"i
Özetlenen birbirine uygun beyanlar ve beyanları destekler telefon görüşmelerinden Osman YILDIRIM, Erhan TİMUROĞLU, Tekin İRSİ ve İsmail SAĞIR'ın münhasıran maddi çıkar vaadi ve beklentisi için eylemlere katıldıklarının açıkça anlaşıldığı,Alparslan ARSLAN'ın ise kendisine verilen görev ve görevi yerine getirmesi ile önemli yerlere geleceği, çalışmasına gerek kalmayacağı şekilde maddi rahata kavuşacağı vaadi ile eylemlere katıldığı anlaşılmaktadır.
İDRİS ARSLAN'IN TUTUKLU SANIKLARA PARA YATIRMASI VE HESAP HAREKETLERİ KONUSU ;
Danıştay Saldırısı sanıklarının tutuklu bulundukları Ankara Sincan F Tipi Cezaevi Kayıtları temin edilmiştir.
Kayıtların incelenmesinde ; Alparslan ARSLAN'ın babası İdris ARSLAN'ın tutuklu sanıklar İsmail SAĞIR, Tekin İRSİ ve Erhan TİMUROĞLU'na değişik tarihlerde ve özellikle Danıştay Saldırısı Davasının duruşma tarihlerinden önce değişik miktarlarda para yatırdığı tespit edilmiştir.
Ergenekon Terör örgütü soruşturması kapsamında görevlendirilen Yeminli Mali Murakıplar tarafından hazırlanan 04.06.2008 tarih ve R3 ve R-6 sayılı raporda;
Raporda , ilgili şahısların gelir durumu, banka hesaplarının ortalama hareket büyüklüğü, maaş ve diğer düzenli gelirleri ile ekonomik hayatın doğal seyri çerçevesinde olağan görülmeyen işlem ve hareketlerin rapora konu edildiği belirtilerek,
Danıştay saldırısı faili Alparslan ARSLAN'ın babası İdris ARSLAN'ın banka hesabında 21.11.2006'dan itibaren önemli artış tespit edildiği, şahsın Bank Asya Üsküdar Şubesi nezdindeki katılım hesabına dört seferde toplam 22.200 EURO para girişi olduğu, para girişlerinin şahsın banka hesabına nakden para yatırmasıyla gerçekleştiği,şahsm hesabında vadeli olarak 20.414 EUR bulunduğu,
Danıştay saldırısı faili Alparslan ARSLAN'ın annesi Hatice (Porsor) ARSLAN'ın da Bank Asya Üsküdar Şubesi nezdinde hesabı bulunduğu, Hatice ARSLAN'ın banka hesabında ise 04.09.2006 tarihinden itibaren önemli varlık artışı tespit edildiği, şahsın katılım hesabına üç seferde toplam 30.000 USD ve 10.000 EUR para girişi olduğu, para girişlerinin şahsın banka hesabına nakden para yatırmasıyla gerçekleştiği, şahsın hesabında vadeli olarak 26.745 USD ve 7.067 EUR bulunduğu,
Danıştay saldırısının akabinde ve olaya ilişkin dava sürecinde saldın faili Alparslan ARSLAN'ın anne ve babasının banka hesaplarındaki artış tutarının ise toplam olarak 32.200 EUR ve 30.000 USD olduğu, 1 USD=1,25 YTL ve 1 EUR=1,95 YTL kurları dikkate alınarak hesaplama yapıldığında toplam para girişi tutarının 100.290 YTL'ye karşılık geldiği,
Danıştay saldırısı sanığı Osman YILDIRIM'm akrabası Muhsin YILDIRIM'm İş Bankası Pmarhisar Şubesi nezdindeki hesaplarında 26.04.2007'den itibaren dikkat çekici artış görüldüğü, şahsın hesaplarına 26.04.2007'de 2.500 YTL, 06.10.2007'de 3.500 YTL, 07.01.2008'de 4.688 YTL ve 17.01.2008'de 2.689 YTL yatırıldığı, diğer taraftan şahsın Ziraat Bankası nezdindeki hesabına ise 04.09.2006 tarihinde 5.000 YTL yatırıldığı,
