bu konuda şey ama onlar da çok bilgili değil ya söyliyim size bu konuda bilgili değiller."
dediği,
Muammer KARBULUT Emniyet İfadesinde Ergün POYRAZ 2006 yılında Antalya Valiliğinde tanıdığı ve şu an ismini hatırlamadığı Ergün POYRAZ"m eniştesinin kendisine Ergün POYRAZ hakkında bilgi verdiğini, sonrasında Taç Vakfı ile alakalı bir tazminat davası olduğunu, Konu Yargıtay da iken icra geldiğini, Yargıtay da bulunan dosyası ile ilgilenmesi konusunda yardımcı olması için Sevgi ERENEROL"dan Ergün POYRAZ"m telefonunu alarak Ergün POYRAZ"ı aradığını, Konuştuklarını ancak yardımcı olamadığını, Bu konuşmadan 2 ay sonra Ergün POYRAZ"m bir kitabında yolladığı Noel Baba Vakfı ve Taç Vakfı sorunları hakkında yazı yazdığını, Hatta bu yazının bir kitabında ve Kuvvai Milliye"nin internet sitesinde yayınlandığını, Sonra ki dönemde sık sık telefonla görüştüklerini ve dost olduklarını, Birer kez olmak üzere Antalya, İstanbul ve Ankara"da kendisi ile görüştüğünü, Bu görüşmelerinin genelde kendi yazdığı kitaplar ve internet sitesi kullanımı ile alakalı olduğun, Bu görüşmelerinde Ergün POYRAZ"m yazmış olduğu kitapların kaynağı konusunda herhangi bir konuşma geçmediğini, Kendisi ile genelde telefonla olma üzere entelektüel konularda sohbet ettiklerini,
Ayrıca Ergün POYRAZ cezaevine girdikten sonra Kandıra cezaevine giderek 3 kez görüştüğünü, Bu gitmelerim sebebinin dostu olmasından dolayı olduğunu, İlk görüşmesinde de yapmış olduğum ziyaret ile alakalı "Genel Kurmay ve Jandarma istihbaratı Çete mi?" başlıklı bir yazı yazdığını ve internette yayınlandığını, Hatta bu konu ile Genel Kurmay"a yazı yazdığını, Ayrıca bu konu ile alakalı Ergün POYRAZ"m avukatının bir basın açıklaması yayınladığını, Ergün POYRAZ asker tarafından korunan bir şahıs olduğunu, Bu konu ile alakalı www.tepkimiz.net isimli sitede Hakan ARIKAN "30 asker tarafından evi-kendisi korunan Ergün POYRAZ nasıl bir suça karışır" konulu bir yazı yazdığını,
22 Temmuz 2006 yılında Türk Ortodoks Patrikhanesinin üç dört bina ön tarafında yazmış olduğu "Laik Türkiye Cumhuriyeti Devletini Patrikhaneye"mi yıktıracaklar" isimli kitabının kokteyli ve imza günü olduğunu, Bu şahıs ile burada tanıştığını, Herhangi birisinin aracı olmadığını, Bu olaydan ya önce ya da sonrasında Oktay YILDIRIM isimli şahsı Kemal KERİNÇSİZ"in Fatih"te bulunan ofisine gittiğinde gördüğünü, Sohbet ettiklerini, Muhtemelen Kemal KERİNÇSİZ"in de bu şahsı tanıdığını, Bu ortamda o esnada kendisi, Oktay YILDIRIM, Sevgi ERENEROL, Ergün POYRAZ ve avukatlık bürosunda çalışanların bulunduğunu, Aynı gün Kendisi, Kemal KERİNÇSİZ, Sevgi ERENEROL, Ergün POYRAZ ve aileleri ile birlikte yemeğe gittiklerini, Hatta Ortaköy Polis Lokantasına gittiklerini, Savcılık İfadesinde:
Oktay YILDIRIM'ı Sevgi ERENEROL, Ergün POYRAZ ve Kemal KERİNÇSİZ ile
katıldığı bir yemekte gördüğünü, Ergün POYRAZ'ı Sevgi ERENEROL'un tanıştırmasıyla
