/O^---— /~ 52()
tarihli mühimmat istif kartının Türk Silahlı Kuvvetlerinde kullanılan stok no 918 standart mühimmat istif kartı olduğu,
Mühimmat istif kartı üzerinde en son işlem yapan şahsın kimliğine ilişkin bir ibare bulunmadığı,
Ele geçirilen sandığın Türk Silahlı Kuvvetlerinde el bombalarının taşınmasında ve depolanmasında kullanılan orijinal mühimmat sandıkları ile benzer özelliklere sahip olduğu,
Ele geçirilen 18 adet haki renkli MKE el bombasının TSK envanterinde de bulunan MKE ( Askeri Fabrika) yapımı savunma el bombası olduğu,
El bombası fünyeleri orijinal de olduğu gibi el bombası üzerine takılı olmadığı, numaraları belirli 18 adet fünyenin belirtilen kafile numaralarından MKE yapımı olduğu ve el bombaları ile uyumlu olduğu.
DM 41 NATO standardı olarak tabir edilen 7 adet el bombasının TSK envanterinde bulunan bombalar olduğu,
2 adet ABD menşei dıştan dilimli el bombasının da yine TSK' nm envanterinde bulunan silahlardan olduğu,
Şüphelide ele geçirilen kasatura ve bıçaklarla alakalı olarak da;
Bir adet seri numaralı kahverengi saplı 4750 seri numaralı Kaleşnikof P.Tf. kasaturası ve kını ile bir adet haki renkli 307042 G 3 P.Tf. seri numaralı kasaturası ve kının Türk Silahlı kuvvetlerinde kullanılan bıçak türlerinden olduğu, ve 1. Ordu Komutanlığından alman 05.07.2007 tarihli yazıda da 307042 seri numaralı kasaturanın 3. Kor.K.Yrdc.' lığı ve 52. Zh. Tüm.Bando K.'lığı envanterinde kayıtlı bulunduğu, ancak mevcudunun bulunmadığı, konu ile alakalı idari tahkikat yapıldığı,
Ayrıca Lv.Kd.Bş.Çvş. Oktay YILDIRIM 'm görev yaptığı Hasdal Kışlasında mühimmat sayımı yapılmış ve envanterde bulunan mühimmatın tam olduğu anlaşılmıştır.
Ayrıca aynı yazıda Oktay YILDIRIM ' m 01.04.2005 tarihinde 6. Mod. P.A.K.' lığı Hasdal İstanbul' dan malulen emekliye ayrıldığı, halen TSK bünyesinde bir görevinin bulunmadığı,
Askeri Malzemeyi zimmetine geçirmek ve gizlemek suçu ile alakalı olarak evrak tefrik edilmiş olup, 3. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığına 2008/147 Sayılı görevsizlik karan ile gönderilmiştir.
Şüpheli tutuklandıktan sonra cezaevinde tutuklu bulunan ve olayın ortaya çıkmasında büyük katkı sağlayan şüpheli Ali YİĞİT' e Mehmet DEMİRTAŞ ile birlikte zorla mektup yazdırıp suçu üstlenmesi için tehdit edip yazdırdıkları mektubu ezberletmeye çalıştıkları, bu husus savcılığımıza intikal ettiğinde Ali YİĞİT' in mektubun bir suretini cezaevi müdürüne verdiği, ancak asıl suretini daha sonra şüphelilerin yırttığı, mektup içeriğinde de bombaların babası Şevki YİĞİT' e ait olduğunu, ancak şüphelilere iftira attığını, bu sebeple de kendisinin vicdan azabı çektiğini ve polislerinde kendisini kandırdığını beyan etmesi için tehdit ettikleri, buna ilişkin mektup ve tutanakların dosyada bulunduğu, ayrıca ZAFER (kod) Muzaffer TEKİN ' in tutuklandığında bu olayı gördüğü ve bu olayın saçma olduğunu savcılığımıza yazmış olduğu dosyada mevcut mektubundan anlaşıldığı gibi şüpheli Ali YİĞİT' in yakınları vasıtası ile bu konuda haber gönderip savcılığımıza çağrılması sonucu verdiği ifadesinden de açıkça anlaşıldığı, mektubun fotokopisi ile alakalı olarak alman 23.06.2007 tarihli ekspertiz raporunda mektuptaki yazıların Mehmet DEMİRTAŞ' m el ürünü olduğunun belirtildiği,