Osman YILDIRIM'm akrabası Mehmet YILDIRIM'm Ziraat Bankası nezdindeki hesabına 14.01.2008'de 8.000 YTL Tik para girişi olmasının dikkat çekici bulunduğu, para girişlerinin şahsın banka hesabına nakden para yatırmasıyla gerçekleştiği,
Danıştay saldırısı faili Alparslan ARSLAN'ın^ı^ne3ve*%^ası idris ve Hatice ARSLAN'ın banka hesabındaki artışlar ile Danıştay^Jdır^sı^sanığı^şman YILDIRIM'm
461
Danıştay saldırısı sanığı İlhan PARLAK'm Ziraat Bankası nezdindeki hesabında 27.11.2007'de 40.000 YTL, 31.12.2007'de 101.050 YTL ve 08.01.2008'de 72.502 YTL varlık artışı görüldüğü, 08.01.2008 tarihli varlık artışı Alparslan ARSLAN ve Osman YILDIRIM'm yakınlarına ait hesaplardaki varlık artışıyla paralellik arz ettiği, para girişlerinin şahsın banka hesabına nakden para yatırmasıyla gerçekleştiği,
akrabalarının banka hesabındaki artışlar tarih bazında incelenip Danıştay saldırısının dava ve duruşma süreci dikkate alındığında, 04.09.2006 ve 07.01.2008 tarihlerinde her iki sanığın yakınları ile İlhan PARLAK'm hesaplarına para girişi olmasının dikkat çekici bulunduğu belirtilmiştir.
Emekli maaşı ile geçinen, Danıştay saldırısından önce hesaplannda dikkat çekecek bir hareket olmayan , Danıştay eyleminden sonra ise hesaplannda elden nakti olarak yatınlan paralar ile önemli artışlar olduğu tespit edilen Alparslan ARSLAN'm yakmlannm banka hesaplanndaki bu artışlar dikkat çekicidir.
İdris ARSLAN'm banka hesabındaki bu artışlar ile , süreç içerisinde birbirine tamamen zıt beyanlannm paralel seyrettiği değerlendirmeye esas bir durum olarak Mahkemenin dikkatine sunulmuştur.
İdris ARSLAN'm , Alparslan ARSLAN'm ismini vermesi ile soruşturmaya dahil edilen , bu nedenle de Alparslan ARSLAN ile arasında husumet oluşan Süleyman ESEN dahil olmak üzere , kendi oğlu Alparslan ARSLAN dışındaki diğer sanıklara talepleri olmadan para göndermesi de değerlendirmeye esas bir durum olarak Mahkemenin dikkatine sunulmuştur.
ARAÇ SUÇLAR OLARAK KABUL EDİLEN CUMHURİYET GAZETESİ VE DANIŞTAY SALDIRILARI EYLEMLERİ İLE AMAÇLANAN AMAÇ SUÇLARA İLİŞKİN AÇIKLAMALAR.
İFADELER Erhan TİMUROĞLU ifadesinde;
Yargılanma sürecinde Alparslan ARSLAN'm " Biz yakında çıkacağız, fazla kalmayacağız, hepimiz çıkacağız" dediğini duyduğunu, ancak nasıl çıkacaklanm söylemediğini beyan etmiştir.
İsmail SAĞIR ifadesinde ;
Alparslan ARSLAN'm bu eylemlerden sonra kendisinin çok önemli yerlere geleceğini, birlikte önemli yerlerde bulunacaklanm söyleyerek kendilerini motive ettiğini,
Yargılama sürecinde mahkeme nezarethanelerinde bulunduklan zamanlarda Alparslan ARSLAN'm Süleyman ESEN'e "Senin hakkında yalan söylediğim için pişmanım, o gün neden böyle bir şey söylediğimi bilmiyorum, keşke senin için böyle bir şey söylemeseydim, hakkını helal et" dediğini, aynca " Bu yargılamanın önemli olmadığmı,zaten hepsinin kısa zamanda çıkacaklanm " söylediğini, ancak neye dayanarak böyle bir şey söylediği hakkında fikir sahibi olmadığını beyan etmiştir.