tanıdığını, Antalya'da Fener Rum Patrikhanesi ile ilişkili olarak faaliyet yürüten TAÇ vakfı hakkındaki beyanlarından dolayı tazminata mahkum edildiğini, Dosyanın Yargıtayda olduğunu, Bu aşamada Sevgi ERENEROL Yargıtay'da birçok davası bulunan Ergün POYRAZ'm telefonunu vererek avukatı aracılığıyla kendisine yardımcı olabileceğini söylediğini, Bundan sonra Ergün POYRAZ ile görüşmelerinin devam ettiğini, Ergün POYRAZ'm Yargıtay'daki davası konusunda bir katkıda bulunmadığını, Ancak mahkumiyet kararının bozulduğunu, Ergün POYRAZ"m daha sonra cezaevine girince arkadaş olarak 3 sefer ziyaret ettiğini, Bu görüşmelerinde kendisine anlattığı şeylerden dolayı "Genel Kurmay ve Jandarma istihbaratı çete mi" şeklinde bir yazı yazdığım, Yazısının tepkimiz.net sitesinde yayınlandığını, Bu konularda bilgi sahibi olmamasına rağmen Ergün POYRAZ'm anlattıklarından yola çıkarak yazı kaleme aldığını,
Tapeler:
671 -jfV .^^+^
Tape :3471'de kayıtlı, 28.08.2007 günü saat: 13.01'de Muammer KARABULUT ile Sevgi ERENEROL arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
Yazılan bir yazı - haberle ilgili eksiklikleri konuştukları, Sevgi ERENEROL'un "Okudum yazıyı yalnız sana iki şey soracağım. Soruşturmasın da anlaşılan birincisi demişsin tamam bir soru sormuşsun ikincisi başka sorum yok dedi. Üçüncüsü bu soruya ivedi olarak yanıt verecek ne demek o yani ikincisi başka sorum yok" "İkincisi başka sorum yok diye bitmiş. Nokta konmuş sonra üçüncüsü diye geçmiş" dediği, Muammer KARABULUT'un "Ayrıca Genel Kurmay Başkanlığı konuyu değerlendirerek kendisine bağlı kuruluşların Çete olmadığını da açıklamalıdır" dediği, Sevgi ERENEROL'un "Açıklamalıdır tamam şimdi burda ne demek istiyorsun ayrıca Ergün'ün tutuklanması ile diğer bir kaygısı da yazdığı kitaplar olduğunu söylemesidir" "Ayrıca Ergün'ün tutuklanmasında kaygısı yazdığı kitaplardır. Belki öyle yapmalıydın cümleyi" dediği, Muammer KARABULUT'un "Tamam öyle yapayım cümleyi o zaman yazdığı kitaplardır. Yazdığı kitaplardır. O kitapların başta Musa'nın çocukları olmak üzere ve diğerlerinin Musa'nın gülü ve Mücahitleri ve AKP olduğu biliniyor diyorum" "üçüncüyü kaldırıyoruz kalktı şu anda evet bu soruyu ivedi olarak yanıt verecek T.C.Başbakanlığı olduğunu biliyorum diyorum. Ayrıca Genel Kurmay Başkanlığı kendisine bağlı kuruluşların çete olmadığını açıklayacaktır diyorum. Ayrıca tutuklamasını" dediği, devamında bahsi geçen yazıyla ilgili konuşmaya devam ettikleri,
Şüpheli Muammer KARBULUT Emniyette Alman İfadesinde;
Bu konuşmayı kendisinin yaptığını, Muhtemelen Ergün POYRAZ ile cezaevinde yapmış olduğu görüşme sonrası yaptığını, Rutin sohbet olduğunu, Yazmış olduğu yazı ve internet sitesi ile alakalı olduğunu, Ergün POYRAZ"m tutuklanması ile ilgili sorulara Başbakanlık cevap vermelidir derken, konu ile alakalı cevap verecek resmi kurumun başbakanlık olmasından dolayı böyle bir cümle kullanmış olduğunu,
Tape : 3472'de kayıtlı, 03.09.2007 günü saat: 12.19'de Muammer KARABULUT ile Sevgi ERENEROL arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