d-Dijital incelemeler,
Elde edilen bilişim malzemeleri ve yazılı dokümanların yapılan incelemesinde
Oktay YILDIRIM Hakkındaki Bölümleri: ^-\
Mehmet Zekeriya Öztürk'ün Nec Marka Laptop Diz Üstü Bilgisayarinda Yapilan Incelemede;"MUZAFFER TEKİN,OKTAY YILDIRIM,KEMAL KERİNÇSİZ Medya görüntüleri,. MUZAFFER TEKİN,OKTAY YILDIRIM, Medya görüntüleri, OKTAY YILDIRIM, Medya görüntülerine rastlandığı" şeklinde bilgilere ulaşıldığı;
Halil Behiç GÜRCİHANm telefonunda yapılan incelemede" -Halil BEHİÇ'in 05325959046 numaralı sim kartında aynı konuile bağlantılı olarak daha önce göz altına alman Oktay YILDIRIM isimli şahsın (Oktay YILDIRIM 5425315368) olarak kayıtlı olduğu, şeklinde bilgilere ulaşıldığı;
Oktay YILDIRIM telefonunda yapılan incelemede; "Zeki Yurdagül ÇAĞMAN, Mehmet Oztürk, Mehmet DEMİRTAŞ, RafetARSLAN, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK, Ergün POYRAZ, Bekir ÖZTÜRK, BehiçGURCİHAN, Kuddusi OKKIR, Muzaffer TEKİN isimli şahısların telefon numaralarının kayıtlı olduğu" bilgilerine ulaşıldığı;
Kuddusi OKKIRm ait olankuddusi.okkir@gmail.com isimli e-mail adresinde yapılan incelemede;" 10.03.2006 tarihli ve "bir gaziyi dinleyelim" başlıklı e-mail iletisi içerisinde "bir gazi sesleniyor.pps" isimli Powerpoint dosyası olduğu görülerek yapılan incelemede, aynı aynı olayla ilgili olarak gözaltına alman ve çıkanldığı adli makamlarca tutuklanan Oktay Yıldınm isimli şahıs adına hitap edilmiş "BU YAZIYI KALEME ALAN EMEKLİ ASTSUBAY OKTAY YILDIRIM GÜNEYDOĞU' DA YILLARCA ÇARPIŞMIŞ, YİĞİT VE KAHRAMAN BİR TÜRK EVLADIDIR" başlığı ile başlayıp "VARLIĞIM TÜRK VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN OKTAY YILDIRIM 27 KASIM 2005" ile biten bir sunum olduğu görülmüştür." şeklinde bilgilere ulaşıldığı;
Asım DEMİR elde edilen dokümanlann yapılan incelemsinde; "Oktay YILDIRIM - Yeni Hayat Dergisi şeklinde yazılann olduğu 3. sayfasında "Bu bir Dip Dalgasıdır" başlığı altına yazının olduğu" şeklinde bilgilere ulaşıldığı;
Kuddusi OKKIR ait Casper Marka Laptop'ta yapılan incemede; Oktay YILDIRIM isimli şahsın hazırlamış olduğu Şemdinli ve şehitlerle aakalı Power Point sunusu olduğu" şeklinde bilgilere ulaşıldığı;
Gazi GÜDER ait Densen Marka Seagate bilgisayar kasasında yapılan incemede; Oktay YILDIRIM isimli şahsın hazırlamış olduğu Şemdinli ve şehitlerle aakalı Power Point sunusu olduğu" şeklinde bilgilere ulaşıldığı;
