alakalı dosyanın bilgisayarında olduğunu hatırlamadığını, bu dosyanın bir araştırma olduğunu, içeriği hakkında menfi veya müsbet söyleyecek bir şeyinin olmadığını, bu dosyanın SESA 'dan geldiğini, SESAR 'in bütün yazılarını takip ettiğini ve uygun bulduklarını yayınladığını,

Sevgili Arkadaşlar;

Bu yazıda verilmek istenen mesajı diğer taraf çok net anladığı için bugün bir seri tehdit telefonu aldım ama sizlerin yazıya verdiğiniz tepkilerden sizleri bu olaylar xserisinde doğru yere oturtan bu yazıdaki sizle ilgili mesajı tam olarak aktaramadığımı farkettim. Bekir kardeşimin sözettiği kronolojik hatalar doğru fakat işin özü ile ilgili bir sorun değil. Neticede Bekir Kemal Kerinçsiz ve

kadrosuna destek verdi ve nankörlükle karşılaştı. Kemal Kerinçsiz Milli Güç platformu veya derneği olarak Bekir'in düzenlediği toplantıya tam destek verseydi bu provokasyonları yapmak çok daha zor olur ve herkes çok daha güçlü hareket ederdi.Yazıda Muammer Karabulut vakasına özellikle değinilmedi; çünkü bu yazı kilitlenen bir durumu açmayı hedefliyordu. Tabi bu noktadan sonra kilitlenen iletişim açılsa dahi ben bir rol üstlenemem ama eğer bu kilit durumu açılırsa

Muammer Karabulut'u her halükarda sahne dışında tutmak için onu genel resim içinde ana/etkin oyunculardan biri olarak resmedilmemesi lazım. Arka planda ana sorunlardan biri olduğunu bilsem de. Anlamanız gereken şu; bu yazı ile ben herkes nezdinde kendi konumumu feda ettim ve bunu yaparken gitmesi gereken kişiye mesaj gitti. Yüzyüze sürekli size söylediğim şey : kuklayı kuklacıdan ayırın. Oktay'a da sürekli şu tezi söyledim : O saldırıyı planlayan Kemal Kerinçsiz değildi. Yazıda da bunun mantıki gerekçesini söylüyorum zaten.Dosya savaşlarına gelince.

Orada dosya savaşları ile ilgili kastedilen Zeynep'in yazışı değil.Burada iki dosya var. Biri Ergün Poyraz'm Zeynep'e attığı "Rus kızı T" mesajına sebep olan dosya. Zeynep'ten



onu duyduğum noktada bu işin geri dönülemez noktaya gelmesi için çok sıkı çalışıldığını anladım. Bu sözlerden o "dosyaya" prim verdiğim çıkmasın lütfen; alınganlığınız üzerinizde çünkü neme lazım.Biri de Hanefi Altaş'm bir konuşmada sözünü ettiği "Kemal Kerinçsiz'in Büyükçekmece Ülkü ocaklarına dahil olma hikayesi...Nuriş grubundan kurtulmak için 9 milyar vermesi olayı "...bunu Hanefi Altaş'tan duyduktan sonra kendi kaynaklarımdan ayrıntılı olarak teyit ettirdim ve bütün yazının esas mesaj çekirdeği o iki satırda mevcut. "Dosya manyağı" Nuriş'lerin "kurşun manyağı" sözüne gönderme.

Arkadaşlar;

Lütfen o yazıdaki ayrıntılara takılıp esas amacı atlamayın : Kuklayı kuklacıdan ayırmak.

Ben üç hafta boyunca işimi gücümü bırakıp, insanların peşinden koşup elimden geleni yaptıkça taraflar arasındaki aynşma derinleşti ve bu noktada bu yazı ters tepkime yolu olarak tek çare kaldı. Burada iki olasılık var:

1-Bu lavuk ne yazıyor; "kim kime neyi anlattı?'"yı daha net öğrenmek için taraflar dolaylı olarak da olsa birbirleri ile bağlantıya geçer ve bu dolaylı bağlantılardan "şu iş daha sarpa sarmadan oturup konuşalım sonucu çıkabilir". Bazıları bu yazıda yazılmayanların daha da fazla açılmasını istemez.