Ergun POYRAZ'm ceza evinde olması ve yazdığı kitapla ilgili konuştukları, Sevgi ERENEROL'un ".... sana çok çok selam gönderdi" "iyi bol bol kitap okuyorum diyor" "Yazmaya da başlamış zaten ama tabi elle" "Leptop olayını halledebilirse Hüseyin bey" dediği, Muammer KARABULUT'un "Peki edebilecek miymiş" diye sorduğu, Sevgi ERENEROL'un "He onu edebileceğim diyor o şey yapıyor zaten haftada iki kere galibe ona yazmasına müsaade ediyorlarmıymış öyle bir şey dedi" dediği, Muammer KARABULUT'un "Peki şey konuştunuz mu o Protestan kur-an olayını" dediği, Sevgi ERENEROL'un "Konuştum o dedi ki bana gelmesi lazımdı Hüseyin beye değil şimdi Hüseyin bey lede görüştüm dedi bende ben daha okuyamadım cumaya kadar okuyayım şey yaparım dedi muammere gönderirim dedi yok dedi muammere göndermeyeceksin aslında onu Ergün e götürmeniz lazım dedi" dediği,
Tape : 3473'de kayıtlı, 06.09.2007 günü saat: 17.29'de Muammer KARABULUT ile Sevgi ERENEROL arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
İnternet sitesinde yayınlanan bir haberden bahsettikleri, Muammer KARABULUT'un "Vallaha iyidir ee şey yazısını koyduk geldi" dediği, Sevgi ERENEROL'un "Geldi mi e şeye siteye girilemiyor paşa açamıyor" dediği, ilerleyen konuşmada, muhtemelen kitap dağıtım şirketi Alfa dan bahsederek Ergun POYRAZ'm kitaplarının dağıtımından bahsettikleri, Sevgi ERENEROL'un "şey Muzaffer beye götürdük ya kitabı" dediği, Muammer KARABULUT'un ".. Kolayı" diye sorduğu, Sevgi ERENEROL'un "Tabi götürdük ee sen bana getirmiştin de ona götürdük ya verdik Ergünle birlikte" "... Ergün e götürmedik Ergün e de büyük ihtimalle Hüseyin bey kitap götürecek çünkü onun istediği bir sürü kitap var çoğunu da Gürkan bulamadı' dedim bulduklarını hiç
olmasa götür şeye ver" dediği, devamında Yeniçağ Televizyonunda Kemal KERINÇSIZ ve Erol BİLBİLİK in yapacağı programdan bahsettikleri,
Tape : 3477'de kayıtlı, 16.12.2007 günü saat: 14.13'de Muammer KARABULUT ile Kemal KERİNÇSİZ arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
Kemal KERİNÇSİZ'in "abi.... "Davalarına girmiş çıkmış ki en yakm dostlarından bir tanesi Ergün anlatabildim mi bu Ümraniye operasyonundan dolayı adam tutuklu yani düşüne biliyormusun yani kimler suçlanmaya çalışılıyor o yüzden bizim buna bir müdahale etmemiz lazım"... Muammer KARABULUT'un "Şimdi bende diyorum ki o konuyla ilgili çok temkinli düzgün bir açıklama yapmamız gerekiyor tamam mı" dediği, Kemal KERİNÇSİZ'in "Sen yaz abi bana bi gönder ben bi bakayım huhuki bir sakıncasının olup olmadığına bi bakayım" dediği, Muammer KARABULUT'un.." "Yani şimdi Egun'la HABLEMİTOĞLU'nun ilişkisini bilmiyor mu ondan sonra o öldürülen Deniz Subayı var bitane Petrolle ilgilenen biyorsun biliyorsun değimli onu" "Orda hedef HABLEMİTOGLU'n dan sonda Ergun biliyorsun" ".... Ergun üç Dakka geç çıkmasa o evde onla birlikte o da öldürülecekti" dediği, Kemal KERİNÇSİZ'in "Tabi şuanda örgütlü mücadele yapılamıyor mümkün değil sağlanamıyor ilerde sağlanacak o ayrı daha da sıkışacağız daha çok problem doğacak Türkiye 0 noktasına gelecek dibe vuracağız ondan sonra örgütlenmelerle ayağa kalkacağız şimdi bireysel mücadele hayırlısı Allahtan" dediği,
Şüpheli Muammer KARBULUT Emniyette Alman İfadesinde;