Mehmet Zekriya ÖZTÜRK ait Hard Disk te yapılan incelemede; " Oktay YILDIRIM ve Muzaffer TEKİN'in birlikte çekilmiş Medya görüntüleri olduğu" şeklinde bilgilere ulaşıldığı;
Rafet ARSLAN ait 05322084521 numaralı sim kartında yapılan incelemede; Oktay YILDIRIM isimli şahsın (Oktay-5058108791) olarak kayıtlı olduğu" şeklinde bilgilere ulaşıldığı;
Oktay YILDIRIM Samsung SGH X200 REHBER kayıtlannda;"Sevgi ERENENEROL isimli şahsın SEVGİ ERENEROL05323678060) olarak kayıtlı olduğu" şeklinde bilgilere ulaşıldığı;
Engin ZORBA ait Samsung Marka 200 Gb hand diskin yapılan incelemsinde; 'Sayın Oktay YILDIRIM' diyerek başlayan 10.06.2007 tarihli toplantı iptalini bildiren "Saygılanmla Nazan KAFESCİ" diye biten duyuru," şeklinde bilgilere ulaşıldığı;
Erkut ERSOY ait ozel-buro@ttnet.com adlı e-mail adresinde yapılan incelemede; "Türk Gençliği Hareketi "adlı bir oluşumda Muzaffer Tekin,Oktay Yildirim, Fikri Karadağ Ve Hüseyin Görüm isimli Şahislarin Birlikte Çekilmiş Fotograflarinin Bulunduğu" şeklinde bilgilere ulaşıldığı;
Habib Ümit SAYIN Seagate Marka 250 Gb Hard Disk'inde yapılan incelemede; "Resimler Bölümü içeriğinde Oktay YILDIRIM isimli şahsın vesikalık resminin bulunduğu" şeklinde bilgilere ulaşıldığı;
-- \
Ergün POYRAZ telefonlarında ve telefona takılı vaziyette bulunmayan sim kartlarında yapılan incelemelerde; "Oktay YILDIRIM isimli şahsın (Oktay Y. 5425315368 ve Oktay Y. 5425315368) Olarak kayıtlı olduğu," şeklinde bilgilere ulaşıldığı;
Hüseyin GÖRÜM Kadıköy'de bulunan Kavayi Milliye Derneğinde elde edilen CD lerin yapılan incelemesinde; 28 nolu CD içerisinde 23 adet fotoğraf bulunduğu, bu fotoğraflar içerisinde Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi(VKGBH)'ni Başkanı Taner ÜNAL, Kuvayı Milliye Derneği Başkanı Hüseyin GÖRÜM, Kuvayı Milliye Derneği yöneticilerinden Fikri KARADAĞ, Muzaffer Tekin, Oktay YILDIRIM, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK ve Kuddusi OKKIR'm birlikte çekilmiş fotoğraflar ile "KARANLIKTAKİ İLİŞKİLER " başlıklı word dosyasının bulunduğu, şeklinde bilgilere ulaşıldığı;
Şüphelinin çalıştığı Reina isimli işyerinde kullandığı bilgisayarında ve flaş diskinde Lobi ERGENEKON yazılı belgenin bulunduğu, yine burada birçok kişiye ait özgeçmiş raporlarının bulunduğu, cerkez ethem lakaplı emekli bir askerle alakalı internetten alman yazıların bulunduğu. Andıç başlıklı güçlü eylem planı yazan KKK ya ait belgenin bulunduğu. Şifreli dosyalarda dönemin Adalet Bakanı Cemil ÇİÇEK le alakalı istihbari bilgi notlarının olduğu. IRAK YAKINA GELDİ BAKAR KÖRLER GÖRSÜN DİYE başlıklı yazı ve DEĞERLİ MİSAFİRLER BAŞLIKLI yazıların olduğu, dosyaların şifresinin de OPERASYON olduğu teknik inceleme raporundan anlaşıldığı. DEĞERLİ MİSAFİRLER başlıklı yazı içeriğinden örgütsel toplantılarda yapıldığı anlaşılan konuşmalara ait olduğu ve içerik olarak ERGENEKON dökümanmdaki görüşlerle örtüştüğü.