2-Mevcut iletişimsizlik , kopukluk durumu devam eder ama en azından karşı tarafın
sizler hakkmdaorda burada konuştuğu asılsız iddialara karşı kamuoyu üçüncü bir göz
tarafından bilgilendirilmiş olur.

Oktay'ın "Kemal Kerinçsiz'i aklamışsın, ben kapkara kalmışım" sözlerine ise kesinlikle katılmıyorum. Oktay o yazıda uğradığı saldırıya rağmen basiretli davranan kişi olarak doğru yere oturtuluyordu nasıl kapkara kalmak olur. Kemal Kerinçsiz aklanmıyor, Kemal Kerinçsiz davaya sahip çıkacak karaktere ve akla sahip olmamak, lider özelliği taşımamakla suçlanıyor. Kemal Kerinçsiz bu konu ile ilgili çıkan hiç bir haberde olmadığı kadar çok nesnel ölçülerle (Levent Temiz ve Ahmet Ülger'in "nasıl MHP karşıtı yapılarla görüşür?" tarzı partizan ölçütlerle değil) ortaya çıkarıldı. Bu olayların en büyük iki mağduru sizler dışında herkesin anlattığı olaylar zinciri bir üçüncü göz tarafından anlatıldı. Kemal Kerinçsiz'e ise "sen lider değilsin, hata yaptın" denildi.Ha; "bu saldırıyı Kemal Kerinçsiz yaptı" denilmedi çünkü bu saldırıyı Kemal Kerinçsiz planlamadı arkadaşlar.Bu tezimi baştan beri söylüyorum yüzyüze de onlarca kez tekrarladım.

Bu konuda kaç haftadır araştırıp da bulamadığım bir done varsa lütfen iletin. Bu saldırıdan Kemal Kerinçsiz faydalandı, bu saldın sonrasında adamını harcamadı (çünkü harcasa o çevresindeki yakın adamlan da onu harcar) ve bu saldmdan kendi çevresindeki kliği güçlendirerek, başından beri planladığı Oktay tasfiyesini gerçekleştirerek çıktı ama ne mantıki inceleme, ne de benim ulaşabildiğim donelerden çıkan sonuç bu saldmyı Kemal Kerinçsiz'in planlamadığı yolunda Saldınnın kaynağını daha ayrıntılı görmek istiyorsanız şu sorunun cevabından doğru ya da yanlış %100 emin olana kadar kadar araştınn. Ahmet Ülger o gece; Levent ve Yıldmm'm sürekli vurguladığı gibi "abi adam kurt tabi, olay olacağını SEZDİ, çıktı" nedeni ile çıkmadı o toplantıdan. Ahmet Ülger o toplantıdan sezdiği için mi, bildiği için mi erken aynldı? Ahmet Ülger o toplantıda olay çıkacağını hangi kanallardan öğrendi, pardon SEZDİ?

Neyse bana kızabilir, kmlabilirsiniz canınız sağolsun. Özellikle Zeynep yazıdaki "yazıda katılmadığımız bir çok nokta olduğu halde" kısmına danldıysa bu bana büyük haksızlık olur. zımn arkasında nasıl durduğumu, onun geri adım atmak istediği noktada benim nasıl geri adım atmadığını kendisi çok iyi biliyor. Evet; o yazının bir çok noktasına katılmıyorum. Sitede zaten her noktasına katıldığımız yazılardan oluşmuyor.O yazı; taraflan birleştirme adımlan attığım noktada beni sözkonusu taraflar nezdinde- çok zor duruma soksa bile yayınladım çünkü belli prensipleri her şeye rağmen korumak zorundayız. Yaymlamasaydım Zeynep nezdinde daha mı muteber olurdum bilmiyorum ama.anlaşılan yazıda bir çok noktaya



katılmadığımızı belirten ifade yüzünden puan kaybetmişiz. Orada da Zeynep'in insafına sığınmaktan başka çarem yok. Neyse sevgili kardeşlerim lafı çok uzattım.