Bu konuşmayı kendisinin yaptığını,
Şüpheli Sevgi ERENEROL
Emniyet İfadesinde;
İşyerinde yapılan aramada ele geçen ve "3. sayfasında Amaç Necip'in bıraktığı yerden onun mücadelesini devam ettiren bağımsız Türkiye için aynı fedakarlık ve cesaretle mücadele eden arkadaşı, dostu, kardeşi ERGÜN POYRAZ'ı da susturmaktır,3 sayfalık el yazması imzasız yazı". İbareleri bulunan doküman ile ilgili olarak;
Bu yazıyı kendisinin yazdığını, içeriğinin 18 Aralık 2007 günü İstanbul Adliyesi önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla yapılan basın açıklaması olduğunu, Ümraniye Soruşturmasının amacının Ergün POYRAZ'ı susturmak olduğunu düşündüğünü, Necip HABLEMİTOĞLU cinayetinin de Oktay YILDIRIM'dan çıkan bombalar ile ilişkîlendirerek Ergün POYRAZ'ın susturulmasını sağlamak için üretilmiş senaryodan bahsetmek için böyle bir ifade kullandığını,
Ulusal Güç Birliği Hareketi hakkında bir bilgisinin olmadığını, kendilerinin Milli Güç Birliği Platformu isimli bir oluşumu olduğunu ve daha sonra bu oluşumu dernekleştirerek Büyük Güç Birliği Derneğini kurduklarını,
Ergün POYRAZ Tanıdığını, aile dostu olduğunu, Necip HABLEMİTOĞLU'nun cenaze töreninde tanıştıklarını, O gün bugündür çok sık görüştüklerini ve kendisini cezaevine ziyarete gittiğini,
Savcılık ifadesinde;
Soruşturma kapsamındaki kişilerden Muzaffer TEKİN ve Ergün POYRAZ'ın aile dostu olduğunu
Ergün POYRAZ' da ele geçirilen "Sevgi ERENEROL Misyonerlik Konferansı" isimli CD' deki görüntülerin kendisine ait olduğunu, metni kendisinin yazdığını, bu konferans
metnini Türkiye' nin bir çok yerinde konferanslarda anlattığını, aynı konferansı Balıkesir ilinde de verdiğini, kendisinin misyonerleri ajanlıkla suçlamasının tarihi ve kültürel gerçekliğe dayandığını, Omanlı Devletinin yıkılmasının, Ermeni meselesinin soykırım olarak dayatılmasmm en önemli sebeplerinden birisinin misyonerlik faaliyetleri olduğunu, bu sebeple konferanslannda misyonerlik faaliyetlerini ajanlık olarak değerlendirdiğini, Afrika'ya giden misyonerlerin oradaki insanların ellerine incil verip topraklarını alması örneğinde olduğu gibi misyonerlik faaliyetlerinin dinsel amaçlı olmadığını seminerlerinde anlattığını,
Üzerinde Jane-John Reel Tekstil ibareleri yazılı bulunan (19) sayfalık el yazısı ile yazılmış not defterinin;
4. sayfasının sol orta kısmında "İmza Kampanyası Ergun POYRAZ" şeklinde yazı, sağ tarafında Hrant DİNK suikastı ile ilgili ABD Dışişleri Bakanı ve Ermenistan Savunma Bakanına ait olan açıklamalar bulunduğu,
Ayasofya Derneği'nin 2007 yılı içersinde yapılan genel kurulu sonucu bildiriminde "Sevgi ERENEROL Başkan, Burak GÜNEŞ, Ergün POYRAZ Cancan ERENEROL, Recep AKKUŞ, Gökhan AYGÜN, Ramazan SELÇUK, Sabri AVCI, Hacı Eyüp GÜLTEK, Necip YENİŞAN, Mehmet DEMİRLER, Turgay TÜFEKÇİOĞLU, Hüseyin Mümtaz BEYAZITOĞLU, Muammer KARABULUT, Erkan AKBULUT ve Erol ŞAHİNGİL'in isimlerinin yazılı olduğu,
Adı geçen şahıslardan, Recep AKKUŞ, Erkan AKBULUT isimli şahısların derneğe müracaat formlarında aynı zamanda Büyük Hukukçular Birliği üyesi oldukları ve derneğe ait tüzüğünde yer aldığı,