Gizli tanık ifadesinde ;
Alparslan ARSLAN'm kendisine "Yönetim Değişecek Dört Beş Yıl Sonra Devlet Temizlik Yapacak" şeklinde beyanlarda bulunduğunu beyan etmiştir.
Mehmet Zekeriya OZTÜRK'ün ifadesi;
2003 Mayıs ayında Ulusal Kanal Danışmanı ye_X>z,el Haberler Müdürü olarak göreve başladığını, bir süre sonra Aydınlık Dergisine yazı^zmaya başladığını, Doğu PERİNÇEK'in partinin üst yönetim kadrosunda olmasını istediğini, Doğu>- MRİNÇEK'in danışmanlığını
v/fİ)
x»>"
V?'
yaptığım, Doğu PERINÇEK'in son dönemlerde Atatürkçü Düşünce Derneklerinden beslendiğini, kamuoyunun Doğu PERINÇEK'in iyi bir istihbarat ve hatta askeri kanaldan beslendiğini düşündüğünü, ancak Doğu PERINÇEK'in daha çok Rusya ve Çin istihbaratıyla yakın bilgi alışverişi içerisinde olduğunu, onlar tarafından yönlendirildiğini, ayrıca Alman ve İngiliz istihbaratlanyla da diyaloglarının olduğunu, bu kanaatini oluşturan faktörün partide görevli olduğu süreç içerisindeki elde ettiği izlenimlerinden olduğunu, Doğu PERINÇEK ve lider grubunun kendileri için mecliste birkaç sandalye aradığını, bu nedenle mevcut siyasi yapının dağılmasını, kurulacak yeni siyasi yapı içinde kendilerine yer edinmek istediklerini, bu nedenle 2003 yılından itibaren partinin bir askeri darbeyi dört gözle bekler duruma geldiğini,
İP ve Doğu PERİNCEK'in, mevcut illegal örgüt orijinli alt yapı kadrolanyla bir eylem yaptırılabileceğini, planlayabileceğim veya plan ve eyleme destek verebileceğini, Avukat Alparslan ARSLAN'ın siyasi görüşünün Doğu PERİNCEK'in son dönem politik açılımlarına ters düşmemekte olup Alparslan ASLAN ve benzeri şahısların PERİNÇEK için profilleri ve eylemsel yapılarının tercih sebebi olduğunu, Doğu PERİNCEK'in istek ve amaçlanna ulaşmak için her yolu deneyebilecek bir yapıda olduğunu,
VKGBH'nin 2004 Haziran veya Temmuz ayları içerisinde Maltepe'deki baraka bir depo ve bahçesinde gerçekleştirmiş olduğu buluşmada Hüseyin GÖRÜM adlı şahsın çevresine topladığı 4-5 kişilik yaşları 20-25 arası olan gençlerle konuştuğunu, bu gurubun yanından geçerken Hüseyin GÖRÜM'ün bu gençlere hitaben kendisine duyurarak "komutanda sizin eğitiminizi verecek" dediğini, kendisine "ne eğitimiymiş bu" dediğinde cevaben "ne olacak komutan sen daha iyi bilirsin asker olan ben değilim sensin" dediğini, kendisine "bu eğitim nerede verilecek" diye sorduğunda ise "yerimiz var hazır Düzce'de" diye karşılık verdiğini, devamında "asker yetiştireceğiz, silahımız her şeyimiz de var" dediğini,
Danıştay eylemine katılıp Danıştay Üyelerine ateş eden Avukat Alparslan ARSLAN'ı çok emin olmamakla beraber VKGBH'nin bir toplantısında ve VKGBH'nin İstanbul Maltepe'deki yerinde bir defa gördüğünü hatırladığını,
Danıştay saldırısını gerçekleştiren Alparslan ARSLAN'ın siyasi görünüşünün medyada ve kendi beyanlarında yansıttığı gibi olmadığını,
VKGBH Derneğinin karşılaştığı ilk günden beri bir dernek olmaktan çok organize suç örgütü gibi göründüğünü, Danıştay eylemine katılıp Danıştay üyelerine ateş eden Avukat Alpaslan ARSLAN'ı çok emin olmamakla beraber VKGBH'nin bir toplantısında gördüğünü, şahsı isim olarak hatırlayamadığını ancak buluşmalarda bir avukattan bahsedildiğini, hatta bahsedilen bu avukatın bahçenin önündeki yolun kenarında duran bir köpeğe gidip tekme attığını kendisinin de "kim bu diye yanındakilere sorduğunu, "bizim avukat" şeklinde cevap aldığını,
Hüseyin GÖRÜM'ün kendisinden askeri eğitim vermesini istemiş olması ve "silahımız her şeyimiz var" demesinden,Danıştay saldırısıyla ilgili olarak bu insanların silah temin etme ve yönlendirme anlamında Alparslan ARSLAN'ı etkilemiş olabileceklerini düşündüğünü beyan etmiştir.
ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN YAPISI
İddianamenin ilgili bölümlerinde ayrıntısı ile açıklanmakla birlikte özetle ;
Ergenekon Terör Örgütünün kendisine bağlı "Sivil Unsurların" kurulması ve örgütlenmesi amacı ile hazırladığı "Lobi" adı verilen^gjgli-örgütsel çalışması uyarınca kurulan Ergenekon Terör Örgütüne bağlı "Lobi Ya^îfnr^ıâr^karan ve bu yapılanmanın Sivil Toplum Kuruluşları alanındaki faaliyet şek^ve ^esaslanfcgjl^lirlemek için hazırladığı
* *\&\
"Dinamik" adı verilen örgüt dokümanında gösterilen "Kuvayı Milliye Cephesi gibi Milli Mücadele yıllarında kurulan örgütlerin günümüzde yeniden kurulması ve faaliyete geçirilmesi uygun görülmüştür" hedefinin uygulamaya konulması amacı ile Kuvayı Milliye,VKGB ve birçok sivil toplum kuruluşunun kurdurulduğu,
"Lobi" adı verilen örgüt belgesinde "Eleman Profili" alt başlığında yazılı "....gereğinde her tür eleman profilinden yararlanılmasından kaçınılmamalıdır, özellikle sistemle barışık olmayan, aradığını bulamamış yapıdaki kişilikler seçilmelidir...." hedefine uygun olarak bu örgütlere eleman kazandınldığı,
"Hedef alt başlığında yazılı " ....mafya grupları tümüyle yeniden gözden geçirilmeli, deneyimli mevcut grupların karşısında yeni ve güçlü bir grup oluşturularak, denetim, ve kontrol altına alınmaları sağlanmalıdır" ve "Finans" alt başlığında yazılı " Lobi'nin faaliyetlerinin finansı başlangıç noktasında Ergenekon tarafından karşılanmalıdır. Ancak, organizasyon ilk ticari şirketini kurup faaliyete geçirmesinin ardından fınansal desteğe son verilmeli ve örgütün kendisine finans kaynaklan oluşturması sağlanmalıdır" hedefine uygun olarak örgüte kazandırılan elemanların profillerinden de yararlanılıp mafya tarzı faaliyetlerle örgüte gelir temin edildiği,
Yine "Amaç" alt başlığında yazılı "..bu çalışma ile hayata geçirilmesi plânlanarak önerilen "Lobi" göstereceği faaliyetler ile yukarıda işaret edilen alanlarda çok daha kolay ve sağlıklı istihbarat toplayabilecek ve değerlendirme ile analizini gerçekleştirecektir. Kontra senaryolar üretebilecek, etkinlikler tasarlayarak uygulamaya koyacak..., ...işlev ve misyonunu tamamlamış çeşitli işçi sendikalarının, sivil toplum örgütlerinin etkilenmeleri sağlanarak, mevcut sendikaların tepkisel ve kitlesel eylemleri, endirekt metodlarla yönlendirilmesi sağlanacak " hedefine uygun olarak örgüte kazandırılan elemanlar aracılığı ile örgüt amaçlan doğrultusunda istihbarat toplandığı,
Legal faaliyetler çerçevesinde sivil demokratik tepki görüntüsü ve kamuoyu oluşturmak amacı ile yönetim aleyhine olan sivil toplum hareketlerinin organize edildiği veya içerisinde yer alındığı,
İllegal faaliyetler kapsamında ise yukanda sayılanlardan ayn olarak örgütün amaç ve ilkelerine aykm davrandıklanm düşündükleri yönetimi askeri bir müdahalenin sağlanmasını temin edip hukuk dışı yoldan yönetimden uzaklaştırabilmek için askerlerin emir komuta zinciri dışında hareket etmeye teşvik edildiği, yine bu amaçla kamuoyunda askeri bir müdahalenin haklılığı temin amacı ile de ülkede kanşıklık veya silahlı bir halk ayaklanmasına neden olabilecek derecede tepki çekip, yönetim zafiyeti oluşturacak provakatif terör eylemleri organize edildiği, anlaşılmaktadır.