Bu yazının Oktay YILDIRIM ve kendisi,, Kemal Kerinçsiz ve ekibi ile yollarının ayrılması süreci ile ilgili olarak Behiç GÜRCİHAN tarafından yazılmış bir yazı olduğunu, bu yazının muhtemelen Behiç GÜRCİHAN tarafından kendisine gönderildiğini, Kemal KERİNÇSİZ'in bir dönem Milli Güç Derneği isimli bir dernek kuracağını, bu dönemde Oktay YILDIRIM ile birlikte Kuvayi Milliye Derneğini kurmaya çalıştıklarını, kendilerinin II Kasım 2006 yılında Kuvayi Milliye olarak Üsküdar Aşmalı Konakta yapacakları toplantıyı Kemal KERİNÇSİZ'in derneğin toplantısı gibi lanse ettiğini, bu nedenle yollarını ayırdıklarını, bu yazının da bu konu ile alakalı olarak yazıldığını,

T.C DEVLETİSİZ "DİN TACİRİ SAHTE DİN ADAMLARI'NIN SALYANGOZ SATIŞINA ŞERH KOYACAK DEĞİLDİR NE VAR Kİ SİZLER SALYANGOZA BASIP DA DÜŞÜNCE "NEDEN DÜŞTÜK!" DEMEYESİNİZ! MİTİNG "İN M'SİNİ VERMEYEN TV'LER, MALATYA 'DAKİ "İNCİL SHOW"U CANLI VERDİLER!

Başlıklığıyla başlayan

1. Şok Suikast!

Fener Patriği Bartholomeos bir suikast sonucu öldürülüyor! AB, ABD ve Yunanistan ortalığı ayağa kaldırıyor!

Türkiye'nin iç işlerine müdahale, Ruhban Okulu'nun açılması, misyonerlik faaliyetlerine ve kiliselere Diyanet bütçesinden pay verilmesi gündeme geliyor.

2. Şok Suikast!

Ermeni Patriği Mutafyan öldürülüyor! Yine AB, ABD, Ermenistan ayakta! Sözde Ermeni Soykırımı 'nı tanıyoruz! Ermeniler 'in toprak ve tazminat talepleri ile karşılaşıyoruz.

3. Şok Suikast!

Ishak Alaton (Ki şu anda gerçek başbakandır!) öldürülüyor! israil Türkiye'deki tüm örtülü operasyonlarını meşrulaştırıyor. israil "Kürt Kartı "m daha sağlam tutuyor. ABD, israil, AB ve Siyonistler Türkiye'yi prese alıyor. Neticede yönetim onların eline geçiyor. Şeklinde devam eden

SESAR

FUAT ERMİŞ' imzalı yazıyla alakalı olarak.

Bu doküman hakkında herhangi bir bilgisinin olmadığını,

Şüpheli Halil Behiç GÜRCİHANın emniyet ifadesinde "Ben bir araştırmacı yazarım ....Bir keresinde Çemberlitaş'ta bulunan Türkocağı Cafesinde Av. Hanifi ALTAŞ; Oktay YILDIRIM ile birlikte nargile içtik. Bir keresinde Üsküdar'da bulanan Aşmalı Konakta Kuvvai Milleye.net (Bekir ÖZTÜRK'ün Baykanlığını yaptığı Dernek) topaltsmda karşılaştık. içeride yaklaşık 50 kişi vardı biz ayrı masalarda oturmuştuk. Kendisi Bana bu olay ile ilgili iddialan güçlendirebilecek bilgiler verdi bende bunu belgesiz yazamayacağımı söyleyince bana bu dokümanların fotokopilerim verdi. Bende bu belgeleri ilerde yazdıklarımın kaynağı olarak evimde sakladım. Bu belgeleri hiçbir şekilde yaymadım. İnternet dahil hiçbir mecrada yayınlamadım. Türkiye'deki bütün araştırmacı ve gazetecilerde yazdıkları konular ile ilgi belgeler bulunmaktadır. Bu da bu kapsamda değerlendirilecek konular arasındadır"...' şeklinde beyanıyla alakalı olarak;

Sorulan toplantının 11 Kasım 2006 günü Üsküdar Aşmalı Konakta yapıldığını, bu toplantının Kuvvai Milliye Derneği toplantısı olmadığını, ancak Kuruluş aşamasında yapılan bir toplantı olduğunu, bu toplantıyı Kuvvai Milliye Internet sitesi olarak kendilerinin düzenlediğini, bu toplantıya Behiç GÜRCIHAN'ın da katıldığını, yaklaşık 50-60 kişinin olduğunu, o dönemde Kuvvai Milliye Derneği Başkanı olmadığını, o an derneğin kurulmadığını,