Aziz Türk Milleti, Bu gün burada, 18 Aralık 2002 tarihinde evinin önünde kurulan pusuda kahpece katledilen Milli şehidimiz Türk varlığının yılmaz savunucusu, Kemal'in askeri ve öğretmeni rahmetli Necip HABLEMİTOGLU'nun aziz hatırasını yad için ibareleri ile başlayan ve 2. sayfasında Değerli arkadaşlar Rahmetli Dr. Necip HABLEMİTOĞLU Türk milletinin milli şehididir ibareleri ile devam eden ve 3. sayfasında Amaç Necip'in bıraktığı yerden onun mücadelesini devam ettiren bağımsız Türkiye için aynı fedakarlık ve cesaretle mücadele eden arkadaşı, dostu, kardeşi ERGÜN POYRAZ'ıda susturmaktır, Böylelikle bir yiğit Türk evladı daha harcanmaktadır ibareleri ile devam eden ve Türk Ölür Türklük Ebedidir, ibaresi ile son bulan sayfaların arka tarafında Msn Hotmail ibaresi ve küçük yazıların bulunduğu 3 sayfalık el yazması yazı,
Tapeler
Tape : 1208'de kayıtlı, 14.12.2007 günü saat : 21.42'de Sevgi ERENEROL ile Banu AV AR arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
Banu AVAR'ın ".. dün Nuriye ile konuşuyordum ART' de, .. Ergün POYRAZ olayı ile ilgili soruyodumda, nasıl diye sen biliyormuşun galiba" dediği, Sevgi ERENEROL'un "... ziyaretine gidiyorum devamlı" "... bir kitap daha yazdı Unakıtanla ilgili olarak" dediği, Banu AVAR'ın ".. hangisi o Musanın AKP sini okuyorum şu anda
..." dediği, Sevgi ERENEROL'un "Şimdi yeni bir tane yazdı o daha yayınlanmadı" dediği, Banu AVAR'ın Kanal B ve ART de programa çıktığını anlatarak, bu konulardan bahsedilmediğini anlattığı, Sevgi ERENEROL'un "... malesef her ikisininde, hem Muzaffer TEKİN' in, hem Ergün POYRAZ' in ismi geçirilmiyor artık alehte çok oldu..." dediği, bir süre şahıslarla ilgili açılan davalardan bahsettikleri, Segi ERENEROL'un, her iki şahısla ilgili Savcının iddianame hazırlamadığını, sürekli oyaladıklarını, psikolojik baskı yapıldığını anlattığı,
674'
Tape :1234'de kayıtlı, 22.12.2007 günü saat : 11.39'de Sevgi ERENEROL ile Bahadır BERK arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
Bahadır BERK'in "Ben Askeri Savcı Bahadır yarbay" dediği, Sevgi ERENEROL'un "Nice mutlu güzel bayramlara" "Daha güzel bir Türkiyede inşallah kutlarız" dediği, Bahadır BERK'in "İnşallah, Ergün beyden hiç haber alryomusunuz çıkmadı değilmi daha ..." dediği, Sevgi ERENEROL'un "Ben her pazartesi onu ziyarete gidiyorum" dediği, Bahadır BERK'in "Selamımı söyler misiniz" "Hangisinde şimdi hangi Cezaevinde?" dediği, Sevgi ERENEROL'un "Şeyde Kandıra F Tipinde" dediği ve ceza evi ziyaretlerine herkezin alınmadığından bahsettiği, Bahadır BERK'in de Savcı olarak kendisinin girebileceğini ancak yanlış anlaşılma olmasın diye gitmediğini anlattığı, devamında "Siz yürekten yanında olduğumuzu söyler misiniz ben onunla çıkışta zaten görüşücem" dediği, ilerleyen konuşmalarda Sevgi ERENEROL'un da Noel Bayramı için davet ettiği, Bahadır BERK'in de Sevgiyi bir davete çağırarak "27 Aralıkta Profesör Doktor Aygün AKTAR'la beraber" "... Dumlupınar Üniversitesindeydi" "Şimdi ordan kovdular KTÜ'ye geçti Giresun Eğitim Fakültesinde ..." "Yani canmı kurtardı diyelim Azeriydi Profesörümüz" dediği,