Yukandan itibaren açıklanan tüm deliller ile Ergenekon Terör Örgütü yönetici ve üyeleri ile, bu kişilerin ilişki içerisinde bulunduğu VKGB ile bağlantısı duraksamaya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkan Alparslan ARSLAN'm söz konusu eylemleri,
Erhan TİMUROĞLU, İsmail SAĞIR ve Osman YILDIRIM'm kendisinden duyarak aktardıklan ; "Yönetim Değişecek Dört Beş Yıl Sonra Devlet Temizlik Yapacak" , "Biz yakında çıkacağız, fazla kalmayacağız, hepimiz çıkacağız" , " Bu eylemlerden sonra çok önemli yerlere geleceğiz" , " Bu yargılama önemli değil , zaten hepimiz kısa zamanda çıkacağız " sözlerinden anlaşılacağı gibi, Ergenekon Terör Örgütünün kendisine verdiği görev üzerine, ülkede kanşıklık veya silahlı bir halk ayaklanmasına neden olabilecek derecede tepki çekip, örgütün amaç ve ilkelerine aykm davrandıklanm düşündükleri yönetimi zafiyet içerisine sokacak, bu yolla kamuoyunda askeri bir müdahalenin haklılığı temin amacı ile askerlerin emir komuta zinciri dışında hareket etmesine teşvik edilecek planın bir parçası olduğunu bilerek, kendisine vadedildiği veya inandmldığı gibi beklenen amaç gerçekleştiğinde önemli yerlere geleceği, çalışmasır^söftr^^-jçalmayacak derecede maddi rahata kavuşacağı beklentisi içerisinde gerçekleştir^f|i%nîaşılrn^Q^dır.
Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ün yukarıda da yazılı ; "... Doğu PERİNÇEK ve lider grubunun kendileri için mecliste birkaç sandalye aradığını, bu nedenle mevcut siyasi yapının dağılmasını, kurulacak yeni siyasi yapı içinde kendilerine yer edinmek istediklerini, bu nedenle 2003 yılından itibaren partinin bir askeri darbeyi dört gözle bekler duruma geldiğini, İP ve Doğu PERINCEK'in, mevcut illegal örgüt orijinli alt yapı kadrolanyla bir eylem yaptırılabileceğini, planlayabileceğim veya plan ve eyleme destek verebileceğini, Avukat Alparslan ARSLAN'm siyasi görüşünün Doğu PERINCEK'in son dönem politik açılımlanna ters düşmemekte olup Alparslan ASLAN ve benzeri şahıslann PERİNÇEK için profilleri ve eylemsel yapılanmn tercih sebebi olduğunu, Doğu PERİNÇEK'in istek ve amaçlanna ulaşmak için her yolu deneyebilecek bir yapıda olduğunu, Danıştay saldırısını gerçekleştiren Alparslan ARSLAN'm siyasi görüşünün medyada ve kendi beyanlannda yansıttığı gibi olmadığını..." şeklindeki beyanlan da bu değerlendirmeyi destekler niteliktedir.