e-Diğer şüpheliler ve tanık beyanları
ALİ YİĞİT emniyette vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için; "Mehmet DEMIRTAŞ benim dayım olur. Oktay YILDIRIM' ı ilk defa dayıma ait olan ve şu an yıkılmış olan Ümraniye ilçesinde LPG istasyonunda 4 sene kadar önce , tahminen 2003 Mayıs Haziran aylarında gördüm. Ben LPG istasyonunda otururken Oktay YILDIRIM istasyona geldi ve direk olarak müdüriyet odasına girmişti. Ben de bu durumu diğer dayım olan Osman DEMIRTAŞ' a söyledim. Osman dayımda bana o şahsın Mehmet dayımın komutanı olduğunu söylemişti." şeklinde beyanının bulunduğu,
ALİ YİĞİT Cumhuriyet Savcılığında vermiş olduğu şüpheli ifadesinde Oktay YILDIRIM için; "Oktay Yıldırım isimli şahsı da yaklaşık 4 sene önce dayım vasıtası ile tanıdım. Osman dayım bana Oktay Yıldırım'ın Mehmet dayımın komutanı olduğunu söylemişti. 2003 yılı Mayıs ayından 2004 yılı Mayıs ayına kadar Ümraniye ilçesinde şuan yıkılmış olan LPG istasyonunun yıkama bölümünde çalıştım. Oktay Yıldırım da sürekli buraya dayım Mehmet Demirtaş'ı görmeye gelirdi. " . şeklinde beyanının bulunduğu,
Ali YİĞİT (22.06.2007 tarihli müşteki olarak alman ifadesinde"Z?erc tutuklandığım gün, diğer şüpheliler MEHMET DEMIRTAŞ ve OKTAY YILDIRIM ile birlikte Bayrampaşa Cezaevine götürüldük. Cezaevinde ben ve diğer şahıslar ayrı ayrı karantinalara alındık. Ancak, lavaboya gittiğim sırada oraya gelen OKTAY YILDIRIM isimli şahıs, bana hitaben" ben burada kaldığım süre içerisinde, sen veya oğlunun, ailenin rahat yaşayabileceğinizi zannediyor musun? Onları öldürmek bana kalmaz, dışarıdakiler zaten o işi halledecekler" dedi. Ben korktuğum için sesimi çıkartamadım
Daha sonra karantinanın kapısı açıldı. OKTAY YILDIRIM ve MEHMET DEMIRTAŞ cezaevi müdürüne söyleyip beni yanlarına almak istemişler. Bunun üzerine cezaevi müdürünün izniyle, üçümüz bir ar ada karantinada kalmaya başladık. OKTAY YILDIRIM bir kağıda birtakım ifadeler yazmış, bana bu kağıdı vererek "burada yazan ifadeleri 40 sefer yazıp ezberleyeceksin ve mahkemede bu şekilde ifade vereceksin" diyerek baskı yapmaya başladı. Ben de korktuğum için bu durumu kabul ettim. Bana o kağıtta yazılanları güzel bir yazı ile yazarak altına da hiçbir^baskı altında kalmadan o sözleri
yazdığımı beyan etmemi söyledi. Bunun üzerine ben de bu şekilde yazdım ve kağıda parmak izimi bastırdı. Bunun için baş parmağımı pilot kalemle karalayıp mürekkep haline getirdiler.
Ben onların dediğini yaptığım için bana çok iyi davranmaya başladılar. Ben onların dediği şekilde bana verilen kağıtta yazılan şeyleri ezberliyordum. Bana verilen kağıtta özetle:
"Babamın daha önce silah kaçakçılığı ile uğraştığını ve bu bombaları da alıp satmak amacıyla orada bulundurduğunu, emniyette verdiğim ifadenin polisin vaatleri sonucunda olduğunu, polisin bu konuda bana baskı yaparak ifademin alındığını, ifademin doğru olmadığını" şeklinde yazılar bulunmaktaydı.
Daha sonra avukatım beni ilk ziyarete geldiği gün ben durumu kendisine anlattım. Avukatım bana korkmamam gerektiğini, baskılara boyun eğmemem gerektiğini, kendisinin bu durumu Cumhuriyet Savcısına aktaracağını söyledi. Ben cezaevi müdürüyle görüştüğümde, bu şahısların bana okutturduğu belgenin aslını müdür beye verdim. Müdür de evrakın fotokopisini çekerek aslını geri bana iade etti. Ancak, cezaevi müdürü beni ikinci kez yanına çağırdığında, OKTAY YILDIRIM bu durumdan şüphelenerek, bu yazılı evrakın bende bulunan aslını bana zorla yırttırdı. Ben de korktuğum için yırtmak zorunda kaldım. Ancak sureti cezaevi müdürlüğünde mevcuttur. Bu yazı da OKTAY YILDIRIM'a aittir. Bana cezaevinde yapılan bu baskı ve tehditlerden dolayı OKTAY YILDIRIM'dan şikayetçiyim. MEHMET DEMIRTAŞ tarafından bana yönelik herhangi bir tehdit ve baskı yapılmamıştır.