Tape : 1239'de kayıtlı, 23.12.2007 günü saat : 11.29'de Sevgi ERENEROL ile Orhan....? arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
Orhan'ın "... ŞEYİ TAKİP EDİYORSUNUZ TABİ MUZAFFER'!" dediği, Sevgi ERENEROL'un ..."... ŞİMDİ ERGÜN'ÜN ÜSTÜNDE OYUNLAR OYNANIYOR ORADAN ACABA YAKALARMIYIZ MAKALARMIYIZ DİYE UZATIP DURUYORLAR TABİ ERGÜN'DE DE BİR ŞEY YOK YAZARIN NE OLACAK BÜTÜN ARŞİVİ NORMAL OLARAK ETRAFTA BULUNAN HABERLERDEN OLUŞUYOR" dediği, Türkiye'nin iyi yolda olmadığından bahsederek, Orhan'ın ... Dün baktım Bahçeli kükrüyor neyi kükrüyorsun" ".... soytarı neyi kükrüyorsun" dediği, bir süre gündemi değerlendirerek laiklik üzerine sohbet ettikleri,
*Tape: 3113 24.08.2007 tarihinde, saat: 13:40 sıralarında, Sevgi ERENEROL
isimli şahsın, Çetin ELMAS isimli şahıs ile yapmış olduğu telefon görüşmesinde; Sevgi
ERENEROL'un "....TEK SORUNUMUZ İŞTE BİLİYORSUNUZ
ARKADAŞLARIMIZI TOPLAYIP DURUYORLAR YİNE ÖYLE TÜRK OLUNCA
KİTAPTA YAZSAN HAPSE ATILIRSIN KONUŞSAN DA ATILIRSIN SADECE MİLLETİ İZLEYİP MİTİNGLEREDE KATILSAN ATILIRSIN ÖBÜRKÜLER SAYIP SÖVERLER BÜTÜN DÜNYA SENİN TEPENE BİNER..." diyerek Ümraniye soruşturması çerçevesinde tutuklanan şahısların haksız yere tutuklandıklarını ve ülkemiz içerisinde sanki bir kesimin diğer kesime karşı baskı uyguladığı, bağımsız mahkemelerin vermiş olduğu kararlan saptırarak kendi görüş ve düşüncesine göre yorumladığı. Çetin ELMAS isimli şahsın da "DOĞRU DOĞRU DEVLET HAİNİ OLUP ÇIKIPTA HEPİMİZ ERMENİYİZ, ERMENİ OĞLU ERMENİYİZ DİYİNCE BİR ŞEY YOK" diyerek, dinlenen şahsın kendisine vermiş olduğu saptırma haberlerden ülkemizde bir etnik aynmcılık olduğu şeklinde beyanda anlaşılmaktadır.
Sevgi ERENEROL Emniyette Alman İfadesinde bu görüşme ile ilgili olarak;Bu konuşmayı kendisinin yaptığını, konuştuğu şahsın Gazi Üniversitesinde öğretim üyesi olan Çetin ELMAS olduğunu, Çetin ELMAS'm evlendiği müjdesini aldığını ve onun için konuştuğunu, arkadaşlarımızı toplayıp duruyorlar derken Muzaffer TEKİN ve Ergün POYRAZ'ı kast ettiğini,
*Tape: 3120 30.08.2007 tarihinde, saat: 13:37-sıralarında yapmış oldukları telefon görüşmesinde; Sevgi ERENEROL'un Orhan. v. isimli şahıs iîe yaptığı
f/fa
görüşmede; Orhan.... isimli şahsın; "O ZAMAN HERKESİ TEVKİF ET, İLERDE
NASILSA BİR SUÇ İŞLER..." şeklinde konuşmasına istinaden, Sevgi ERENEROL'un "...ÖYLE ÖYLE ERGÜN'ü de O ŞEKİLDE ALDILAR, ÇETE METE DEDİLER,
ONDAN SONRA DEDİLER Kİ, ŞAYET GENEL KURMAY İSTİHBARATI VEYA JANDARMA İSTİHBARATINDA ÇALIŞTIĞINI SÖYLE, SENİ SERBEST
BIRAKALIM. DÜŞÜNEBİLİYORMUSUNUZ RESMEN AÇIK SEÇİK PAZARLIK YAPMIŞLAR BÖYLE ...." Diyerek, Ümraniye soruşturması sonucu tutuklanan Ergun POYRAZ' m haksız yere tutuklandığını ve soruşturmayı yürütenlerce asılsız isnatlarda bulunulduğu şeklinde görüşmeler yaparak, bu konuyu sürekli olarak gündem tuttuğu,
Sevgi ERENEROL Emniyette Alman İfadesinde bu görüşme ile ilgili olarak;