Soruşturma kapsamında İşçi Partisi binasında yapılan aramada el konulan bilgisayarlann incelemesinde Yargıtay binası ile ilgili bir eylem için hazırlanmış kroki çıkması, yine Ulusal Kanal İzmir temsilcisi Hayati ÖZCAN'm ev ve iş yerinde ele geçirilen CD'lerde İzmir ilinde bulunan Askeri NATO tesislerine bir eylem hazırlığına ilişkin, eylemin gerçekleştirilebilmesi için gerekli bütün istihbari bilgilerin ve talimatlann bulunması örgütün bu tarz eylemlere devam edebileceğini göstermektedir.
Ergenekon Terör Örgütünün ana dokümanı olan Ergenekon Belgesinin ,
Eleman ve Organizasyon alt başlığı altında ; Örgüt için ne denli yararlı olursa olsun, kamuoyunda imajı zedelenmiş bir elemanı örgüt içinde tutmak ve korumaya yönelmek çok sakıncalıdır" yazılıdır. Alparslan ARSLAN'm buna uygun şekilde açık olarak sahiplenilmediği, ancak konuşmaması için de kontrol altında tutulmasına devam edildiği , bunun da şahsın ailesi ve şahsa uygulanmış bir takım psikolojik hareketlerle sağlandığı değerlendirilmektedir.
ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN ÜLKEDE ASKERİ BİR MÜDAHALENİN TEMİNİ İÇİN YAPMIŞ OLDUĞU FAALİYETLER;
Bu konu iddianamenin ayrı bir bölümünde açıklandığından aynca burada tekrar edilmeyecektir.
BASINDA DANIŞTAY SALDIRISI HAKKINDAKİ HABER VE YAZILAR
Açık kaynaklardan elde edilen Danıştay Saldınsı hakkındaki bazı haber ve yazılar aşağıya alınmıştır.
18 Mayıs 2006 tarihli MİLLİYET Gazetesi olayı 'LAİKLİĞE KURŞUN' manşeti ile duyurmuştur. Gazete Danıştay Saldınsmı gerçekleştiren Av. Alparslan ASLAN'm dindar ve ülkücü olduğunu belirterek "Allahm askeriyiz" diye bağmp ateş ettiği, babasının "Namazında niyazmdadır" açıklamalanna yer vermiştir. 20. sayfasında ise "Danıştay ile hükümet bugüne nasıl geldi?" başlıklı haberle Danıştay Başkanlığı ve Hükümetin bir kavga içinde olduklan anlatılmıştır.
18 Mayıs 2006 tarihli HÜRRİYET Gazetesi olayı 'KAŞIYA KAŞIYA' manşeti ile duyurmuştur. Gazete türbanın her fırsatta toplumun gündemine sokulduğunu, Danıştay'ın türbanla ilgili aldığı bir karardan sonra hedef gösterildiği belirtilerek, saldırganın "Allahm askeriyim" diyerek ateş açtığı ve "türbanın cezasını verdim" dediğini yazarak, "Danıştay'ı suçlamıştı" başlığı ile Başbakan'm Danıştay'ı hedef göjtedig izlenimini vermiştir.
18 Mayıs 2006 tarihli RADİKAL Gazetesi olayı 'YARGIYA TURK-ISLAM SENTEZCİ SALDIRI' manşeti ile duyurmuştur. Gazete manşetin altında "Saldın rejimin temeline" ve "Çörtoğlu : En yetkililer saldırıya cesaret verdi" başlıklarını kullanmıştır.
18 Mayıs 2006 tarihli CUMHURİYET Gazetesi olayı 'BU KEZ DE AYNI EL' manşeti ile duyurmuştur. Gazetede "Tehlikenin Farkında mısınız?" ve "Danıştay hükümeti suçladı: Yetkililer cesaret verdi, Hükümete tavır" şeklinde başlıklar atılarak saldırılardan hükümetin sorumlu olduğu izlenimini vermiştir.