Tuğrul DERME tarafından gönderildiği anlaşılan



k








Balıkesir

E-Posta: jtimberlakedance@hotmail.com

Telefon no: 05357902251

Açıklama: Merhabalar Kuvvai Milliye, herşeyden önce size çok rahatsız olduğum ve üzüldüğüm bir konuyu belirtmek isterim,saym Ümit Saym'a acil ulaşmam gerekirken, Ümit Saym'dan halen cevap alamamış bulunmaktayım.Bu durumu bilgilerinize arz eder ve en yakm zamanda kendisine ulaşmak dileğimi yinelerim.Bir rahatsızlığımı daha özenle belirtmem gerekir ise, sürekli belirttiğim halde, bu tip hareketlerde bana aktif görev verilmemesi beni derinden sarsmıştır.Kuvvai Milliye'ye katılmak istememin elbette bir çok sebebi vardır, ancak bunların arasında en baskını şüphesiz, ülkemi ve kendiside emekli bir Hat Komutanı olan değerli TSK personeli babamı çok sevmemdir.Bu hareketin Balıkesir kanadını, tamamen gizli bir şekilde aktif olarak yürütmek istiyorum.Gizli olmasının sebebi, Balıkesir'in küçük ve tehlikeli bir şehir olmasıdır.TSK'ya ve sayın Ümit Saym'ada halen sunmak için beklediğim GTA hareketi ile Kuvvai Milliye'nin içinde 181i Gençler olarak ayrılmak isteğime cevap beklemeteyim. Aktif ancak gizli liderliğimde gençleri toplayabilcek bir hücre yani bir toplantı odasmada sahibiz.İlgilerinize arz eder ve heyecan ile cevabınızı beklerim...



10.05.2007 tarihli e-mail le alakalı olarak;

Bu mesajı hatırladığını, ancak bu tarz mesajları muhatap almadığını, bu mesaja cevap vermediğini, Tuğrul DERME isimli şahıs ile yüz yüze görüşmediğini, ancak hatırlamadığı bir zamanda telefon ile görüştüğünü, bu telefon görüşmesinde Tuğrul DERME'nin "bu Kuvvai Milliye Derneği temsilciliğini Balıkesir iline nasıl kurarız" diye sorduğunu, kendisinin de şahsen tanışmadan kimseye temsilcilik vermediklerini söylediğini, ve yakın zamanda istanbul'da yapacakları toplantıya davet ettiğini, ancak gelmediğini, daha sonra hiç görüşmediklerini,

18li Gençler Grubu hakkında bir bilgisinin olmadığını, ve bahsedilen konular hakkında da bir bilgisinin olmadığını,

Ayrıca www.Kuvvaimilliye.net isimli internet sitesinde kendi cep telefonunu yayınladığını, isteyenlerin kendisini aradığını,

3NOLUCD:

-Cezalar Birliği Başlıklı doküman

CEZALILAR BİRLİĞİ

Sevgili kardeşim, Oktay Yıldırım aradı geçende, sitede haber olarak yer alan konuyu anlattı. Bir emniyet amirinin kendi nezdinde, Türk Ordusu 'na hakaret ettiğini söyledi. Eski bir emniyet müdürü olarak dert yandı bana.

Ben emekli bir astsubay çocuğuyum, 1978-2003 yılları arasında da Polis Koleji mezunu olarak emniyette görev yaptım. Bu görevin, 1988-91 ile 1993-96 yılları arası Doğu bölgemizde istihbarat ve Terörle Mücadele Görevlisi ve Müdürü olarak geçti.

Oktay kardeşim, kahraman bir Başçavuş Gazisidir. Memlekete hizmet etmiştir ve gazi olmuştur. Bir çok arkadaşı kucağında şehit düşmüştür . Türk'tür, müslümandır, dürüsttür, milliyetçidir, adam gibi adamdır. Ulusalcıdır, Atatürkçüdür, Yüzlerce terör operasyonun da aldığı üç kuruşluk paraya ve ailesinin yaşlı gözlerle, korkak ve ürkek hemen her gece ölüm haberini beklediğini bilmesine rağmen, kahramanca savaşmıştır. Malulen emekliye ayrılması sağlanmış, ailesi ve kendisi, aynı Çanakkale 'de askere çıkan kumanya ile yetinmeye zorlanmıştır. Açtır, toktur, çokta önemli değildir onun için. Onun için önemli bir tek şey vardır. VEFA. Bazılarının, İstanbul'da bir bozacı semti sandığı Vefa değil tabii ki. Neye vefa, kime vefa?