Cezaevinde birlikte bulunduğumuz dönem içerisinde OKTAY YILDIRIM evde yakalanan bombaların kendisi tarafından oraya konulduğunu, 1997-1999 yılları arasında Şemdinli'de görev yaptığı sırada bombaları oradaki askeri birliğe ait mühimmat deposundan bu bombaları aldığını MEHMET DEMIRTAŞ ile aralarında yapılan konuşmada söylüyordu dedi". Şeklinde beyanının bulunduğu;
ŞEVKİ YİĞİT Cumhuriyet Savcılığında İfadesinde ; Ben bu komutanın o zaman ismini Komutan olarak biliyordum. Ancak basında çıkınca OKTAY YILDIRIM olduğunu gördüm. OKTAY YILDIRIM daha önceden MEHMET DEMİRİAŞ'ın gaz istasyonuna sık sık gelirdi. Ben bazen boş olduğum zamanlar istasyonda dururdum. Ben 3 kere gelip, MEHMET DEMİRTAŞ'la OKTAY YILDIRIM'ın odada baş başa görüştüklerini gördüm. Benzinlikte çalışanların hepsi Komutanı OKTAY YILDIRIM olarak tanır. İkisi geldiğinde yazıhanesinde özel olarak görüşürler. Benim büyük oğlum da istasyonda çalışıyordu. ALI YIGIT'de orda çalışıyordu. Bu gaz istasyonu 2 yıl önce, ruhsatsız olduğu için yıkıldı. Daha sonra ben zaman zaman manavda durdum. Gaz istasyonu açıkken MEHMET DEMIRTAŞ bombaların bulunduğu evde oturuyordu. Ben daha sonraki dönemlerde OKTAY'ı görmedim " şeklinde beyanının bulunduğu,
MEHMET DEMIRTAŞ Emniyette vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için; "Benim askerlik yaptığım birliğimde komutanımdır. 1995 yılında askerden teskere aldıktan sonra istanbul iline geldim. Bu tarihten iki yıl kadar sonra istanbul ilinde tesadüfen karşılaştık. Birbirimize telefon numaralarımızı verdik. Ayda bir bazen iki ayda bir olmak üzere görüştüğümüz oldu. Bu görüşmelerimizde oturup sohbet ederdik, çay içerdik ve hal hatır sorardık Bu şahısla olan ilişkim bundan ibarettir", şeklinde beyanının bulunduğu,
MEHMET DEMİRTAŞ isimli şahsın Savcılıkta vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için; Ben 1993-1994 yılında Gazinantep'de askerlik yaptığım dönemde Oktay Yıldırım benim komutanımdı. Kendisi ile oradan tanışıyoruz. Bu evde ele geçirilen bombalar ile Ben Ali Yiğit'e bombaların OktayYıldırım'a ait olduğunu söylemedim. Ali Yiğit'in ailesi ile benim ailem arasında bir husumet bulunduğundan bu yönde bir beyanda bulunmuş olabilir. ele geçirilen bombalarda Oktay Yıldırım'in parmak izinin bulunması nedenini bilmiyorum. ". şeklinde beyanının bulunduğu,
MUZAFFER TEKİN Emniyette vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için; " 1998yılında emekli astsubay Mahmut ÖZ'l ÜRK vasıtasıyla tanıştım o zamanlar kendisi şark görevindeydi, Daha sonra istanbul'a tayini çıktığında zaman zaman görüşüyordum
/f?^^f^^
emekli olduktan sonra müteaddit defalar beni arar ve görüşürdük son aylarda görüşmedik en son iki ay önce beni telefonla arayarak görüşmüştük. " şeklinde beyanının bulunduğu,
MUZAFFER TEKİN Savcılıkta vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için; "Oktay YILDIRIM ile beni yazıldığı gibi İbrahim ŞAHİN değil benimle birlikte gözaltında bulunan Mahmut ÖZTÜRK 1998 yılında Kadıköy 'de tanıştırdı o zaman Oktay YILDIRIM görevdeydi, "şeklinde beyanının bulunduğu