Bu konuşmayı kendisinin yaptığını, konuştuğum şahsın 0535 928 30 62 numaralı hattı kullanan Orhan ÇETİNKOL isimli bir dostu olduğunu, bu şahsın Muzaffer TEKİN'in de bir arkadaşı olduğunu, konuştuğu konunun Ergun POYRAZ'a gözaltında yapılan teklif konusu olduğunu ve sonrasında siyasi partiler ile alakalı konuştuklarını,
*Tape: 3136 02.10.2007 tarihinde, saat: 18:32 sıralarında, Sevgi ERENEROL'un Kemal KERİNÇSİZ isimli şahısla yapmış oldukları görüşme; Kemal KERİNÇSİZ'in Sevgi ERENEROL'a "YANİ STRATEJİDİR BU." dediği Sevgi ERENEROL'unda "HI HI İYİ İYİ ZATEN ONUN İÇİN BENDE BÖYLE BİR
TEKLİFTE BULUNMUŞTUM SİZE ..." diyerek, Muzaffer TEKİN VE Ergun POYRAZ ile alakalı olarak yeni stratejiler belirlemeleri gerektiğini, bunun bir milli mesele olduğu söyleyerek konuya ne kadar önem verdiklerini, tutuklu bulunan şahısların milli dava için tutuklandıklarını kamuoyuna lanse ederek milliyetçilerin bu ülkede tutuklandıkları şeklinde beyanlarda bulundukları,
Sevgi ERENEROL Emniyette Alman İfadesinde bu görüşme ile ilgili olarak;
Bu konuşmayı kendisinin yaptığını, Muzaffer TEKİN'in avukatlarının Ümraniye dosyasını incelediklerini, bu konu ile alakalı konuşma olduğunu, Tolga isimli şahsın Kemal KERİNÇSİZ'in bir avukat arkadaşı olduğunu, Tv programına kendisini davet edecek olduğunu, Mustafa ERKAL"m da TV programına davet edilecek kişi olduğunu,
*Tape: 3200 28.11.2007 tarihinde, saat: 16:30 sıralarında, Sevgi ERENEROL'un Kemal KERİNÇSİZ ile Ergun POYRAZ' ı cezaevinde ziyareti ile alakalı olarak yapmış olduğu görüşmede; Kemal KERİNÇSİZ in Sevgi ERENEROL' a hitaben "....ONUNDA BİZE TEKLİFİ VAR DİYOR Kİ SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI OLARAK BANA BİR ÖDÜL VERİLSİN DİYO ...." Sevgi ERENEROL' da "TAMAM" diyerek, konuyu onayladığı,
Sevgi ERENEROL Emniyette Alman İfadesinde bu görüşme ile ilgili olarak;
Bu konuşmayı kendisinin yaptığını, Kemal Kerinçsiz"in Ergün Poyraz cezaevinde iken sivil toplum kuruluşları olarak 0"na bir plaket vermeyi teklif ettiğini, sonrasında telefonun kesildiğini, başka bir konuymayla alakalı olarak da, Kemal Kerinçsiz"in Ergün Poyraz"a plaket verilmesi konusunu Ülker Salman"a da soralım dediğini,
Şüpheli Hakan ŞANLI
Emniyet İfadesinde
Ergün POYRAZ isimli şahsı 2002 veya 2003 yıllarında yine bir resepsiyon veya yemekte tanıdığını, Ergun POYRAZ'a kartvisitini verdiğini, 'Bu resepsiyondan üç-dört hafta geçtikten sonra Ergun POYRAZ'm kendisini telefonla arayarak on-onbeş dakika ziyarette
bulunup bulunamayacağını sorduğunu ve kabul ettiğini, Ergun POYRAZ'm işyerine geldiğini, maksimum onbeş dakikalık bir görüşmelerinin olduğunu, Görüşmelerinin konusunun genel konular olduğunu, Daha sonrasında bu tarihe kadar kendisini ne gördüğünü ne de bir konuşmalarının olduğunu, Kendisini yazar olarak tanıttığını, Kartvisitini de mesleğinden dolayı verdiğini, En son olarak basından tutuklandığını duyduğunu,
Savcılık İfadesinde:
Ergün POYRAZ'ı da 2002-2003 yıllarında bir resepsiyonda tanıdığını, daha sonra iş yerine bir kere geldiğini, Kendisi ile onbeş dakika görüştüklerini, Daha sonra bir daha hiç görüşmediklerini,
Emin ŞİRİN