18 Mayıs 2006 tarihli GÜNEŞ Gazetesi olayı "O ÜYELER VURULDU" manşeti ile duyurmuştur. Gazetede manşetin altında "Türban hakkındaki kararlarından dolayı yobazların diş bilediği, dinci Vakit'in de hedef gösterdiği 5 Danıştay üyesi suikaste uğradı" yazılarına yer verilmiştir.
18 Mayıs 2006 tarihli POSTA Gazetesi olayı "TÜRKİYE'YE KURŞUN" manşeti ile duyurmuştur. Gazetede Alparslan ARSLAN'm Türk-İslam sentezci olduğuna vurgu yapılarak "Allahm askeriyiz, türban yüzünden cezalandırılacaksınız, Allahm gazabı üzerinize olsun" şeklinde bağırdığı yazılmıştır.
-
Mayıs 2006 tarihli TAKVİM Gazetesi olayı "LAİK CUMHURİYETE SAVAŞ AÇTILAR" manşeti ile duyurmuştur. Gazetede saldırgan Alparslan ARSLAN "mürteci, aşın dinci" olarak tanımlanmıştır.
-
Mayıs 2006 tarihli AKŞAM Gazetesi "ÖFKE" manşeti ile çıkmıştır. Gazetede ÖFKE manşeti ile verilen haberde "Yüksek Yargı temsilcileri, hukukçular, rektörler ve onbinlerce kişinin Anıtkabir'e akın ettiği, cenaze törenine katılan Çevre Bakanı'nm Polis kaskıyla kaçmldığı haberlerine yer verilmiştir.
19 Mayıs 2006 tarihli CUMHURİYET Gazetesi "HÜKÜMETE ÖFKE" manşeti ile çıkmıştır.
Akşam gazetesinin 20 Mayıs 2006 tarihli nüshasının ilk sayfasında Hilmi ÖZKÖK'ün fotoğrafının yanında "Protestolara destek verdi" başlığının yer aldığı anlaşılmıştır.
Dokuz Sütun gazetesinin 20 Mayıs 2006 tarihli nüshasında "TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ" manşetinin yer aldığı, manşetin hemen altında Genelkurmay Başkanı Org. Özkök, "Saldırının, tamamen gerici, terörist ve silahlı bir eylem" olduğunu belirterek "Bu eylemi gerek yapanlan, gerekse bu eylemi yapan kişiyi yaratan zihniyeti tamamen kınıyoruz" dedi yazdığı tespit edilmiştir.
Güneş gazetesinin 20 Mayıs 2006 tarihli nüshasında "PAŞADAN TARİHİ ÇAĞRI" manşetinin yer aldığı, manşetin hemen altında Org. Özkök Danıştay saldmsma halkın gösterdiği tepki için "Daimilik kazanmalı" dedi yazdığı, tespit edilmiştir.
Radikal gazetesinin 20 Mayıs 2006 tarihli nüshasının ilk sayfasında 'Bir günle kalmasın" yazısının yer aldığı, yazısının hemen altında Özkök: Tepki devam etmeli yazısının yer aldığı,tespit edilmiştir.
Sabah gazetesinin 20 Mayıs 2006 tarihli nüshasında Alparslan ARSLAN ile ilgili olarak Ankara'nın bütün kimyasını bozdu manşetinin yer aldığı, manşetin altında Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi ÖZKÖK'ün fotoğrafının altında REAKSİYON SÜRMELİ yazısının yer aldığı,
Vatan gazetesinin 20 Mayıs 2006 tarihli nüshasında "Halkın tepkisi devamlı olmalı" manşetinin yer aldığı, manşetin altında Özkök "Danıştay saldmsma halkın tepkisi ümit verici ama devamlılık göstermeli" dedi yazdığı,tespit edilmiştir.