MAHMUT ÖZTÜRK Emniyette vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için; "Ben kendisi 1994-1996 yıllarında Kilis 2. Hudut Taburunda birlikte görev yaptık. Ben taburun iaşe ikmal Astsubayı olarak görev yapıyordum, Oktay YILDIRIM ise Karargâh bölüğünün takım komutanıydı ve aynı zamanda da askeri lojmanda kapı komşumdu. Kilis' te görev yaptığımız süre içerisinde samimi bir ilişkimiz olmuş ve ailece de görüşmüşlüğümüz vardır. 1996 yılında ben Kilis ten emekli olduktan sonra istanbul iline yerleştim, Oktay YILDIRIM ise Kilis te bir yıl daha görev yaparak, 1997 yılında Şemdinli Komando Taburuna tayini çıktığını bana telefon ile söyledi. 1999 yılına kadar Şemdinli de kaldı bu süre zarfında kendisiyle telefon ile bir kez görüştüm başka bir görüşmemiz olmamıştır. 1999 yılında Şemdinliden istanbul Hasdal kışalsına tayin olunca, benim ziyaretime geldi. Kendisiyle bu görüşmelerimiz ailece ve ferdi olarak devam etti. Kendisi bacağında olan bir problemden dolayı hastaneye yattı ve her türlü yardımı yaptık. 2003 yılında kendisi malulen emekli oldu, birlikte iş yapmak için bana öneride bulundu ve ben bunun üzerine Eminönü 'nde Vakıflara ait devren bir kafeterya kiraladım, işlememenin başına da Oktay YILDIRIM'ı getirdim. Bu kafeteryayı toplam (6) ay kadar işlettik. Bu zaman zarfında aramızda ticari konularda güven sorunu yaşamaya başladık. Bunun üzerine Hanedan Kafeterya olarak açtığımız iş yerini devir ettik. Fakat bu ortalığımız ve devir esnasında aramızdaki samimiyet de bozulmuş oldu ve kendisiyle o tarihten sonra hiç görüşmedik sadece tarihten bir ay önce gizli bir numara ile beni aradı, benim trafik kazası geçirdiğimden dolayı geçmiş olsun dileklerini iletti. Daha sonrada kendisinin bu soruşturma ile alakalı olarak medyadan takip ettim. Telefon ile görüşmemiz esansında kendisine ne işle uğraşıyorsun dediğimde bana eğlen merkezi olan Reiana da güvenlik olarak çalışıyorum ve ayrıcada internet sitelerinde de Vatan, Millet adına yazılar yazdığını söyledi. Bende kendisini bazen medyada sivil toplum örgütlerinin düzenlediği mitinglerde gördüğümü ve bu konularla alakalı olarak kendisine yaptığın işler arasında karar ver, ailenin geçimiyle ilgilen boş işlerle uğraşma gibi tavsiyelerde bulundum. Kendisinin bildiğim kadarı ile maaşından başka geliri yoktur." şeklinde beyanının bulunduğu,
MAHMUT ÖZTÜRK isimli şahsın Savcılılıkta vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için; "Ben kendisi 1994-1996 yıllarında Kilis 2. Hudut Taburunda birlikte görev yaptık. Ben taburun iaşe ikmal Astsubayı olarak görev yapıyordum, Oktay YILDIRIM ise Karargâh bölüğünün takım komutanıydı ve aynı zamanda da askeri lojmanda kapı komşumdu. Kilis' te görev yaptığımız süre içerisinde samimi bir ilişkimiz olmuş ve ailece de görüşmüşlüğümüz vardır. 1996 yılında ben Kilis ten emekli olduktan sonra istanbul iline yerleştim, Oktay YILDIRIM ise Kilis te bir yıl daha görev yaparak, 1997 yılında Şemdinli Komando Taburuna tayini çıktığını bana telefon ile söyledi. 1999 yılına kadar Şemdinli de kaldı bu süre zarfında kendisiyle telefon ile bir kez görüştüm " . şeklinde beyanının bulunduğu,
M.ZEKERİYA ÖZTÜRK Emniyette vermiş olduğu ifadesinde OKTAY YILDIRIM için; Ben Oktay YILDIRIM ile bir VKGBH Derneğinin bir davetinde tanıştım. Kendisinin kullanmış olduğu telefon numaralarını not olarak aldım veya kendisi verdi. . Kendisi ile fiilen bir yıldır görüşmüyorum ondan önceki dönemde asla yakın bir diyalog içersinde olmadım. Danıştay olayı hemen sonrasında da Oktay YILDIRIM Behiç GÜRCAN isimli şahıs ile birlikte açıkıstıhbarat.com internet sitesinde Danıştay olaymı^le alarak benim Muzaffer TEKİN'e komplo kurduğum iddialarında bulunmuşlardır, şeklinde beyanının bulunduğu,
Dostları ilə paylaş: |