Emniyet İfadesinde;
17.08.2007 GÜN VE SORUŞTURMA NO 2007/1536 SAYILI TALİMATI İLE DETAYLI ARAŞTIRILMASI İSTENİLEN SAVCILIĞA HİTABEN "SAYIN SAVCIM" İLE BAŞLAYAN VE SİZE ŞU AN TAMAMI OKUNAN İHBAR MEKTUBUNDA GEÇEN KONULAR HAKKINDA sorulduğunda;
İsmail YILDIZ ve Ergün POYRAZ isimli şahıslarla yüzyüze görüştüğünü, Eğer fotoğrafı çekilmiş ise bunun normal herkesin bulunabileceği bir ortamda çekildiğini, Bir gizli toplantıda çekilmesinin mümkün olmadığını, Atila UĞUR'un verdiği hiçbir gizli bilgi ve belge olmadığını, Ergün POYRAZ ile ilişkisi varsa onu bilmediğini,
Savcılık İfadesinde;
14-15 numaralı fotoğraf sorulduğunda; bu resimlerin de yine bir pastanede ERGUN POYRAZ' m talebi üzerine onun seçtiği yerde yapmış olduğu görüşme ile alakalı olduğunu, Her iki görüşme talebinin de bu şahıslardan geldiğini, fotoğrafların çekildiğinden haberinin olmadığını, Ancak her iki şahsında kendisini kendi belirledikleri yerlere çağırdıklarına göre fotoğrafları da bu şahısların çekmiş olduklarını düşündüğünü,
Kendisini telefonlarının 0 532 262 68 84, meclis telefonunun 0 312 420 63 04 veya 05 olduğunu, ERGÜN POYRAZ ile HAKAN ŞANLI vasıtası ile tanıştığını, Kendisi ile daha önce bir kaç sefer görüştüğünü, Ancak İSMAİL YILDIZ ile görüşmemden kısa bir süre sonra ERGÜN POYRAZ'nın kendisini telefonla arayarak randevu istediğini ve fotoğrafın bulunduğu pastaneye çağırdığını, Maddi durumunun iyi olmadığını, kitap yazdığını, parasız kaldığını ve memleketi Aydın' a gitmek istediğini anlattığını Daha sonra da kendisi ile 3 yıldır görüşmediğini, Bundan önce kendisi ile bir kaç sefer HAKAN ŞANLI'nın bürosunda ve mecliste görüştüğünü,
HAKAN ŞANLI'yı 2001 senesinden beri tanıdığını, kendisini KARADAYI'nın yeğeni olarak tanıtan, sempatik, yedek parça işleri ile uğraşan bir kişi olduğunu, Kendisini 2001 senesinde Caddebostanda klasik arabalar satan bir galeri sahibi arkadaşı vasıtası ile tanıdığını, Ankara' ya gittiğimde dostluk gösterdiğini, ERGÜN POYRAZ meselesine gelince bir gün kendisine ERGÜN POYRAZ'ı şikayet ettiğini, Zira ERGÜN POYRAZ yazmış olduğu bir kitapta ismimi TAYYİP ERDOĞAN'm belediye ihale yolsuzluklarında çiçek ihale yolsuzluğuna karıştığımı ifade ettiğini, kendisini tanımadığı halde bu nedenle kızgın olduğunu, HAKAN ŞANLI'nın "ERGÜN POYRAZ'ı ben tanırım, iyi çocuktur, kendisi ile seni tanıştırayım" dediğini, Tanıştıklarında kendisine neden böyle yazdığını sorduğunu, Zira bahsettiği davada hakkımda takipsizlik karan verildiğini, Ergün POYRAZ'm da kendisine sürecin DGM' de başladığını, ancak değişen kanun ile Ağır Cezaya intikal ettiğini ve o sırada ek takipsizlik aldığını söylediğini, Bunun için beni kitabında bu şekilde suçlaş olduğunu, Kendisinin de Ergün POYRAZ'a hata ettiğini, çünkü takipsizlik aldığımı, yazı şeklinin rendice edecek mahiyette olduğunu söylediğini, Sonraki görüşmelerinde de AKP hakkında bilgi verip veremeyeceğimi sorduğunu, kendisine "benden fazla bilgi senin kitaplarında var" dediğini, Bu anlattığı hadisenin millet vekili olduğu dönemde
671,
Dostları ilə paylaş: |