18 Mayıs 2006 tarihli KENT HABER isimli internet sitesinde "MUHTIRA GİBİ" Başlığı altındaki haberde ; Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet SEZER'in özetle "Danıştay'a yapılan saldınnm aslında laik Cumhuriyet'e yapıldığını, saldınya neden olanlann tutum ve davranışlannı yeniden gözden geçirmeleri gerektiğini" belirtip, "Laikliği çeşitli biçimlerde yorumlayarak, için boşaltıp demokrasiyi, dolayısıyla devjfitjjemnini yıkmaya kimsenin gücü yetmeyecektir, Türkiye Devleti, laik, demokraiîkt'bi? CulMıuriyet'tir. Laikliği çeşitli
r JLze**——— s? 4661 » "--* Jr3r^m- \ X
biçimlerde yorumlayarak, içini boşaltıp demokrasiyi, dolayısıyla devlet rejimini yıkmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Türkiye Cumhuriyeti, yöneltilen tehditler ve saldırılar karşısında kendisini koruyacak kurum ve kuruluşları ile dimdik ayaktadır ve sonsuza kadar da öyle kalacaktır. Bundan kimse kuşku duymamalıdır. Türkiye Cumhuriyeti, laik ve demokratik ilkelere bağlı kalarak, sağduyulu yaklaşımlarla, ülkeyi karanlığa sürüklemek isteyenlere hak ettikleri yanıtı verecektir. Aydınlık Türkiye'yi kimse yolundan döndüremeyecektir. Cumhuriyet'in temel değerlerine ve anayasal ilkelere inanmayanların, aydınlanmayı ve çağdaşlaşmayı içine sindiremeyenlerin, ülkenin geleceğine ilişkin art niyet besleyenlerin, laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti'ne ve kurumlarına yönelik saldırıları, ulusumuzu ve devletimizi yıldıramayacaktır." şeklinde olduğu belirtilen açıklamasına yer verilmiştir.
Soruşturma kapsamında Muzaffer TEKİN, Veli KÜÇÜK gibi isimlerin geçmeye başlaması üzerine Doğu PERINÇEK'in kendi basın yayın organlannda saldırının Ulusalcı kesim ile ilgisinin olmadığına dair dezenformasyon amaçlı haberler yaptırdığının soruşturma evrakına da ekli yayınlardan tespit edilmiştir.
Ergenekon Terör Örgütünün yöneticilerinden olduğu kendisine ait bölümde ayrıntısı ile anlatılan Doğu PERİNÇEK;
25 Mayıs 2006 tarihinde İP İstanbul İl Merkezinde basın toplantısı düzenleyerek
yaptığı açıklamalarda özetle ;
"Soruşturma ekibi, kamuoyunu, suçun merkezinde bulunan ABD'nin ve Cumhuriyet yıkıcısı iktidar sahiplerinin çıkarları doğrultusunda yönlendirme gayretindedir. Böylece Cumhuriyete, vatana ve millete karşı ağır suçların içine batmaktadır. Bu ekip, Fethullah cemaati üzerinden Süper NATO bağlantılıdır." ,"Daha cinayetten altı saat sonra, ABD Büyükelçisi, emekli bir büyükelçimize, "Ulusalcıların" hedef alınacağını açıkça belirtti." , "Soruşturmanın ilk gününden beri Süper NATO güdümlü basma yalan haberler veriliyor. MİT kameralarıyla çekilmiş, en küçük benzerliği olmayan görüntüler, Mehmet Perinçek diye yayınlanıyor. Ulusal Haber diye ne idüğü belirsiz bir basın kuruluşu icat edilmiş, onun üzerinden Ulusal Kanal, İşçi Partisi, Doğu Perinçek, "Danıştay'a saldıran karanlık çete"nin içine konmuştur. Bütün bunlar, SüperNATO güdümlülerin suç kanıtlan dosyasındadır.", "Milletimize söz veriyoruz. Süper NATO merkezlerinin emrinde, Danıştay saldırısını saptıranlar, Yüce Divan'da ve Cumhuriyet mahkemelerinde kesinlikle yargılanacaklar ve işledikleri suçların cezalarını göreceklerdir."
Dostları ilə paylaş: |