Ecdada, Şühedaya, Gazi Mustafa Kemal 'e, Gazilere, yetimlere, vatan toprağı olmuş kahramanlara, açlıktan nefesi koksa da kimseye el açmayan şereflilere, haksızlığın, zulmün kralına uğrasa da tek dişli canavarın mahkemesine aşla'ğitmevcnlere, başlarındaki örtünün gavur mahallesinde bir anlamı olmadığını bilen ve onunla Gazı Mustafa Kemal'in çizmelerini




S\ 687


parlatan iffetli müminelere, para olsunda nereden gelirse gelsin demeyi aklından bile geçirmeyenlere, yaşamın yalnızca bu dünyaya has olduğu inancı ile yaşadığı halde, müslümanlık taslayanlara, yani hristiyanlaştırılmış müslümanlara yiğitçe kafa tutanlara, "La ilahe illallah Muhammedin Resulullah" diye haykıranlara, dinine, milletine, kitabına ve peygamberine şovenlerle diyalog kurmayı hainlik, alçaklık sayanlara, papaz elbisesi giymeyi iş edinmiş, dönek, siyasi travesti imam bozuntularına, yahudi uşağı, Evangelist Köpeği olmamakta direnenlere, "Innedine indallahil islam "(Allah katında tek din islam 'dır.) ayetini AB 'ye feda etmeyenlere, dünya hayatını sınav bilip, Allah 'ı tanıyanlara, bayrağa kanını, sancağa canını vermiş yiğitlere, namusunu, şeref, haysiyet ve iffetini hiçbir şeye değişmeyen Türk ve müslüman evlatlarına, evlatlarını savaşta bile bile ölüme gönderen milyonlarca vatanpervere ve bilhassa Gaziosmanpaşa 'ya , Susuzlukla zulmedilip, onlarca kılıç darbesiyle şehadet şerbeti içirilmiş Peygamber torununa, Sancağı burca dikip ölüsüyle savunan Ulubatlılara, Halide Edip, Nene Hatun ve şehit analarına, bu millete olan sevgisi nedeniyle görevini iltimassız yapanlara, önüne çuvalla para konulduğu halde, rüşvet almayıp çocuğuna süt götüremeyenlere, ülkeye hizmet ettiği için, her türlü zulme, iftiraya, hakarete, uğrayanlara, özetle AHDE VEFA önemlidir.

Üzülme sen Oktay kardeşim, yukarıda çok özetle niteliklerini saydığım milyonlar seninledir. Ama hepimizin ortak kaderi CEZALILAR BİRLİĞİ oluşturmamızdır. Yukarıdaki hiçbir özellik emperyalist küreselci köpeklerin ve uşaklarının cezalandırmayacağı derecede önemsiz değildir, insanı insana köle yapanlar ve onlara hizmet edenler tarihin hiçbir döneminde kanlı ellerini yıkamaya fırsat bulamamıştır.

Ömer Muhtar 'in dediği gibi;

"BAZILARI CELLATLARINDAN UZUN YAŞAR ".

Üzülme sen Oktay kardeşim, bizim Haklılığımız onların Güçlerini yıkar, yakar, ezer ve geçer.

Üzülme sen Oktay kardeşim Gazi 'nin dediği üzere;

"GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER ".

Selam ve Saygılarımla,

Dr. Adil Serdar SAÇAN imzalı yazı hakkında;

Adil Serdar SAÇAN'ın www.kuvvaimilliye.net isimli internet sitesine köşe yazarlığı yaptığını, yukarıda sorulan cezalılar başlıklı yazının da bu internet sitesinde yayınlandığını,

OKTAY YILDIRIM : Bu şahıs ile 09.04.2006 tarihinde Beyazıt Meydanında Kaymakam Kemal Beyin katledilişi ve PKK yi telin mitinginde tanıştıklarını, sonraki dönemlerde 7-8 kere yüzyüze olmak üzere telefonla da görüştüklerini, ilişkilerinin Kuvvayi Milliye Derneği Genel Başkanlığı ve il başkanlığı düzeyinde olduğunu, bu dernek kurulmadan önce www.kuvayimilliye.net isimli sahibi olduğu sitede köşe yazarlığı yaptığını,

AYŞE ASUMAN OZDEMIR: Birkaç kez telefonla görüştüklerini, konusunun ÇYDD den istifası ile ilgili Zaman Gazetesinde yayınlanan röportaj ile ilgili aradığını,

MEHMET ZEKERİYA ÖZTÜRK: Oktay YILDIRIM isimli şahsın tutuklandığı gün Oktay YILDIRIM in avukatının telefonunu kendisinden istediğini, bir kez telefonla görüştüklerini, yüzyüze görüşmediğini,

HALİL BEHIÇ GÜRCIHAN: Tanıdığını, 11 Kasım 2006 tarihinde bahsetmiş olduğu toplantıda tanıştıklarını, birkaç kez bir araya geldiklerini,

TUĞRUL DEMRE: Burada tanıdığını, yukarıda bahsettiği şekilde bir kez telefon ile görüşmelerinin olduğunu,



FUAT ERMİŞ: 2007 Mart ayından bu yana Kuvvai Milliye Derneğine gelip gittiğini, hatta bu şahsa derneğin Ar-Ge birimini kurmak üzere görev verdiklerini, bir süre çalıştıktan sonra istifa ettiğini,

İSMAİL YILDIZ: Kasım 2005'den bu yana tanıdığını, kendisinin Tunus Caddesinde bulunan ofisine gittiğini, tanışmak amacıyla gittiğini, çok sık görüşmediklerini, 2007 Haziran ayında 2 kez görüştüklerini, bu görüşmenin internet sitesinde yayınlanacak bir yazı ile alakalı olduğunu,

Bu konular hakkında anlatacaklarının bunlardan ibaret olduğunu, Kuvvai Milliye Derneği olarak şiddet ve silahlı mücadele gibi konulara karşı olduklarını, son zamanlarda Ülkemiz üzerinde oynan Sağ-Sol, Laik-Antilaik, Alevi-Sunni, Türk-Kürt gibi ayrılıkçı oyunlara karşı olduklarını, bunun bir ifadesi olarak Dergileri ve internet sitelerinde dini, mezhebi etnik kökeni ne olursa olsun "Ne Mutlu Türk'üm Diyene" diye diyen herkesi derneğin çatısı altında faaliyet göstermeye davet ettiklerini,

b-Savcılık ifadesinde ŞÜPHELİ BEKİR OZTURK;

Emniyette verdiği ifadenin doğru olduğunu ve tekrar ettiğini,Kuvai milliye derneğinin genel başkam olduğunu, Ankara' daki dernek binasının da kendisine bağlı olduğunu, o binayı kendisinin yönettiğini, oradaki bilgisayarların da kendi yetkisi dahilinde olduğunu, dernekteki bilgisayarın demirbaş olduğunu, nootbokun ise kendisine ait olduğunu, ele geçirilen dokümanların kendisine ait nootboktan çıktığını, OKTAY YILDIRDIM'm derneğin üyesi ve İstanbul temsilcisi olduğunu, ancak şube açamadıklarım, derneğin adına her türlü faaliyeti yaptığını, bilgisayarda ele geçirilen FUAT ERMİŞ imzalı yazı FUAT ERMİŞ'in kendisine gönderdiğini, bu yazıyı kuvai milliye internet sitesinde kaynak göstererek yayınladığını, bu şekilde de yazının formatı değiştiğini, ancak ilk yayınladıklarında FUAT ERMİŞ diye yazdıklarını, daha sonra SESAR uyarınca bu yazıyı SESAR olarak değiştirdiklerini, yazının halen internet sitelerinde olduğunu, SESAR'm sitesini ciddi bulduğu için takip ettiğini, ancak bu yazıyı FUAT ERMİŞ derlediği için onun adını yazdıklarını, yazının içeriğini hatırlamadığı için şu anda neden yayınladığını bilmediğini, 50 tane editörleri olduğunu, FUAT ERMİŞ'in de editörlerden biri olduğunu, ancak tüm yazılan kendisinin denetlediği halde bazen de gözünden kaçabileceğini, daha öncede bir kaç sefer bu yazılan yaymladıklannı, daha sonra sitenin sahibi İSMAİL YILDIZ ile tanıştığını, 2-3 defa yüz yüze görüştüğünü ve yazılann yayınlanabileceğini söylediğini bundan sonra yazılan yaymladıklannı, son bir yıldır yayınlamayı bıraktıklannı, sebebinin ise ERGUN POYRAZ'm yazdığı yazının İSMAİL beyin kendisine yazılmış yazı olarak İSMAİL YILDIZ'm algıladığını, bu sebeple de bu sitedeki yazılan yayınlamama karan aldıklanm, Mayıs ayından sonra tekrar İSMAİL YILDIZ ile telefonla görüştüklerini ve yazılanm yayınlamaya başladıklarını, ERGÜN POYRAZ'm bir dönem kendi sitelerinde yazdığını ancak başka sitelerde yazdığı yazılan da alıp yaymladıklannı, KUVVAİ MİLLİYE.NET.COM adlı iki internet sitesinin kendisine ait olduğunu ancak bunu derneğin faaliyetleri içinde kullandığını, ZAFER (KOD) MUZAFFER TEKİN , KUDDUSİ OKKIR, GAZİ GÜDER'i tanımadığını, ASUMAN ÖZDEMİR ile telefonla görüştüklerini kendi sitelerine iki defa yazı gönderdiğini, UKKP projesi ile alakalı sitelerinde de bir reklamı yayınlandığını, TANER ÜNAL'ı tanıdığını, HÜSEYİN GÖRÜM ü 32. gün programında tanıdığını, dernekleri alakası olmadığını,





Devletin yeniden yapılandınlması belgesini bilmediğini, ilk defa burada duyduğunu,
bu derneğin 2006 Aralık ayında kurulduğunu, b^sâgiaçla kurulmadığını, gizli bir
yapılanmanın ve örgütlenmenin olmadığını, ^



BEHIÇ DOC yazılı dosyada BEHIÇ in internet sitesinden alınmış olduğunu, KEMAL KERİNÇSİZ ile bir alakasının olmadığını, 11 Kasım 2006 da Üsküdar'da yapılan toplantının kendi kuruluş toplantılan olduğunu, BEHİÇ GURCAN'm da bu toplantıya katıldığını, BEHİÇ'in, OKTAY'm arkadaşı olduğunu, demek üyesi olmadığını, FUAT ERMİŞ'in demek üyesi iken istifa ettiğini, belirtilen ŞOK SUİKASTLAR yazısını ilk yayınlattıran ve kendisine internet yolu ile gönderenin Fuat olduğunu,

TUĞRUL DERME'nin kendisine internetten mail attığını, baştan önemsemediğini, ancak daha sonra kendisini telefonla aradığını ve demeğe katılmak istediğini söylediğini, yüz yüze görüşmeleri ve savcılıktan sabıka falan lazım dediğini, daha sonra kendisini İstanbul daki 2. kuruluş toplantısına davet ettiğini gelmediğini, bir daha da herhangi bir konuda görüşmediklerini,

CEZALILAR BİRLİĞİ başlıklı dokümanın Adil Serdar Saçan'm bir yazısı olduğunu, lobi ve ergenekon yapılanmasını medyadan duyduğunu, OĞUZ EVREN KILIÇ 'ı tanımadığını,

Ofisinde bulunan CD Terin propaganda amaçlı olmadığını, merak ettiği için alıp izlediği CDler olduğunu, çoğaltıp dağıtmadıklannı,

CEM EDİZ'i İstanbul'da bir kez gördüğünü, demek üyesi iken istifa ettiğini, yönetime alacaklan insanlardan özgeçmiş raporu istediklerini, demek üyelerinden istemediklerini, demekten çıkan diğer bilgiler belgeler ve telefon numaralan ile üyelerin email adreslerinin üyelere ait olduğunu, dosyada mevcut arama tutanaklannm doğru olduğunu, örgüt ile alakası olmadığını, yasal olarak demek kurduklanm, demek amacı doğrultusunda faaliyet yürüttüklerini, beyan etmiştir.

c-Elde deilen deliler.



Yüklə 3,23 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   32   33   34   35   36   37   38   39   ...   48




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin